![]() |
Karabük / Modernizasyonla
Liman Arasında Zor Seçim
MMO Raporuna göre Karabük Demir Çelik'in yerine kurulacak Filyos Limanının maliyeti 400 milyon dolar; oysa Karabük'ün modernizasyonu yalnızca 50 milyon dolar...
Cahit UYANIK
5 Nisan Kararlarının kamuoyunda en büyük tepkiyi uyandıran maddesi Karabük Demir Çelik'in yıl sonuna kadar kapatılmasıydı. Başbakan Tansu Çiller bu radikal kararın etkilerini ortadan kaldırmak için, etütleri tamamlanmış Filyos Liman Projesinin gerçekleştirileceğini ve ayrıca aynı bölgede bir 'serbest bölge' açılacağını söyledi.
Oysa Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Metalurji Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan bir rapor Filyos Projesinin ekonomik olup olmadığı konusunda kafalarda bazı soru işaretleri uyandırıyor. Bu rapora göre Filyos devlete yaklaşık 400 milyon dolara mal olacak. Buna karşılık 1989 yılından bu yana sürüncemede tutulan ve Karabük'e 800 bin ton ek kapasite sağlayacak iki kütük döküm tesisinin maliyeti sadece 50 milyon dolar.
Söz konusu iki kütük döküm tesisi kurulduğu taktirde Karabük önemli bir teknolojik avantaj sağlayacak. Halen açık kalıplara dökülen demir külçelerin haddelenme aşamasında yeniden tavlanması önemli bir enerji kaybına yol açıyor. Bir türlü açılamayan kütük döküm tesisi bu sorunu çözerek, üretim prosesini kısaltıp enerji ve işçilikten tasarruf sağlıyor.
Çiller sözünden döndü
Yıldırım Akbulut'un başbakanlığı döneminde gündeme gelen bu modernizasyon projesi 1993 yılında Başbakan Tansu Çiller'in verdiği 'okey'le ihale edildi. İhale İtalyan Danielli firmasının üzerinde kaldı. Anahtar teslimi 24 ayda gerçekleştirilecek projenin kredisini İtalyan firması kendi bulmayı taahhüt etti. Kredinin faiz oranı yüzde 6,2, geri ödeme süresi 10,5 yıl olarak belirlendi. Tesisin fizibilite raporuna göre personel azaltımı, enerji ve malzeme tasarrufu ile kütük üretim maliyetindeki düşüş sayesinde ton başına 50 dolarlık tasarruf sağlanacaktı.
Metalurji Mühendisleri Odasının raporuna göre söz konusu kütük makinelerinin kurulması, İzmir bölgesinde yoğunlaşan ark ocaklı demir çelik üreticilerinin engellemesiyle karşılaştı. Çünkü böylesi bir modernizasyon sayesinde ark ocaklı demircilerin ürünlerine talep azalacaktı. Bunun yanı sıra İzmir bölgesindeki demir çelik tesisleri ham madde olarak kullandıkları çelik hurdası açısından dışa bağımlı bulunuyor. Öyle ki dünyada çelik hurdasının yaklaşık beşte biri bu tesislerce ithal ediliyor. Bunun açık anlamı Karabük'ün kapatılmasının Türkiye'yi demir çelik açısından tamamen dışa bağımlı kılması...
1992 yılında Karabük'ün işletme zararı 800 milyar lira olmasına karşın faaliyet dışı zararı 900 milyar lira olarak gerçekleşti. 1993 yılında ise aynı tesisin işletme faaliyeti zararı 540 milyar, işletme faaliyeti dışı zararı 2,1 trilyon lira... Gerek demir çelik işletmeleri zararları, gerekse genelde kamu iktisadi teşebbüsleri zararları analiz edildiğinde en önemli bölümün işletme dışı faaliyetlerden yani finans giderleri ve faiz yükünden kaynaklandığı görülüyor.
---------
RAPORA GÖRE KARABÜK NASIL KURTULUR?
● Personel giderlerini azaltmak ve optimum düzeyi sağlamak yönündeki program sürdürülmeli. 25 yılını dolduran işçilerin tüm hakları verilerek emekli edilmesiyle personel sayısı 4 binin altına çekilmeli.
● Entegre tesis dışındaki atölyelerde bir çekirdek kadro ile işlerin yürütülmesi ve akıllı bir yeniden yapılanma sağlanmalı.
● Yüksek fırınlarda verim artışına yönelik daha yüksek sıcaklıkta hava ve bazik sinter kullanılmalı.
● Küçük hacimli yüksek fırınların sağladığı avantajlardan yararlanarak halihazır piklerden daha kaliteli döküm piki üretimine geçilmeli.
● Yurt dışından getirilen ve önemli döviz kaybına uğratan duktil demir boru ithaline son verilerek Karabük'te kurulacak bir fabrikada üretilmeli.
● İç tüketime göre 5 milyon ton üretim fazlası bulunan Türkiye pazarına Bağımsız Devletler Topluluğundan dampingli ithalat, kıyı ve sınır ticaretiyle önemli miktarlarda mamül çelik girmesi önlenmeli.
● İhraç edilmek kaydıyla yarı mamül (kütük) ithalatında ton başına 66 dolar indirim sağlanması gereksiz ve yanlış bir özendirmedir.
(Bu haber haftalık Ekonomik Trend dergisinin 17-23 Nisan 1994 tarihli, Yıl: 2, Sayı: 16'da yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder