11 Aralık 2015 Cuma

AB İÇİN YAPILAN YENİ MİLLİ GELİR HESAPLAMASINDA 15 YENİ YÖNTEM UYGULANDI

Cahit UYANIK 
Türkiye'nin yeni milli gelir hesaplama yönteminin Avrupa Birliği'ne (AB) uyumlu hale getirilmesi için yabancı uzmanlardan destek alındı. Şimdi, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi Bakanlığı gibi kurumların bilgilerinin de yeni sınıflandırmalara uyumlu hale getirilmesi gerekiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2004 yılından bu yana hazırlıklarını sürdürdüğü milli gelir güncelleme çalışmasında, yabancı uzmanlardan 300 adam/günlük (yaklaşık 10 ay) destek alındığı öğrenildi. TÜİK'in sonuçlandırma aşamasına geldiği çalışmaları, en son aralık ayında Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) yetkilileriyle gözden geçirdiği belirtildi.
TÜİK, revizyon kapsamında hesaplama yaparken 15 yöntem ve 11 kapsam değişikliğine gittiğini açıkladı. TÜİK Başkanı Ömer Demir, istatistik jargonunda "En iyi revizyon, yapılmayan revizyondur" şeklinde bir değerlendirme bulunduğunu belirterek Türkiye'nin Avrupa Birliği hesaplarına uyum ve Türkiye'deki kayıt dışılığı daha iyi kapsayabilmek için bu revizyonu yaptığını söyledi. Çalıştıkları yabancı uzmanların birçok ülkenin milli gelir revizyonunda görev aldıklarını vurgulayan Demir, "Benzer sorunların nasıl çözüldüğünü bilmek önemliydi. Bize özgü sorunlara nasıl çözümler getirdiğimizi de tecrübeli uzmanlarla tartışarak hallettik. Uzmanlar gecelerini gündüzlerine katıp, normal çalışmalarından yüzde 50 daha fazla mesai ile bu revizyonu ortaya koydular" diye konuştu.

Çalışmalar tamamlanmadı

TÜİK, revizyon çalışmaları sırasında Fransa, Hollanda, Almanya, Finlandiya, Norveç ile teknik toplantılar yaparken Eurostat ve IMF'nin yanı sıra Kanada, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerin uzmanlarından da destek aldı. Türkiye'nin bu çalışması ile AB'ye istatistik alanında uyum açısından yapacaklarının bitmediğini belirten Demir, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi kamu kurumlarının bilgilerinin de yeni sınıflamalara (NACE Rev.1; COICOP, yatırım malları için satın alma gücü paritesi gibi) uydurulması gerektiğini, bunun için de 2011 yılına kadar bir süre alındığını ifade etti. Türkiye'de en son güncelleme çalışmasının 1993 tarihli olduğunu ve 1987 bazlı serinin ortaya konulduğunu anlatan Demir, 1987 bazlı seri ile bir önceki yani 1968 bazlı seri arasında da (1990 yılı için) GSMH'de yüzde 38'lik bir farkın oluştuğunu hatırlattı.

REVİZYON NASIL YAPILDI?

TÜİK'in milli gelir hesaplarında yaptığı revizyon, "yöntem değişiklikleri" ve "kapsam genişlemesi" olmak üzere iki ana faza oturtuldu. 

YÖNTEM DEĞİŞİKLİKLERİ

* Baz yıl 1987, 1998'e çekildi. 1998, en yakın input-output tablosu (sektörlerin birbirleriyle ilişkilerini gösteren veri) bulunduğu için tercih edildi.

* Yeni seride iktisadi faaliyetler ve ürünler, hane halkları nihai tüketim harcamaları, (ISIC yerine NACE Rev.1 ve BEC yerine COICOP), yatırım mallarında satın alma gücü paritesi sınıflaması kullanıldı. Mesela eski seride özel nihai tüketim harcamaları 6 başlık üzerinde sınıflandırılırken şimdi 10 başlığa ayrılarak incelenmeye başlandı. Eğitim, sağlık, giyim-ayakkabı ayrı başlıklara alındı.

* Çeyrekler arasında "benchmarking etme" (kıyaslayarak çeyreklere dağıtmak) yöntemi kullanıldı. Bu yöntemle dönemler arası girdi-çıktı oranları ikinci kez analiz edilerek dönemlere dağıtılacak.

* Üretici fiyatları yerine temel fiyatlar kullanıldı. Böylece hesaplara fiyatlar; sübvansiyonlar dahil vergiler hariç olarak daha gerçekçi olan temel fiyatlarla yazılmaya başlandı.

* Bankaların yarattıkları katma değeri daha hassas ölçen mali aracılık hizmetlerinin dolaylı ölçümü (FISIM) yöntemine geçildi. Bankaların çalışan sayısındaki artış-azalışın üretim değerlerini tam olarak yansıtmadığına karar verilerek TÜFE ile deflate edilerek hesaplamalar yapıldı. Sektörde artan bilgisayarlaşma ve internet bankacılığı sonrasında personel artış-azalış sayısı, gerçek üretimi yansıtmaktan uzak kalıyordu.

* Kâr amacı olmayan kuruluşların faaliyetleri piyasaya dönük olma ve olmama şeklinde iki ana alt kaleme ayrıldı. Piyasaya dönük olanların (ticaret odaları, sanayi odaları) katma değeri üretim, olmayanların (vakıflar, dernekler) maliyet esasına göre hesaplara alındı.

* Merkez Bankası'nın faaliyetleri de (personel gideri ve amortismanlar) hesaplara girdi.

* Zincirleme endeks yöntemine geçildi ve baz yılından sonraki dönemlerde ürünlerin fiyatlarındaki nispi değişimlerin etkisini de içerecek şekilde, bir önceki yıl ortalama fiyatları kullanılmaya başlandı.

* İmalat sanayiinde üretim artış hızına dayalı katma değer hesaplamaları (sabit girdi-çıktı kullanımı) yerine, yıllar itibariyle değişen girdi-çıktı katsayıları kullanıldı ve hesaplar ekonomiye daha duyarlı hale geldi.

* Kayıt dışı çalışanların üretime katkısını ölçen iş gücü girdi yaklaşımı tüm imalat sanayiini kapsayacak hale getirildi.

* Hizmet sektörlerinin hesaplanmasında eskiden diğer sektörlerin gelişme hızları kullanılırken şimdi sektöre ilişkin istihdam verileri ve sektörel fiyat artışları dikkate alındı.

* İnşaat sektörünün üretimi hesaplanırken 1 metrekare inşaatın yapılabilmesi için ne kadar girdi kullanıldığından yola çıkılarak mal akım yöntemiyle sektördeki kapsam eksiklikleri giderildi.

* Eskiden kendi evinde oturanların milli gelire katkısını gösteren izafi kira kent ve kır tipi olarak iki ayrı fiyatla hesaplamalara alınırken, şimdi 3 binin üzerinde kira fiyatı toplanarak bunlar kendi bölgesine göre hesaplara dahil edildi.

* Eski seride otel ve lokanta hizmetleri sektörü için bazı alt sektörlerin ortalama gelişme hızları kullanılırken yeni seride Türkiye'de yerleşik olan ve olmayanların harcamaları ayrımında hesaplama yapıldı.

* Serbest bölgeler Türkiye'nin ekonomik sınırlarına dahil edilerek özel ticaret rejiminden genel ticaret rejimine geçildi. 

KAPSAM DEĞİŞİKLİKLERİ

* Milli gelir hesapları içinde yüzde 8 civarında ağırlığı olan konut sahipliği kapsamındaki konut sayısı 5.3 milyon adet artırılarak 19.2 milyon adete çıkarıldı. Artış, 2000 yılı bina sayımına dayandırıldı. 

* 2002 tarım sayımına dayanılarak bazı teknik katsayılar güncellendi, ihracatı olan ama üretim rakamlarında görünmeyen ürünler (kekik, sumak, mantar gibi) sisteme girdi. Kaz eti, ördek eti, deve eti yeni sistemde kapsandı.

* 2002 sanayi ve iş yeri sayımına dayanılarak 10 ve daha çok işçi çalıştıran 16.520 adet daha işletmenin üretimleri sisteme girdi.

* Yıllık sanayi ve hizmet istatistiklerindeki istihdam sayıları, hane halkı işgücü anketlerine dayanarak güncellenerek artırıldı. Aynı yöntem madencilik için de kullanıldı.

* İnşaat sektörünün üretim değerinin yapı ruhsatları ile ölçülmesi yöntemi mal akım yöntemiyle güçlendirildi.

* Hizmet sektöründeki kayıtlı çalışan sayısı, hane halkı işgücü anketindeki verilere göre güncellenerek artırıldı.

* Birçoğu son yıllarda ekonomiye giren internet hizmet sağlayıcıları, mali kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, katılım bankaları, özel emeklilik fonları, kâr amacı olmayan mali kuruluşlar kapsama eklendi.

* Serbest bölgelerdeki üretim değerleri de milli gelir kapsamına eklendi.

* Yeni seride hane halkı iş gücü anketi, yıllık sektör istatistikleri, yıllık hane halkı bütçe anketleri ile 2003 bazlı fiyat endeksleri kullanıldı.

* Devletteki döner sermayeli kuruluşlar, devlet hizmetleri sektörüne eklendi.

* Yevmiyeli hizmet sunan kişilerin (gündelikçi kadınlar) üretim değerleri hane halkı bütçe anketlerine dayanarak 'P sektörü' olarak yeni seriye eklendi.

Revizyon için 2000 yılında bina sayımı, 2001'de tarım sayımı, 2002 yılında sanayi ve iş yeri sayımı ve 2007 yılında da nüfus sayımı yapıldı. 2005 yılında iş kayıtlarının kurulması ve güncellenmesi çalışması gerçekleştirilirken iş gücü araştırması örnekleme hacmi 30 bin kişiden 145 bin kişiye çıkartıldı, 2002 yılından bu yana her yıl hane halkı bütçe araştırması yapıldı, 3 aylık sanayi üretim verileri de 2005'ten itibaren 3500 adet işletmeden 6500 işletmeye çıkartıldı.

Yunanistan kayıt dışı ile düze çıktı

Milli gelir hesaplama yöntemini değiştiren Türkiye'nin önünde iki örnek bulunuyor. Komşu Yunanistan, 2006 yılında yaptığı hesaplama değişikliği ile milli gelirini yüzde 10 revize ederken; Brezilya'nın GSYİH rakamlarında yüzde 11 artış yaşandı. 2006 yılında milli gelir hesaplama yöntemini değiştiren Yunanistan, o dönemde büyük tepki aldı. Yunan hükümetinin kullandığı formül, bütçe açığını Avrupa Birliği (AB) normlarına uydurmak için milli gelir hesaplamasında fuhuş ve kaçakçılıktan gelen paranın kayıt altına alınmasını sağlıyordu. Revizyonla birlikte Yunanistan'ın bütçe açığının AB tarafından belirlenen yüzde 3 limitinin altına inmesi hedeflenmişti. AB'nin bütçe kalemlerinde değişiklik yapmasına izin veren yasasından yola çıkan Yunan hükümeti fuhuş ve kaçakçılık gibi yasa dışı yollardan elde edilen gelirlerin kayıt altına alınarak milli gelirin bir gecede 195 milyar eurodan 242 milyar euroya çıkacağını açıklamıştı. Yunan halkını yüzde 25 zenginleştiren bu hesaplama yöntemi Eurostat'ta kabul edilmedi. Dolayısıyla Yunanistan'ın gerçekleştirdiği milli gelir revizyonu yüzde 10 oldu.

Kredi notu yükseldi

Brezilya da, 2007'nin mart ayında milli gelir hesaplarını revize etmiş ve GSYİH rakamlarında yüzde 11 artış yaşanmıştı. Hemen ardından da hem Fitch hem de S&P, Brezilya'nın kredi notunu yatırım yapılabilir kategorinin bir altına yükseltti. Latin Amerika'nın en büyük ekonomisinde gerçekleştirilen milli gelir hesaplamasında yapılan revizyonla daha fazla ekonomi segmenti hesaplamalara ilave edildi. Brezilya ulusal istatistik bürosu IBGE tüm GSYİH rakamlarını 2000 yılına revize etti. Yeni yöntemde ayrıca faiz dışı fazla, nominal bütçe açığı, borç/GSYİH oranı, vergi yükü ve GSYİH'nın yüzdesi olarak cari hesap fazlası gibi bazı ekonomik göstergelerin hesaplamaları düşürüldü. Ekonominin 56 segmenti ve 110 ürün dikkate alındı. Daha önce 43 segment ve 80 ürün kullanılıyordu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder