14 Kasım 2023 Salı

TÜRKİYE'DE BU YIL (2009) SUYUN VE PARANIN ULUSLARARASI KADERİ KONUŞULACAK

Cahit UYANIK

Türkiye ve İstanbul, bu yıl oldukça önemli toplantılara ev sahipliği yapacak. Toplantılarda yaşamın temel unsuru suyun ve ekonominin temel unsuru paranın kaderi konuşulacak. Toplantılardan ilki 16-22 mart tarihleri arasında yapılacak 5'inci Dünya Su Forumu. İkinci önemli toplantı ise 6-7 Ekim'deki Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası Yıllık Toplantısı. Su sorunlarına çözüm bulmak için, küresel işbirliğine doğru atılan en önemli adımlardan biri olarak tanımlanan 5'inci Dünya Su Forumunun ana teması "Su İçin Farklıkların Birleştirilmesi” başlığını taşıyor.

Bu ana tema Avrupa ile Asya, Orta Doğu ile Afrika, Güney ve Kuzey arasındaki coğrafi kavşak noktalarının altını çizmesinin yanında dünyanın zengin ve fakir, gelişmiş ve gelişmekte olan bölgeleri gibi çeşitli su kültürleri arasındaki kavramsal ayrılıklara gönderme yapıyor. “Farklılıkların Birleştirilmesi” kavramı aynı zamanda yerel, ulusal, bölgesel ve küresel çapta su kullanıcıları, karar-alıcılar, su uzmanları ve çalışanları arasında ileri seviyede bir bilgi alışverişi ve gelişkin bir anlayış oluşturma hedefini de ifade ediyor. Bu farklı bakış açıları arasında bir alışveriş sağlamak amacıyla köprüler inşa etmek, farklılıkların üzerine çıkma ve çeşitli taraf ve sektörleri bir araya getirme fırsatları yaratacak.

Bu tema, kaynakların daha iyi yönetilmesinin BM'nin Binyıl Kalkınma Hedeflerinin tümüne ulaşmakta katkı sağlaması açısından uluslararası su camiasını daha somut öneriler ortaya koymaya davet ediyor. 23 başlıkta 100 oturumun yapılacağı forumda su topluluğunun, bakanların, yerel yöneticilerin, parlamenterlerin, bilim adamlarının ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi, birbirleri arasında bağ kurulması, tartışma ortamı yaratılması ve su güvenliği sağlamaya yönelik çözümler bulunması amaçlanıyor.

Bu yılki toplantısına 20 bini aşkın kişinin katılması beklenen Su Forumunun ana hedefi; su konusunu siyasi gündemin üst sıralarına taşımak. Forum, Dünya Su Konseyi tarafından 3 yıllık periyotlarda bir ev sahibi ülkenin yetkilileri ile sıkı işbirliği yaparak düzenleniyor. Bundan önceki 4 su forumu sırasıyla Marakeş-Fas (1997), Lahey-Hollanda (2000), Kyoto, Shiga ve Osaka-Japonya (2003) ve Mexico City-Meksika'da (2006) düzenlenmişti. İstanbul Su Forumu, tüm dünyada küresel ısınma meselesinin artık iyice kabullenilerek çözüm arayışlarının hızlandığı bir döneme gelmesi açısından kritik öneme sahip. Çünkü su, yaşamın temel maddesi olduğu kadar ucuz gıdanın devamlılığı ve temiz enerji kaynaklarının payının artması açısından dikkatle incelenmesi gerekiyor. Çünkü yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 0,3'ü kullanılabilir ve içilebilir özellikte. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor. Çünkü 1940-1980 yılları arasında su kullanımı iki katına çıkmış. Nüfusun hızla artması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artıyor.

Dünya Su Forumu, dünyadaki su konulu en büyük etkinlik. İki ila üç yıl süren hazırlık süreci boyunca çeşitli alanlardaki paydaşları da kapsayan uzun bir hazırlık sürecine dayanıyor. Çoğu benzeri konferans su uzmanları ve belli hedef grupları için yapılırken, Dünya Su Forumu farklı sektörlerden insanların bir araya gelerek su ile ilgili sorunlara ortak çözümler bulabilmelerini sağlıyor. Forum, suyun ortak bir mesele olduğunu ve su ile ilgili sorunların çözümü için, sadece bir sektör yerine farklı sektörlerin yaklaşımlarının dikkate alınmasının gerekli olduğu fikrini benimsiyor. Çoğu konferansta tek bir konu işlenirken Dünya Su Forumu tematik ve kritik su meselelerini irdelemek ve bu meselelerin sebep ve etkilerini (örneğin iklim değişikliği ve bu değişikliğin göç hareketlerine etkisi) incelemek amacıyla gerçekleştirilen küresel bir etkinlik.

Dünya Su Forumu, çok paydaşlı tartışmalar yoluyla hazırlık süreci ve forum haftası boyunca politik düzeyde çeşitli taahhütler ortaya çıkmasını sağlayan bir organizasyon. Bu nedenle forum sırasında düzenlenen bir Bakanlar Konferansı ile 100’den fazla ülkenin bakanları bir araya getiriliyor. Bu bakanlar, parlamenterler ve yerel idareciler arasında etkileşim ve paylaşım hedefleniyor. Forumda aynı zamanda Birleşmiş Milletler etkinlikleri de gerçekleştiriliyor. BM Dünya Su Kalkınma Raporları yıllardır forumda açıklanıyor. Bu raporların üçüncüsü de İstanbul’da açıklanacak. Kyoto Büyük Dünya Su Ödülü de İstanbul toplantısı sırasında ikinci defa verilecek. Ödülün amacı; bölgelerin ve toplumların kritik su ihtiyaçlarına karşılık gelen halk desteğini almış çalışmalar ile faaliyetler yürüten birey veya organizasyonları onurlandırmak.

Forumun hazırlık süreci ise oldukça zahmetli. Dünya Su Konseyi Yönetim Kurulu, kapsamlı bir eleme sürecinin ardından etkinliğe yaklaşık 3 yıl öncesinde bir grup aday arasından ev sahibi ülkeyi ve şehri seçiyor. Tüm adaylar ülkelerindeki hükümet yetkililerince destekleniyorlar. Ev sahibi ülke ve Dünya Su Konseyi yetkilileri Forum için bir Uluslararası Yürütme Kurulu (UYK) oluşturuyor. Bu Kurul her iki taraftan da eşit sayıda üyeden oluşuyor. Kurul; program, siyasi süreç ve iletişim komiteleri adlı üç alt komite tarafından destekleniyor. UYK, forum’un organizasyon kısmını denetliyor ve bu üç alt komitenin çalışmalarına kılavuzluk ediyor. İstanbul’da kurulan ve farklı disiplinlerden gelen çalışanlardan oluşan sekretarya, Forum’la ilgili bütün faaliyetleri desteklemekle görevli.

Forum’dan iki yıl önce ev sahibi ülkede bir başlangıç (kick-off) toplantısı düzenleniyor. Bu etkinliğe dünyanın genelinde farklı bölgelerini ve su sektörlerini temsil eden 300 kadar paydaş davet ediliyor. Paydaşlar süreç boyunca ana konulara ve forumun genel yönelimine veri ve katkı sağlıyor, forumla ilgilenen her kurum, teşebbüs ve bölgenin hazırlık sürecine dahil edilmesinin yollarını araştırıyor. Sonraki 2 yıl boyunca tematik konuları görüşmek, ortaklıklar kurmak, sinerji oluşturmak ve Forum sürecine yeni kurum ve kişilerin dahil olmasını sağlamak amacıyla dünya genelinde bir dizi hazırlık toplantısı düzenleniyor. Böylece forumda tartışılan konuların daha sağlam temellere dayanması ve forum tartışmalarının soyut kavramlar yerine somut adımlara odaklanması sağlanıyor. Forum sekretaryası bir yıl önce çeşitli kurumlardan oturum önerileri alıyor ve kayıt sürecini başlatılıyor, forumdan önceki son yıl programa son şekli veriliyor ve lojistik düzenlemeler gerçekleştiriliyor.

Bu yılki ikinci önemli toplantı ise IMF ve DB'nin ortaklaşa düzenlediği yıllık toplantı. 6-7 Ekim tarihindeki toplantı Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde yapılacak. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ek bina çalışmaları da devam ediyor ve binalar birkaç ay içinde bitirilecek. Toplantıda 189 ülkeden 10 bin katılımcının ağırlanması bekleniyor. Toplantının yapılacağı tarih, bütün dünyanın ekonomik durgunluğun sonuna yaklaşılıp yaklaşılmadığının tartışılacağı günlere rastlaması açısından hayli kritik olacak. Bu sebeple toplantıya daha büyük bir ilginin olması bekleniyor. 

IMF ve DB, her üç yılda bir sonbahar toplantılarını üyesi olan ülkelerden birisinde yapıyor. Türkiye, bundan önce 1955 yılında da yani 54 yıl önce de bu toplantıya ev sahipliği yapmıştı.  2000 yılındaki toplantı Prag, 2003'teki Dubai ve 2006'daki toplantı Singapur'daydı. 2009 toplantısının İstanbul'da yapılmasına ilişkin anlaşma, o zamanki Devlet Bakanı Ali Babacan ile eski IMF Başkanı Rodrigo de Rato ve Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz tarafından Singapur'da imzalanmıştı. Babacan, böylesine önemli bir toplantı için Türkiye'nin seçilmesinin çok sevindirici olduğunu belirterek, toplantılara trilyonlarca doları yöneten yatırım bankacılarının geleceğini ve toplantıların bir çeşit finans ve ekonomi fuarı olduğunu söylemişti. İstanbul toplantısında, ayrıca hazırlıkları süren İstanbul'un finans merkezi olmasına ilişkin Türkiye'nin stratejik planı da açıklanacak. 

(Bu yazı TSE'nin yayın organı Standard dergisinin Mart-2009 tarihli sayısında yayınlanmıştır.) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder