8 Kasım 2021 Pazartesi

İFM ARAYIŞLARINDA İLGİNÇ BİR DÖNEM: FRANKFURT-İSTANBUL-MOSKOVA ÜÇLÜ FİNANS MERKEZİ


Prof. Dr. Selçuk ABAÇ (1946-2001)

MERKEZ BANKASI, İSTANBUL'U FİNANS MERKEZİ YAPACAK

Cahit UYANIK

1992 yılından beri konuşulup tartışılmasına rağmen bir türlü somut sonuç elde edilemeyen İstanbul'un finans merkezi yapılması hedefine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) el attı. MB Başkanı Gazi Erçel ve Başkan Yardımcısı Selçuk Abaç; İstanbul'un Frankfurt ve Moskova ile birlikte oluşturulması düşünülen "Üçlü Finans Merkezi" yapılanmasına dahil olması için yoğun çaba sarf ediyorlar.

İstanbul, gerekli ulaşım ve iletişim alt yapısı sağlandığı taktirde, Orta Doğu ve Balkanlar'a hitap eden bir finans merkezi haline gelecek. Frankfurt merkezli bu yapılanmanın 1999'dan itibaren Avrupa Merkez Bankasına dönüşecek olan Avrupa Para Enstitüsünün (EMI) bu kentte bulunması nedeniyle kritik önem taşıdığı ifade ediliyor.

Avrupa Merkez Bankası, 1999'dan itibaren tedavüle girecek olan Avrupa Birliği para birimi Euro'dan sorumlu olacak. TCMB, bu projeyi hayata geçirmek için Alman Merkez Bankası Bundesbank ile Frankfurt'taki çeşitli kent örgütleriyle temas haline geçti.

Finansal Forum'un edindiği bilgilere göre MB, kendisini uluslararası yapılanmalarda aktif bir konuma getirmek bir yana, İstanbul'u bir finans merkezi haline getirmek için de harekete geçti. MB, Bundesbank ve Frankfurt'taki Ekonomik Kalkınma Grubu (EKK) ile yakın ilişkiye girerek 1992 yılından bu yana her iktidarın sahip çıktığı ancak gerçekleştiremediği İstanbul'un finans merkezi yapılması için bir çalışma takvimi ve rapor hazırladı. Çalışmaya Frankfurt'un 2000'li yıllara dünyada etkin bir finans merkezi olarak girmesi için çaba sarf eden ve çeşitli sektörlerden (iletişim, banka, medya vb.) yetkililerin bulunduğu 'Frankfurt Finansplat' da katıldı. Frankfurt halen, Avrupa'daki finans merkezlerinden Paris ve Londra'nın gerisinde bir görünüm sergiliyor. Frankfurt, kent örgütleri EKK ve Finansplat'ı da arkasına alarak Paris'i geçmeyi, Londra'yı yakalamayı hedefliyor.

Londra'nın şu anda Avrupa'nın en aktif finans merkezi olmasının geri planında İngiliz Merkez Bankası Bank of England'ın desteğinin varlığı gösteriliyor. Tüm dünyada etkin finans merkezlerinin arkasında o ülkenin merkez bankasının sağladığı kredibilite bulunuyor. Bu çerçevede Bundesbank ve TCMB'nin desteğiyle; İstanbul ve Moskova'yla birlikte üçlü bir yapılanmaya gidilerek, bu iki kentin hitap edeceği Orta Doğu, Yakın Asya, Balkanlar ve Orta Asya'dan gelebilecek finans akımları yakalanmak isteniyor. Bu çerçevede Frankfurt'taki yetkililerle Moskova arasındaki gerekli anlaşmalar imzalanmış bulunuyor.

MB, İstanbul'un finans merkezi yapılmasında İMKB'nin de etkin bir rol oynamasını sağlamaya çalışıyor. Bu amaçla İMKB Yönetim Kurulu Üyesi ve YASED Başkanı Yavuz Canevi ile ortaklaşa çalışmalara girildi. EKK Başkanı Dr. Schwesinger, Ekim ayı sonunda İstanbul'a gelerek Finans Kulüp'te özel bir konferans verdi. Dr. Schwesinger konuşmasında EKK'nın yüzde 100 sermayesinin Frankfurt kentine ait olduğunu belirterek, iş alemi ile Frankfurt kenti arasında aracılık yaptıklarını söyledi. Dr. Schwesinger, bir finans merkezi olarak cezbedemedikleri tüm iş faaliyetlerinin Londra'ya akın ettiğinini, Londra'nın tutamadığı imkanların da New York'a gittiğine dikkat çekerek, Frankfurt-İstanbul-Moskova finans merkezi üçlüsü projesini 'çok etkileyici ve iddialı bir girişim' olarak tanımladı.

EKK Başkanı, bu proje sonrasında Frankfurt'ta mali sektörde çok fazla kısıtlama bulunduğunu ve Menkul Kıymetler Borsasının çok ilkel kaldığını tespit ettiklerini anlatarak, bu konudaki eksikliklerini gidermeye başladıklarını kaydetti. Dr. Schwesinger, bir kenti finans merkezi yapmak için gerekli alt yapı içinde en önemlisinin havaalanları olduğunu ifade ederek, ayrıca kargo ve posta taşımacılığına da ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dr. Schwesinger,  Almanya'da toplam 9 haberleşme ağının iş çevrelerine alt yapı hizmeti sunmak için rekabet halinde bulunduğunu da bildirdi. 

Bu konuşmadan sonra Finans Kulüp üyeleri, İstanbul'un finans merkezi nasıl yapılabileceği konusundaki görüşlerini dile getirdiler. Toplantıda Frankfurt'taki gibi ve finans merkezi fikrine sahip çıkacak bir mütevelli heyet benzeri 'Finans Platformu' oluşturulması gerektiği konusunda görüş birliğine varıldı. Bu platform özellikle ulaşım, iletişim, medya, bankalar ve borsa aracı kurumları, İMKB gibi kurumların temsilcilerinden oluşacak. 

Bu aşamadan sonra yine Frankfurt'taki EKK'ya benzer bir yapılanmanın nasıl oluşturulabileceği üzerinde duruldu. Bu çerçevede vakıf, dernek ve şirket statüleri gündeme geldi. Ancak bu seçeneklerden herhangi birisi konusunda henüz karara varılmadı. Ayrıca İstanbul'un henüz ulaşım ve iletişim alt yapısının (telekomünikasyon, havaalanı, kargo, posta işleme) tam oturmadığı ve bunların merkezi hükümetin desteği ile gerçekleşebileceği konusunda görüşler ileri sürüldü.

(Bu haber 03 Aralık 1997 tarihinde Finansal Forum gazetesinde yayınlanmıştır.)  

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder