Su, yaşamın kaynağı. Birçok kaynak gibi,
ancak azaldığında veya yok olmaya yüz tuttuğunda önemi anlaşılıyor. Normal
zamanlarda insanlar, bu tip kaynakları hiç bitmeyecekmiş gibi fütursuzca
harcıyorlar. Türkiye, bu yaz yaşadığı büyük kuraklığı çok uzun süredir
görmemişti. Kuraklık, çoğunlukla bölgesel ve gelip geçici zamanları içeren bir
problem olarak yaşanıyordu. Çok uzun yıllardır sözü edilen küresel ısınmanın
geçen kış ve bu yaz iyice kendini hissettirmeye başlamasıyla su sorunu da ülke
çapında iyice kendini gösterdi. Peki su sorununun neresindeyiz ve Türkiye'de
sular nasıl kirlenip boşa akıyor? Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının
verilerine başvurmak en sağlıklısı gibi görünüyor. Bu verilere bakıldığında
ortaya çıkan sonuç şu: Türkiye, su zengini bir ülke değil. Buna rağmen suyu
oldukça hor kullanıyor ve kirlettiği suyu da arıtıp yeniden kullanıma
sunamıyor.
9 Ocak 2016 Cumartesi
31 Aralık 2015 Perşembe
DEVLET GİBİ EKONOMİK KAYNAKLARA SAHİP BİR TERÖR ÖRGÜTÜ: IŞİD
Cahit UYANIK
2004 yılında kurulan Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terör örgütü, 2 yıl önce adeta yükselişe geçti. Bu yükselişte güçlü ekonomik kaynaklara ulaşması ve şu ana kadar bir terör örgütü açısından hiç rastlanmayan bir finansal modele sahip olması önemli rol oynadı. 2014 yılı ortalarında Irak’ın kuzeyindeki en önemli kentlerden Musul’u ele geçiren IŞİD, büyük ekonomik ve mali kaynakların anahtarına da sahip oldu. Bu kaynaklardan en dikkat çekeni ve hemen kullanıma hazır olanı, Irak Merkez Bankası Musul Şubesinin kasasındaki yaklaşık 500 milyon dolar ve tutarı bilinmeyen altın külçelerdi.
Aynı zamanda petrol zengini olan bu bölge, tarımsal üretim,
su kaynakları ile maden zenginliği açısından
da iyi durumdaydı. IŞİD, petrol
ticaretinin yanı sıra buradaki tarımsal üretimden de pay almaya başladı. IŞİD
bu finansman modeliyle, şu ana kadar ortaya çıkmış hiçbir terör örgütüne
benzemiyor ve ‘devlet gibi ekonomik kaynaklara sahip bir terör örgütü’ olarak
tanımlanabiliyor. Ancak IŞİD aynı anda, terör örgütlerinin klasik finansman
modelini de kullanmaktan çekinmiyor. Fidye, tarihi eser kaçakçılığı, gasp,
soygun, organ ticareti, insan ticareti (kölelik), yurt dışındaki zengin
gönüllülerin yardımları ile kendisini destekleyen bazı devletlerin gizli
yardımları IŞİD’in diğer terör örgütlerine benzeyen gelir kaynakları… Öyle ki
IŞİD’in günlük gelirinin 10 milyon dolara ulaştığı tahmini yapılıyor.
2003 YILINA; AK PARTİLİ VE TAYYİP ERDOĞANLI YILLARA GİRERKEN FİNANSAL FORUM'A YAZDIĞIM YENİ YIL MESAJI
Türkiye, 2002 yılı Kasım ayı ortasında bir seçim yapmış ve Ak Parti tek başına iktidara gelmişti. Recep Tayyip Erdoğan, anayasadaki siyasi yasaklılık maddesi kapsamına girdiği için milletvekili adayı olamamış ve seçilememişti.
Partinin diğer doğal lideri Abdullah Gül, ilk Ak Parti Hükümetini kurmuştu. Biz 2003 yılına girerken "Ak Parti ve Abdullah Gül" ile dolu yıllara hazırlandığımızı düşünürken; Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal'ın desteğini arkasına alarak anayasayı değiştirtmiş ve kendisine milletvekili olmanın yolunu açmıştı.
Derken; bir köy, hiç bir şekilde seçmen kütüğüne yazılmadığı için Siirt'te seçimler iptal edildi ve Recep Tayyip Erdoğan aday olarak milletvekili seçildi ve ikinci Ak Parti hükümetini kurarak Başbakanlık görevini üstlendi. Böylece (2016 yılına girerken de yaşadığımız gibi) Ak Partili ve Tayyip Erdoğanlı yıllar başlamış oldu.
30 Aralık 2015 Çarşamba
MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL
Cahit UYANIK
Merkez Bankası (MB), bu yıl ocak-ağustos döneminde 5 milyar dolar sınırına yaklaşarak herkesi şaşırtan ödemeler bilançosundaki "net hata ve noksan" kaleminin neden böyle bir gelişme gösterdiğini analiz etti. Aynı dönemde 15,7 milyar doları geçen cari açığın finanse edilmesinde de önemli rol oynayan net hata ve noksan kalemi, ödemeler bilançosunda hiç bir tanım altına dahil edilemeyen döviz girişlerinin toplandığı bölüm olarak biliniyor. MB, net hata ve noksan kaleminin Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında yüksek olmadığını bildirdi.
26 Aralık 2015 Cumartesi
GÜNGÖR URAS KÖŞESİNDE HABERİMDEN NASIL BAHSETMİŞTİ-2?
EFTA İLE ANLAŞMA TÜRKİYE'YE NELER GETİRİR?
Güngör URAS
Güngör URAS
Türkiye için önemli olan Avrupa Topluluğu (AT) pazarıdır. Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) pazarı değil... Bunu anlamak için 1990 yılı ithalat ve ihracat rakamlarına bakmak yeter:
24 Aralık 2015 Perşembe
GÜNGÖR URAS KÖŞESİNDE HABERİMDEN NASIL BAHSETMİŞTİ-1? EMLAKBANK'IN BİLANÇOSU NASIL MAKYAJLANDI?
Kamu Bankalarının Özelleştirilmesinde Emlakbank Modeli
GÜNGÖR URAS
Emlakbank, her hükümet kuruluşunda bir bakana emanet edilir. Emlakbank'tan sorumlu her bakan, bankaya bir genel müdür atar. Her yeni genel müdür atandığında eskisi ve takımı mahkemeye verilir. Bankanın ne büyük zararla karşılaştığı, bilançosunun gerçek olmadığı, batan paranın miktarı açıklanır. Sonra bankanın düzeldiği müjdesi verilir. Derken zarar eden bankanın nasıl kâra geçtiği anlatılır. Sonra hükümet değişir. Bütün bunlar sil baştan... Olur.
20 Aralık 2015 Pazar
TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?
Turizm, bizim çocukluğumuzdaki tek kanallı televizyonun ortak espri kaynaklarından biriydi. "Bu yıl turizm patlaması yaşanacak" sözü, bir çok sanatçıya sadece ilham vermekten öte gitmemişti. Çünkü turizmin patlaması için iddialı laflardan fazlası gerekiyordu. Ülkenin dünyadaki genel gidişata ayak uydurmuş bir hava vermesi, iyi ve bilinçli bir tanıtım kampanyası, yurt içinde modern hava alanları, çok iyi mekanlara inşa edilmiş oteller, kalifiye personel ve standart hizmet bunların başta geleniydi. Türkiye, 70'li yıllarda bunların önemini kavrayamadan "Yahu biz misafirperver bir milletiz. Niye gelmiyor ki bunlar?" şeklinde duygusal demeçlerle turizmin patlamasını bekleyip durdu.
18 Aralık 2015 Cuma
İSRAİL'DEKİ İŞ TOPLANTISINDA FİLİSTİN GERGİNLİĞİ ÇIKTI
Cahit UYANIK
KUDÜS - Yılmazlar İnşaat Grubu'nun basın için İsrail'e düzenlediği gezide, Filistin'deki son olaylarla ilgili gergin bir hava oluştu. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Türk basın mensuplarına yaptığı konuşmada, üstü kapalı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Livni, İsrail-Filistin çatışmasında herkesin tarafları müzakereye zorlaması gerektiğini belirttikten sonra, "Liderlerden gelen iyi ifadelere ihtiyacımız var" diye konuştu. Livni'nin bu sözü Erdoğan'ın hafta sonunda İsrail'i kınadıklarını belirten açıklamasına cevap olarak değerlendirildi.
16 Aralık 2015 Çarşamba
KÜRESEL MAL-PETROL VE IRAK OPERASYONU
Cahit UYANIK
Belki de siz bu satırları okurken Irak Operasyonu başlamış olacak. Savaşın ne olduğunu kimseye anlatmaya gerek yok. Ancak savaşın sebepleri üzerine kafa yorulması kötü olmaz. Tarihte hemen hemen tüm savaşların nedeninin ekonomik olduğu biliniyor. O zaman Irak Operasyonunu da bu açıdan incelemekte fayda var. Irak; eski Mezopotamya toprakları üzerine kurdurulmuş bir devlet. Tarih öncesinde tarımsal üretim nedeniyle bolluk bereket ülkesi konumundaki bu topraklar, daha sonra çölleşme sebebiyle kendi kaderine terk edildi. Ta ki büyük petrol rezervleri bulunana ve petrol dünya için stratejik bir ürüne dönüşene kadar...
15 Aralık 2015 Salı
AB'YE UYUM İÇİN TARIMA İKİ ÖDEME KURULUŞU GELİYOR
Cahit UYANIK
Türkiye, tarımda
destekleme ödemelerini yapmak ve müdahale alımlarını gerçekleştirmek için 2 ödeme kuruluşu kuracak. Avrupa Birliği'ne (AB) uyum açısından önem taşıyan ödeme kuruluşları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde kurulacak ve bir müsteşar yardımcısına bağlı olacak. Yeni uygulama ile Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) isim ve yapı değiştirerek Tarım Ürünleri Piyasa Düzenleme ve Ödeme Kuruluşu (TPDK) adını alacak. Ayrıca kırsal kalkınma desteklerini yürütmek ve ödemeleri yapmak üzere Tarım ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu (IPARD Ajansı) da kurulacak.
KAYIT DIŞI İSTİHDAM DENETİMİ, RİSKİ YÜKSEK SEKTÖRLERDEN BAŞLAYACAK
Cahit UYANIK
Hükümetin geçen hafta Meclise sevk ettiği SSK ve Bağ-Kur prim
affına ilişkin yasa tasarısında, toplam istihdam içindeki oranı yüzde 52'yi
geçen kayıt dışı istihdamla mücadele için 2 madde de bulunuyor. Buna göre SSK
Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı, kayıt dışı istihdamla daha etkin ve verimli mücadele
edebilmek amacıyla, denetlenecek olan sektörleri risk kriterlerine bakarak
sınıflandırabilecek. Böylece riski yüksek sektörlere, denetimlerde öncelik
verilebilecek. Ayrıca bir başka maddeyle, kamuda çalışan tüm denetim
elemanlarına da incelemeleri sırasında ilgililerin kayıtlı ve tescilli olup
olmadıklarına bakma yetkisi tanınacak. Böylece kayıt dışılığın azaltılmasında
kurumlar arasında yardımlaşma ve eşgüdümün artırılması sağlanacak.
11 Aralık 2015 Cuma
AB İÇİN YAPILAN YENİ MİLLİ GELİR HESAPLAMASINDA 15 YENİ YÖNTEM UYGULANDI
Cahit
UYANIK
Türkiye'nin yeni milli gelir hesaplama yönteminin
Avrupa Birliği'ne (AB) uyumlu hale getirilmesi için yabancı uzmanlardan destek
alındı. Şimdi, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi Bakanlığı gibi kurumların
bilgilerinin de yeni sınıflandırmalara uyumlu hale getirilmesi gerekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2004 yılından bu
yana hazırlıklarını sürdürdüğü milli gelir güncelleme çalışmasında, yabancı
uzmanlardan 300 adam/günlük (yaklaşık 10 ay) destek alındığı öğrenildi. TÜİK'in
sonuçlandırma aşamasına geldiği çalışmaları, en son aralık ayında Avrupa
Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) yetkilileriyle gözden geçirdiği belirtildi.
30 Kasım 2015 Pazartesi
TÜRKİYE-İRAN EKONOMİK İLİŞKİLERİ İÇİN HERŞEY HAZIR: HEDEF 35 MİLYAR DOLAR TİCARET
Türkiye, Kasım ayının ilk günü gerçekleştireceği seçimlerin
ardından yeni bir siyasi ortama ve siyasi şartlara kavuşacak. Ancak, bu
seçimlerden hangi hükümet çıkarsa çıksın, özellikle ekonomik ilişkilerin doğrultusunun
değişmeyeceği nadir ülkelerden biri İran olacak. Türkiye’de yeni kurulacak
hükümet için, (istenen hızda büyümeyen dünya ekonomisi tablosu içinde) hemen
yanı başındaki tüketim eğilimi yüksek ve yeni ekonomik üretim alanları
arayışındaki İran, ilişkilerin geliştirilmesine aday ülkelerin başında gelecek. Çünkü Birleşmiş
Milletler (BM) ve ABD’nin uyguladığı ekonomik ambargoları kaldırmasıyla, İran
ekonomisi dünyaya açılıyor. Türkiye bu ılımlı ortamın yanı sıra, bu ülke ile 10
yıl süren müzakerenin ardından yılbaşında yürürlüğe giren tercihli ticaret
anlaşmasının da etkisiyle; İran’la mevcut ekonomik ve ticari ilişkilerini
birkaç yıl içinde 30-35 milyar dolar düzeyine çıkarabilir. Bu, mevcut ticaret
hacminin neredeyse üçe katlanması anlamına geliyor.
20 Kasım 2015 Cuma
TEKSTİLDE YANLIŞ VE GEÇ KONUM SEÇMENİN FATURASINI ÖDÜYORUZ
Cahit UYANIK
Türkiye, son birkaç aydır yoğun biçimde tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki sorunları tartışıyor. Bu sektörler, Türkiye açısından hayli önemli. Çünkü bu sektörler "istihdam" ve "döviz deposu". Hem nüfusun önemli bölümü buralarda çalışarak hayatlarını kazanıyor, hem de üretimin büyük bölümü ihracata yönelik olduğu için döviz kaynağı olma özelliğini taşıyor. Bu sektörlerde yaşanan sorunlar, Türkiye'nin iki kritik meselesinin tam ortasında bulunuyor. Eğer sektörlerde kriz yaşanmaya devam ederse, Türkiye'de zaten bir türlü inmek bilmeyen işsizlik oranı daha yükseklere çıkabilecek. Öbür yandan da, Türkiye daha az döviz kazanarak, cari açığın finansmanında zorlanacak. Üstelik, piyasa ithal tekstil ürünleri ile dolabileceği için döviz kaybı yeni bir boyut daha kazanacak. Bu iki sektör o kadar önemli ki, Türkiye'nin toplam üretimi yani gayri safi milli hasılası içindeki payı yüzde 14'ü, istihdam içindeki payı yüzde 11'i, ihracat içindeki payı yüzde 35'i geçiyor.
10 Kasım 2015 Salı
TÜRKİYE’NİN KARA PARA İLE İMTİHANI 20 YILDIR SÜRÜYOR/EKONOM 50. ÖZEL SAYI
Kara para… Kara paranın aklanması… Bu
kavramlara artık hepimiz iyice aşinayız ama bundan 19-20 yıl önce pek
bilinmiyordu ve 1996 yılında bitmeyen siyasi çalkantılar içindeki Türkiye’nin,
devasa ekonomik sorunlarla dolu gündemine adeta bomba gibi düşmüştü. Doğrusu bu
ya; kara para ve kara paranın aklanması
çoğumuz için bazı filmlerde gördüğümüz, romanlarda okuduğumuz, gazetelerin
“kısa haberler” sütunlarında gözümüze çarpabilen, pek de önemli bulmadığımız
bir konuydu.
(Tıklayınız) UYUŞTURUCU EKONOMİSİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) GÜNDEMİNDE
(Tıklayınız) UYUŞTURUCU EKONOMİSİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) GÜNDEMİNDE
9 Kasım 2015 Pazartesi
BANKACILIK SEKTÖRÜ ARTIK YENİ UFUKLARA YELKEN AÇMALI/EKONOM 50. ÖZEL SAYI
Türk bankacılık sektörünün içinde
bulunduğu durum, yaşadığı sorunlar ve çözüm arayışları yayın hayatının ilk
sayılarından itibaren EKONOM’un gündeminde hep oldu. Geriye dönüp bakıldığında;
ekonomi haberciliği açısından hayli teknik bir alan olan bankacılık
sektöründeki gelişmelerin, EMD üyesi uzman muhabirler tarafından, gazetecilik
ilkelerine uyularak, büyük bir ustalıkla takip edildiği görülüyor. EMD üyeleri
sektörün durumu, gidişatı ve geleceği ile ilgili yorumlar yaparken her zaman,
konunun uzmanı akademisyenler ile sektörü yöneten isimlerden görüş almaya özen
gösterdiler. Yazılı dokümanları okuyup inceledikten sonra, haberlerini veya
yazılarını herkesin kolayca anlayabileceği bir dille kaleme aldılar. 1994-2004
yılları arasında Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe büyük çalkantılar
yaşanıp belli bir disiplin altına girilirken, çoğu mevzunun karanlık veya flu
kaldığı ortamlarda; yapılan haberler, kaleme alınan yazılarla olup bitenin
gerçek resmini ortaya koymayı başardılar. Şu günlerde sorunları asgariye inmiş
bir şekilde tıkır tıkır işleyen, Türkiye’yi ekonomik kriz yaşamaktan koruyan
güçlü ve tahkim edilmiş bir yapıya dönüşen bankacılık sektörünün yıllar boyu çektiği
dönüşüm sancıları, EKONOM ve EMD üyeleri tarafından tarihe not düşüldü.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)