Cahit
UYANIK
Türkiye'nin yeni milli gelir hesaplama yönteminin
Avrupa Birliği'ne (AB) uyumlu hale getirilmesi için yabancı uzmanlardan destek
alındı. Şimdi, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi Bakanlığı gibi kurumların
bilgilerinin de yeni sınıflandırmalara uyumlu hale getirilmesi gerekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2004 yılından bu
yana hazırlıklarını sürdürdüğü milli gelir güncelleme çalışmasında, yabancı
uzmanlardan 300 adam/günlük (yaklaşık 10 ay) destek alındığı öğrenildi. TÜİK'in
sonuçlandırma aşamasına geldiği çalışmaları, en son aralık ayında Avrupa
Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) yetkilileriyle gözden geçirdiği belirtildi.
TÜİK, revizyon kapsamında hesaplama yaparken 15 yöntem
ve 11 kapsam değişikliğine gittiğini açıkladı. TÜİK Başkanı Ömer Demir,
istatistik jargonunda "En iyi revizyon, yapılmayan revizyondur"
şeklinde bir değerlendirme bulunduğunu belirterek Türkiye'nin Avrupa Birliği
hesaplarına uyum ve Türkiye'deki kayıt dışılığı daha iyi kapsayabilmek için bu
revizyonu yaptığını söyledi. Çalıştıkları yabancı uzmanların birçok ülkenin milli
gelir revizyonunda görev aldıklarını vurgulayan Demir, "Benzer sorunların
nasıl çözüldüğünü bilmek önemliydi. Bize özgü sorunlara nasıl çözümler
getirdiğimizi de tecrübeli uzmanlarla tartışarak hallettik. Uzmanlar gecelerini
gündüzlerine katıp, normal çalışmalarından yüzde 50 daha fazla mesai ile bu
revizyonu ortaya koydular" diye konuştu.
Çalışmalar tamamlanmadı
TÜİK, revizyon çalışmaları sırasında Fransa, Hollanda,
Almanya, Finlandiya, Norveç ile teknik toplantılar yaparken Eurostat ve IMF'nin
yanı sıra Kanada, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerin uzmanlarından da destek
aldı. Türkiye'nin bu çalışması ile AB'ye istatistik alanında uyum açısından
yapacaklarının bitmediğini belirten Demir, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı gibi kamu kurumlarının bilgilerinin de yeni sınıflamalara
(NACE Rev.1; COICOP, yatırım malları için satın alma gücü paritesi gibi)
uydurulması gerektiğini, bunun için de 2011 yılına kadar bir süre alındığını
ifade etti. Türkiye'de en son güncelleme çalışmasının 1993 tarihli olduğunu ve
1987 bazlı serinin ortaya konulduğunu anlatan Demir, 1987 bazlı seri ile bir
önceki yani 1968 bazlı seri arasında da (1990 yılı için) GSMH'de yüzde 38'lik
bir farkın oluştuğunu hatırlattı.
REVİZYON NASIL YAPILDI?
TÜİK'in milli gelir hesaplarında yaptığı revizyon,
"yöntem değişiklikleri" ve "kapsam genişlemesi" olmak üzere
iki ana faza oturtuldu.
YÖNTEM DEĞİŞİKLİKLERİ
* Baz yıl 1987, 1998'e çekildi. 1998, en yakın
input-output tablosu (sektörlerin birbirleriyle ilişkilerini gösteren veri)
bulunduğu için tercih edildi.
* Yeni seride iktisadi faaliyetler ve ürünler,
hane halkları nihai tüketim harcamaları, (ISIC yerine NACE Rev.1 ve BEC yerine
COICOP), yatırım mallarında satın alma gücü paritesi sınıflaması kullanıldı.
Mesela eski seride özel nihai tüketim harcamaları 6 başlık üzerinde
sınıflandırılırken şimdi 10 başlığa ayrılarak incelenmeye başlandı. Eğitim,
sağlık, giyim-ayakkabı ayrı başlıklara alındı.
* Çeyrekler arasında "benchmarking etme"
(kıyaslayarak çeyreklere dağıtmak) yöntemi kullanıldı. Bu yöntemle dönemler
arası girdi-çıktı oranları ikinci kez analiz edilerek dönemlere dağıtılacak.
* Üretici fiyatları yerine temel fiyatlar kullanıldı.
Böylece hesaplara fiyatlar; sübvansiyonlar dahil vergiler hariç olarak daha gerçekçi
olan temel fiyatlarla yazılmaya başlandı.
* Bankaların yarattıkları katma değeri daha hassas
ölçen mali aracılık hizmetlerinin dolaylı ölçümü (FISIM) yöntemine geçildi.
Bankaların çalışan sayısındaki artış-azalışın üretim değerlerini tam olarak yansıtmadığına
karar verilerek TÜFE ile deflate edilerek hesaplamalar yapıldı. Sektörde artan
bilgisayarlaşma ve internet bankacılığı sonrasında personel artış-azalış
sayısı, gerçek üretimi yansıtmaktan uzak kalıyordu.
* Kâr amacı olmayan kuruluşların faaliyetleri piyasaya
dönük olma ve olmama şeklinde iki ana alt kaleme ayrıldı. Piyasaya dönük
olanların (ticaret odaları, sanayi odaları) katma değeri üretim, olmayanların
(vakıflar, dernekler) maliyet esasına göre hesaplara alındı.
* Merkez Bankası'nın faaliyetleri de (personel gideri
ve amortismanlar) hesaplara girdi.
* Zincirleme endeks yöntemine geçildi ve baz yılından
sonraki dönemlerde ürünlerin fiyatlarındaki nispi değişimlerin etkisini de
içerecek şekilde, bir önceki yıl ortalama fiyatları kullanılmaya başlandı.
* İmalat sanayiinde üretim artış hızına dayalı katma
değer hesaplamaları (sabit girdi-çıktı kullanımı) yerine, yıllar itibariyle
değişen girdi-çıktı katsayıları kullanıldı ve hesaplar ekonomiye daha duyarlı
hale geldi.
* Kayıt dışı çalışanların üretime katkısını ölçen
iş gücü girdi yaklaşımı tüm imalat sanayiini kapsayacak hale getirildi.
* Hizmet sektörlerinin hesaplanmasında eskiden diğer
sektörlerin gelişme hızları kullanılırken şimdi sektöre ilişkin istihdam
verileri ve sektörel fiyat artışları dikkate alındı.
* İnşaat sektörünün üretimi hesaplanırken 1 metrekare
inşaatın yapılabilmesi için ne kadar girdi kullanıldığından yola çıkılarak mal
akım yöntemiyle sektördeki kapsam eksiklikleri giderildi.
* Eskiden kendi evinde oturanların milli gelire katkısını
gösteren izafi kira kent ve kır tipi olarak iki ayrı fiyatla hesaplamalara
alınırken, şimdi 3 binin üzerinde kira fiyatı toplanarak bunlar kendi bölgesine
göre hesaplara dahil edildi.
* Eski seride otel ve lokanta hizmetleri sektörü için
bazı alt sektörlerin ortalama gelişme hızları kullanılırken yeni seride
Türkiye'de yerleşik olan ve olmayanların harcamaları ayrımında hesaplama
yapıldı.
* Serbest bölgeler Türkiye'nin ekonomik sınırlarına
dahil edilerek özel ticaret rejiminden genel ticaret rejimine geçildi.
KAPSAM DEĞİŞİKLİKLERİ
* Milli gelir hesapları içinde yüzde 8 civarında
ağırlığı olan konut sahipliği kapsamındaki konut sayısı 5.3 milyon adet
artırılarak 19.2 milyon adete çıkarıldı. Artış, 2000 yılı bina sayımına
dayandırıldı.
* 2002 tarım sayımına dayanılarak bazı teknik
katsayılar güncellendi, ihracatı olan ama üretim rakamlarında görünmeyen
ürünler (kekik, sumak, mantar gibi) sisteme girdi. Kaz eti, ördek eti, deve eti
yeni sistemde kapsandı.
* 2002 sanayi ve iş yeri sayımına dayanılarak 10 ve
daha çok işçi çalıştıran 16.520 adet daha işletmenin üretimleri sisteme girdi.
* Yıllık sanayi ve hizmet istatistiklerindeki istihdam
sayıları, hane halkı işgücü anketlerine dayanarak güncellenerek artırıldı. Aynı
yöntem madencilik için de kullanıldı.
* İnşaat sektörünün üretim değerinin yapı ruhsatları
ile ölçülmesi yöntemi mal akım yöntemiyle güçlendirildi.
* Hizmet sektöründeki kayıtlı çalışan sayısı,
hane halkı işgücü anketindeki verilere göre güncellenerek artırıldı.
* Birçoğu son yıllarda ekonomiye giren internet hizmet
sağlayıcıları, mali kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, katılım
bankaları, özel emeklilik fonları, kâr amacı olmayan mali kuruluşlar kapsama
eklendi.
* Serbest bölgelerdeki üretim değerleri de milli gelir
kapsamına eklendi.
* Yeni seride hane halkı iş gücü anketi, yıllık sektör
istatistikleri, yıllık hane halkı bütçe anketleri ile 2003 bazlı fiyat
endeksleri kullanıldı.
* Devletteki döner sermayeli kuruluşlar, devlet
hizmetleri sektörüne eklendi.
* Yevmiyeli hizmet sunan kişilerin (gündelikçi kadınlar) üretim değerleri
hane halkı bütçe anketlerine dayanarak 'P sektörü' olarak yeni seriye eklendi.
Revizyon için 2000 yılında bina sayımı, 2001'de tarım
sayımı, 2002 yılında sanayi ve iş yeri sayımı ve 2007 yılında da nüfus sayımı
yapıldı. 2005 yılında iş kayıtlarının kurulması ve güncellenmesi çalışması
gerçekleştirilirken iş gücü araştırması örnekleme hacmi 30 bin kişiden 145 bin
kişiye çıkartıldı, 2002 yılından bu yana her yıl hane halkı bütçe araştırması
yapıldı, 3 aylık sanayi üretim verileri de 2005'ten itibaren 3500 adet
işletmeden 6500 işletmeye çıkartıldı.
Yunanistan kayıt dışı ile düze çıktı
Milli gelir hesaplama yöntemini değiştiren Türkiye'nin
önünde iki örnek bulunuyor. Komşu Yunanistan, 2006 yılında yaptığı hesaplama
değişikliği ile milli gelirini yüzde 10 revize ederken; Brezilya'nın GSYİH
rakamlarında yüzde 11 artış yaşandı. 2006 yılında milli gelir hesaplama yöntemini
değiştiren Yunanistan, o dönemde büyük tepki aldı. Yunan hükümetinin kullandığı
formül, bütçe açığını Avrupa Birliği (AB) normlarına uydurmak için milli gelir
hesaplamasında fuhuş ve kaçakçılıktan gelen paranın kayıt altına alınmasını
sağlıyordu. Revizyonla birlikte Yunanistan'ın bütçe açığının AB tarafından
belirlenen yüzde 3 limitinin altına inmesi hedeflenmişti. AB'nin bütçe kalemlerinde
değişiklik yapmasına izin veren yasasından yola çıkan Yunan hükümeti fuhuş ve
kaçakçılık gibi yasa dışı yollardan elde edilen gelirlerin kayıt altına alınarak
milli gelirin bir gecede 195 milyar eurodan 242 milyar euroya çıkacağını
açıklamıştı. Yunan halkını yüzde 25 zenginleştiren bu hesaplama yöntemi
Eurostat'ta kabul edilmedi. Dolayısıyla Yunanistan'ın gerçekleştirdiği milli
gelir revizyonu yüzde 10 oldu.
Kredi notu yükseldi
Brezilya da, 2007'nin mart ayında milli gelir
hesaplarını revize etmiş ve GSYİH rakamlarında yüzde 11 artış yaşanmıştı. Hemen
ardından da hem Fitch hem de S&P, Brezilya'nın kredi notunu yatırım
yapılabilir kategorinin bir altına yükseltti. Latin Amerika'nın en büyük
ekonomisinde gerçekleştirilen milli gelir hesaplamasında yapılan revizyonla
daha fazla ekonomi segmenti hesaplamalara ilave edildi. Brezilya ulusal
istatistik bürosu IBGE tüm GSYİH rakamlarını 2000 yılına revize etti. Yeni
yöntemde ayrıca faiz dışı fazla, nominal bütçe açığı, borç/GSYİH oranı, vergi
yükü ve GSYİH'nın yüzdesi olarak cari hesap fazlası gibi bazı ekonomik
göstergelerin hesaplamaları düşürüldü. Ekonominin 56 segmenti ve 110 ürün
dikkate alındı. Daha önce 43 segment ve 80 ürün kullanılıyordu.
(Bu haber, Referans Gazetesinin 11.03.2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)
FARKINDA MISINIZ, TÜRKİYE 50 YIL ÖNCE AB'YE ÜYE OLMAK İÇİN BAŞVURMUŞTU
TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?
MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL
FARKINDA MISINIZ, TÜRKİYE 50 YIL ÖNCE AB'YE ÜYE OLMAK İÇİN BAŞVURMUŞTU
TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?
MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder