1 Ekim 2022 Cumartesi

ANKARA NOTLARI/ VERGİ KAÇAKÇISI İHBARINA İKRAMİYE

Cahit UYANIK

Türkiye'de en hassas ve tartışılan konuların başında vergi adaleti ve vergi kaçakçılığı geliyor. Daha geçen ay başında yasalaşarak yürürlüğe giren vergi reform yasasında, vergi kaçakçılarının yılda bir defa ilan edilebileceğine ilişkin bir madde yer aldı.

Bu konuda uzun yıllardır Maliye'nin ve dolayısıyla siyasilerin üzerinde büyük bir baskı mevcuttu. Şimdi herkes 1994 yıl sonunda ne uzunlukta bir liste açıklanacağını merakla bekliyor.

Şimdi ben size çoğu kimsenin pek haberdar olmadığı ve vergi yüzsüzlerinin tam tersi bir işlev gören bir "müessese"den söz edeceğim: Vergi muhbirliği. Evet devlet vergi kaçakçılığını kendisine ihbar edenlere, belirlenen kaçakçılık tutarının yüzde 10'unu ikramiye olarak vermeyi taahhüt ediyor.

Vergi ispiyonculuğunu düzenleyen kanunun numarası 1905. Tam adı "Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun". Ulu Önder Atatürk'ün ruhuna bir kez daha Fatiha Suresini okumamızı gerektiren Kanun'un çıkarılış tarihi 26 Aralık 1931.

Binlerce sayfalık mevzuat yığını içinde bu kanundan kaç kişinin haberdar olduğu bilinmez. Ama Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre geçen yıl, bu kanun çerçevesinde tamı tamına 1.000 adet dilekçe verilmiş. Ancak bunlardan 762'si işleme konulmuş. Toplam 232 tanesi de "ön inceleme" sonrasında ciddiye alınacak ihbarları içermediği için geri çevrilmiş. 

Aynı şekilde 1993'te 1.479, 1992'de 1.401 ihbar gerçekleşmiş. İşleme konulan dilekçe adedi ise sırasıyla 1.231 ve 1.202... Peki bu ihbarları kimler yapıyor? Kimsenin "Vatan Millet Sakarya" diyerek ihbar dilekçesi yazmadığı açık. Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri Başkanı Orhan Karşıyaka'nın "Yaklaşım" adlı uzmanlık dergisinde yer alan makalesine göre, şikayetler işten çıkarılma ve ikili ilişkilerde sürtüşme gibi durumlarda ortaya çıkıyor. 

Dilekçelerin büyük çoğunluğunda muhbirler, kimliklerine ilişkin bilgi vermiyorlar. Bu nedenle ihbarlarda, ikramiye kazanmaktan çok bazı kişilere zarar vermek ve öç almak motifi ön plana çıkıyor. Vergi ihbarı kurumunun esas amacından uzaklaşmasında, toplumda henüz vergi bilincinin oluşmaması ve ihbarcılara iyi gözle bakılmaması en önemli iki etken.

Vergi ispiyoncularına geçen yıl, 1 milyar 192 milyon 198 bin lira ikramiye ödenmiş. Bu rakam 1991 yılında 23 milyon 54 bin 418 lira ve 1992'de 143 milyon 410 bin 380 lira imiş. İhbar sayısındaki azalmaya karşın ikramiye miktarının yaklaşık 9 kat artması, toplumda vergi adaletinin iyice bozulduğunun bir başka göstergesi şeklinde yorumlanabilir. 

1905 sayılı yasaya göre Maliye, vergi ispiyoncularının isimlerini saklı tutmaya mecbur. Ancak bunun tek istisnası var. 

İhbar üzerine yapılan aramada eğer ihbar konusu bilgi veya belgeye ulaşılamazsa, arama yapılan kişi veya kurum, "ispiyoncu"nun ismini talep edebiliyor. Böylece asılsız ihbarlara karşı "caydırıcılık" sağlanmaya çalışılmış. Ayrıca asılsız ihbar yapanlara TCK'nın 283 ve 285'inci maddeleri gereği dava da açılabiliyor.

Evet çoğumuzun duymadığı bile, yazının başlığını okuyup geçenlerin ise Maliye'nin vergi kaçakçılığıyla yeni bir mücadele yöntemi sanacağı bu kanundan, eminiz Bakan İsmet Attila da haberdardır! Ve bazı maddeleri eskiyen bu kanunun günümüz şartlarına uyarlanması için bir çalışma başlatmıştır!

TEZ, BATIKENT'İN İLÇE OLMASINI İSTİYOR

Seçimlerle birlikte yükselen siyasi tansiyonun en göz kamaştırıcı vaadi, il olmak... Gün geçmiyor ki Türkiye'nin dört bir yanındaki ilçelerden gelen heyetler DYP'nin Büklüm Sokak'taki Genel Merkezi'nin önünde toplanmasın. Bu arada kervana SHP'liler de katıldı. Mütevazı ve yardımsever tutumuyla Ankara seçmeninin çok sevdiği Devlet Bakanı İbrahim Tez, Meclis'e sunduğu bir yasa teklifinde yine mütevazılığından taviz vermedi. Tez yasa teklifinde nüfusu 170 bini aşan Batıkent'in ilçe olmasını istiyor. İçişleri Komisyonuna havale edilen teklife, şimdiden "yasalaştı" gözüyle bakılıyor. Çünkü Batıkent, Murat Karayalçın'ın yoktan var ettiği bir yerleşim merkezi...

Laf il ve ilçe vaadlerinden açılmışken... Bir başka Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu -ne üstüne vazife ki diyebilirsiniz- Bingöl-Kiğı'nın il yapılması için bir yasa teklifi verdi. Kerimoğlu, aynı teklifte hızını alamayıp Yozgat'a bağlı Yamaçlı'nın da ilçe yapılmasını önerdi. Şimdi bir çok kişi Meclis'teki Bingöl ve Yozgat milletvekillerinin ne işle meşgul olduğunu merak ediyor.

(Bu köşe yazısı Ekonomik Trend dergisinin; 6-12 Şubat 1994, Yıl: 2, Sayı: 6'da yayınlanmıştır.)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder