18 Eylül 2018 Salı

BANKACILARIN ZOR SINAVI: "PASİF, KEDİ GİBİDİR" VEYA İSTANBUL YAKLAŞIMI


İstanbul Yaklaşımı Bayram Sonrası Yürürlükte

KRİZ MAĞDURU KURTARILACAK

Yetkililer Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Yasa ile işletmecilik hatası değil, ekonomik kriz nedeniyle durumu bozulmuş firmaları kurtarmanın amaçlandığını belirttiler.

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), reel sektörün bankalara olan kredi borçlarının düzenlenmesi için gerekli olan finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmalarına ilişkin yönetmeliği Kurban Bayramından sonra yayımlayacak. 'İstanbul Yaklaşımı' olarak da bilinen uygulamanın Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'la kabul gördüğünü belirten yetkililer, amaçlarının işletmecilik hatası değil ekonomik kriz nedeniyle durumu bozulmuş firmaları kurtarmak olduğunu bildirdiler.

Kamu bankalarına büyük görev

Finansal Forum'un sorularını cevaplandıran yetkililer, İstanbul Yaklaşımında kamu bankalarına büyük rol düşeceğini belirterek, ancak bu bankaların da bir yeniden yapılanma süreci içinde bulunduklarına dikkat çektiler. Kamu bankalarının krizin başlangıcında günlük 14,5 katrilyon lira gibi bir borcu günlük olarak para piyasalarında çevirmek zorunda kaldıklarını, ancak şu anda bu rakamın 2-2,5 katrilyon düzeyine düştüğünü belirttiler. Kamu bankalarının artık yavaş yavaş kredi kullandırma aşamasına geldiğini belirten yetkililer, ancak bu aşamada aktif-pasif dengesinin önem taşımaya başladığını bildirdiler. 


Bankalara   mevduat yatıran müşterilerin zaman zaman negatif faizde kalmak pahasına kısa vadeyi tercih etmeyi sürdürdüğünü anlatan yetkililer, bu ortamda bankacıların temkinli davranmasına herkesin anlayış göstermesi gerektiğini bildirdiler. BDDK'nın yönetmeliği çıkana kadar, Karşılıklar Kararnamesinin gereklerini yerine getirmek zorunda olduklarını belirten yetkililer, "KOBİ'ler veya bazı müşteriler kredi borcunu ödeyemiyorsa, onu idari veya yasal takibe almak zorundayız. Aksi taktirde banka yöneticileri bundan sorumlu tutulur. Yasa çıktı diye Karşılıklar Kararnamesi uygulamadan kalkmadı" diye konuştular.

Pasif, kedi gibidir

"Pasif, kedi gibidir" tanımlamasını kullanan yetkililer, bankaların kendi bilançolarının pasif tarafına bir noktaya kadar söz geçirebildiklerini, sektörün kriz sonrasında pasif yönetiminin önemini kavramaya başladığını bildirdiler. BDDK'nın bütün bu gerçekler, bankacılık sektörünün geleceği, bankaların mali desteğe ihtiyaç gösterip göstermediğine göre finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmalarının nasıl uygulanacağı üzerinde durduğunu belirten yetkililer, yönetmeliğin yaklaşık 15 gün sonra yayımlanabileceğini anlattılar. İstanbul Yaklaşımında temel felsefenin bir borçluya mali ve mali kesim dışı alacaklıların bir anda yüklenip, kimsenin hiç bir şey tahsil edememesi riskini engellemek olduğunu belirterek şöyle konuştular:

"İşleri yolunda giden bir şirket, kendi beceri ve bilgisi dışında sırf ekonomik ortam nedeniyle zor duruma düşmüşse İstanbul Yaklaşımının kapsamına girecek. Bu firmaya 100 liralık imkan yaratılıp 40 lira kar edebileceğine kanaat getirilirse, herkes bir süre sonra alacağını tahsil edebilir. Bu tip firmaların genelde üretim alt yapısı sağlam, ancak nakit akış tablolarında bazı aksamalar ortaya çıkmıştır. Hazırlanan yönetmelikte bütün bunlar dikkate alınacak."

Bankaların sorunlu kredilerinin durumu, bunların sermaye yeterlilik rasyosunu ne yönde etkileyeceği, yeniden yapılandırılmış kredilerin sermaye yeterlilik rasyosunun hesaplanması karşısındaki durumu gibi herkesin merak ettiği soruların da BDDK'nın yönetmeliği ile cevaplanacağını anlatan yetkililer "Bankalara verilecek sermaye desteği ve bunun yüzde 60'ının reel sektöre nasıl aktarılacağına ilişkin ayrıntılar da bu yönetmelikte bulunacak" diye konuştular.
(Bu haber, Finansal Forum gazetesinin 20 Şubat 2002 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder