4 Ağustos 2023 Cuma

4 YILLIK ÇALIŞMANIN ARDINDAN MİLLİ GELİR HESAPLAMA YÖNTEMİNDE 2008 YILINDA BÜYÜK VE ÖNEMLİ BİR REVİZYON AÇIKLANMIŞ; ANİDEN 2.520 DOLAR ZENGİNLEŞMİŞTİK!

YENİ MİLLİ GELİR HESAPLAMASI KAYIT DIŞI

EKONOMİYİ DAHA İYİ KAPSAYACAK 

Cahit UYANIK

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayı başında 4 yılı aşkın süredir devam ettirdiği milli gelir revizyon çalışmasını bitirerek kamuoyuna açıkladı. Çeşitli tartışmaların ötesinde 2006 yılı için daha önce 5.480 dolar düzeyindeki kişi başına gelirin aslında 7.500 dolar olduğu açıklandı. 2006 için 1987 bazlı hesaplamalar dikkate alındığında 576.3 milyar YTL olan gayrisafi yurt içi hasıla, 1998 bazlı yeni hesaplamada 758.4 milyar YTL'ye çıktı. Aradaki 182.1 milyar YTL'lik rakam yüzde 31'lik artış anlamına geliyor. Kurum, revize rakamları 10 yıl geriye yani 1998 yılına kadar geri de götürerek, araştırmacıların ve karar alıcıların işini kolaylaştırdı. 

TÜİK, yeni milli gelir revizyonunu iki ana faza oturttu. Bunlar; 1)Yöntem değişiklikleri, 2)Kapsam genişlemesi. TÜİK, revizyon kapsamında hesaplama yaparken 15 yöntem ve 11 kapsam değişikliğine gittiğini açıkladı. TÜİK Başkanı Ömer Demir, konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında istatistik jargonunda "En iyi revizyon, yapılmayan revizyondur" şeklinde bir değerlendirme bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin Avrupa Birliği hesaplarına uyum ve Türkiye'deki kayıt dışılığı daha iyi kapsayabilmek için bu revizyonu yaptığını söyledi. Demir, yabancı uzmanlardan 300 adam/günlük (yaklaşık 10 ay) destek alındığını belirterek, sonuçlandırma aşamasına geldikleri çalışmaları, en son aralık ayında Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) yetkilileriyle gözden geçirdiklerini söyledi.

Çalıştıkları yabancı uzmanların özelliğinin; birçok ülkenin milli gelir revizyonunda görev almaları olduğunu anlatan Demir, "Benzer sorunların nasıl çözüldüğünü bilmek önemliydi. Bize özgü sorunlara nasıl çözümler getirdiğimizi de tecrübeli uzmanlarla tartışarak hallettik. Dil bilen uzmanlarımız İngilizcesinden, bilmeyenler ise özel çeviriler yapılarak revizyonlar konusunda hazırlanmış el kitaplarını okudular. Gecelerini gündüzlerine katıp, normal çalışmalarından yüzde 50 daha fazla mesai ile bu revizyonu ortaya koydular" diye konuştu. TÜİK, revizyon çalışmaları sırasında Fransa, Hollanda, Almanya, Finlandiya, Norveç ile teknik toplantılar yaparken; Eurostat ve IMF'nin yanısıra Kanada, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerin uzmanlarından da destek aldı. Türkiye'nin bu çalışması ile AB'ye istatistik alanında uyum açısından yapacaklarının bitmediğini belirten Demir, Maliye, Merkez Bankası, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi kamu kurumlarının bilgilerinin de yeni sınıflamalara (NACE Rev.1; COICOP, yatırım malları için satın alma gücü paritesi gibi) uydurulması gerektiğini, bunun için de 2011 yılına kadar bir süre alındığını ifade etti.

Peki bu revizyon sonrasında Türkiyeyi milli gelir hesaplamalarında nasıl bir ortam bekliyor? Yeni milli gelir hesabı, kayıt dışı ekonomiyi birçok yeni yöntemle milli gelir içine alıyor. İmalat sanayi, inşaat ve madencilik, bankacılık, evlerde gündelik çalışanlarla ilgili üretimlerin milli gelir hesabı içine alınması, ileriki dönemlerde Türkiye ekonomisinin büyüme hızlarını kolayca yükseltecek. Ancak aynı etkinin ekonomik yavaşlama dönemlerinde görülmesi ise zor. Çünkü kayıt dışı ekonomi her zaman yavaşlama dönemlerinde tampon görevi görüyor. İşini kaybeden kayıtlı çalışan kayıt dışı alana geçerek çalışmasını sürdürüyor. TÜİK’in kavramaya başladığı kayıt dışı ekonomi, ağırlıklı olarak kayıt dışı çalışma ve onun yarattığı üretim değerlerini içeriyor. Yüksek büyüme dönemlerinde kayıt dışı çalışma arttığı için, büyüme de daha iyi kapsanacak.

TÜİK’in açıkladığı Avrupa Hesaplar Sistemi’ne (ESA-95) uyumlu yeni milli gelir hesaplaması, baz yılın 1987’den 1998’e alınması, üretici fiyatları yerine (tüm dolaylı vergiler dahil) temel fiyatların (vergiler hariç, sübvansiyonlar dahil) kullanılması, sektörlerin üretimlerinin çeyreklere dengeli biçimde dağıtılmasını öngören ‘benchmarking’ yöntemi gibi yenilikleri içeriyor. Yeni sistemde, Türkiye’deki kayıt dışı ekonomiyi kavramaya yönelik birçok yöntem bulunuyor. Bu yöntemler şöyle:

- İmalat sanayi sektöründe kayıt dışı çalışanların üretim değerini kapsamaya yönelik ‘işgücü girdi yaklaşımı’ zaten kullanılıyordu. Şimdi bu yaklaşım, imalat sanayi alt sektörlerinin tümünü kapsayacak hale getirildi. Söz gelimi 2002 yılında imalat sanayinde çalışan sayısı 2 milyon 133 bin kişi iken, Hane Halkı İşgücü Anketi’nden bu sayının aslında 3 milyon 545 bin olduğu anlaşıldı. Aradaki 1 milyon 411 bin kişinin sektörde yarattığı katma değer de yeni sistemde kapsandı.

- Yeni hesaplamada 2002 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı ve buna dayalı olarak yapılan Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri Araştırması sonuçlarına göre kapsam genişlemesi bulundu ve kullanıldı. Yıllık imalat sanayi istatistiklerinde 2001 yılı için 10 ve daha fazla kişi çalıştıran işyeri sayısı 11 bin 293 iken, 2002 sayımında 27 bin 813 oldu. Yani 16 bin 520 tane işyerinin daha üretimi milli gelir hesaplarına yansıtıldı. TÜİK Başkanı Ömer Demir, yeni sistemle 2002 yılı için imalat sanayi üretim artışının yüzde 66 olduğunu; bunun yüzde 34’ünün kayıtdışının kapsanması, yüzde 32’sinin de işyeri sayısı artışından kaynaklandığını söyledi. GSYİH, 2002 yılında yeni sistemle yüzde 26.3 daha fazla hesaplanmıştı. Demir, yeni hesapları inceleyen yabancı uzmanların imalat sanayindeki bu artışı ‘artışın ana gövdesi’ olarak nitelendirdiğini söyledi.

- Yeni hesaplamada kayıt dışını kavrayacak ikinci kritik düzenleme ise inşaat sektöründe yapıldı. 1987 bazlı hesaplamada yapı kullanma izin belgesi, inşaat ruhsatları, inşaatların ortalama tamamlanma süresi kullanılıyordu. 1998 bazlı hesaplamada ise ‘mal akım yöntemi’ yardımıyla kayıt dışılık da hesaplara dahil edildi. Yani 1 metrekare inşaat yapılabilmesi için gerekli girdi ihtiyacı tespit edildi. Bu, inşaat sektörünün aldığı az önce sayılan 2 belge ve inşaat bitirme süresi ile ilişkilendirildi. Böylece arz edilmiş ancak tüketilmemiş gibi görünen ancak kayıt dışı olarak kullanılan girdiler sektörün gerçek üretim değerini hesaplamada kullanıldı. Bu sayede ‘lokomotif sektör’ inşaatın, özellikle imalat sanayi sektörü ile ilişkisi daha iyi kapsanarak, burada yaşanan gelişmelerin imalat sanayi ve etkilediği değişkenleri anlama kapasitesi de artırıldı.

- Yeni hesaplamada ‘konut stoku’ kapsamına büyük bir ekleme yapıldı. 2000 yılında bir bina sayımı yapılmıştı. Bina ve mesken elektrik aboneliğine dayanılarak konut sayısı 13.9 milyondan 19.2 milyon adete çıkarıldı. Yani 5.3 milyon adet konut kayıt altına alındı. Bunun sonucunda konut sahipliğinin katma değeri 2002 yeni milli gelir hesaplamalarında yüzde 144 arttı. Konut sayısındaki artış, bundan sonraki hesaplamalarda sabit değişken olarak milli geliri yüksek tutan bir unsur olacak.

- Yeni hesaplamada mali aracılık sektörü yani ağırlıkla bankacılığın ülke ekonomisine katkısı daha iyi hesaplandı. Bankalar mevduat faizi öderken veya kredi faizi tahsil ederken, bunların içinde ‘örtük’ bir hizmet bedeli bulunuyor. Bu, faizin içinde bulunduğu için görülemiyor. Yeni sistemle referans faiz bulunup, bu faizin üstünde faiz kullanan bankalardan yola çıkılarak, bu katma değer de hesaplandı. Buna ‘mali aracılık hizmetlerinin dolaylı ölçümü (FISIM)’ deniliyor. Ayrıca bankaların üretim değerinin hesaplanmasında eskiden sektörde çalışan sayısı kullanılıyordu. Yeni hesaplamada üretim değeri TÜFE ile deflate edilerek bulunmaya başlandı.

- Yeni hesaplamada kendi konutunda oturanlar için kullanılan tek tip izafi kiradan vazgeçildi. Yani her ev sahibinin ödemediği kiranın ekonomiye katkısının, her ev için aynı olduğu varsayımından vazgeçildi. 3 binin üzerinde kira rakamı toplanarak oturulan eve göre farklı farklı rakamlar yazılmaya başlandı. Bu önemli, çünkü Türkiye’de hanelerin yüzde 70’i kendi evinde oturuyor.

- Yeni seride, 1987 bazlı hesaplamada bulunmayan; hanelerde genellikle kayıt dışı çalışan ’gündelikçiler’ (temizlik, çocuk bakımı, bahçıvanlık vb.) de üretim hesapları kapsamına alındı.

(Bu yazı, TSE'nin aylık yayın organı Standard Dergisinin Mart-2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder