Vaktiyle testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık
kendi başına bir dükkan açmayı arzu eder olmuş. Ne yazık ki her
defasında ustası ona:
- Sen, demiş, daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz
daha emek vermen gerekiyor.
Ustanın bu sonu gelmez nasihatlerinden sıkılan kalfa, artık
dayanamaz ve gidip bir dükkan açar. Açar açmasına da yeni dükkanında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğine ve emeğe rağmen orasından, burasından yarılmaya,
yer yer çatlamaya başlar. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne
geçemez. Nihayet ustasına gider ve durumu anlatır. Usta:
(Tıklayınız) EKONOMİ HİKAYELERİ: AĞUSTOS BÖCEĞİNİN ŞARKISINI DUYMAK
(Tıklayınız) EKONOMİ HİKAYELERİ: AĞUSTOS BÖCEĞİNİN ŞARKISINI DUYMAK
- Haydi geç bakalım tezgahIn başına da bir testi çıkar. Ben de
sana püf noktasını göstereyim.
Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada "püf!"
diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava
kabarcıklarını patlatıp giderir. Böylece çırak da bu sanatın püf
denilen noktasını öğrenmiş olur.
(Anonim)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder