7 Şubat 2024 Çarşamba

KOBİ'LER UYGUN KOŞULLU DIŞ KREDİLERİ KULLANMAYI ÖĞRENMEYE BAŞLADI

Cahit UYANIK

Türkiye'de küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) kavramı 1990'lı yılların başından bu yana konuşulup tartışılıyor. KOBİ'lerin Türkiye'nin üretimi ve istihdamı üzerinde çok olumlu etkileri var. Türkiye'deki KOBİ'lerin en büyük problemlerinden birisinin ise finansman imkanlarına erişimdeki güçlük olduğu biliniyor. KOBİ'leri desteklemek için Türkiye'de ayrı bir teşvik mekanizması mevcut. KOBİ'ler normal işletmelere göre daha elverişli koşullarda teşvik kredilerinden yararlanabiliyor. Ayrıca devlet, KOBİ'leri desteklemek için birçok uluslararası kuruluş ve yatırım bankasından uygun koşullu krediler alıyor. Bunları Türkiye'deki bazı ticari bankaların yardımı ve aracılığı ile KOBİ'lere kullandırıyor.

Hazine Müsteşarlığı, geçen yıl uluslararası kuruluşlar ve bankalardan sağlanan kredilerin ne oranda kullanıldığı, Türkiye'nin hangi bölgelerinin bu kredilerden daha çok istifade ettiği, kredilerin hangi sektörlerde yoğunlaştığını belirleyen bir 'KOBİ Kredileri İzleme Raporu' yayınlamıştı. Bu rapor 1999-2005 yılları arasındaki dönemi toplu olarak incelemişti. Hazine, geçtiğimiz günlerde ise 2006 yılına ilişkin kredi kullanımlarını özetleyen raporu yayımladı. Bu iki raporun karşılaştırılmasından çıkan sonuç ise şuydu: KOBİ'ler kendilerine Avrupa Yatırım Bankası (AYB), Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (AKKB), Japon Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC), Alman Kalkınma Bankası (KfW) gibi kuruluşlardan sağlanan dış kredi imkanlarını giderek daha çok kullanmayı öğreniyorlar.

Hazine'nin hazırladığı KOBİ Kredileri İzleme Raporu-2006'ya göre KOBİ'lere 1999-2006 yılları arasında dışarıdan 3,1 milyar dolarlık uygun şartlı dış kredi sağlandı. KOBİ'ler bu finansman imkanlarının 2,2 milyar dolarlık kısmını 1.202 adet kredi kullanarak değerlendirdi. Hazine, kredilerden yapılan kullanımların ise 2006 yılında önemli ölçüde arttığını açıkladı. 1999-2005 yılları arasında kredilerden yapılan kullanımlar yıllık ortalama 252 milyon dolar iken, 2006 yılında bu tutar 478 milyon dolara çıktı. 2005 yılına kadar yıllık ortalama kredi kullanımı sayısı 121 iken, 2006 yılında bu rakam 353'e yükseldi. KOBİ'lere sağlanan kredilere Türkiye'de Halkbank, Vakıfbank, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) aracılık ediyor.

Hazine, 1999-2006 yılları arasında toplam 20 proje üzerinden KOBİ'lere dış kredi sağlandığını, 2006 yılında ise temin edilen yeni kaynak tutarının 255 milyon dolar olduğunu belirtti. 7 yılda sağlanan 3,1 milyar dolarlık kredinin yüzde 45,9'nun AYB, yüzde 26,4'ünün IBRD, yüzde 16,2'sinin AKKB ve geri kalan kısmın ise diğer tedarikçilerden sağlandığı ifade edilen raporda, kredilerin üçte ikisinin euro cinsinden olduğu vurgulandı. Bölgeler itibarıyla kredi kullanımları ise 2006 yılında 163 adet kredi ve yüzde 46 ile Marmara Bölgesinde yoğunlaşırken, Güneydoğu Anadolu ikinci sırada yer aldı. 2006 yılı, 1999-2005 dönemi ile kıyaslandığında Marmara, Ege ve Akdeniz'in payı azalırken, Güneydoğu, İç ve Karadeniz bölgelerinin payının arttığı görüldü.

Raporda "Bu durum KOBİ kredisi kullanımlarının yavaş yavaş gelişmiş bölgelerden gelişmekte olan bölgelere doğru kaymakta olduğunun bir göstergesi sayılabilir. Güneydoğu, 5. sıradan 2. sıraya yükselmiştir. 1999-2005 arasında kullandırılan toplam kredi sayısı 36 iken, sadece 2006'da 47 adet kredi kullandırılmıştır" denildi. 2006 yılında kredi kullandırılan işletme sayısının 288 adet ve ortalama firma başına kredi tutarının 1,7 milyon dolar olduğu anlatılan raporda, 1999-2005 yılları arasında söz konusu tutarın 323 bin dolar olduğu belirtildi. Sektörler itibarıyla kullandırılan kredilerin ortalama tutarında enerji sektörünün 4 milyon dolarla ilk sırada olduğu vurgulanan raporda, bunu 2 milyon dolarla hizmetler, 1,1 milyon dolarla da sanayi sektörünün izlediği anlatıldı.

Raporda 2006'da 288 adet KOBİ'ye kullandırılan toplam 478 milyon dolar tutarındaki finansmanın da etkisiyle bu işletmelerde 7 bin 111 kişilik bir istihdam artışı sağlandığının görüldüğü ifade edilerek, 2005 yılı sonunda 45 bin 627 kişi olan istihdam edilen kişi sayısının 52 bin 738'e çıktığı bildirildi. Raporda "Buna göre 2006 yılında KOBİ'lerde istihdam yüzde 15,6 artarak işletme başına düşen istihdam artışı 25 kişi olarak gerçekleşmiştir. 2005'e kadar kredi kullanan işletmelerde ortalama 195 kişi istihdam edilip işletme başına yıllık ortalama 8 kişi artış sağlanırken, 2006 yılında bu rakamlar sırasıyla 158 ve 25 kişi olarak gerçekleşmiştir" denildi. Raporda kullandırılan kredilerin rekabet gücünü artırmak suretiyle bu KOBİ'lerin ihracat performanslarını da olumlu yönde etkilediği belirtilerek, kredi kullanan işletmelerin ihracatının 2006 yılında 543 milyon dolar artış göstererek 1,3 milyar dolardan 1,8 milyar dolara çıktığı ifade edildi.

KOBİ'lere uluslararası kuruluşlar ve bankalardan sağlanan uygun koşullu kredi imkanları 1999 yılında AYB'den otoprodüktör firmalarının ısı ve enerji için yapacakları yatırımlara destek olunması için başlatılmıştı. 40 milyon euroluk bu kredi TSKB aracılığı ile kullandırıldı. Krediler asgari 250 bin euro, azami 8 milyon euro olarak verildi. Kredi 15 yıl vadeliydi. Az önce söylediğimiz gibi 2006 yılına kadar böylesine toplam 20 kredi paketi hazırlandı ve KOBİ'lere sunuldu. Bunlar arasında sanayi, turizm ve hizmetler (eğitim ile sağlık) sektörlerindeki KOBİ'lere yönelik 50 milyon euroluk AYB kredisi; 1999 depremlerinde zarar gören Bolu, Düzce, Sakarya, Kocaeli ve Yalova'daki firmalara AYB'den 75 milyon euro kredi; organize sanayi bölgelerindeki veya dışındaki işletmelerin çevre yatırımlarına KfW'den 9 milyon euro kredi gibi kalemler bulunuyor. Krediler arasında en büyüğü ise 303 milyon dolarla IBRD'den sağlanan krediydi. Bu, ihracatçı firmaların sermaye ve işletme giderlerini desteklemeye yönelikti. Kredi 2 yılı ödemesiz 7 yıl vadeli olarak 2004 yılından itibaren kullanıldı.

Peki bu kredilerin kullanım koşulları neler? Mesela AYB'den Hazine Müsteşarlığının garantörlüğünde alınan KOBİ'lerin yatırım projelerinin finansmanına ilişkin olarak Vakıfbank'ın da borçlu sıfatıyla yer aldığı 125 milyon euroluk kredi anlaşmasını inceleyelim. Kredi, AYB kaynaklarından havuz sistemine uygun olarak 'ilk gelen ilk kullanır' prensibiyle ve Vakıfbank tarafından kredilendirilmesi uygun görülen projeler için alındı. Bu krediden yararlanmak için firmaların bilançosundaki net sabit kıymetlerin (Brüt sabit kıymetlerden birikmiş amortisman düşüldükten sonra) 75 milyon euro muadili TL’den fazla olmaması, 500 kişiden az işçi çalıştırılıyor olması, kredi talep eden firmanın sermayesinin 1/3‘ünden fazlasının KOBİ tanımına girmeyen başka bir firma, grup ya da holdinge ait olmaması gerekiyordu.

Bu kredi  firmaların Türkiye'de yapacakları yatırım projelerinin finansmanı amacıyla kullandırıldı. Proje bazında Vakıfbank'ın elemanlarınca yapılacak proje değerlendirmesi neticesinde toplam yatırım tutarının azami yüzde 50’sine kadarlık kısmı kredilendirildi. Kredilendirme aşamasında öngörülen yatırımın en az yüzde 50’sinin firma özkaynaklarıyla finansmanı gerekiyordu. Yapılacak olan yatırım (Komple yeni yatırım, modernizasyon, tevsii, yenileme vb.) yatırım teşvik belgesine bağlanmış olması şartı aranıyordu. Belgesiz yatırımlar finanse edilmiyordu. 

Kredi başvurusu sırasında yatırımın en az yüzde 30’luk bölümü firma özkaynaklarıyla tamamlanması gerekiyordu. Yatırıma başlanmış veya yüzde 30’luk bölümü gerçekleştirilmemiş yatırımlar için kredi talep edilemiyordu. Ayrıca toplam yatırımın yüzde 50’sinin firma özkaynaklarıyla tamamlanması zorunlu olduğundan mevcut fonları ve kaynakları tamamlamaya yeterli olmayan firmalar lehine kredi talepleri değerlendirmeye alınmıyordu. Kredi, 2 yıl ödemesiz 5 yıl ödemeli olmak üzere toplam 7 yıla kadar vadeli olarak kullandırılıyordu. Kredi anapara ödemeleri; ilk ödemesiz dönem sonunda (15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinden hangisine rastlıyorsa) başlamak üzere 6’şar ayda bir 10 eşit taksitte yapılacaktı. Krediye vadesi boyunca yıllık yüzde “EUROBOR+0,30 marj” oranında değişken faiz uygulanacaktı.

Görüldüğü gibi hayli ağır koşullara sahip olmasına rağmen AYB'nin Sanayi Sektörü Global-2 Kredisi'nden yüksek bir kullanım yaşandı. 2001 tarihli 125 milyon euroluk kredi, o dönem dolar-euro paritesi dolar lehine olduğu için 105 milyon dolara karşılık geliyordu. Kredinin tamamı işletmelerce kullanıldı. Hatta firmalar öngörülen vadelerden daha kısa vadelerle kredi kullanmaya razı oldular ve kredi kullanımı tutarı fiiliyatta 144,5 milyon dolara (kullanım oranı yüzde 137) çıktı. 

Bütün bu veriler gösteriyor ki, Türk KOBİ'leri giderek karmaşık finansman metotları ve ayrıntılı şartlara rağmen uygun koşullu kredileri kullanmayı giderek daha çok öğreniyor.

(Bu yazı TSE'nin yayın organı Standard dergisinin Ekim-2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder