8 Nisan 2020 Çarşamba

TRUVA HAZİNELERİMİZİ ALMANLARDAN VE RUSLARDAN İSTİYORUZ


TRT2'de Truva Hazineleri belgeseline takıldım biraz...
Hürriyet'te mi hala bilmiyorum; tecrübeli arkeoloji muhabiri Ömer Erbil sunuyordu.
Senaryosunu da o yazmış.
Truva Hazinelerinin Alman hırsız arkeolog Schliemann tarafindan kazılma, çıkarılma, yurt dışına kaçırılması anlatılıyordu.
Son 30 senedir Truva kazısını yürüten hocamızın teni güneşte çalışmaktan simsiyahtı ve Schliemann'ın Truva'ya büyük zarar verdiğini, Hazineyi bulmak için her tarafı yıktığını anlatıyordu acı acı...
Kaçırma olayının ardından yıllar suren hukuk savaşı da anlatıldı bir başka hocamız tarafından... Ama Truva Hazineleri kendi toprağına getirilememiş tekrar...

30 Mart 2020 Pazartesi

KAPAK HABERİ / BREXIT'İN İKİNCİ AŞAMASI, BİRİNCİSİ KADAR ZORLU YAŞANACAK



Cahit UYANIK

İngiltere, 4 yıllık bir sürecin ardından Avrupa Birliğinden (AB) 31 Ocak 2020-Cuma tarihi itibarıyla ayrıldı. Brexit’in gerçekleşmesi şerefine düzenlenen törende, duvarlara “We're Out (Dışarıdayız, Çıktık)” sloganı yansıtıldı. İngiliz Kraliyet Darphanesi, günün hatırasına 50 penilik madeni para basıp piyasaya sürdü. Bu önemli hatıra paranın basılma talimatını Pakistan göçmeni müslüman bir ailenin çocuğu olan Maliye Bakanı Sajid Cavid iki defa vermek zorunda kaldı.

Çünkü AB’den 31 Ekim 2019’da çıkılacağı düşünülerek üretilen madeni paralar, yaşanan 3 aylık ertelemeyle işe yaramaz hale geldi ve basılan 1 milyon adet 50 penilik eritildi. Kraliyet Darphanesi Brexit’in 31 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşeceği kesinleşince darphane makinelerinin düğmesine yeniden bastı. Bir yüzünde Kraliçe II. Elizabeth’in resmi bulunan Brexit hatıra parasının diğer yüzünde "Bütün milletlerle barış, refah ve dostluk-31 Ocak 2020" yazıyordu. Maliye Bakanı Javid, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada "Bu madeni paralar İngiliz tarihinde heyecan verici yeni bir bölümün başlangıcını işaret ediyor" ifadesini kullandı.

İngiltere’nin AB’den ayrılmasına ilişkin karar, Avrupa Parlamentosunda 29 Ocak 2020 tarihinde oylanarak kabul edildi. Parlamenterler bu tarihi oylamanın bitiminde, İngiliz meslektaşlarıyla el ele tutuşup, gözyaşları içinde İskoç halk şarkısı "Auld Lang Syne"yi söylediler. Bu şarkı yaşananların çok güzel bir özetiydi. 1788 yılında Robert Burns adlı ozan, bu geleneksel şarkının sözlerini yani “Auld Lang Syne” şiirini bir kağıda yazıp İskoç Müzik Müzesi'ne göndermiş ve eklemişti: “Bu, eski bir şarkıdır ancak kağıt üzerine ilk kaydeden kişi benim.”

27 Mart 2020 Cuma

TARIM SEKTÖRÜNDE AB'NİN EN FAZLA TAVİZ VERDİĞİ ÜLKE TÜRKİYE OLDU


AB'NİN EN TAVİZLİ TARIM ÜLKESİ: TÜRKİYE

Cahit UYANIK

Avrupa Birliğinin (AB) tarımda ilk tercihli statü tanıdığı ülkenin Türkiye olduğu ve halen Türkiye'nin tarımda en çok taviz verilen ülke statüsünü koruduğu belirtildi. Türkiye'ye AB tarafından tanınan tercihli statü genişletilerek, 1990'lı yıllarda başka ülkeler de dahil edildi. Türkiye bu ortamda taviz yıpranmasına uğramasına rağmen, hala AB'nin en önemli tarım dış ticareti ortaklarından birisi olmaya devam etti.

Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), Gümrük Birliği Kararı gereği yapılan vergi indirimleri ile yeniden gündeme gelen tarım sektörü ve bu sektörün AB ile ilişkilerini araştırdı. "Türkiye-AB Tarım Ürünleri Ticaretinde Tercihli Rejim" konulu araştırmaya göre Türkiye, AB ile 1963'te imzaladığı ilk anlaşma ile tarımda tek taraflı tavizler aldı. Bu tavizler, 1980 yılında en geniş haline kavuştu. Bu tavizler, o dönemde tarıma daha bağımlı olan Türkiye ihracatının ve tarım alanında faaliyet gösteren işletmelerin gelişmesinde önemli katkılarda bulundu. 1980 yılında AB'ye yönelik tarım ürünleri ihracatının yüzde 76'sı tavizlerden yararlanmaktaydı. 

26 Mart 2020 Perşembe

IRAK ALDIĞI BORCU ÖDEMEYİNCE, 553 TRİLYON LİRALIK KALEM DARBESİ HERKESE KAYBETTİRMİŞTİ

Rekortmenler Listesine Irak Etkisi

Cahit UYANIK


Birleşmiş Milletler (BM) Ambargosu nedeniyle kredi borçlarını ödeyemeyen Irak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bilançosu ve kurumlar vergisi rekortmenler listesini altüst etti. TCMB, Irak'a yıllar önce açtığı krediden umut kesince, tamı tamına 1 milyar 23 milyon dolarlık krediyi takipteki alacaklar hesabına aktardı ve yıl sonu bilançosunda 553 trilyon liralık karşılık ayırdı. Bu işlem sonucunda TCMB, 1999 yılında aslında 1 katrilyon 60 trilyon lira kar edecekken, ayırdığı karşılığı "zarar" göstermesi nedeniyle net karı 560,8 trilyon liraya düştü.

TCMB karı azalmasına rağmen Türkiye çapındaki kurumlar vergisi rekortmenler listesinde 110,6 trilyon liralık büyüklükle 4'üncü sıraya oturdu. Oysa TCMB, Irak zararı nedeniyle karşılık ayırmasaydı 233,2 trilyon lira kurumlar vergisi ödeyecekti. Böylece TCMB, kurumlar vergisi rekortmenler listesinde ilk sıraya oturabilecekti.

21 Mart 2020 Cumartesi

TÜRKİYE'DE COVID-19 SALGINI KONTROL ALTINDA MI?

311/3656 Bugün
168/1981 Dün
Dün ve bugünkü;
pozitif çıkma sayısı/
yapılan test sayısı oranı yüzde 8 civarında... 
Oransal artış olmaması hastalığın kontrol altında bulunduğu anlamına gelebilir. 
Test sayısı arttıkça, bu oranı koruyabilirsek ve aşağı çekebilirsek iyi gelişme... 
Geleceğe yönelik projeksiyon yapanlara duyurulur.
Pozitif çıkan sayısı/Yapılan test sayısı
Kritik bir gösterge haline gelecek önümüzdeki günlerde... 
İlk hedef yüzde 5'in altına çekmek olmalı.
(Bu yazı 20 Mart 2020 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

20 Mart 2020 Cuma

ULUSLARARASI PİYASADA BRENT PETROL FİYATI, WTI'DAN NEDEN YÜKSEK OLUŞUYOR?


Cahit UYANIK

Uzun yıllardır piyasalarda Brent petrolünün fiyatı (İngiliz piyasası petrolü), WTI petrolünün (ABD piyasası petrolü) fiyatına göre daha yüksek düzeyde oluşuyor. Peki neden böyle? Piyasadaki oyunculara göre bunun en önemli sebebi ABD'deki aşırı üretim, 2016 yılında ABD petrolünün yurt dışına satış (ihracat) yasağının kaldırılması, kaya petrolünün üretimin artmasıdır. Bu durum ABD'deki stokları artırıp fiyatları düşük tutmaktadır. WTI fiyatının artması için, bu faktörlerin değişmesi yani ABD petrol stoklarının azalması gerekmektedir. 

Bazılarına göre ise Brent petrolü deniz üzerinden çıkarılıp satıldığı için ulaşım masrafları azdır ve fiyatı yüksektir. WTI petrolü ise karada üretildiği için taşıma masrafları yüksektir ve fiyatı Brent'e göre daha düşük oluşmaktadır.    

19 Mart 2020 Perşembe

EKONOMİ FIKRALARI: DR. DEBAKEY'DEN OTO TAMİRCİSİNE KAPAK OLACAK CEVAP...



Eski Cuhurbaşkanı Turgut Özal'ı da ameliyat eden, dünyanın ünlü kalp doktoru Michael DeBakey'in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve DeBakey'e dönerek:

- "Size bir şey soracağım. Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz, ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"

Bunun üzerine DeBakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:

- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"
(Anonim)

NÜFUS SAYIMI İÇİN EN SON 22 EKİM 2000 TARİHİNDE EVLERE HAPSEDİLMİŞTİK


EV HAPSİNDEN NASIL KURTULURUZ?

Cahit UYANIK

Tüm Türkiye, dün yine eve hapsoldu. "De facto" bir nüfus sayımı yapıldı. Bu sayım, uygulanacak ekonometrik modellerle 2001-2010 yılları arasındaki nüfus artış tahminlerine temel oluşturması açısından çok önemli. Bir dahaki nüfus sayımı, yasa gereği sonu sıfırla biten 2010 yılında yapılacak. Türkiye'nin yaptığı 14'üncü nüfus sayımı birçok açıdan ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor.

Nüfus sayımına yöneltilen eleştirileri anlayışla karşılamak gerek. Ancak bu eleştirilerin çoğu duygusal. Batılı ülkelerde nüfus sayımları nüfus anketleri ve benzeri yöntemlerle yapılıyor. İnsanlar evlere kapatılmıyor. Ancak bu ülkelerde kayıt alışkanlığı çok gelişkin. Nüfus hareketleri kolayca izlenebiliyor. Ülke dışına göç ve yurt içi göç yok denecek kadar az. Oysa Türkiye'de kayıt alışkanlığı zayıf. Eğitim düzeyine bağlı olarak, nüfus kaydı yapıldığını bile bilmeyen vatandaşlar var. Askerlik ve vergi gibi vatandaşlık görevlerinden kaçınmak için kendini gizleme alışkanlığı hala kırılamamış. Uzmanların tahminlerine göre Türkiye'de yaklaşık 1 milyon kişinin nüfus kaydı yok. Bu, sırf ücra dağ köyleri için geçerli değil. Kentlerin kıyısındaki gecekondu mahallelerinde de nüfus kağıdı olmayan binlerce çocuk yaşıyor. Nüfus sayımı işte bu insanlara nüfus kağıdı verilmesi açısından da önem taşıyor.

14 Mart 2020 Cumartesi

BDDK: BANKALAR KARA PARA AKLAMAYLA MÜCADELE İÇİN YAPAY ZEKADAN YARARLANABİLİR


BDDK, bundan 18 yıl önce bankaların iç denetim ve risk yapılanmalarına yönelik yayımladığı bir tebliğ taslağında, bilmeden taraf olunan kara para aklama işlemlerinin önlenmesi için yapay zekadan yararlanılmasını istemişti.   

Bankalara 'risk' yapılanması

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), geçen yıl Şubat ayında yayımlanan "Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimleri Hakkındaki Yönetmeliğin" nasıl uygulanacağına ilişkin bir tebliğ taslağını tartışmaya açtı. Tebliği 1 Ekim 2002'de uygulamaya koymaya hazırlanan BDDK taslakta, bankaların iç denetim birimlerinin nasıl örgütleneceği ve risk hesaplamalarının hangi aşamalardan geçirilerek yapılacağı ile bir bankanın nihai riskinin nasıl ortaya konulacağını ayrıntılarıyla anlattı.

5 Mart 2020 Perşembe

EKONOMİ HİKAYELERİ: ODTÜ'DEKİ DERSTE "RİSK NEDİR?" DİYE SORULUNCA...

ODTÜ İşletme Bölümü'nün en bilge hocalarından Muhan Soysal, Stratejik Yönetim dersinde tek soruluk bir sınav yapmaya karar verir. Dersin adının hakkını vererek tahtaya "What is risk" yazar.

Bir öğrenci, sınav kağıdına sadece "This is risk" yazar. Tahmin ettiğiniz gibi bu zeka dolu cevaptan sonra sınıftaki en yüksek notu alır.
Daha sonraki sınavda Muhan Hoca aynı soruyu aynı sınıfa sorar. Bir önceki sınavda en yüksek notu alan öğrenci yine aynı cevabı verir. Fakat bu kez kendisi dışında herkes sınavdan geçer. Şaşkın bir şekilde hocaya sebebini soran öğrenci şu cevabı alır:
"Aynı koşullar altında aynı riski iki kez almak aptallıktır!"
(Kaynak: ODTÜlülerin ODTÜsü)

28 Şubat 2020 Cuma

KÜRESEL ELİTLERİN FORUMU: DAVOS ZİRVESİ 50 YAŞINDA


Cahit UYANIK

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), İsviçre Alplerindeki turistik dağ kasabası Davos’ta düzenlediği 50’inci ‘Davos Zirvesi’ toplantısını en az iki hafta önce bitirdi. 21-24 Ocak tarihlerinde "Uyumlu ve Sürdürülebilir Bir Dünyanın Tarafları" ana temasıyla düzenlenen 2020 Davos Zirvesi, çeşitli tv canlı yayınlarının yanı sıra, binlerce radyo, gazete, dergi ve internet sitesi haberinin konusunu oluşturdu. İnsanlar, kendi kaderleri üzerinde etkili önemli isimlerin Davos’taki tespitleri ve geleceğe ait düşüncelerini dikkatle dinlediler. 
 
Peki nedir bu Davos Zirvesi? Neden bu kadar popüler ve cazibeli? Davos, yarım yüzyıldır önde gelen ekonomik, siyasi, akademik, kültürel elitlerin ve entelektüellerin katılarak, dünyanın içinde bulunduğu durum ve geleceğe yönelik tespitlerini dile getirebilmeleri veya bu konulara kafa yoranları dinleyerek bir perspektif edinebilmeleri açısından çok önem verilen bir toplantı.

Dünyanın krem tabakasından isimleri bir araya toplayabilme becerisine sahip olması açısından ‘Davos Zirvesi’nin benzeri yok. Çoğu toplantısı kamuoyuna açık bir şekilde cereyan ederken, medyanın ve dolayısıyla küresel kamuoyunun takibi sağlanabiliyor. Bu yönleriyle belki; dünyada ‘Bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği en popüler toplantı’ olma özelliğini taşıyor.

14 Şubat 2020 Cuma

ELEKTRİKTE 'OTOMATİK ZAM' VEYA MALİYET BAZLI FİYATLANDIRMA UYGULAMASI 2008 YILINDA BAŞLATILMIŞTI



ELEKTRİKTE YAŞADIĞIMIZ SON
GELİŞMELER VE ÇÖZÜM YOLLARI 

Cahit UYANIK

Türkiye, 1 temmuz tarihi itibarıyla elektrik fiyatlandırmasında yeni bir döneme girdi. Elektrik fiyatları halkın 'otomatik zam' olarak bildiği 'maliyet bazlı fiyatlandırma' ile tespit edilmeye başlandı. Bu konuda alınan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararında; maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizmasının bazı kamu iktisadi teşebbüsleri ile enerji KİT’lerinin alım/üretim maliyetlerindeki değişimlerin satış fiyatlarına yansıtılmasını sağlayacağı belirtiliyor. Kararda, bu yeni hesaplama yönteminden beklenen temel faydalar; piyasanın serbestleşmesi sürecinde sağlıklı bir fiyatlama mekanizmasının tesis edilmesi, mali yapıları güçlenen enerji KİT'lerinin ve devletin elindeki üretim gruplarının özelleştirme sürecinin olumlu etkilenmesi ile mali hedeflere ulaşılmasının temin edilmesi olarak açıklanıyor.

Bu kısa açıklamadan da anlaşılacağı gibi, eğer Türkiye'nin elektrik üretiminde kullandığı kaynaklar, yani ağırlıkla doğal gaz fiyatlarında bir düşüş yaşanırsa fiyatlar düşecek veya en azından artmayacak. Ama gelin görün ki Türkiye'nin elektrik ihtiyacının karşılanmasında doğal gaz kaynaklı üretimin payı giderek yükseliyor. 1990 yılında doğal gazın elektrik üretimindeki payı yüzde 17 civarında iken, bu oran geçen yıl yüzde 50'yi geçti. Doğal gazın neredeyse tamamı ithal edildiğinden, bu artışla birlikte elektrik üretiminde dışa bağımlılık artıyor. Dış piyasalarda doğal gaz fiyatları ham petrol fiyatlarına endeksli olarak artıyor. Bu artış 6 veya 9 ay gecikmeli olarak doğal gaz fiyatlarına yansıyor. Yani dış piyasalara bağımlılığı azaltmadan elektrik fiyatlarının düşme ihtimali biraz zor görünüyor. Düşüş için, ya ham petrol fiyatlarının inişe geçmesini beklemek zorundayız ya da elektrik üretiminde yerli ve ucuz kaynakların payını artırmalıyız.

2 Şubat 2020 Pazar

BÜTÇEDE GENELLİK İLKESİ, DEPREM VERGİLERİ VE HARCAMALARI...


"Devlet Bütçesi" diye bir ders vardır üniversitelerin bazı bölümlerinde... Mesela Maliye bölümlerinde...
Ne öğretilir bu derste?
İlk olarak devlet bütçesi yapmanın ilkeleri...
Bunlardan biri "Bütçede Genellik İlkesi"dir...
Yani devlet konulan vergileri ve çeşitli gelirlerini bir havuzda toplar ve
Toplumun ihtiyaçlarına göre dağıtır.
Yani "şu vergiyi şuradan aldık, o zaman aynı yere harcamalıyız" demez ki öyle derse,
söz gelimi düşük gelirlilere yardım edemez, Hazine desteği ile emekli maaşı ödeyemez veya haksız da olsa bazı müteahhitleri kurtaramaz... Yani maliye politikası diye bir şey kalmaz ortalıkta...
Bu bilgiyi neden verdim?
"Deprem vergileri, depreme hazırlığa harcanmadı" lafı
Tamamıyla boştur.

Ancak "Deprem vergileri nereye harcandı?" diye sormak doğrudur ki bütçe ilkelerinden biri de hesap verilebilirliktir.

31 Ocak 2020 Cuma

2020 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİNE YÖN VERECEK 3 ÖNEMLİ OLAY


Cahit UYANIK

Linda Goodman, tüm dünyada astrolojinin öncü isimlerinden biri olarak biliniyor. 1995 yılında 70 yaşında iken hayatını kaybeden Goodman, yazdığı kitaplarla New York Times’ın ‘En Fazla Satılanlar’ listesine giren ilk astrologdu. Goodman, rakamlarla ilgili değerlendirmesinde 20 sayısının özelliğini “yargılama-değerlendirmelerde bulunma” olarak açıklamıştı. Goodman 20’nin uyanışı, yeni bir farkındalığa doğmayı, yeni amaç ve planları temsil ettiğini; planlarda gecikmeler olsa bile sabır göstermenin esas olduğunu ileri sürmüştü. Goodman, 20’lerin güçlü şekilde hayal kurmamızı sağladığını ancak finansal açıdan o kadar sağlam olmayabileceğini bildirmişti.

Gerçekten de dikkatli şekilde incelendiğinde iki tane 20 rakamının yan yana geldiği 2020 yılının; “Dünya ekonomisi için finansal trendlerden çok, geleceğimizi yakından ilgilendiren,  çeşitli yargılama ve değerlendirmelerde bulunacağımız, sabrımızı sınayacak politik ve ekonomi-politik gelişmelere sahne olan bir dönem” şeklinde gelişeceğini tahmin edebiliriz. Başta Amerikan Merkez Bankası (FED) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için 2020 yılında faiz indirimlerine (veya artırımlarına) ara verip, yani bir adım geri çekilip gelişmeleri izleyeceği yönündeki beklentilerin yoğunlaşması da Goodman’ı sanki haklı çıkarıyor.

23 Ocak 2020 Perşembe

YANDAŞ MEDYANIN ZAMMA "ZAM" DEMEMEK İÇİN ÜRETTİĞİ SÖYLEMLER


- DEĞİŞİKLİK
- GÜNCELLEME
- YUKARI YÖNLÜ GÜNCELLEME
- AYARLAMA
- FİNANSAL DÜZENLEME
- POZİTİF YÖNLÜ GÜNCELLEME
- YENİ TARİFE
- FİYATLANDIRMADA DEĞİŞİKLİK
- POZİTİF YÖNLÜ FİYAT GÜNCELLEMESİ
- TARİFE DEĞİŞİĶLİĞİ
‐---‐-----------------‐-------------------------------
Türk Dil Kurumu'na göre "Zam" ne demek?

Zam (Arapçadan):
Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim:
      "Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek." - Falih Rıfkı Atay

Not: Listemiz yeni söylemler geliştirildikçe güncellenmektedir.😀

15 Ocak 2020 Çarşamba

EKONOMİ HİKAYELERİ/KONFÜÇYÜS, YÜKSEK MEMUR ŞAO-ÇENG'İ NEDEN İDAM ETTİRDİ?

Konfüçyüs, Hükümdar'ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde olmayı kabul eder. Yedi gün boyunca etrafı izler. Yedinci gün yüksek memur Şao-Çeng'i idam ettirir.
Öğrencileri çok şaşırırlar, yanına gider ve, sorarlar: "Şao-Çeng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şimdi şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk işiniz onu astırmak oldu. Bu yaptığınız doğru mudur? Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı..."
Konfüçyüs "yaptığımın nedenlerini size anlatayım" der ve anlatır:
"Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunların arasında değildir, daha sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır: