31 Ağustos 2018 Cuma

TÜRKİYE, DOLARI DURDURMAK İÇİN SWAP (TAKAS) SİLAHINA 2001 KRİZİNDE DE SARILMIŞTI


SWAPTA VERGİ TARTIŞMASI

Bankaların takas nedeniyle elde edecekleri kur ve faiz kazançlarının vergilendirilip vergilendirilmeyeceği Maliye ve Hazine arasında tartışma konusu oldu.

Cahit UYANIK

Koşulları dün açıklanan takas (swap) operasyonunda bankaların sağlayacakları ek kazançların vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ayrı bir tartışma konusu oluşturdu. Bankalar ellerindeki TL cinsinden tahvilleri takas ederek; 1 milyon 160 bin TL'lik değişim kuru ile faiz ve anapara itfası sırasındaki kur arasında oluşan fark nedeniyle bir kazanç elde edecekler.  Ayrıca takas ihalesinde oluşacak faiz kadar da bir ek faiz kazancı sağlayacaklar. 

Hazine yetkilileri önümüzdeki hafta başında tamamlanacak takasın bankalara ek bir vergi yükü getirmeyeceğini ve DİBS'lerin mevcut vergilendirme sisteminin aynen süreceğini bildirdiler. Hazine Müsteşarlığının ilan ettiği takas koşullarına göre de, ihraç edilecek tahviller için halihazırda uygulanmakta olan muhasebe kuralları geçerli olacak.

Maliye: Yasalar net değil

Ancak Maliye Bakanlığına bağlı iki hesap uzmanının hazırladığı "Swap İşlemleri, İşleyişi ve Vergisel Boyutu" konulu çalışmaya göre takas işlemlerine ilişkin sözleşmelerde kur farkı gelir-giderleri ile faiz gelir ve giderlerinin nasıl değerlendirilebileceği henüz net değil. 

Türkiye'de risk yönetimi muhasebesi olmadığı için spekülatif işlemler ile hedging (risk azaltma) amaçlı işlemlerin birbirinden ayrılamadığı anlatılan araştırmaya göre, kurumların swap işlemlerinden elde ettikleri kazançların Kurumlar Vergisi Kanununa göre safi (net) kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekiyor.

(Tıklayınız) TÜRKİYE'DE CARRY TRADE'LER SEÇİM VE ENFLASYONA ENDEKSLİ

30 Ağustos 2018 Perşembe

PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, PARA POLİTİKASINI NASIL ETKİLİYOR?


MERKEZ BANKASI: PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ TÜKETİCİ ENFLASYONUNU AZ ETKİLER

Merkez Bankası ham petrol fiyatlarındaki kısa vadeli artışların para politikası hedeflerini etkilemediğini düşünüyor. MB'ye göre petrol fiyatlarına hemen tepki verilirse ekonomi yavaşlayabilir. 

Cahit UYANIK

Ham petrol fiyatlarının 50 dolar seviyesini geçip 60 dolara çıkıp çıkmayacağı tartışılırken, Merkez Bankası (MB) bu artışların tüketici fiyatlarına sınırlı düzeyde yansıyabileceğini bildirdi. MB, akaryakıt ürünleri fiyatlarının önemli bölümünün vergiden oluşmasının petrol fiyat şoklarının yurt içi fiyatlara geçişkenliğini göreli olarak kısıtladığını kaydetti.

Merkez Bankası 2004'ün ikinci çeyreği için açıkladığı Para Politikası Raporunda petrol fiyatlarının para politikası kararlarını nasıl etkilediğini geniş bir şekilde açıkladı. MB Türkiye'de enflasyon genel düzeyi düştükçe ham petrol fiyatlarının özellikle TEFE'yi etkilediğini, ancak bunun TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) üzerindeki etkisini anlayabilmek için vergilendirme politikalarını da incelenmesi gerektiğini ifade etti.

28 Ağustos 2018 Salı

HAM PETROL 100 DOLAR OLURSA... FATURAMIZ 19 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR


DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI  BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR  

Cahit UYANIK

Ham petrol fiyatları 1970’li yıllardan bu yana daima yakından izlenen bir ekonomik gösterge.  Yaklaşık 50 yıldır değişik evrelerden geçen ham petrol fiyatlarının istikrarlı bir düzey tutturması, hem üretici ülkeler hem de Türkiye gibi ithalatçı ülkeler için çok elzem. Fiyatlar; aşırı düştüğünde üretici, aşırı yükseldiğinde ithalatçı ülkeleri mağdur ederek ekonomik ve siyasi dengeleri bile bozabilecek olaylara sebep oluyor. Ham petrol fiyatlarında son 7-8 yılda 147 dolar ile 29 dolar arasında yaşanan dalgalanmalar, bunun en güzel örneğini oluşturuyor.    

159 litreden oluşan varil başına ham petrol fiyatı, 2012 yılında ortalama 111,63 dolar olarak gerçekleşip son 5 yılın zirvesine çıkmıştı. Bunun üzerine bazı analistler, Avrupa’daki 5 ülkeyi etkileyen dış borçları geri ödeyememe krizi ve küresel ekonomideki zayıf büyümenin bu fiyatları taşıyamayacağını ve fiyat düşüşünün yakın olduğunu söyledi. Daha iyimser olanlar ise ham petrol fiyatlarının 2008 yılında 150 dolara kadar yaklaştığını hatırlatıp, para bolluğu bulunduğunu ve yatırımcıların ilgisiyle de tırmanışın süreceğini ifade ettiler. 

(Tıklayınız) DÜNYA PETROL PİYASASI NEDİR VE NASIL İŞLİYOR?

Bütün bu tartışmalar sürerken Amerikan Merkez Bankası (FED), 2013 yılı Mayıs ayında bir açıklama yaptı ve 2008 Finansal Krizinden çıkmak için piyasalara para sürmeyi bırakacağını bildirdi. Bu açıklamanın ardından yaklaşık 15 ay daha 100 doların üzerindeki seyrini koruyan ham petrol fiyatları, FED’in parasal sıkılaştırmasının hissedilmesi ve ABD’nin kaya gazından petrol üretimini sürekli artırmasıyla gerileme eğilimine girdi. Ham petrol fiyatları, FED’in açıklamasından 2 yıl sonra 60 dolara kadar düştü; 30 ay sonra yani Ocak 2016’da ise 29,8 dolara bir varil ham petrol satın alınabiliyordu.  Bir başka deyişle petrol fiyatları, 3 yılda 111 dolardan 30 dolara inmişti.

9 Ağustos 2018 Perşembe

ABD-TÜRKİYE: EKONOMİK SORUNLAR, ESKİDEN "DAHA MASUM" VE "DAHA KOLAY"DI...


ABD İLE TÜRKİYE ARASINDA 
TİCARETTE DE SORUNLAR VAR

Cahit UYANIK 

ABD ile Türkiye arasında son dönemlerde siyasi alanda, Irak'a askeri müdahale ve özellikle Kuzey Irak'ta PKK'nın varlığı ile devam eden sıkıntılı dönem, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde de kendini hissettiriyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından ABD'yle ekonomik ve ticari ilişkilere yönelik hazırlanan raporda, bu sorunlar sıralandı. 

ABD İstanbul ve İzmir limanlarında bir konteyner güvenlik sistemi kurarak, bu ülkeye gidecek konteynerleri incelemek istiyor. Ancak Türkiye'de Emniyet ve Gümrük Müsteşarlığı buna karşı çıkıyor. Türkiye'ye satılan Amerikan malı viskilere yüksek vergi konulması bir başka sorun noktasını oluşturuyor. 

3 Ağustos 2018 Cuma

REYTİNG FİRMALARI YÜZÜNDEN ÇİN-PANDA PİYASASINDAN BORÇLANACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün açıkladığı '100 Günlük İcraat Programı'nda Berat Albayrak'ın sorumluluğundaki Hazine ve Maliye Bakanlığına 12 hedef ve görev verildi. Bunlar arasında kamu kurumları mali kaynaklarının tek elde toplanarak 3-4 milyar gelir elde edilmesi ile reyting firmalarının taraflı raporları sebebiyle dış borçlanmada Çin'deki Panda Piyasasına yönelinmesi hedefi ön plana çıktı.  Türkiye halihazırda yatırım yapılabilir derecenin altında not sahibi olduğu için, Batı ülkelerindeki piyasalardan uygun koşullarda borçlanmakta zorlanıyor. Aynı sebep dolayısıyla, Batı'daki emeklilik fonları ve benzeri kurumsal yatırımcılar Türk tahvillerine yatırım yapamıyorlar.    
(Tıklayınız) 'OLAĞAN ŞÜPHELİ' KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ ÖNEMLERİ GİDEREK AZALIYOR

TÜRKİYE'NİN ÇARE BULAMADIĞI MESELE: FINDIK FİYATI NASIL YÜKSELİR?


'FINDIK SORUNSALI' VE YENİ AÇIKLANAN FINDIK STRATEJİSİNİN AMAÇLARI

Cahit UYANIK

Türkiye'de sıcak yaz aylarının değişmez tartışma konusu fındıktır. Üreticilere ne kadar fiyat verileceği, bu fiyatın yeterli olup olmadığı üzerinde tartışmaların geliştiği fındık, çoğumuz için kuruyemişçideki bir çeşitten öteye gitmez. Konuya biraz daha çok ilgi duyanlar ise Türkiye'nin dünyanın en büyük fındık üreticisi ve ihracatçısı olduğunu bilirler. Biraz daha konunun içine girmek isteyenlerin öğrendiği ilk şey ise Türkiye'nin dünyanın en büyük fındık üreticisi olmasına rağmen, bir türlü istikrarlı bir dengeyi sağlayamadığıdır. Oysa tüm dünyada refah genişlemesi ve buna bağlı olarak çikolata tüketiminin artışı, fındık tüketimini de otomatikman artırmıştır. İşte çözümsüz gibi görünen fındık sorununda, geçtiğimiz günlerde yeni bir aşamaya gelindi. Hükümet, yeni bir fındık stratejisi açıkladı. Buna göre hükümet, ruhsatsız fındık üretimini ortadan kaldırmak için; bu alanlarda fındık yerine alternatif ürün (kivi, yaban mersini gibi) yetiştirene, 3 yılda toplam dekar başına 600 lira ödemeyi kararlaştırdı. Yasal yani ruhsatlı alanlarda fındık ekiminde ise dekar başına yıllık 150 lira destek verilmesi karara bağlandı. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin fındık alımlarından tamamen çekilmesi, elinde kalan 500 bin tonu aşan fındık stokunu ise piyasaları olumsuz etkilememek için yağlığa ayırması karara bağlandı.
(Tıklayınız) TÜRKİYE, NEDEN BUĞDAY İTHAL ETME DURUMUNA GELDİ?

31 Temmuz 2018 Salı

MERKEZ BANKASINDAN KRİTİK UYARI: GENİŞLEMECİ MALİ POLİTİKALAR, ÜLKE RİSK PRİMİ, KUR VE FAİZİ ARTIRIR


Cahit UYANIK

Son yılların en kritik Enflasyon Raporunu açıklayan Merkez Bankası (MB), ekonomik göstergeleri bozan ve olumsuz etkileyen riskleri de daha ayrıntılı bir analize tabi tuttu. Buna göre MB, 2018 yılı için yaptığı yüzde 13,4'lük enflasyon tahminini zora sokabilecek 8 risk tespit etti.

Bu riskler arasında "Para ve maliye politikası eşgüdümünün etkinliğine dair riskler" maddesini ilk sıraya yerleştiren ve detaylarına giren MB, böylece enflasyonla mücadelede Cumhurbaşkanı ve hükümetin tavırlarının da önemli olacağını ortaya koymuş oldu. MB, bu risk çerçevesinde 'genişlemeci mali politikaların devam etmesinin ülke risk primi, kur ve faizleri artıracağı' uyarısında bulundu. MB,  sıraladığı risklerin gerçekleşmesi durumunda başvuracağı 'ilave sıkılaştırma (faiz artırımı)' ve diğer tedbirleri de açıkladı. MB'nin sıraladığı riskler şöyle: 

1) Para ve maliye politikası eşgüdümünün etkinliğine dair riskler 
2) Fiyatlama davranışı ve beklenti oluşumunda bozulma 
3) Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının zayıflaması 
4) Finansal piyasalarda yurt içi kaynaklı oynaklıkların sürmesi 
5) Banka kredilerindeki arz yönlü sıkılaşmanın belirginleşmesi 
6) Küresel ölçekte korumacı ticaret politikalarının iktisadi faaliyet, ticaret hacmi ve fiyatlar üzerinde olumsuz etkide bulunması 
7) Ham petrol ithalat fiyatlarının yükselmesi; 
8) Gıda fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi.

G-7’NİN PATRONU ABD, KANADA ZİRVESİNDE YENİ BİR KAPİTALİZM KURMAK İÇİN KOLLARI SIVADI



ABD, geçmişte bayraktarlığını yaptığı küreselleşmenin artık kendisine nimet değil külfet getirdiğini düşünerek, Trump vasıtasıyla yeni bir kapitalizm tasarımına gitmek istiyor. 

Cahit UYANIK

Bundan yaklaşık 100 yıl önce ABD Başkanlığı görevini üstlenen William Howard Taft (1909-1913), ziyaret ettiği Kanada’nın Charlevoix kentini “Ertesi gün, akşamdan kalma olmadan, şampanya gibi sarhoş edici” diye tasvir etmişti. Taft, el değmemiş doğaya sahip Kanada’nın ünlü Quebec Eyaletinin bu güzel kentini görünce adeta afallamıştı anlaşılan… Aradan 100 yıl geçtikten sonra 44’üncü G-7 (Group of Seven)  Zirvesi için Charlevoix kentine giden 6 gelişmiş ülkenin lideri ve Avrupa Birliğinin iki üst düzey idarecisi de afalladılar… Ancak bu afallama Charlevoix’un güzelliğinden değil, ABD Başkanı Donald Trump’ın sert tavırlarından kaynaklandı. Trump aynı zamanda müttefik olduğu diğer G-7 üyelerini, “ticaret yoluyla, kendi ülkesinden fayda temin etmekle” suçladı.

G-7 Dönem Başkanı Kanada’nın medyatik ve yakışıklı başbakanı Justin Trudeau ise Trump’ın açıklamalarına cevap olarak "Kanadalılar kibar ve makuldür ama bizi kimse sindiremez" dedi. Oysa Kanada Başbakanı Trudeau G-7 Zirvesi öncesi, liderleri ağırlamaktan gurur duyacağını belirterek “Tıpkı Kanadalıların kuşaklar boyunca yaptıkları gibi, bölgeye aşık olacaklarından eminim” garantisi vermişti. Ancak Charlevoix bir aşk hikayesine değil adeta bir aksiyon filmine ev sahipliği yaptı. Charlevoix Zirvesi sosyal medyada, ünlü ABD’li romancı Chuck Palahniuk’un yazdığı ve bu kitapla aynı ismi taşıyan Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter’ın başrollerinde oynadığı Dövüş Kulübü” romanı ve filmine benzetildi. Kanada’nın 6’ıncı kez ev sahipliği yaptığı toplantı, ‘G-7 mazisinin en kavgalı zirve toplantısı’ olarak şimdiden tarihe geçti.

28 Temmuz 2018 Cumartesi

CV'SİNDE DOĞUM TARİHİ YAZMIYOR... DONALD TRUMP KİMDİR?

"En yaşlı" ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'ın internet sitesindeki hayat hikayesinde doğum tarihi bulunmuyor.

Dünya ve Türkiye gündeminden bir türlü düşmek bilmeyen ABD Başkanı Donald Trump kimdir? ABD'nin 45. Başkanı olan ve 'en yaşlı başkan' sıfatını taşıyan Trump'ın, doğum tarihine yer verilmeyen (14 Haziran 1946 doğumlu) Beyaz Saray'ın internet sitesinde yayınlanan özgeçmişi, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği web sitesinde Türkçe olarak aşağıdaki gibi yer aldı:
"Donald J. Trump Amerikan başarı hikayesinin vücut bulmuş halidir. Özellikle kendi alanı olan emlak, spor ve eğlencede hayatı boyunca iş ve girişim dünyası için mükemmellik standardını belirlemiştir. Benzer şekilde siyaset ve kamu hizmetine adım artışı da, mucizevi bir şekilde ilk adaylığında, Başkanlık zaferi ile sonuçlanmıştır.
"İş Bitirme Sanatı" adlı kitabı klasik bir eser
Wharton Finans Okulundan mezun olduktan sonra Trump, emlak geliştirme alanında babasının izinden gitmiş, New York’da emlak geliştirme dünyasına girmiştir. Kısa zaman içerisinde Trump imzası önce Manhattan’daki, ardından dünyanın dört bir yanındaki en seçkin adreslerle eş anlamlı hale gelmiştir.  Yetkin bir yazar olan Trump’ın on dört kitabı en iyi satanlar listesine girmiştir,  ilk kitabı İş Bitirme Sanatı (The Art of the Deal) yayımlandığı yılın bir numaralı kitabı olmanın yanı sıra, günümüzde de iş dünyasını konu alan klasik eserlerden biri sayılmaktadır.

(Tıklayınız) "PASTÖR BRUNSON BIRAKILMAZSA TÜRKİYE'YE AMBARGO UYGULARIZ" DİYEN ABD BAŞKAN YARDIMCISI PENCE KİMDİR?

27 Temmuz 2018 Cuma

TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPOSUNU GENİŞLETMEK İÇİN 2,4 MİLYAR DOLAR DIŞ KREDİ



TÜRKİYE, DOĞAL GAZ DEPOLAMA KAPASİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN 2,4 MİLYAR DOLAR DIŞ KREDİ ALDI

Cahit UYANIK 

Türkiye, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi ile Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisinin  kapasitesini genişletmek için 3 uluslararası kurumdan toplam 2,4 milyar dolar kredi aldı. Bu kurumlar Dünya Bankası, merkezi Çin'de bulunan Asya Altyapı ve Yatırım Bankası (AIIB) ile Industrial and Commercial Bank of China (ICBC)...
Dünyanın en büyük bankası ICBC'den destek
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün attığı bir tivitle Mayıs ayındaki Pekin ziyaretine atıfta bulunarak "Çin seyahatimizdeki görüşmelerimiz meyvesini verdi. Çinli finans kuruluşlarından, enerji ve ulaştırma sektörü yatırımları için; özel sektör, kamu kurumları ve bankalara sağlanacak 3,6 milyar dolarlık kredi paketi tamamlandı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun" dedi.

(Tıklayınız) 34 YILLIK BİR YILAN HİKAYESİ: TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ YERALTI DEPOLAMA TESİSİ PROJESİ

Albayrak, Mayıs ayındaki ziyaretinde "Toplam varlıklar ve piyasa değerine göre dünyanın en büyük bankası" unvanını taşıyan Industrial and Commercial Bank of China’nın (ICBC) Başkanı Yi Huiman ile Türkiye’deki enerji yatırımlarında finansman ve uzun vadeli stratejik işbirliği konularını ele almıştı. Albayrak'ın belirttiği 3,6 milyar dolarlık ICBC finansmanının 1,2 milyar doları BOTAŞ'ın doğal gaz depolama tesislerinin kapasitelerinin artırılmasında (Kalan 2,4 milyar dolar ise 3. Köprünün refinansmanında kullanılacak) değerlendirilecek.

26 Temmuz 2018 Perşembe

"PASTÖR BRUNSON BIRAKILMAZSA TÜRKİYE'YE AMBARGO UYGULARIZ" DEDİ... ABD BAŞKAN YARDIMCISI PENCE KİMDİR?


PENCE: INDIANA'YA AAA REYTİNG NOTU ALDIRINCA TÜM ÜLKEYİ KISKANDIRAN 'HRISTİYANLIK BAĞI GÜÇLÜ' POLİTİKACI

"Türkiye bu masum din adamını serbest bırakmak ve onu Amerika'ya göndermek için derhal adım atmazsa, ABD, Pastör Andrew Brunson özgür kalan kadar Türkiye'ye ciddi yaptırımlar uygulayacaktır" diyen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence kimdir?

6 çocuklu bir ailenin ferdi

"Michael R. Pence, 7 Haziran 1959’da Indiana eyaletinin Columbus şehrinde Edward ve Nancy Pence’in altı çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiştir. Küçüklüğünde Amerikan rüyasının gerçekleşmesini kendi gözleriyle izleme şansına erişmiştir. Büyükbabasının 17 yaşında Amerika Birleşik Devletleri’ne göçmesiyle, tüm aile Ortabatıya yerleşmiştir. Geleceğin Başkan Yardımcısı annesi ve babasının hayattaki en önemli şeyleri – aileyi, işlerini ve itibarlarını – sıfırdan başlayarak kurmasına şahit olmuştur. Yaşadıkları küçük kasabada başarılı bir market açan anne ve babasının yanı başında çok çalışmanın, inancın ve ailenin önemine inanmayı öğrenmiştir.

Hristiyanlıkla bağlarını üniversitede 
tarih okurken güçlendirdi

Başkan Yardımcısı Pence 1981’de Hanover Koleji’nde öğrenimine başlamış, tarih dalında lisans derecesi almıştır. Halen hayatının itici gücü konumundaki Hristiyanlık inancıyla bağlarını bu yıllarda kuvvetlendirmiştir. Pence daha sonra Indiana Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumuş, burada hayatının aşkı Second Lady Karen Pence ile tanışmıştır.
Başkan Yardımcısı Pence mezun olduktan sonra avukatlık yapmış, Indiana Politikaları İzleme Vakfı’nın liderliğini üstlenmiş ve Indiana’da bir radyo sohbet programı ve kamu işleri üzerine haftalık bir televizyon programı olan The Mike Pence Show’un sunuculuğunu yapmıştır. Bu süreçte isimleri Michael, Charlotte ve Audrey olan üç çocuk babası olmuştur.

25 Temmuz 2018 Çarşamba

PARA POLİTİKASI KURULU (PPK) TOPLANTI TUTANAKLARININ TAMAMINI AÇIKLAMALI





Cahit UYANIK

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 24 Temmuz 2018-Salı günkü toplantısında tartışmalı bir faiz kararına daha imza attı. Piyasanın beklentisi 1-1,5 puan faiz artışı iken, faizleri yüzde 17,75'te sabit tuttu. TCMB, bu kararını şu şekilde duyurdu:

"Sayı: 2018-27
24 Temmuz 2018
Para Politikası Kurulu Kararı
Toplantıya katılan Kurul Üyeleri: Murat Çetinkaya (Başkan), Ömer Duman, Erkan Kilimci, Emrah Şener, Murat Uysal, Abdullah Yavaş.

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17,75 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret etmektedir. Dış talep gücünü korumakla birlikte iç talebe dair yavaşlama sinyalleri artmaktadır.
Yakın dönemde maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklık enflasyon üzerinde etkili olmuştur. Öte yandan, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. İç talep koşullarının etkisinin azalacağı öngörülmekle birlikte enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, sıkı para politikasının uzun bir müddet korunmasının gerekebileceği değerlendirmesinde bulunmuştur.

TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPO KAPASİTESİNİ ARTIRACAK İHALE SÜRECİ BİR YIL ÖNCE BAŞLAMIŞTI

SPESİFİK SATIN ALMA İLANI ÖN YETERLİK DAVETİ
BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Doğal Gaz Yeraltı Depolama Daire Başkanlığından:
Ülke                                                 :  TÜRKİYE
Projenin Adı                                   :  DOĞAL GAZ DEPOLAMA GENİŞLETME PROJESİ
Sözleşme Adı                              :  Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Tesisi Genişletme Projesi Mühendislik, Temin ve Montajı İşi
Sektör                                              :  ENERJİ
İkraz No./Kredi No./Tahsisat No.    :  P162727
Ön Yeterlik Referans No.                :  G-1-2
1. BOTAŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş., mevcut Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Tesisinin kapasitesinin arttırılmasına yönelik olarak Doğal Gaz Depolama Genişletme Projesi çerçevesinde Dünya Bankası’ndan kredi sağlanmasına yönelik müracaatta bulunmuş olup, bu kredinin bir bölümünü Proje kapsamındaki Tedarik, Yapım İşleri, Danışmanlık Dışı Hizmetler ve Danışmanlık Hizmetleri satın alma işlerinde kullanacaktır. Bahse konu Genişletme Projesi diğer Uluslararası Finans Kuruluşları ile ortaklaşa finanse edilebilir. Satın Alma İşlemleri Dünya Bankası’nın Satın Alma Mevzuatı kapsamında yönetilecektir.
2. BOTAŞ, mevcut Doğal Gaz Yer Altı Depolama Tesisinin kapasitesini 1 Milyar Sm3 ten 5 Milyar Sm3’e, günlük enjeksiyon kapasitesini 30 Milyon Sm3 ten 60 Milyon Sm3’e ve gaz çekiş (send out) kapasitesini yaklaşık 40 Milyon Sm3 ten 80 Milyon Sm3’e çıkartmayı planlamaktadır;

(Tıklayınız) TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPOSUNU GENİŞLETMEK İÇİN 2,4 MİLYAR DOLAR DIŞ KREDİ

19 Temmuz 2018 Perşembe

ABD, "İRAN YAPTIRIMLARIMIZA UYUN VE BU ÜLKEDEN PETROL ALMAYIN" DEMEYE GELİYOR

ABD'nin terörizmin finansmanıyla mücadeleden sorumlu Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea başkanlığındaki heyet, resmi temaslarda bulunmak üzere yarın Ankara'ya geliyor.
Billingslea'nin, Ankara'daki temaslarında öncelikle, İran nükleer anlaşmasının askıya alınmasının ardından yaptırımları yeniden başlatma kararı alan ABD'nin, konuya ilişkin Türkiye'den beklentilerini paylaşması bekleniyor.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı ve beraberindeki yetkililerin, Türkiye'de Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kurumların yetkilileriyle bir araya gelmesi öngörülüyor.
Görüşmelerde, Türkiye ve ABD'nin terörizmin finansmanıyla mücadelede iş birliğinin farklı boyutlarını da masaya yatırması planlanıyor.

TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPOSUNU GENİŞLETMEK İÇİN ULUSLARARASI KURALLARA GÖRE İHALE

Dünya Bankası Tedarik Operasyonları, Türkiye'nin 2 Milyar Dolarlık Büyük Bir Gaz Depolama Tesisi Temin Etmesine Nasıl Yardımcı Oluyor?

Türkiye, gaz ihtiyacının % 99'unu ithal ediyor, ancak mevcut 2,8 milyar metreküplük depolama kapasitesi (bcm), yıllık gaz tüketiminin sadece yaklaşık % 6'sını temsil ediyor. Avrupa'daki diğer büyük gaz ithal eden ülkelerde bu oran % 25-30'dur. Nispeten benzer depolama kapasitesi, enerji güvenliğini artıracaktır. Ayrıca, ülkenin soğuk mevsimde doğal gaz talebi zirve yaptığında bunun karşılanmasına, mevsimsel depolama sağlayarak gaz ithalat maliyetini düşürmesine, ağ yatırım maliyetlerini düşürmesine ve gaz piyasasının işleyişini desteklemesine olanak sağlayacaktır.

2005 yılında, BOTAŞ Türkiye'de 1 bcm depolama kapasitesine sahip  Tuz Gölü yakınında  yeraltı depolama tesisi kurmak için bir proje tasarlamıştır. Proje kapsamında 12 adet gaz depolama mağarası kurulması önerildi. Tuz Gölü civarında yer altında çözelti madenciliği yapıldı, gerekli tüm pompa istasyonları, kompresör hatları, enerji altyapısı, su, gaz ve tuzlu su boru hatları yüzeye monte edildi. Proje, Dünya Bankası finansmanı ile desteklenen türünün ilk örneği oldu.
Toplam yatırımın 600 milyon ABD doları olduğu tahmin edildi, ancak en uygun satın alma yaklaşımı konusunda karar alma için yapılandırılmış bir satın alma stratejisi yoktu. Geleneksel yaklaşımla piyasaya derinlemesine danışılmadan gerçekleştirildi ve BOTAŞ iki büyük sözleşmeyi planladı; tuz mağarası açma amaçlı su taşımak için bir su iletim hattı; altyapı tesisi için gerekli tüm kompresör hatları, enerji altyapısı, gaz ve tuzlu su boru hatları ile yüzeye monte edilmek amaçlandı. 

18 Temmuz 2018 Çarşamba

MİLYONER MEVDUAT SAHİPLERİ, ÖZEL BANKALARI DAHA ÇOK TERCİH ETTİ



Milyonerin hesapları kabardı

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 1 milyon YTL (1 trilyon TL) ve üzerindeki mevduatların toplam mevduat içindeki payının son 1 yılda önemli artış gösterdiğini bildirdi. 2004 Ağustos ayında bu oran yüzde 29,8 iken, 1 yıl sonra 2005 Ağustosunda yüzde 37,8'e çıktı. Milyonerlerin toplam mevduat içindeki payı 2003 yılı başında ise yüzde 25'ti.

(Tıklayınız) EKONOMİ HİKAYELERİ: ZENGİNLİK DE GÖRECELİDİR... 


BDDK verilerine göre yeni milyonerler, özel bankaları tercih ediyor. Özel bankaların toplam mevduatı içinde milyonerlerin payı yüzde 35'e ulaştı. Böylece sırf 2005'te, Temmuz-Ağustos aralığında özel bankalardaki milyon YTL üzerindeki hesapların payı yüzde 1,25 arttı. Milyonerlerin kamu bankaları ve yabancı bankaların toplam mevduatları içindeki payı ise değişiklik göstermedi. BDDK'nın verilerinde, bankalardaki milyoner hesap sayıları hakkında ise bilgi verilmedi.