Cahit UYANIK
27 Ekim 2022-perşembenin ilk verisi Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararıydı. Banka faizini beklendiği gibi 0,75 puan artırarak %2'ye yükseltti. Sonraki toplantıda faiz 0,50 puan artırılırsa Euro Bölgesinde faizler yılı %2,5'ten kapatacak demektir. AB ekonomileri resesyon korkusu yaşıyor. Önümüzdeki yıl teknik resesyona girileceğine kesin gözle bakılıyor. Bu ortam bizim açımızdan pek iyi değil. Faiz konusunda çekingen Avrupa, euronun değersizleşmesine sebep oluyor; bizim ihracat gelirlerimiz de azalıyor. ECB yetkilileri bazı açıklamalar yaparak "Enflasyon çok yüksek ve uzun süre hedefin üzerinde kalmasını bekliyoruz" dediler. Faiz artışlarıyla 2023'te enflasyonun %10'dan %5,5'e indirilmesi hedefleniyor. ECB yüksek petrol dışı enerji fiyatları (ağırlıklı olarak doğal gaz) ve yükselen gıda fiyatlarını enflasyona sebep olarak görüyor. Önümüz kış, soğuk günlerde iki kalemdeki fiyat artışları sürerse AB'de enflasyonun kontrol altına alınma süreci uzayabilir. ECB önce ağzına almadığı 0,75 puanlık artışı kabullendi; izleyen toplantılarda yeni 0,75'lik artışları da görebiliriz. ABD ekonomisinin 3. çeyrek büyümesi de 27 Ekim'de açıklandı. ABD ekonomisi bu periyotta %2,6 büyüyerek beklentileri aştı. Beklentiler %2,3-2,4 kadardı. Böylece 1 ve 2. çeyrekte küçülerek teknik resesyona giren ABD ekonomisi buradan çıktı. 3. Çeyrekte de küçülme olsaydı resesyonun oturmaya başlayarak tüm ekonomiyi ele geçirdiği düşünülecekti. Bu gelişme ekonomi açısından pek hoş bir şey olmazdı çünkü enflasyon içinde durgunluk yaşanması anlamına gelen stagflasyona doğru gidilecekti. ABD Hazine Bakanı Yellen, ekonominin kontrol altına alınmaya başladığını belirtti. Çünkü bir önceki çeyrekte kişisel tüketim harcamaları %2,1 artmışken, 3. çeyrekte bunun %1,4'e gerilemesi alınan tedbirlerin (faizlerin yükseltilmesi dahil) işe yaramaya başladığı şeklinde yorumlandı. Fakat FED faiz artışları devam ederek %5'i geçerse ekonominin gelecek sene resesyona gireceği düşünülüyor. Yapılan bir ankette ekonomistlerin tamamı 1 yıl sonra aynı günlerde kesinlikle resesyona girilmiş olunacağını belirtti ki, eskiden böyle düşünenlerin oranı %65'ti. Bu ise 2023 boyunca büyüme olmayabileceği anlamına geliyor.
ABD ekonomisini yakından izlemeliyiz. Çünkü doların değeri buna bağlı. Doların değeri kur ve Türkiye'ye yönelik para akımları açısından bizi yakından ilgilendiriyor. Gelecek sene yaz aylarına girilirken seçim yapacağız. Seçimi kim kazanırsa kazansın ABD ekonomisi ve doların değeri onun politikalarını yakından etkileyecektir. Aynı gün TCMB 2022 yılı 4. Enflasyon Raporunu açıkladı. TCMB yıl sonu enflasyon tahminini %60,4'ten %65,2'ye çıkarttı ki hükümetin hedefi %65'ti. 2023 hedefini ise %19,2'den %22,3'e yükseltti. Burada hükümete göre 2,5 puan kadar daha iyi bir (Hükümetin 2023 hedefi %24,9) tahmin var. Bu bence çok manalı bir farklılık değil. Çünkü bağımsız uzmanlar gelecek sene için %50 civarında enflasyon bekliyor. TCMB Başkanı Kavcıoğlu bir soru üzerine kendilerini enflasyonla mücadelede başarılı bulmadıklarını söyledi. Bu kendi pozisyonları için samimi bir düşünce açıklamasıydı ama Kavcıoğlu "Enflasyonu düşüreceğiz" diye ekleyerek Türkiye Ekonomi Modelinin temel varsayımını anlattı. Cari açığın kapatılacağı, böylece kurun artmayacağı ve döviz dengesi kurulunca dövize talebin azalacağı, bunun da enflasyonu düşüreceği şeklindeki bilinen düşünceleri tekrarladı.
Bu konudaki 29 Ekim 2022 tarihli Youtube yayınımın linki:
ECB faizde bekleneni yaptı, ABD teknik resesyondan çıktı.TR, turizm geliri hedefini 9 ayda yakaladı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder