29 Ağustos 2015 Cumartesi

YÖNETENLERİ YÖNETİYORLAR: ULUSLARARASI DANIŞMANLIK FİRMALARI





Cahit UYANIK

Uluslararası danışmanlık firmaları ve yatırım bankalarının Türkiye'deki etkileri üzerine bir yazı yazmak üzere kolları sıvadığımda, doğrusu konunun bu kadar geniş ve karmaşık boyutları olacağını hiç aklıma getirmemiştim. Beni böyle bir yazı hazırlamaya iten en önemli etken, danışman firma ve bankalar hakkında kapalı kapılar ardında anlatılan, ancak bir türlü kamuoyunda dillendirilmeyen ve kaleme alınmayan şeyleri gün ışığına çıkarmaktı. Anlatılan olumsuzlukların genel çerçevesi, danışman firma ve bankaların yerel koşullar hakkındaki derin bilgisizliklerine rağmen, Türkiye'nin kaderinde söz sahibi oldukları yönündeydi.

6 Ağustos 2015 Perşembe

FARKINDA MISINIZ, TÜRKİYE 50 YIL ÖNCE AB'YE ÜYE OLMAK İÇİN BAŞVURMUŞTU



Cahit UYANIK

Farkında mısınız bilmiyorum ama 31 Temmuz 2009 günü Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olmak için başvurusunun 50'inci yıl dönümüydü. 1959 yılında AB'nin adı Avrupa Ekonomik Topluluğu idi. Türkiye'de Başbakanlık görevini rahmetli Adnan Menderes, Cumhurbaşkanlığını ise Celal Bayar yürütüyordu. İsmet İnönü, ana muhalefet partisi CHP'nin başında, şimdiki Genel Başkan Deniz Baykal 21 yaşında ve üniversitede öğrenci idi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel kamuda üst düzey bürokrat; 1954 doğumlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan henüz 5'inci yaşını sürüyordu. Halen Cumhurbaşkanı olan 1950 doğumlu Abdullah Gül ise 9 yaşındaydı. Bütün bunlar neyi gösteriyor? Dile kolay yarım yüzyıldır Avrupa'nın oluşturduğu resmi bir birlikte, resmi tam üye olmak için bekliyoruz. AB'ye tam üye olmak için ilk başvuran ülkelerden birisi Türkiye'ydi ama onlarca yıl sonra başvuranlar bile tam üye kabul edilirken biz hala bekleme odasındayız. 2009 yılında Cumhuriyetimizin 86'ıncı yılını kutladığımıza göre, yarıdan fazla bir süreyi AB ile görüşerek geçirmişiz demektir.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

CHP'YE GÖRE GEÇİCİ 15. MADDENİN KALDIRILMASI "GÖZ BOYAMA" AMAÇLI...

Cahit UYANIK

Anayasa referandumuna bir ay kala meydanlar iyice hareketlendi. Liderler, günde birkaç kenti dolaşarak seçmenleri etkilemeye çalışıyorlar. Ancak meydanlarda paketin getirdiği düzenlemelerden daha çok, ‘kişilik tartışmaları' yapılması dikkatlerden kaçmıyor. Bu, aynı zamanda Türkiye'nin genel siyasi havasının bir genel seçime çok yaklaştığının da göstergesi gibi... Anayasa paketinin en önemli maddelerinden biriyse, 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddenin kaldırılması. Ak Parti, referandum için hazırladığı broşürde bu konuya geniş yer ayırmış; ancak bu madde kalkarsa yargılama yapılıp yapılamayacağı konusunda net ifadeler kullanmaktan kaçınmıştı. Biz de bu sütunda AK Parti'nin düşüncelerine yer vermiştik.


ODTÜLÜ'DEN İLGİNÇ REKABET ŞİKAYETİ...

Cahit UYANIK

ODTÜ geçmişten bu yana, yaptığı bilimsel çalışmalar kadar, okuttuğu öğrencilerin toplumsal duyarlılığı ve eyleme dönük yüzleriyle de dikkat çeker. Son ve tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, eski başbakanlardan Süleyman Demirel bile, bir tepki eksikliğine dikkat çekerek "Nerede bu ODTÜ'lüler?" diye sormuştu. Çünkü Demirel, başbakanlık yaptığı dönemlerde ODTÜ'lülerin yıpratıcı eylemleri ile sıkça karşılaşmıştı.

KILIÇDAROĞLU, EKŞİ SÖZLÜK AVUKATININ SAYGISINI NASIL KAZANDI?


Cahit UYANIK

Ekşi Sözlük' isimli internet sitesi, uzun zamandır yayında. Bir nevi açık sözlük niteliğinde olan site, kullanıcılarının yorumlarıyla şekilleniyor. Zaman zaman hakkında yazı yazılan kişilerin tepkisini çeken site, hukuken uygun olan yorumları yayımladıklarını belirterek kendini savunuyor. 

CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Ekşi Sözlük'te hakkında en çok yorum yapılan isimlerden... Olumlu olduğu kadar, olumsuz yorum ve değerlendirmeler Kılıçdaroğlu için de yapılıyor. Ancak Kılıçdaroğlu, hakkında yorum yapılan diğer isimlerden bir yönüyle ayrılıyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında dile getirilen bir iddiaya; yine aynı site üzerinden yanıt verme yolunu seçmiş ve yanıtını "Ekşi Sözlük okurlarına saygıyla duyurulur" sözleriyle bitirmiş. Kılıçdaroğlu'nun tavrı sözlük avukatlarını dahi şaşırtmış ki, ‘kanzuk' takma adını kullanan site avukatı Kılıçdaroğlu'na olan saygısının katlandığını belirten bir yazıyı siteye koymuş. Biz de avukatın konuyla ilgili değerlendirmesinden bir bölümü yorumsuz alıyor ve değerlendirmeyi size bırakıyoruz:

3 Ağustos 2015 Pazartesi

DEVLET, BATIYA GÖÇÜ FRENLEMEK İÇİN 12 KENTE YATIRIM YAPACAK

Cahit UYANIK

Devlet, 2010-2012 döneminde de doğudan batıya göçü önlemek için kamu yatırımlarını etkin bir araç olarak kullanacak. Bunun için bir süredir devam ettirilen, ülkenin orta ve doğusunda belirli nüfus büyüklüğüne ulaşmış "çevre iller"in sosyo-ekonomik gelişmesinin hızlandırılması yönündeki politika önceliği sürdürülecek. Doğudan batıya göçü kesebilecek kentler olarak belirlenen Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Trabzon ve Van il merkezlerinin, cazibe merkezi haline dönüştürülmesi politikası devam ettirilecek. Devlet, önümüzdeki 3 yılda bu 12 ilin şehir merkezlerinin sosyal ve fiziki altyapı yatırımlarını geliştirmeye öncelik vermeyi sürdürecek.

31 Temmuz 2015 Cuma

TÜRKİYE’DEKİ 2 MİLYON SURİYELİ, ÜLKE EKONOMİSİNİ NASIL ETKİLİYOR?


Cahit UYANIK

Türkiye, komşusu Suriye’de yaşanan iç savaş sebebiyle son 2 yıldır, hiç de alışık olmadığı büyüklükte bir mülteci sorunu ile karşı karşıya. Ülkelerinden kaçan yaklaşık iki milyon Suriyeli, Türkiye’ye sığınmış durumda. Bu tablo gösteriyor ki, -iç savaş öncesinde nüfusunun 22 milyon kişi olduğu düşünülürse- her 10 Suriyeliden biri artık Türkiye’de ikamet ediyor. Suriyelilerin yaklaşık yüzde 13’ü yani 250 bini mülteci kamplarında barındırılırken geriye kalan bölümü (Yaklaşık 1.7 milyon kişi), ülkenin neredeyse tamamına yayılmış durumda… Ancak bunların önemli bir kısmının Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman, Mardin, Adana, Mersin, Ankara ve İstanbul’da yaşadığı düşünülüyor. Türkiye’nin Suriyeli mültecileri ağırlamak için 6 milyar dolar (16 milyar TL) tutarında para harcadığı, sırf bu amaçla kullanılması için gönderilen dış yardımların sadece 370 milyon dolar düzeyinde kaldığı ise en son dile getirilen rakamlar…

25 Temmuz 2015 Cumartesi

TÜRKİYE, NEDEN BUĞDAY İTHAL ETME DURUMUNA GELDİ?


Cahit UYANIK


Ankara’nın en işlek caddelerinden Milli Müdafaa’nın tam köşesine kondurulmuş heykelde çiftçi, karısı ve çocuğu, sırtını koskoca "T", "M" ve "O" harflerine dayayarak hasat sonu keyfi sürer. Heykelin yer aldığı bahçenin içindeki bina ise 1938 yılında faaliyete geçen Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) aittir. TMO, "buğdayın anavatanı" olarak bilinen Anadolu yarımadasındaki 12 bin yıllık buğday macerasının son ve önemli aktörüdür. Ancak bu önem, sadece kendi ülke sınırları açısından geçerlidir. Zira buğdayın anavatanı üzerine kurulu Türkiye ve TMO, dünya buğday piyasaları açısından çok da önemli olmayan bir aktördür. Bu durum bizzat TMO’nun yayımladığı 2005 Yılı Buğday Raporu’nda şöyle dile getirilir:

"Türkiye 681 milyon hektar olan dünya hububat ekim alanlarının 13.5 milyon hektar alanla yaklaşık yüzde 2’sini, buğday üretiminin ise 21 milyon tonla yüzde 3’ünü karşılarken; verim ve kalite sebebiyle hububat ticaretinde etkin değildir".

Sadece bu cümle bile Türkiye’nin dünyada buğday üretimi, depolanması ve pazarlanması alanlarında, rakiplerine çok geride olduğunu göstermeye yetiyor.


24 Temmuz 2015 Cuma

MİLYONER MEVDUAT SAHİBİ SAYISI BİR YILDA 18 BİNDEN 23 BİN KİŞİYE ÇIKTI

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) bankalardaki mevduatların büyüklüklerine göre yaptığı dağılımda 1 milyon YTL ve üzeri mevduata sahip mudiler ile 250 bin YTL-1 milyon YTL arasında mevduata sahip yarı-milyoner mudi sayısında son 1 yılda ciddi artış yaşandığı belirlendi.


Buna göre geçen yıl mayıs ayında 1 milyon YTL ve üzeri mevduat sahibi sayısı 18 bin iken, bu yılın mayıs ayında bu rakam yüzde 30'a yakın artarak 23 bine çıktı. 23 bin kişinin sahip olduğu 154 milyar YTL tutarındaki mevduat, sistemdeki toplam mevduatın yüzde 40'ını oluşturuyor. Yarı-milyonerler olarak bilinen 250 bin YTL-1 milyon YTL arasında mevduata sahip kişi ve kuruluş sayısı da yüzde 23 artarak 88 binden 106 bine yükseldi. Bu kişilerin yaklaşık 53 milyar YTL'ye ulaşan mevduatı da toplamın yüzde 14'ünü oluşturdu.

10 Temmuz 2015 Cuma

ÇİN PAZARINDA TUTUNMAK İÇİN SABIR VE DANIŞMANLIK HİZMETİ ŞART

Cahit UYANIK 
Türkiye'nin Çin Büyükelçiliği, bu ülke pazarına girmek isteyen girişimciler için bilgi notu hazırladı. Notta Türklerin ne istediklerini bilmeden ve yeterince araştırma yapmadan Çin'de iş yapmak istedikleri vurgulandı.
Türkiye'nin Çin Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, bu ülke pazarına girmek isteyen girişimciler için samimi uyarılar içeren bir bilgi notu hazırladı. "Bu ülkeyi Batı dünyasının değerleriyle anlayabilmek imkân dahilinde bulunmamaktadır" uyarısı ile başlayan notta, şu ana kadar Çin'le kurulan iş ilişkilerinde yaşanan bazı olaylar bu görüşü desteklemek için örneklenerek anlatıldı. Notta Çin'le uzun vadeli ilişkiler kurabilmek için profesyonel danışmanlık hizmeti alınması gerektiği belirtilerek bu amaçla ayrı bir bütçe ayırmak zorunluluğu olduğu anlatıldı.

TEPAV: ARTAN SAĞLIK HARCAMALARI KORUYUCU HİZMETLERE DEĞİL TEDAVİYE GİTTİ

Cahit UYANIK

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), son günlerde sıkça tartışılan kamunun sağlık harcamalarının analizini yaptı. Analizde Türkiye'de sağlık harcamaları artmasına rağmen, bu harcamaların yapısındaki çarpıklığın ekonomideki mali uyumu bozacak noktada bulunduğu ifade edildi. 1999 yılından itibaren kamu sağlık harcamalarının yükselme eğilimi içinde olduğu anlatılan analizde, ancak bu artışın koruyucu değil tedavi edici hizmetlere yapılan harcamalardan kaynaklanmasının çarpık yapıyı ortaya çıkarttığı ifade edildi.

9 Temmuz 2015 Perşembe

TÜRKİYE, ÇİN'LE BÜYÜK BİR ORTAKLIĞA GİTMEK İSTİYOR

Cahit UYANIK

Son 10 yıldır dünyada bir Çin fırtınasıdır esiyor. 1970 ve 80'li yıllarda gazetelerde yayımlanan "Uyuyan Dev: Çin" başlıklı köşe yazıları ve dizi yazılar gerçek oldu. Uyuyan dev uyandı. Çin'in uyanma dönemi Türkiye'nin de ekonomisini dışa açma ve enflasyon belası ile mücadele etme dönemine rast geldi. Daha 2 yıl önce vitrinlerine "Ne alırsan 1 YTL" diye yazılan ve Çin malı satan mağazalar hepimizin akıllarında. Çin, tüm dünyadan sermaye çeken, çektiği sermaye ile üretim yaparak bunu yeniden tüm dünyaya satmaya çabalayan adeta dev bir 'pompa'yı andırıyor. Pompanın en önemli güç kaynağını ise bir hesaba göre 1.3, bir hesaba göre de (kayıtsız nüfus nedeniyle) 1.4 milyar kişiye ulaşan nüfus ve ucuz iş gücü oluşturuyor. Çin'in nüfusu, dünya nüfusunun neredeyse yüzde 20'sine karşılık geliyor.

30 Haziran 2015 Salı

20 YILLIK GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI DEĞİŞTİRİLİYOR


Cahit UYANIK

Takvimler 31 Temmuz 1959’u gösterdiğinde Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) tam üye olmak için başvurdu. Yani içinde bulunduğumuz 2015 yılından tam 56 yıl önce… Bu yazıdaki amacımız artık tüm boyutlarıyla incelenmiş ve irdelenmiş AB-Türkiye ilişkilerini anlatmak değil.

Türkiye’nin yarım yüzyılı geçen Avrupa Birliğine (AB) tam üyelik macerasında bir başka önemli tarih ise 5 Mart 1995’ti. Yani 20 yıl önce… Bu tarihte alınan karar uyarınca Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği, 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe girdi. İlgimizi çeken şey, 20 yıldır uygulanan işte bu Gümrük Birliği anlaşmasının revize edilmesine karar verilmesi…
AB ile Türkiye arasındaki dış ticareti ikiye katlaması beklenen değişiklik çalışması, 12 Mayıs 2015 itibarıyla resmen ilan edilerek başlatıldı.

4 Haziran 2015 Perşembe

G-20, “GAZİANTEP-20” OLAMAZ MIYDI?

Gaziantep, üretim ile pazarlama süreçlerindeki bu başarısını ve becerisini, artık “Gaziantep-20” ruhundaki uluslararası çaptaki önemli toplantılara ev sahipliği yaparak gösterebilmeli... 

Cahit UYANIK

Türkiye, 2015 yılının G-20 dönem başkanı. Yıl boyunca Türkiye’nin değişik kentlerinde G-20 ile ilgili değişik konuları içeren toplantılar yapılacak. Bunların bazıları düzenlenmeye başlandı bile… Toplantılar İstanbul, İzmir ve Ankara’da yoğunlaşıyor. G-20’nin zirve toplantısı ise Kasım ayı içinde Antalya’da gerçekleştirilecek.

“Bunun Gaziantep olarak bizimle ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. G-20’nin resmi açık adı Group of 20… Bir an durup düşünelim: Gaziantep, baş harfin aynı olmasının da desteğini yanına alarak, G-20’nin toplantılar dizisinin birine “Gaziantep-20” adıyla ev sahipliği yapamaz mıydı? 

2 Haziran 2015 Salı

DÜNYA PETROL PİYASASI NEDİR VE NASIL İŞLİYOR?


Cahit UYANIK



Gün geçmiyor ki petrol fiyatlarında bir değişiklik yaşanmasın. Kimi zaman bir petrol rafinerisindeki arıza, kimi zaman dünyanın büyük petrol üreticisi bir ülkede patlak veren siyasi kriz ham petrol fiyatlarını birkaç dolar oynatabiliyor. Ama ham petrol fiyatlarının orta vadeli gelecekte, 60 doların altına düşeceğini kimse öngörmüyor. Bunun en önemli sebebi, petrol arzının yetersiz olmasına rağmen talepte görülen artış. Petrol arzının artırılamamasının geri planında ise uzun yıllar düşük seyreden fiyat sebebiyle bu sektöre yapılan yatırımların azalmasının üretim yetersizliği olarak ortaya çıkması, Çin'in büyük bir petrol tüketicisi olarak dünya arenasına "düşmesi", özellikle Orta Asya'daki büyük petrol kaynaklarının büyük tüketici pazarlara iletilmesi için boru hattı yatırımlarının sürüyor olması yatıyor.    
(Yeni Yazı-Tıklayınız) DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR

31 Mayıs 2015 Pazar

TÜRKİYE, DÜNYA ENERJİ SATRANCINDA 3 ÖNEMLİ HAMLEYE İMZA ATTI



Cahit UYANIK

İleriki zamanlarda Türkiye’nin enerji tarihi yazılırsa, 2015 yılının ilk 4 ayının üzerinde önemle durulması  gerekecek gibi görünüyor. Çünkü Türkiye,  2015 yılının Ocak-Nisan döneminde  ‘dünya enerji satrancı’nda 3 önemli ve kritik hamle yaptı. Bu 3 hamle nedenleri  ve uzun zamanlı planlamalar ile beklentilerin nihayete ulaşması açısından olduğu kadar; başka ülkelerin boşa çıkan hamleleri ve -belki de- yeni hamlelere yol açabilme ihtimali açısından hayli önem taşıyor. Neydi Türkiye’nin bu 3 önemli hamlesi?