Berber adamın saçlarını düzelmeye çalıştıkça, adamın zaten dökülmekte olan saçları daha da dökülmüş.
Artık son kalan bir kaç tel saç için adamcağız berbere üzülerek:
“Bırak dağınık kalsın” demiş...
(Anonim)
Berber adamın saçlarını düzelmeye çalıştıkça, adamın zaten dökülmekte olan saçları daha da dökülmüş.
Artık son kalan bir kaç tel saç için adamcağız berbere üzülerek:
“Bırak dağınık kalsın” demiş...
(Anonim)
Lütfi ELVAN |
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesini bitirdi. İngiltere Leeds Üniversitesi’nde Maden ve Yöneylem Araştırması alanında Yüksek Lisans Eğitimini 1986 yılında tamamladı. 1995 yılında ABD’de Delaware Üniversitesi’nde Ekonomi alanında ikinci yüksek lisansını bitirdi.
1987-1989 yılları arasında ETİBANK Genel Müdürlüğü Yöneylem Araştırma Grubunda mühendis olarak göreve başladı.
1989 yılında Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatına Uzman Yardımcısı olarak girdi.
1996-2002 yılları arasında Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğünde Kalkınmada Öncelikli Yöreler Dairesi Başkanlığı görevini üstlendi. Aynı zamanda 1999 yılından 2002 yılına kadar OECD Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü.
2002-2007 yılları arasında DPT Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptı. Ayrıca aynı tarihler arasında Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve AB Müzakere İzleme ve Yönlendirme Komitesi Üyeliği görevlerini de icra etti.
2007 Genel Seçiminde Adalet ve Kalkınma Partisi Karaman Milletvekili seçildi.
23 Mayıs 1967'de Bayburt'ta doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsünü Denetim Uzmanı olarak bitirdikten sonra, Hastings College'ta İşletmecilik üzerine eğitim gördü. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde yüksek lisansını ve doktorasını tamamladı.
Esbank TAŞ'de Müfettiş Yardımcısı, Müfettiş, Şube Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra Türkiye Halk Bankası A.Ş.'de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev aldı.
1 Kasım 2015 genel seçimlerinde 26. Dönem AK Parti Bayburt Milletvekili olarak seçilen Kavcıoğlu, bu görevi süresince TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Türk Grubu Üyesi olarak çalışmalarda bulundu. Kavcıoğlu, Ağustos 2018’den sonra T.VakıfBank T.A.O. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve T.VakıfBank T.A.O. iştiraklerinden Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.
20 Mart 2021 tarihinde Naci Ağbal görevinden alınıp, yerine Kavcıoğlu Merkez Bankası Başkanı olarak atanmıştır. Görevden alma ve atama 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 35'inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2'inci maddesi kapsamında gerçekleştirilmiştir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 05 Ekim 2021 tarihli Meclis Grup Toplantısında, 36 yılda (1984-2020) terörün Türkiye ekonomisine maliyetini yaklaşık 2,3 trilyon dolar olarak açıkladı. Ancak Bahçeli bu hesaplamanın nasıl yapıldığı veya kaynağı hakkında bilgi vermedi. Bahçeli'nin bu açıklaması uzun zamandır önemli bir ağızdan yapılan ilk terörün ekonomik maliyeti açıklaması olma özelliğini de taşıyor. Bahçeli'nin konuşmasının konuya ilişkin kısmı şöyle:
(Tıklayınız) TÜRKİYE, TERÖRLE EKONOMİK AÇIDAN ZAYIFLATILMAYA ÇALIŞILIYOR
"Terörle mücadelede çok ağır bedeller ödenmiştir.
Lütfen dikkat buyurunuz; 1984-2020 yılları arasında asker, polis, güvenlik korucularımızdan mülhem olmak üzere 8 bin 123 güvenlik görevlimiz şehit olmuştur.
Yaralanan güvenlik görevlimiz ise 25 bine yaklaşmıştır.
Bu dönemde PKK’nın hunhar saldırıları sonucunda 6 bin 21 sivil ve masum vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
1984’den 2020 yılına kadar 84 bin terör saldırısı gerçekleşmiştir.
Yine bu dönemde terörle mücadeleye harcanan para, altını çizerek ifade ediyorum, 898 milyar 522 milyon dolardır.
Ölüm ve yaralanmalara bağlı insani maliyet 309 milyar 426 milyon dolardır.
Demem odur ki, terörün doğrudan maliyeti 1 trilyon 207 milyar dolardır.
(Tıklyanız) TERÖRÜN TÜRKİYE'YE 35 YILLIK FATURASI 3 TRİLYON DOLARA YÜKSELMİŞ OLABİLİR
Cahit UYANIK
Finansal Okuryazarlık (FOY) son 10-15 yıldır gündemde. Dünyadaki ekonomiyle ilgili önemli kuruluşlar bu konuya sahip çıkmış durumda. Bu, önünde-sonunda Türkiye'ye de gelmiş, bizi de etkilemiş bir mevzu.
FOY'a girmeden önce 'finans' sözcüğü hakkında bilgi vermek ve Türkçe'de karşılık geldiği düşünülen kavramları ele almak istiyorum. "Finans", gelecekle ilgili bir şey; 'muhasebe' ise geçmişle ilgili, yapılmış finansal işlemlerin defterlere kaydedilmesi ile ilgili bir kavram... Yani yapılmış, bitmiş bir işlemi nasıl kayıt edeceğimiz anlatıyor 'muhasebe'... 'Maliye' ise Türkçe'de devletin finansmanı ve vergi boyutuyla ilgili bir kavram. "Finans" kavramını Türkçe'de karşılayabilecek en yakın sözcük "mali", "mali işler" kavramları ki, yine de yetmiyor.
(Tıklayınız) EKONOMİ DERGİCİLİĞİ "FIRSAT KAPAKLARI" KISIR DÖNGÜSÜNDE...
Fransızca kökenli olan bu 'finans' sözcüğü, son 50-60 senedir hem kişisel hem şirketler hem de devletler bazında gelecekle ilgili kullanılıyor daha çok... Yani bir insanın kendi gelirinin geleceğini nasıl yöneteceği; bir şirketin bir projeyi ortaya koyduğunda, bunun parasını yani finansını nasıl bulup gerçekleştireceği, bir devletin giderleriyle gelirleri arasındaki dengeyi nasıl bulması gerektiği gibi... Hep böyle gelecekle bağlantılı bir kavramdan bahsediyoruz.
(Tıklayınız) OKUDUĞUM KİTAPLAR / BABİL'İN EN ZENGİN ADAMI / GEORGE S. CLASON
Enflasyon nedir? Hayat pahalılığı nedir?
Bugün zam fırtınası esti durdu ortalıkta...
Nasrettin hoca birgün eşeğine çıra yüklemiş. Çıranın kalitesini denemek için de bir tanesini tutuşturmuş.
Tabi eşeğe yüklediği bütün çıralar yanmış. Eşek can havliyle kaçışırken hoca arkasından bağırmış:
"Aklın varsa göle koş göle"
(Anonim)
Prof. Dr. Teyfik DEMİR |
2005 yılında Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü bitirdi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinden (TOBB ETÜ) 2008 yılında yüksek lisansını, 2011 yılında doktorasını aldı. TOBB ETÜ’den yüksek lisans ve doktora derecelerini alan ilk akademisyendir. Doktora konusu omurga cerrahisinde kullanılan protezlerin biyomekanik performansları üzerine idi.
TOBB ETÜ’de Klinik Biyomekanik Laboratuvarını kurdu. 2011 yılında ‘Labiotech’ isimli biyoteknoloji laboratuvar şirketini de kurarak omurga protezleri ve benzerlerinin ulusal ve uluslararası çapta laboratuvar hizmetini vermeye başladı.
5 Milyon İçin 790 Milyon Masraf
Cahit UYANIK
Tasarruf önlemi üzerine önlem araştırılıp makam otolarının tasfiyesi tartışılırken, devletin 5 milyon liralık alacağını tahsil amacıyla yaptığı mal varlığı araştırmasına 790 milyon lira harcadığı tespit edildi. Vergi dairelerinde 5 milyon liradan fazla bir alacağın karşılığının olup olmadığını belirlemek için, Ankara'daki 603 banka şubesi, 20 tapu sicil müdürlüğü, 9 ilçe belediye başkanlığına posta ile yazı gönderilmesi durumunda toplam 790 milyon liralık masraf yapılıyor.
Hesap Uzmanı Nazmi Karyağdı tarafından yapılan "Toplam Kalite Yönetimi ve Türk Vergi İdaresi" başlıklı araştırmada devletin vergi toplamaya çalışırken yaptığı hatalar tek tek sayıldı. Vergi dairelerinde mükelleflerin mal varlığının olup olmadığının araştırılmasının vergi dairesi açısından çok büyük zaman ve emek kaybına yol açtığı anlatılan araştırmada "Aslında ulaştırma ödeneklerinin az gönderilmesi nedeniyle fiilen bu kadar gider yapılamamaktadır. Ancak bu giderin yapılamamış olması, vergi dairesinin mal varlığı araştırması yapamaması sonucunu doğurmaktadır. Yani bir gider yapılamamakta ama karşılığında da alacak tahsil edilememektedir" denildi.
Sadır CAPAROV |
SADIR CAPAROV, Issık Göl bölgesinin Tüp ilçesine bağlı Ken-Suu köyünde 6 Aralık 1968 tarihinde doğmuştur. Zatıalileri iki üniversitede öğrenim görmüştür.
1991 yılında Başkent Bişkek’teki Fiziksel Kültür ve Spor Enstitüsü’nden; 2006 yılında da Boris Yeltsin’in adı verilen Kırgız-Rus Slav Üniversitesi Hukuk Fakültesinden hukuk derecesi ile mezun olarak ikinci üniversite diplomasını almıştır.
CAPAROV, 1986 ve 1995 yıllarında Issık Göl bölgesi Tüp ilçesinde “Santash” kolektif çiftliği yöneticiliğini üstlenmiştir. 1987-89 yıllarında ise Sovyet ordusunda askerlik görevini yapmıştır. 1996 yılında yine Issık Göl Bölgesi Tüp ilçesinde Soltonkul Çiftliği yöneticiliğinde bulunmuştur. Siyasi kariyerine geçiş yapmadan önce 2000 yılında Guzel-MKHAAD Şirketi Genel Müdürlüğü ve 2002 yılında da Nurneftegaz Şirketi Genel Müdürlüğü görevlerini yürütmüştür.
IMF'ye Verilmesi Taahhüt Edilen 5 Milyar ABD Dolarının Ödemesi Ne Zaman Yapılacaktır?
"2012 yılı başından bu yana sürmekte olan IMF kaynaklarının artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında, çeşitli ülkeler tarafından 460,7 milyar ABD Doları tutarında kaynak (Toplam 39 ülke 461 milyar dolarlık kaynak taahhüdünde bulunmuştur. Ancak, 0,48 milyar Avro tutarında kaynak taahhüdünde bulunan Güney Kıbrıs Rum Kesimi ise geçtiğimiz Mayıs ayında onaylanan Stand-by Düzenlemesi’nin ardından kaynak taahhüdünde bulunan ülkeler listesinden çıkarılmıştır. Böylelikle toplam kaynak taahhüdü tutarı 460,7 milyar dolara gerilemiştir) taahhüt edilmiştir.
Ülkemiz de bu çabaya katkıda bulunmak üzere 5 milyar ABD Doları tutarında taahhütte bulunmuş ve bu taahhüdünü 17 Ekim 2013 tarihli tahvil satın alım anlaşması ile resmiyete dökmüştür.
(Tıklayınız) IMF'NİN YENİ TÜRKİYE TEMSİLCİSİ KELMANSON SESSİZ SEDASIZ GÖREVE BAŞLADI
Söz konusu tutar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uluslararası rezervlerimiz içerisinde sayılmak kaydıyla tahsis edilmiştir (19 Haziran 2012 tarihli ve 2012-41 sayılı TCMB Basın Duyurusu).
Somuncu Baba, Bursa sokaklarında sırtında küfesiyle ekmek satarmış. Ama ne ekmek, mis gibi...
Büyük Veli, "Somuuunnn, müminler somuunnn... Tazeler 10 para, bayatlar 20 para..." diye seslenirmiş.
Bir gencin dikkatini çekmiş ve sormuş: "Baba, tazeler daha pahalı olması gerekmez mi?"
Cevap sarsıcı imiş:
"Evlat..! Bayat somunlar Asr-ı Saadet'e (Hz. Muhammed'in yaşadığı yıllar) daha yakın. Onun için daha kıymetliler."
(Anonim)
Türkiye Galataport satışının iptalini tartışırken ortaya bir de Tüpraş kararı çıktı. Özelleştirmelerin gelecekte de benzeri yol kazalarına uğramaması için Özelleştirme İdaresi, hükümet ve Meclis'in yeni düzenlemeler yapması gerekiyor.
Bir hafta önce yüzde 51'lik hissesi Koç-Shell
Konsorsiyumu'na satılan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş (Tüpraş)
özelleştirmesine gölge düştü. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu,
Tüpraş'ın satışına ilişkin ihale komisyonu kararının yürütmesini durdurdu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu dün, Tüpraş'ın yüzde 51'lik hissesinin
blok satışına olanak sağlayan 3 ayrı işlemle ilgili Danıştay 13. Dairesi'nin
verdiği yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yapılan
itirazları görüştü. 29 üyeden oluşan Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51 oranındaki kamu
hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin 6 Nisan 2005 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması isteminin
reddine yönelik itirazı yerinde görmedi. Yani Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51
oranındaki hissesinin özelleştirilebileceğine karar verdi.
Ancak Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51 oranındaki kamu
hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin 29 Nisan 2005
tarihli ihale şartnamesinin yürütmesini ise durdurdu. Kurul ayrıca, kamu
hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirmesine ilişkin yapılan ihaleyi
sonuçlandıran 12 Eylül 2005 tarihli İhale Komisyonu kararının da yürütmesinin
durdurulmasını kararlaştırdı. Kurul'un, ihale şartnamesindeki bazı hükümlerin
4046 sayılı Özelleştirme Yasasının hükümlerine aykırı olduğuna, bunun
sonucunda yapılan ihalenin de yasaya aykırı olduğuna işaret ettiği öğrenildi.
IMF İLE 20'İNCİ DEFA MASAYA
OTURURKEN BİLGİLERİ TAZELEYELİM
Cahit UYANIK
Yeni bir yıla girerken Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Türkiye yeniden masaya oturuyor. Türkiye, IMF ile yeni bir stand by veya ihtiyati stand by anlaşması imzalamak üzere 20'inci defa masaya oturacak. Türkiye, ilk kez 1961 ve son kez de 2005 yılında olmak üzere toplam 19 defa IMF ile stand by anlaşması imzaladı. Yani 2009 yılı itibarıyle tam 48 yıldır IMF ile masaya oturuyoruz. Ortalama 2.5 yılda bir IMF ile anlaşma yapmak zorunda kalıyoruz. 2009 yılında yapılacak IMF anlaşmasının da asgari 18 ayı kapsaması bekleniyor. Bu ortamda IMF ile ilgili bilgileri tazelemekte fayda var.
IMF, 2008 yılı eylül ayı itibariyle 185 ülkenin üyesi olduğu uluslararası bir kuruluş. IMF, uluslararası parasal işbirliği ve döviz kuru istikrarını desteklemek, ekonomik büyüme ile yüksek istihdamı teşvik etmek ve üye ülkelerin ödemeler dengesi finansmanında karşılaştıkları sorunların aşılmasını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuştu. 1944 yılı Temmuz ayında ABD’nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler konferansına katılan 45 hükümet temsilcisi 1930’lu yıllardaki Büyük Buhran ve sonrasında uygulanan korumacı dış ticaret ve döviz kuru politikalarından kaçınılmasını, uluslararası finansal sistemin istikrarlı işleyişini ve İkinci Dünya Savaşı’ndan zarar gören ülkelerin hızlı bir şekilde yeniden imarını sağlamak amacıyla bir ekonomik işbirliği çerçevesi üzerinde mutabakata varmış ve IMF ve Dünya Bankası’nın kurulmasına karar verdi. IMF’nin kurucu ülke temsilcileri, uluslararası para sistemini izleyecek, mal ve hizmet ticaretiyle ilgili döviz kısıtlarını kaldıracak ve döviz kuru istikrarını koruyacak uluslararası bir kuruluşun anlaşma maddelerinin ana hatlarını bu konferansta belirledi. IMF, kuruluş anlaşmasının 27 Aralık 1945 tarihinde yürürlüğe girmesi ile resmen kuruldu. Türkiye ise IMF’ye “19 Şubat 1947 tarih ve 5016 sayılı Milletlerarası Para Fonu ile Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası’na Katılmak İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanun”un verdiği yetkiye dayanarak 11 Mart 1947 tarihinde üye oldu.