26 Şubat 2024 Pazartesi

YÜKSEK HAM PETROL FİYATLARI, 2008 CARİ AÇIĞINI 65-70 MİLYAR DOLARA ÇIKARABİLİR

Cahit UYANIK 

Bu dergiye yazı yazmaya başladığımdan bu yana; zaman zaman petrol, petrol fiyatları, yüksek petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisi üzerine olumsuz etkilerine değiniyorum. Ama şimdiye kadarki yazılar içinde en endişe verici olanını birazdan okuyacaksınız. Çünkü petrol fiyatlarının 100 dolarlık psikolojik sınırı geçmesi ve kendisine yeni psikolojik sınırı 200 dolar olarak belirlemesi, Türkiye'deki ekonomik dengeleri ve göstergeleri 'kökten' değiştirebilecek bir etkiye sahip. Neden mi? 

Çünkü Türkiye, yüksek ekonomik büyüme hızları sebebiyle zaten cari açıkta bıçak sırtı bir denge üzerinde seyrediyor. Petrol fiyatları ise bu cari açık eğilimini, neredeyse baş edilemez bir yapıya çevirmek üzere. Yüksek cari açıklar, Türkiye'de her zaman Merkez Bankası ve dolayısıyla ekonomideki genel faiz dengesi üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Faiz yüksek tutulmazsa, cari açığı finanse etmemize yarayan yabancı kaynak akışı azalıyor. Bu akışta yaşanan bir dengesizlik ise kurun aniden yükselmesi ve ekonomideki tüm dengeleri etkilemesi sonucunu doğurabilme potansiyeline sahip. İşte yüksek petrol fiyatları, deyim yerindeyse şimdi bu olumsuzluğun 'nirengi noktası'nda bulunuyor. Şimdi bu korkutucu tablonun ayrıntılarını verelim.    

Eğer uluslararası piyasalardaki yüksek fiyatlar devam ederse, Türkiye'nin ham petrol faturası bu yıl kesinlikle 20 milyar doları geçecek. Türkiye 2007 yılında 173 milyon varil düzeyinde petrol ithal etti. Bu ithalat düzeyinin korunduğu varsayımıyla ve ham petrolün ortalama varil fiyatı 135 dolar olarak kabul edilirse, 2008 yılında toplam fatura 23,4 milyar dolar olacak. 2007 yılındaki toplam fatura 11,8 milyar dolar olduğu için Türkiye'nin ödeyeceği ek büyüklük, 11,6 milyar doları bulacak. Ham petrol fiyatlarının 200 dolar olması halinde ise -maalesef- Türkiye'nin ödeyeceği fatura 34,6 milyar dolara çıkacak. 

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), petrol fiyatlarındaki her 1 dolarlık artışın Türkiye'nin enerji ithalat faturasını 530 milyon dolar artırdığını hesaplamıştı. DPT, 2008 için cari açık tahminini ise ortalama 75 dolarlık ham petrol fiyatı üzerinden 39,2 milyar dolar olarak öngörmüştü. Eğer 2008 yılında Türkiye'nin ortalama ham petrol ithalat fiyatı 135 dolar olursa; aradaki fiyat farkı yani 60 doların cari açığa getireceği ek yük 31,8 milyar dolar olabilecek. Bu ise cari açığı 71 milyar dolara çıkarabilecek. Petrol fiyat artışlarının doğal gaz fiyatlarına 6-9 ay gecikmeyle yansıtıldığı ve yüksek fiyat etkisinin bir kısmının 2009'a sarkacağı düşünülürse, cari açığın bu yıl 65-70 milyar dolar arasında gerçekleşebileceği tahmin ediliyor.

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bu yılın cari açığının 50 milyar dolar olacağını zaten kabul etmişti. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de yaptığı bir açıklamada cari açığın 60 milyar doları bulabileceğini söyledi. Merkez Bankası, nisan ayı sonunda açıkladığı Enflasyon Raporunda varil başına ortalama ham petrol ithalat fiyatı tahminini 105 dolar olarak açıklamıştı. MB'nin bu iyimser tahmini tutarsa, Türkiye'nin ödeyeceği ham petrol faturası ise 18,2 milyar dolar olacak. Ancak MB bu yılın izleyen Enflasyon Raporunu 28 Temmuz'da açıklayacak ve ham petrol fiyatlarını yeniden yukarıya doğru revize edebilecek.

Petrolde Türkiye için pek iç açıcı olmayan manzara-i umumiye böyle. Peki dünyada neler konuşuluyor? Petrol fiyatları niye artıyor, ne zaman düşüşe geçebilir? Gün geçmiyor ki bu konuda yeni bir açıklama yapılmasın. Uluslararası Enerji Ajansına göre (IEA), enflasyonla ilgili düzeltme de yapıldığında petrol fiyatları, 1979 yılındaki İran İslam Devriminden 1 yıl sonra, Nisan 1980'de 101,7 dolarla zirve yapmıştı. Şimdi bu rakamın çok çok üzerinde bulunuluyor. 

Enerji piyasalarındaki en aktif yatırım bankası olan Goldman Sachs, geçtiğimiz haftalarda bu yılın ikinci yarısı için ortalama petrol fiyatı tahminini 107 dolardan 141 dolara çıkarmıştı. Goldman Sachs, bu ay başında, petrolün varil fiyatının 2010 yılına kadar 200 dolar olabileceğini de açıklamıştı. Goldman Sachs fiyatlar 30 dolar seviyesinde iken, yakın gelecekte 100 doların üzerine çıkabileceğini ilk tahmin eden kuruluş olma özelliğini de taşıyor.

Bu olumsuz tahminler elbette ciddi temellere dayanıyor. Her şeyden önce tüm dünyada; başta ABD, Çin ve Hindistan kaynaklı olmak üzere petrole güçlü bir talep var. ABD dolarının değerinin düşük seyretmesi de 2007 yılının başında 50 doların altında bulunan ham petrol fiyatlarının yükselmesinde önemli rol oynuyor. ABD Dolarının diğer önemli para birimleri karşısında değerinin düşmesi, dolar varlıklarını nispeten ucuz olarak gören yatırımcıları petrol gibi diğer emtia alımlarına yönlendiriyor. Doların değerinin düşmesi Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gelirlerinin de, satın alma gücünü de düşürdü; dolar kullanmayan bazı  tüketicilerin satın alma gücünü artırdı. OPEC petrol bakanları petrol fiyatları rekor seviyelerde  yükselse bile, enflasyon ve doların bunun etkisini yumuşattığını söylüyor. Bazı uzmanlar yatırımcıların petrolü, zayıf dolara karşı korunma amaçlı olarak kullandığını belirtiyorlar.

Fiyatı artıran bir başka sebep ise emeklilik ve hedge fonları. ABD Merkez Bankası'nın (FED) geçen yıl Ağustos ayının ortasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi ve kredi krizinin etkilerini  hafifletmek için merkez bankalarının mali piyasalara milyarlarca dolar  pompalaması, petrol ve altın fiyatlarını artırdı. Emeklilik ve hedge (yüksek riskli) fonlardaki yatırımların petrol dahil  diğer emtiaya yönelmesi petrol fiyatlarını yükseltti. Petrolde daha önce fiyatlar arza ilişkin kaygılar yüzünden artarken, şu  anda fiyatların yükselmesinde dünyanın en fazla petrol tüketen ülkeleri ABD ve Çin'in petrole olan talebinin büyük etkisi bulunuyor. 2004 yılındaki ani yükselişten sonra azalan küresel petrol talebi artışı bu eğilimini sürdürürken, yüksek fiyatların şimdiye kadar ekonomik büyüme üzerinde sınırlı etkisi oldu.

Dünya petrolünün üçte birinden fazlasını üreten OPEC'in, fiyatların  düşmesini engellemek için 2006 yılının sonunda petrol üretimini  azaltmaya başlaması da fiyatların düşmesini engelledi. Geçen yıl Aralık ayındaki toplantıda günlük üretim kapasitesini değiştirmeme kararı alan OPEC, tüketici ülkelerin daha fazla petrol  üretmesi çağrılarına rağmen, piyasadaki petrol arzının yeterli olduğunu  ifade ediyor. OPEC'in bundan sonraki ilk toplantısı ise 9 Eylül'de yapılacak. 

Peki petrol fiyatlarında bir düşme ihtimali söz konusu değil mi? IEA Başkanı Claude Mandil, petrol fiyatlarının en az 2-3 yıl daha yüksek seyretmesini beklediğini söylüyor. Mandil, buna gerekçe olarak ise artan küresel talep ve yavaş artan arzı gösteriyor. Petrol üretimini artırmak veya en azından şu anki yetersiz üretim seviyesini korumak için dahi gerekli araştırma ve yatırımın yapılmadığını belirten Mandil, “Şirketler, son 20 yıldır bu alanda gerekli yatırımı yapmadılar. Petrol fiyatlarının düşük olduğu 1990'lı yıllar gelecekteki üretim için yatırım imkanları sunuyordu. Ancak bu değerlendirilemedi. Şu an artan yatırımların semeresini ise 1 gecede almak mümkün değil" diyor.

(Bu yazı TSE'nin yayın organı Standard dergisinin Haziran-2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder