1969 yılında Kudüs'teki El Aksa Camisinin kundaklanması, İslam alemini hızla bir araya getirmişti.
Cahit UYANIK
Türkiye, geçen kasım ayı başında
İstanbul'da, ekonomi ağırlıklı, önemli ve çok sayıda ülkenin veya uluslararası
kuruluşun katıldığı bir toplantıya daha ev sahipliği yaptı: İslam Konferansı
Teşkilatı (İKT), Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK)
25'inci toplantısı. Türkiye, daha bu toplantıdan 1 ay önce IMF-Dünya Bankası
sonbahar dönemi yarıyıl toplantılarına ev sahipliği yapmıştı. Böylece Türkiye
ve İstanbul, dev kongre organizasyonları yapma konusundaki becerisini de
dünyaya iyice göstermiş oldu. Peki İSEDAK toplantılarının önemi neydi? Bu
konuya daha önce az ilgi duymuş veya hiç bilgi sahibi olmayanlar için öncelikle
İKT'yi anlatıp, ondan sonra İSEDAK'a geçmekte fayda var.
İKT, günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya
bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu, Genel Sekreterliği Suudi
Arabistan'ın Cidde şehrinde bulunan ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik,
kültürel, bilimsel ve sosyal dayanışma ve işbirliğini amaçlayan uluslararası
bir kuruluş. Teşkilatın üye sayısı 57. Ayrıca birçok gözlemci üyesi var. İKT,
Birleşmiş Milletler'den sonra en fazla üyeye sahip teşkilat. İKT'nin resmi
dilleri ise İngilizce, Fransızca ve Arapça.
İslam ülkelerinin devlet
başkanlarının katılacağı bir zirve konferansı tertiplenmesi fikri, İsrail
işgali altında bulunan Kudüs'teki El-Aksa Camii'nin 1969 yılı Ağustos ayında
kundaklanmasına bir reaksiyon olarak ortaya çıktı ve 1969 yılı Eylül ayında 24
ülkenin katılımıyla Rabat'da Birinci İslam Zirve Konferansı gerçekleştirildi.
Böylece, İKT'nın temelleri atıldı.
Bunu takiben 1970 yılı Mart ayında İslam
Ülkeleri Dışişleri Bakanları Cidde'de toplandı ve İKT Genel Sekreterliği'ni
kurdu. İKT'nin Anayasası (Charter) ise 1971 yılında yapılan İkinci İslam
Dışişleri Bakanları Konferansı'nca hazırlandı ve 1972 yılında toplanan Üçüncü
Dışişleri Bakanları Konferansı'nca onaylandı. İslami dayanışmanın önemini
vurgulayan ve üye ülkelerin Birleşmiş Milletler Anayasasına ve insan haklarına
saygılı olduklarını belirten bu Anayasa 1 Şubat 1974 tarihinde de Birleşmiş
Milletlerce tescil edildi. İKT'nın faaliyetleri esas olarak Zirve
Konferansları, Dışişleri Bakanları Konferansları ve Daimi Komitelerin
toplantıları tarafından belirleniyor. Bu toplantılarda İslam ülkelerinin
siyasi, ekonomik ve kültürel meseleleri görüşülerek, üye ülkeler arasında
dayanışma ve işbirliğini amaçlayan kararlar alınıyor. İKT'nin en üst düzeydeki
yöneticiliği olan Genel Sekreterlik görevini ise şu anda bir Türk, Prof. Dr.
Ekmeleddin İhsanoğlu yürütüyor.
Türkiye ilk kez, 1975 yılında yapılan 6.
Dışişleri Bakanları Konferansı'nda Dışişleri Bakanı düzeyinde İKT'de temsil
edildi. Türkiye'nin devlet başkanı düzeyinde katıldığı ilk İslam Zirvesi ise
1984 yılı Şubat ayında Kazablanka'da yapılan 4. İslam Zirve Konferansı oldu. 4.
İslam Zirve Konferansı'nda Türkiye, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi
Komitesi'nin (İSEDAK-İngilizce kısaltması COMCEC)başkanlığını Cumhurbaşkanı
düzeyinde üstlendi. Yani Türkiye'de cumhurbaşkanı seçilen kişi otomatikman
İSEDAK'ın da başkanı oluyor. Şu anda da İSEDAK'ın başkanı Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. İSEDAK, öz olarak üye ülkeler arasında çok taraflı
ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi ve koordinasyonu ile görevli.
İKT'ye üye 57 ülke, İSEDAK'ın da üyesi. Ayrıca 5 gözlemci üyesi var. Türkiye'de
İSEDAK faaliyetleri Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından koordine
ediliyor.
Aslında İSEDAK toplantıları geleneksel olarak İKT üyesi ülkelerin
ekonomi ve ticaretten sorumlu bakanlarının katılımıyla gerçekleştiriliyor. Ama
25'inci yıldönümü vesilesiyle bu yılki İSEDAK toplantısı bir 'Ekonomi Zirvesi'
biçiminde tasarlandı. Devlet başkanları düzeyinde, ekonomik işbirliği alanında
ilk kez düzenlenen 'İSEDAK Ekonomi Zirvesi'nde, 25 yıllık faaliyetler
değerlendirildi ve üye ülkeler arasındaki işbirliğinin geleceğe ilişkin somut
adımları en üst düzeyde görüşülüp karara bağlandı.
İSEDAK, 25 yıllık tarihi boyunca tercihli
ticaret sistemi, ticaretin finansmanı ve teşviki, yatırımların garantisi ve
ihracat sigortası, standartların uyumlaştırılması, özel sektör toplantıları,
ticaret fuarları gibi pek çok alanda kapsamlı projeler başlattı ya da sonuçlandırdı.
Halen sürmekte olan küresel ekonomik kriz karşısında İslam ülkeleri arasındaki
sermaye hareketlerinin arttırılması ve üye ülkeler arasındaki gerçek ekonomik
faaliyetlerin teşvik edilmesinin ise büyük önem kazandığı düşünülüyor.
İstanbul'daki toplantılarda da mutad gündem maddelerine ilaveten küresel
ekonomik kriz, enerji konuları ve gıda güvenliği gibi güncel uluslararası
sorunlar ele alındı.
İKT ve İSEDAK'ın en göz alıcı projesi ise
tercihli ticaret anlaşmasının devreye alınması çabaları. Tercihli ticaret
anlaşması devreye girdiğinde, üye ülkeler birbirleriyle daha düşük gümrüklerle
mal alıp satabilecekler. Yani İslam ülkelerinin birbirlerinden ticareti daha
artacak. Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşması, 2002 yılında yürürlüğe
girmişti. Ancak bu anlaşmaya işlerlik kazandırmak için İSEDAK Ticaret
Müzakereleri rauntları düzenlendi ve 2005 nisan ayında tamamlanan birinci
müzakere raundunda 'TPS-OIC Tercihli Ticaret Sistemi Protokolü (PRETAS)'
hazırlandı. 2007 eylül ayındaki ikinci rauntta da 'TPS-OIC Menşei Kuralları'
tamamlandı. PRETAS'ın yürürlüğe girebilmesi için en az 10 ülke onayı
gerekiyordu ve Bangladeş'le bu sayı tamamlandı. Şimdi gözler son aşama olan
menşei kurallarına ilişkin düzenlemede 10 imza sayısına ulaşılmasında...
Geçen ayki toplantıda konuşan İSEDAK
Başkanı ve Cumhurbaşkanı Gül de, İKT Tercihli Ticaret Sistemi'nin bir an önce
işlerlik kazanması için son aşama olan menşei kuralları anlaşmasında imzaların
tamamlanmasını istedi. Gül, 2005 yılında kabul edilen 10 yıllık eylem
programıyla 2015 yılında üye ülkeler
arasındaki ticaret hacminin yüzde 20'ye çıkarılmasını hedeflediklerini ifade
ederek, "İKT üyesi ülkelerin toplam dış ticaret hacminde İKT içi ticaretin yüzde 16'lara yükseltilmesini memnuniyetle
karşılıyoruz. Öte yandan Türkiye'nin İKT
ülkeleriyle olan ticareti son 8 yılda 5 kat artmıştır. Bu artışın sürmesi konusundaki kararlılığımızı burada yinelemek
isterim. Yürürlüğe girmesi için 10 ülke
tarafından onaylanması gereken PRETAS olarak isimlendirdiğimiz Tercihli Tarifeler Protokolü'nü Bangladeş ve Katar'ın
yürürlüğe koyacakları müjdesi bizleri
ziyadesiyle sevindirdi. İKT Tercihli Ticaret Sisteminin bir an önce
işlerlik kazanması bizleri İKT içi
ticaretin geliştirilmesinde çok daha ileri noktalara taşıyacaktır. Bu bakımdan halen 4 ülke
tarafından onaylanan Menşei Kurallarının da
en az 6 ülke tarafından daha bir an önce onaylanması gerekmektedir. Bu
bağlamda saygıdeğer devlet başkanlarının
gerekli talimatları vermelerinin önemini
vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
Toplantı, benzerleri gibi bir sonuç
bildirisi ile bitirildi. Bildiride “Bizler ileriye dönük olarak ticaretin serbestleştirilmesi ve ülkelerin sermaye
piyasası kurumları arasında finansal
işbirliğinin sağlanması, özel sektör arasında doğrudan yatırım ve
ortaklığın artırılması ve yoksulluğun
azaltılmasına yönelik olarak çabaların
yoğunlaştırılması sayesinde İKT içi ticaretin artırılması hedefi
doğrultusunda ekonomik ve ticari
işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki taahhüdü tekrarlıyoruz” denildi. İKT tercihli ticaret sisteminin
uygulanması yönünde yapılan çabalara da değinilen bildiride, üye devletler tercihli ticaret sistemi protokolü ve menşei kuralları
anlaşmasını mümkün olan en kısa zamanda
imzalamaya ve onaylamaya davet edildi. Ayrıca İSEDAK başkanı olan Türkiye'ye
üye devletlere onaylama süreçlerinin
hızlandırılması konusunda tavsiyelerde ve
yardımda bulunacak bir misyon tesis etmesi çağrısında bulunuldu.
Enerji konusunda yenilenebilir
enerji kaynaklarının teşvik edilmesi,
enerjinin verimli olarak kullanılması ve bu enerji kaynaklarının keşfi ve üretimine geçilmesi
konusunda yatırımların artırılmasını
öngörüldüğü anlatılan bildiride, düşük gelirli ve gıda yoksunu ülkelerde
gıda krizinin etkilerinin azaltılması
yönündeki ivedi ihtiyacın altı çizildi. Bildiride
gıda güvencesi ve tarımsal işbirliği alanında İKT içerisinde ortak bir
eyleme duyulan ihtiyaç yinelenerek,
İSEDAK'ın bu bağlamda aktif bir rol üstlenmesi istendi.
Not: İKT'nin ismi, 2011 Haziran ayında Astana'da düzenlenen 38. Dışişleri Bakanları Konseyinde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT-OIC) olarak değiştirilmiştir.
Not: İKT'nin ismi, 2011 Haziran ayında Astana'da düzenlenen 38. Dışişleri Bakanları Konseyinde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT-OIC) olarak değiştirilmiştir.
(Bu yazı, TSE'nin yayın organı Standart Dergisinin Aralık-2009 sayısında "İslam Dünyasında Türkiye'nin Ekonomi Konularındaki Öncülüğü 25 Yaşına Ulaştı" başlığı ile yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder