29 Mayıs 2023 Pazartesi

BU KARARDA İMZASI VARDI / HALEN YÜRÜRLÜKTEKİ 1211 SAYILI MERKEZ BANKASI KANUNUNU HAZIRLADI VE TCMB'NİN İLK BAŞKANI OLDU / NAİM TALU

Merkez Bankası Eski Başkanı NAİM TALU: 

"MERKEZ BANKASININ MUTLAK ÖZERKLİĞİ YANLIŞ BİR ANLAYIŞTIR"

Cahit UYANIK

Türkiye'de gündemden düşmeyen konulardan birisi de Merkez Bankası özerkliğidir. 1930'da çıkarılan ilk Merkez Bankası Yasası da, aslında dünyadaki genel gidişat dikkate alınarak, özerk bir yapı kurmayı amaçlıyordu. Çünkü hükümetler, savunma ve savaş masraflarını çoğunlukla merkez bankası kaynaklarına başvurarak finanse ediyorlardı. Atatürk zamanında çıkan yasa, zamanla etkisini yitirdi. Öyle ki yasa 1930-1970  döneminde tam 22 defa değiştirilmişti. Yasal değişikliklerin hemen hepsi de, merkez bankası özerkliğini azaltıcı unsurlar içeriyordu. 

İşte 1211 sayılı yeni Merkez Bankası Yasası böyle bir ortamda gündeme geldi. Şimdilerde Akbank İdare Meclisi Reisliği görevini yürüten Naim Talu, 1970'de Merkez Bankası Genel Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Talu, 1211 sayılı yasayla birlikte "ilk merkez bankası başkanı" sıfatını da kazanmış oldu. Talu, daha sonra Ticaret Bakanlığı ve Başbakanlık gibi iki önemli görevi de üstlendi. Talu, hem bürokrat hem siyasetçi kimliğini üstlenmiş bir isim olarak; geçmişten günümüze merkez bankası özerkliği konusunda herkesin kulağına küpe olacak uyarılarda bulundu:

Ekonom: 1211 sayılı yasa öncesinde Türkiye'deki ekonomik ve siyasal ortam nasıl bir görünüm arz ediyordu? Bu yasanın çıkarılması en fazla hangi ihtiyaçtan kaynaklanmıştır?

Talu: Bilindiği üzere 1211 sayılı Merkez Bankası Kanununun kabul tarihi 14.1.1970'dir. O tarihteki ekonomik durumu kısa olarak şu şekilde tarif etmek mümkündür:

1958 senesi İstikrar Tedbirlerinin ortaya çıkardığı müsbet gelişmeler ve 1970 senesine kadar iktidardaki hükümetlerin mustakar ve bilgili çalışmaları sonucu olarak ekonomi, müspet inkişafını sürdüregelmiştir.

Diğer bir deyişle bir taraftan istikrar tedbirlerinin ortaya çıkardığı müspet tesir, diğer taraftan ekonominin planla tespit edilen hedeflere uygun yürütülmesi, makul sayılabilecek fiyat hareketleri ile oldukça hızlı kalkınma imkanını vermekte idi.

Fakat ekonominin o günlerde de görülen zafiyeti: a) finansman kifayetsizliği, b) fiyat hareketlerinin dünya standartlarının az da olsa üzerinde seyretmesi idi. Ayrıca sabit kur sisteminin cari olması, zaman içinde ihracat tıkanıklıklarını kaçınılmaz hale getiriyordu. 1970 senesine gelindiğinde, ekonomi tarihinin en büyük mustakar ve hızlı kalkınmasına şahit olduğumuz bir devreye ulaştığımızı gösterirken, ilerki senelerin de başarılı olması için bazı tedbirlerin alınmasının lüzumu da ortaya çıkarıyordu. 

Merkez Bankası Kanunun çıkarılmasının memleket ekonomisinin o tarihlerdeki durumu ile direk bir ilgisi yoktur. O tarihte mevcut olan kanun oldukça eskimiş idi ve Merkez Bankası bu kanunun değiştirilmesi zaruretini çok önceden görmüş ve müteaddit defalar yeni kanun çıkarılması teşebbüsünde bulunmuştur. O tarihe kadar yapılan bütün teşebbüsler netice vermemiştir. 

26 Mayıs 2023 Cuma

BU KARARDA İMZASI VARDI / TEKSTİLDE İLK TEŞVİK VE MESUT EREZ


Cahit UYANIK

Türkiye yılbaşında dünyanın belli başlı ülkeleriyle sanayisini boy ölçüştürmek için Avrupa Birliği'yle Gümrük Birliği'ne gitti. Türkiye'nin bu kararı verirken en güvendiği şey tekstil ve konfeksiyon sektörüydü. Peki tekstil sektörü bu rekabet gücüne nasıl ulaştı? Kendiliğinden mi? Bunun yanıtına "evet" diyebilmek çok güç. Türkiye'de iplik ve tekstil yatırımlarının büyük artış göstermesi, 1970'li yıllara rastlıyor. Bu artışta, 1972 yılında kurulan ve ara rejim statüsündeki Nihat Erim Hükümeti'nin büyük payı vardı. Erim Hükümeti'nin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mesut Erez'di. Tekstilin kaynağı ipliğe ilk kez teşvik veren ve tekstil-konfeksiyon sektörünün 10-15 milyar dolarlık ihracat ufkuna 'vesile' olan Mesut Erez ile 24 yıl öncesini görüştük. Esbank'ta Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Murahhas Üyelik görevini yürüten Erez, 24 yıl sonra hatırlanmaktan çok mutlu oldu. İşte Erez'in ağzından, tekstili tekstil yapan teşvik kararının hikayesi:

Ekonom: İplik fabrikalarına teşvik kararı aldığınız ortamı anlatır mısınız?

Erez: 1972'de Türk sanayisi daha çok tekstil üzerine yoğunlaşmıştı. Sümerbank bir okul olmuştu tekstil konusunda. Özel sektör de tekstil sahasına girmişti. Bir de Ortak Pazar vakası vardı. Türkiye, Ortak Pazar'a girme çabaları gösteriyordu. Mutlaka bir gün Ortak Pazar'a girileceği kanısı taşımaktaydı. Sanayi Bakanı olmadan önce, Ortak Pazar Karma Parlamento Komisyonunda (KPK) raportör idim. Ortak Pazar ülkelerinin milletvekilleriyle bir araya geliyorduk, sorunları konuşuyorduk. Sanayi Bakanı olduğum zaman Ortak Pazar memleketleriyle Türkiye, sanayi ürünleri bakımından nasıl rekabet edebilir diye düşündüm. Bir tek tekstil o tarihlerde rekabet edebilir gibi görünüyordu. 

2 Mayıs 2023 Salı

KAPAK HABERİ / SSK GENEL MÜDÜRÜ KILIÇDAROĞLU'NDAN ŞOK AÇIKLAMA: İLAÇ VE EMEKLİLİK PARAMIZ İHRACATÇIYA VERİLİYOR

Cahit UYANIK

İhracat, SSK primleriyle finanse ediliyor... İşçilerin primleri Eximbank eliyle ihracatçıya teşvik yapıldı. Yeni düzenlemeyle KİT'ler prim ödememezlik edemeyecek... Kurum borsaya giriyor... Sağlık karneleri yeniden düzenleniyor... Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü Kılıçdaroğlu 'geçmişi ve geleceği' anlatıyor.

Sosyal güvenlik sistemi son günlerde Türkiye'de sıkça tartışılan konuların başında geliyor. Seçimlerden hemen sonra çıkarılan erken emeklilik yasasıyla tartışılmaya başlanan sistem, Bağ-Kur ve SSK prim affı gibi uygulamalarla iyice dallanıp budaklandı. Basında yer alan "emeklilerin maaşı tehlikede", "SSK'lıları ilaçsız günler bekliyor", "İlaç firmaları SSK'ya karşı kazan kaldırdı", "SSK'nın kanını emmişler" gibi haberler de kamuoyunun dikkatini bu konuya çekti.

İşçilerin sosyal güvenliğini sağlamak üzere kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), bu tartışmalardan en fazla nasibini alan kuruluş. Kuruma bağlı hastanelerdeki yetersiz hizmetler nedeniyle her gün binlerce kişinin "hayır duası"nı alan SSK'nın imajı, eski Bakan İmren Aykut'un zamanında kurulan SİSATEV Vakfının uygulamaları, kayıt numarasız prim tahsilat fişleri vb. yolsuzluk iddialarıyla zaten geçmiş dönemde iyiden iyiye zedelenmişti.

Ama bu kez, zedelenen imajı değil bütün varı yoğuyla Kurum'un bizzat kendisi oldu. Tahsil edemediği alacakları, ödeyemediği borçlarıyla SSK neredeyse çalışamaz hale gelmişti.  Son günlerde, ilaç alabilecek kaynağı bile bulamayacak durumdaydı. Peki Kurum bu hale nasıl düştü? Sorumluluk kimlere ait? Bataktan kurtulup düzlüğe çıkabilecek miydi? Eğer çıkabilecekse, araçları nelerdi? Yeni düzenlemeler neleri öngörüyordu?

Suçlu, devlet ve belediyeler

"SSK, varlık içinde yokluğu yaşayan bir kurum"... Bu sözler SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'na ait. SSK'nın varlığı, değeri trilyonları bulan iş hanları, hastaneler, bankalardaki mevduatları... Yokluğu ise 6 trilyon lirayı aşan prim alacakları, kapısında bekleyen ilaç firmaları... Ve bunlar yetmiyormuş gibi devletin ihracatı desteklemek için zorla el koyduğu fonları...

Milyonlarca işçinin hem çalışırken hem de emekliliğinde tek umudu ve güvencesi olan SSK bugün kurtuluş bekliyor. Ancak Kurumu bugünkü haline getirenler, önemli ölçüde prim ödemeyen devlet ve belediyeler.

Bu haberle ilgili Youtube yayınımın linki:


1 Mayıs 2023 Pazartesi

ÇOCUKLUĞUMUN MİLLİYET'İ VE ŞEYHÜLMUHARRİRİN BURHAN FELEK'LE HAFTALIK SEROMONİM...

Cahit UYANIK 

Çocukken... 

Rahmetli babam Mehmet Uyanık,

O dar geliriyle...

pazar günleri hiç aksatmadan

Eve Milliyet gazetesi alırdı.


Hürriyet'i basit, Cumhuriyet'i aşırı entellektüel bulurdu sanırım; Milliyet ise halk gazetesiydi.

Zaten logosunun altında da  'Halk Gazetesi' yazardı.

Sonralarda onu silip 'Basında güven' diye yazdılar ama...

Bir türlü, halkın aşınmaya başlayan güvenine çözüm bulamadılar.

Çünkü yavaş yavaş gazetecilik yapmayı bırakıyordu Milliyet...

Halkın çıkarları değil, başka çıkarlardı artık

Peşinden koştuğu...

29 Nisan 2023 Cumartesi

EKONOMİ FIKRALARI/BORSA MANİPÜLASYONU VEYA MAYMUN HİKAYESİ

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 dolardan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar.

Adam, binlerce maymunu 10 dolardan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalanması zorlaşmış.

Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken, adam, tanesine 20 dolar vereceğini söylemiş.

Tekrar heveslenen köylüler heyecanla maymunları yakalamaya başlamışlar.

ANKARA NOTLARI / ÇİLLER'İN 'SANAYİ KUŞAKLARI'NDAN VAZGEÇİLİYOR

Cahit UYANIK

Yeni ihracat ve yatırım teşvikleri bugünlerde hükümetin gündeminde. Geçen yıl sonunda Hazine'nin Başbakan Tansu Çiller'e sunmak üzere hazırladığı teşvik kararnamesi, ekonomideki son gelişmelerle birlikte önemli değişikliklere uğradı. Herşeyden önce artık ekonominin patronu Aykon Doğan. İkinci olarak ise kamunun içine düştüğü finansman sıkıntısı iyice keskinleşti.

Bu ortamda yatırım teşvikleri içinde ilk budanan şey ise "sanayi kuşakları" projesi oldu. Bugüne kadar sadece ismi ve genel hatları basına yansıyan sanayi kuşakları projesi; teşviklere atfedilen üretim artışı ve işsizlikle mücadelenin dışında yeni nitelikler taşıyordu. Sanayi kuşakları sayesinde, Türkiye'nin şu anda yaşamakta olduğu iç göç ile terör sorunlarına, orta ve uzun vadede çözümler bulunması amaçlanıyordu. HDTM Teşvik Uygulama Genel Müdürü Kemal Gülseren'in başkanlığındaki bir teknik heyetin sürdürdüğü kuşak çalışması, Türkiye'de iki yeni cazibe merkezi oluşturmayı hedefliyordu. 

27 Nisan 2023 Perşembe

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / NE OLACAK BU DOLARIN HALİ?

Cahit UYANIK

Geçen yıl Ağustos ayını hatırlayın. Dolar 1 milyon 500 bin lira düzeyinde dolaşıp duruyordu. Çoğu kişi  'Ah şu dolar, 1 milyon 250 bine düşse tüm paramı dolara çeviririm' diyordu. Dolarizasyon alıp başını gitmişti. Döviz büfeleri asgari işlem limitini 100 dolara yükseltmişlerdi. Zavallı bendenizin 50 dolar alabilmek için büfe büfe dolaşma maceramı belki hatırlarsınız. Hal böyle iken kadim dostumuz dolara ne oldu? Aradaki enflasyon farkını da düşünürseniz dolar, geçen Ağustosa göre  1 milyon 250 bin liranın da altına düştü ama kimsenin dönüp yüzüne baktığı yok.

6 Nisan 2023 Perşembe

EKONOMİ FIKRALARI / KENDİNİ AMPÜL SANAN DELİ

Akıl hastanesinde bir hasta kendini tavana baş aşağı asarak "Ben ampül oldum" diyor ve kimse de onu indiremiyormuş.

Konu başhekime intikal ettirilmiş. Başhekim; "Gidin ona elektrik kesildi, artık bir işe yaramazsın, in oradan diye ikna edin" talimatı vermiş.

Bir süre sonra görevliler tekrar başhekime gelmişler: "Efendim onu ikna ettik, inecek! Fakat bu kez de etrafında toplananlar, ‘karanlıkta kalacağız’ diye indirmemize izin vermiyorlar."

(Kaynak: Ankara Kuşu tivitır hesabı)

'EMEKLİYE ASGARİ ÜCRET KADAR İKRAMİYE' ANASININ AK SÜTÜ GİBİ HELALDİR

Cahit UYANIK

Emekliye 2 bayramda...

Toplam 17 bin TL ikramiye gerçekçi mi?

Ödenmesi sorun yaratır mı?

EYT sonrası...

Emekli sayısının 15 milyonu geçeceğini düşünüyorum

Bu sebeple yapılacak toplam ödeme 

255 milyar TL olacaktır.


Alım gücü düşük bu kesim

İhtiyaçlarını karşılarken

KDV-ÖTV ödeyecektir.

En az yüzde 10'u vergi olarak devlete hızlıca geri dönecektir.

Geriye kalan ise borç ödemelerinde kullanılıp

Piyasayı rahatlatacaktır.

5 Nisan 2023 Çarşamba

EKONOMİ FIKRALARI / GERİYE KAÇ KOYUN KALIR?

Öğretmen çocuklara sormuş: "9 koyundan biri çitten atlarsa geriye kaç koyun kalır?"

Hepsi "8" demiş, bir çocuk "Hiç koyun kalmaz" demiş. 

Öğretmen o çocuğa, "Sen aritmetik bilmiyorsun" diye çıkışınca, çocuk da "Hocam siz koyunları bilmiyorsunuz" demiş...

(Paranın Psikolojisi kitabından)

4 Nisan 2023 Salı

"ICE-INTERCONTINENTAL EXCHANGE INC." NEDİR

Intercontinental Exchange, Inc. (ICE) 2000 yılında kurulmuş, küresel finansal borsaları ve takas odalarını işleten ve ipotek teknolojisi, veri ve listeleme hizmetleri sağlayan bir Amerikan şirketidir.  

Fortune 500, S&P 500 ve Russell 1000'de listelenen şirket, finans ve emtia piyasaları için borsalara sahiptir ve düzenlenmiş 12 borsa ve pazar yeri işletmektedir.  

Buna Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avrupa'daki ICE vadeli işlem borsaları, Avrupa'daki Liffe vadeli işlem borsaları, New York Borsası, hisse senedi opsiyon borsaları ve OTC enerji, kredi ve hisse senedi piyasaları dahildir.  

30 Mart 2023 Perşembe

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇOK ÖNEM VERDİĞİ MR. ZELENKA'YI TANIR MISINIZ? VEYA SÖZ-LAF DİNLEMEME HASTALIĞIMIZ...

Cahit UYANIK

Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü iken yazdığı bir bilimsel makalenin girişi...

Bu makaleyi bulunca, maziye daldım yine...

Nasıl mı?


Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi...

İlk batış sinyallerini 70'li yıllara girerken verince...

Dünya Bankası'nın ünlü aktüerya uzmanı Mr. Zelenka Türkiye'ye davet edilmiş ve bir rapor yazdırılmıştı.

Zelenka 52 yıl önce yani 1971 yılında "Bu kafayla giderseniz sisteminiz 20 yıl içinde batar" diye bir rapor bırakıp gitmişti.

Elbette batmamak için yapılması gereken işlerin listesiyle beraber...


Ama laf-söz dinlememe hastalığımız yine depreşmiş...

Adam bunu söylememiş gibi...

Arabayı (Sosyal güvenlik sistemini) duvara çarptırmak için elinden geleni yapmıştı güzide (!?) siyasetçilerimiz.

Zelenka'nın bahsettiği o 20 yıl da...

Göz açıp kapatana kadar geçmiş...

Kılıçdaroğlu, batağa sürüklenen SSK'ya Genel Müdür olmuştu 90'lı yılların başında...

17 Mart 2023 Cuma

MEHMET ŞİMŞEK KENDİSİNİ, KENDİ KALEMİNDEN BÖYLE ANLATTI: ERDOĞAN BENİ SEÇMENE, 'PARANIN BABASI' OLARAK TAKDİM ETMİŞTİ

Mehmet Şimşek
(İlkokul yıllarında)

Hayat Mücadelesi Küçük Yaşta Başladı

Bir yaşamın yokluk, zorluk ve sıkıntılarla başlaması kimi zaman iyi bir şanstır. Bazen gelişmemiş bir bölgede, yoksulluk ve imkânsızlıklar içinde yaşamak bu olumsuzlukları gidermek, hayata karşı dirençli ve güçlü olmak için ciddi bir "mücadele" sebebi olabilir. Yaşamındaki bu zorlukları aşmada ve başarılı olmada çevresindeki bazı rol modellerin ve tesadüflerin etkisini bildiği için; yeni neslin fırsat eşitliği ve nitelikli eğitimini tesadüflere bağlı olmaktan kurtarmak gerektiğini düşündü.

Bu, kalabalık bir ailenin çocuğu olarak elektriği, suyu, okulu olmayan, her türlü imkansızlığın varlığını hissettirdiği Batman'ın Gercüş İlçesi Arıca Köyü'nde 1967 yılında doğan ve dünyanın en büyük yatırım bankalarından Merrill Lynch'in "üst düzey yönetimine", oradan da Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na kadar uzanan ve Foreign Policy tarafından Nisan 2013'te yayınlanan “Dünyanın en etkili 500 kişisi'' listesinde yer alan; aynı zamanda Emerging Markets dergisi tarafından da 'Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri Yılın Maliye Bakanı' seçilen Mehmet Şimşek'in başarı öyküsüdür.

Bu öykü; kendi deyimiyle "Ben bu ülkede fırsat eşitliğinin var olduğunun en büyük kanıtıyım; aslında olmayan fırsatlardan kendim için bambaşka bir dünya keşfetmeyi başardım" ifadesinde yerini bulan yağız Anadolu gençliğinin öyküsüdür.

BATMANLI FAKİR BİR AİLENİN 9. ÇOCUĞU OLARAK DOĞDU, BAŞBAKAN YARDIMCILIĞINA KADAR YÜKSELDİ: MEHMET ŞİMŞEK KİMDİR?

Mehmet Şimşek

Mehmet Şimşek, 1 Ocak 1967 tarihinde Batman'ın Gercüş ilçesinin  küçük bir köyü olan Arıca'da (Kefre) sekiz çocuklu ve geçimlik tarım yapan fakir bir ailenin en küçüğü yani dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının adı Hasan, annesinin adı Mehdiye'dir. Anne ve babası Türkçe bilmiyordu. Dört abisi, dört de ablası vardı. Küçük Mehmet daha 5 yaşındayken annesi vefat etti. Ablaları dönemin şartlarından dolayı eğitim alamadılar. 

Mehmet Şimşek ilkokulun ilk iki yılını köyünde okudu. Abisi Nazmi Batman merkezde öğretmendi. Kardeşi Mehmet'i yanına alarak ilkokul eğitiminin geri kalanını Batman'da tamamlamasını sağladı. Türkçe konuşmayı burada öğrendi. Ortaokulu İmam-Hatipte okudu. Lise eğitimini Gercüş'te bulunan Gercüş Lisesinde bitirdi. Lise eğitiminin ardından o dönemlerde üniversite eğitimini alabilmek için Ankara'ya gitti. 

1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden dönem ikincisi olarak mezun oldu. Aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştı ve bir süre akademik faaliyetlerini sürdürdü. Zaman zaman derslere girerek öğretmenlik de yaptı. EtiBank bursu ile lisans ve master yapmak amacıyla İngiltere'ye gitti. Yüksek lisansını University of Exeter'de tamamladı. İngiltere'de eğitim alırken babası vefat etti. Finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya hak kazandıktan sonra Türkiye'ye geri döndü.

Şimşek, Türkiye'ye geri döndüğünde üç ay süreliğine EtiBank'ta çalıştı. 1993 yılında mecburi hizmet için geldiği Türkiye'de verilen görevde çalışırken Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinin ekonomist aradığına ilişkin ilanı gördü ve açılan sınava girerek işe alındı. ABD Büyükelçiliğinde Türkiye ekonomisi üzerine birtakım analizler yapılan bir bölümde ''Kıdemli ekonomist'' sıfatıyla 4 yıl çalıştı.

8 Mart 2023 Çarşamba

OKUDUĞUM KİTAPLAR / ÇAKIRCALI EFE / YAŞAR KEMAL

- EFSANE EŞKİYA 'ÇAKIRCALI EFE'Yİ KİM ÖLDÜRDÜ? 

- YAŞAR KEMAL, 45 YIL SONRA BU SIRRI ÇÖZÜP YAYINLAMIŞ...

- 'ÇAKIRCALI' İLE 'CHE GUEVARA'NIN KADER BENZERLİĞİ...

Cahit UYANIK

Yaşar Kemal usta bir yazar olmadan önce de..

Usta olduğunu gösterdiği romanlarını

Birer birer yayınladıktan sonra da...

Çok iyi bir gazeteci ve röportajcıydı.


Yaşar Kemal, çok gençken, daha Osmaniye-Kadirli'de yaşarken...

Eşkiyalık meselesine ilgi duyar...

İzmir dağlarının ünlü eşkiyası Çakırcalı Mehmet Efe de..

Bilgi toplamaya başladığı isimler arasındadır.

Oysa 1872 yılında doğan Çakırcalı, Yaşar Kemal doğmadan 15 yıl önce 1911'de öldürülmüştü.

3 Mart 2023 Cuma

29 YILDIR SİYASETTE... AKADEMİSYENLİKTEN VAZGEÇİP POLİTİKAYA GİRDİ... MERAL AKŞENER KİMDİR?

Meral Akşener 25 Ekim 2017’de arkadaşlarıyla birlikte İYİ Parti'yi kurdu ve 26 Ekim 2017'de İYİ Parti Genel Başkanı olarak seçildi.

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel Seçimleri sürecinde, Türk siyasal tarihinin, milletin imzası ile doğrudan Cumhurbaşkanı adayı gösterilen ilk ve tek kadın oldu.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü bitiren Meral Akşener, doktorasını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı.