8 Haziran 2022 Çarşamba

EKONOMİ HİKAYELERİ / ZEYTİN AĞACI NEDEN KUTSALDIR VE ZEYTİN DALI NEDEN BARIŞIN SİMGESİDİR?

Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma açar. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını...

Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus'a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir. 

5 Haziran 2022 Pazar

KAPAK HABERİ / TÜRKİYE'DE 'STRATEJİK PLANLAMA' BEKLENTİSİ YENİDEN CANLANIYOR: 22 YIL ÖNCESİNDEN BİR EKONOM DERGİSİ KAPAĞI...

8. PLAN: KRİTİK KAVŞAKTA BEKLİYOR

Cahit UYANIK - Orsoy GİRGİÇ

Plan, herkesin bildiği ve kullandığı bir sözcük. Planlama ise yine herkesin yaptığı veya yapmaya çalıştığı bir uğraş. Küçük bir çocuğa "Büyüyünce ne olacaksın?" diye sormak bile, onu planlı düşünmeye sevk edebilir. Ama planlama kavramını milyonlarca insanın yaşadığı, milyonlarca karar unsurunun bulunduğu, yüz binlerce üretim odağının çalıştığı bir ekonomiye uygulamaya çalıştığınızda işin rengi değişiveriyor. Ekonomik dengeleri etkileyen değişkenlerle, toplumun beklentilerini ortak noktada buluşturma çabası; ekonomik planlamanın ne kadar zor ancak aynı zamanda ne kadar vazgeçilmez olduğuna işaret ediyor. Türkiye, 1963 yılından bu yana planlı bir ekonomi. Bu süreçte planlamanın önemi zaman zaman arttı, zaman zaman azaldı. Ancak hiç bir zaman vazgeçilemedi. Çünkü dünyadaki ciddi devletlerin hepsi bu tür teşkilat veya oluşumlara sahip. Aksi taktirde geleceğe ilişkin tahminler, bir takım ön yargılar ve subjektif değerlendirmelere teslim edilebilir. 

(Tıklayınız) BİR 'PLAN' KAPAĞININ YAZILIŞ HİKAYESİ VEYA İKTİDAR DEĞİŞİRSE "4. PERSPEKTİF PLAN" İLAN EDİLİR Mİ?

Türkiye'de plancılığın tarihi Atatürk Dönemine kadar uzatılabiliyor. Ancak o dönemde hazırlanan planlar, daha çok devletin sanayi alanındaki yatırımlarının bir listesi ve programı niteliğindeymiş. Modern plancılığa geçiş ise "Her mahallede bir milyoner yaratma" sevdasına yönelik olarak dağıtılan bol keseden teşvikler ve krediler, plansız-programsız yatırımlar döneminin hemen ardından geliyor. Türkiye, hep söylenegelen ancak bir türlü rakamlara dökülemeyen ekonomik potansiyelini planlar sayesinde tanımaya başlıyor. Aradan geçen 39 yılda tüm çalışmalara rağmen Türkiye'nin kendi gücü ve ekonomik potansiyelini tanıyıp değerlendirebildiğini söylemek mümkün değil. İşte hazırlıklarına başlanan 8. Plan, Türkiye'ye bu fırsatı sunuyor. 

28 Mayıs 2022 Cumartesi

NETFLIX / GÜNEŞİN KARANLIĞINDA / İZLENESİ👍

Cahit UYANIK

Netflix...

Şöyle karmaşık bir cinayet...

Herkesin suçlu olduğuna inandığı

Ama takındığı masum poza hemen hemen hiç kimsenin prim vermediği medyatik ve ünlü bir sanık...

Çalışma ofisi gibi kullandığı Lincoln marka arabalara takıntılı, özel hayatı evlere şenlik ama

İşini hep iyi yapan

hayatın tokatını yiyip

Bir köşeye çekilmek üzere olan

Zehir gibi bir avukat...

26 Mayıs 2022 Perşembe

İKTİDAR DEĞİŞİRSE EKONOMİDE REEL BİR PLAN DİSİPLİNİNE YENİDEN DÖNÜLÜR MÜ?

Cahit UYANIK

Bundan 22 yıl önce...

Ekonomi Muhabirleri Derneğimizin (EMD)

Yayın organı Ekonom'a...

Sevgili dostum Orsoy Girgiç'le (Kendisi ülkemizin en iyi planlama veya DPT muhabiridir bence...) beraber, meşakkatli bir çalışmayla bir kapak hazırlamıştık: 

"8. Plan: Kritik Kavşakta Bekliyor"


Kapağı 2001-2005 yıllarını kapsayacak 8. Plan hazırlıklarını kamuoyunun dikkatine getirmek için yazmıştık.

Biz ekonomi muhabirleri de ciddi ekonomik planlamacılar da...

8. Plan'ı...

bekleyen dağ gibi ekonomik meseleleri çözebilmek için bir yol haritası olarak görüyorduk.

19 Mayıs 2022 Perşembe

OKUDUĞUM KİTAPLAR / BOYALI KUŞ / JERZY KOSİNSKİ

KOSİNSKİ'NİN 'BOYALI KUŞ' ROMANI VE MEVLANA'NIN TOPAL KUŞLAR HİKAYESİ

Cahit UYANIK


Hatırlıyorum da...

Jerzy Kosinski'nin

"Boyalı Kuş" romanını çocukken duymuştum 

Araştırdım, 1968 yılındaki ilk baskısından sonra

Yıllarca baskı üstüne baskı yapmış 70'ler Türkiyesinde...

Bir türlü fırsat bulup okuyamamıştım sonradan...

Kısmet bu zamana imiş

Üstelik efsane çevirmen merhum Aydın Emeç'in Türkçesiyle...


İyi roman ilk sayfasından belli olur

Boyalı Kuş da yanıltmadı beni...

Bir kaç solukta okuyup bitirdim.

Sonra Kosinski'nin erken sonlanmış hayat hikayesini okudum

Kosinski'nin öz hayatı da filmlikmiş hani...

Polonya yılları, akademisyenlik, ABD, çelik endüstrisinin kraliçesiyle evlilik...

Boyalı Kuş'u yayınlayıp dünya çapında ünlenmesi...

18 Mayıs 2022 Çarşamba

LUNA ŞİİRİ

Finans piyasalarında hava dumanlı ve yakın gelecekte kolay kolay da dağılacağa benzemiyor. Siz siz olun anlamadığınız bir şeye para yatırmayın.

120 dolara ulaşan ancak bir haftada değeri neredeyse sıfırlanan TerraUST-Luna kripto parası Türkiye'de de binlerce mağdur yarattı. İntihar edenler bile oldu. Twitter'da yayınlandığı gibi, ismi bilinmeyen bazısı ise şair oldu. 🧐



16 Mayıs 2022 Pazartesi

MALİ KURAL NEDİR? BABACAN MALİ KURALI 12 YIL ÖNCE NASIL ANLATMIŞTI?

EKONOMİ YÖNETİMİ ARTIK YÜZDE 1 BÜTÇE AÇIĞI,

YÜZDE 5 EKONOMİK BÜYÜMEYE KİLİTLENECEK

 Cahit UYANIK

Türkiye, 2000'li yıllara girerken Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yönlendirmesiyle ekonomi yönetiminde kullanılacak yeni bir kavram ve araç ile tanışmıştı: Faiz dışı fazla (FDF). Bu yeni araç, faiz harcamaları çıkarıldıktan sonra, devlet bütçesinin gelirlerinin, giderlerden belli bir oranda fazla olması esasına dayanıyordu. "FDF, yüzde 6.5 olarak belirlendi" şeklindeki ekonomi haberleri hala hafızalarda taze. Yani bütçede faiz harcamaları hariç tutulduktan sonra; gelirler, giderlerden milli gelirin yüzde 6.5'u kadarı fazla olacaktı. Böylece bütçede disiplin sağlanırken, milli gelirin büyüklüğüne yaklaşmış olan iç ve dış borç stoku ve hayli büyük bir miktara ulaşan borç geri ödemeleri garantiye alınmış olunuyordu. 

FDF aracı, aynı zamanda enflasyonun en önemli kaynaklarından birisi olarak gösterilen kamu harcamalarını da disipline etmeye yarıyordu. Türkiye, özellikle 2001 krizinden sonraki dönemde bu yüzde 6.5'luk oranını tutturmak için, her yıl IMF ile büyük pazarlıklar yaptı. Yeni vergiler koydu, var olan vergi oranlarını artırdı, büyük tasarruf paketleri açtı veya bütçedeki yatırım harcamalarına büyük tırpanlar attı. Sonuçta Türkiye'de borç stokunun milli gelire oranında önemli düşüşler yaşandı. Borç geri ödemeleri kolaylaştı. IMF'den kullanılan 45 milyar dolara yaklaşan borç, 8 milyar dolara kadar düşürülebildi.        

Türkiye, 2008 mayıs ayında IMF ile son stand by anlaşmasını bitirdi. 2010 yılının mart ayında ise IMF ile yeni bir stand by anlaşması imzalamayacağını duyurdu. Ancak Türkiye; IMF'nin 2007 yılında gelecekteki kamu mali disiplinini sağlamak için önerdiği 'mali kural' uygulamasına gideceğini ve bu konuda çok kararlı olduğunu da açıkladı. Hatta 2011 bütçesinin mali kural formülüne göre hazırlanacağını duyurdu. Peki neydi bu mali kural? Kamunun harcamalarının orta ve uzun vadede belli bir disiplin içinde tutulması ve ekonomik konjonktüre göre ayarlanmasını içeren uygulamaya 'mali kural' deniliyor. Hazine Müsteşarlığı, Türkiye için belirlenen mali kural ile 6 amaca ulaşılmaya çalışıldığını belirtiyor. Bunları şöyle sıralamak mümkün:

20 Nisan 2022 Çarşamba

2 YIL ÖNCE BUGÜN HAM PETROLÜN VARİLİ 1 DOLARA DÜŞMÜŞTÜ

Ham petrolün varilinin 1 dolara düşmesini kafasinda canlandirmak isteyenler için: 159 litre ham petrol 1 dolar. Yani 7 TL'ye...

(Bu yazı 20 Nisan 2020 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır)

9 Nisan 2022 Cumartesi

GOEBBELS'İN O SÖZÜ VEYA 'BİNDİRİM'İ 'İNDİRİM' DİYE SUNABİLMEK...

Cahit UYANIK 

Medya, toplumsal bilinç oluşumunda kritik bir rol üstlenir...

Hatta Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels...

"Bana vicdansız bir medya (basın) verin, 

Size bilinçsiz bir halk sunayım" demiştir...

Daha iki hafta önce 150 m2'nin altında ev satışlarında kdv'nin yüzde 1'den yüzde 8'e çıkarılması "müjde" diye yazılmıştı...

Yanlış okumadınız; bindirim, indirim olarak sunulmuştu...

Sahte müjdenin janjanlı paketi ise 150 m2'nin üzerinde ev alınırken, kdv'nin iki kademeli hale getirilmesiydi.

(Bu şartlarda ev almak mümkün değil ama, varsayalım alabildiniz) 

Yani diyelim ki 180 m2 bir daire aldınız, 150 m2'lik kısmına yüzde 8, 30 m2'lik kısmına yüzde 18 kdv ödüyorsunuz artık...

Eskiden tek oran vardı ve yüzde 18'di...

Bir indirim var ortada, evet...

5 Nisan 2022 Salı

TÜRKİYE, 40 YILDIR UĞRAŞTIĞI DOĞAL GAZ DEPOLAMADA ANCAK 2023 YILINDA RAHATLAYABİLECEK

 Tuz Gölü Doğal Gaz
Yer Altı Depolama Tesisi

Cahit UYANIK

Türkiye, ‘jeo-politik risk artışı’ ile ‘normalden daha ağır geçen kış koşulları’ birleşince 2022 yılında doğal gaz depolamanın stratejik önemini bir kez daha yaşayarak öğrendi. Yalnız bu defa yaşanan sorun, bir kademe daha artışla sanayi işletmelerine doğal gaz kesintisi uygulanması boyutuna kadar büyüdü. Bunun sebebi Türkiye’de doğal gazın her geçen yıl, hem evlerde ısınma amaçlı hem de sanayide üretim sürecinde daha fazla kullanılıyor hale gelmesi… Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliğinin verilerine göre 2019 yılında 16,4 milyon olan abone sayısı, 2021 yılında 18,3 milyonu geçti.

Hükümet, ağır kış koşullarında kitlesel mağduriyetler yaşanmaması için doğal gaz kesintisi tercihini sanayi işletmelerinden yana kullandı. Çünkü konutların doğal gaz tüketimindeki payı iyice artarak birkaç yıl içinde yüzde 25’ten yüzde 30’a yükselmişti. Organize sanayi bölgelerindeki sanayi tesislerine uygulanan kesintilerin sebep olduğu ekonomik üretim kaybı ve bunun 2022 yılı büyüme rakamlarına negatif etkisi hakkında ise kimse resmi bir açıklama yapmadı. Bu kesintiyle 1 ila 5 milyar dolarlık üretim kaybına sebep olunduğu yönünde çeşitli tahminler var. Bu tahminlerin aritmetik ortalaması olan 3-4 milyar dolarlık üretim kaybı, GSYİH’nın yıllık 0,5 puan daha az gerçekleşmesi anlamına geliyor.  Söz gelimi bu kesinti sebebiyle 2022 yılında 750 milyar dolarlık bir üretim yerine, 746 milyar dolarlık bir GSYİH’ya ulaşabileceğiz ancak…

1 Nisan 2022 Cuma

TÜRKİYE'NİN İDEAL DÖVİZ REZERVİ NE KADAR OLMALI?

Tartışmalarda kriter kullanma alışkanlığımız hiç yok. Erhan Aslanoğlu sabah NTV'de "Türkiye'nin döviz rezervi 200-250 milyar dolar olmalı: Kısa vadeli dış borç+cari açık kadar yani." dedi.  

Boş boş konuşanlara bir cevaptı bence. Bir köşeye yazılmalı bu kriter ve sık sık bakılmalı.

(Bu yazı 01 Nisan 2019 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

30 Mart 2022 Çarşamba

BURSASPORLU SEDAT-3'ÜN TAYYİP BEY'İN MERKEZ BANKASI OPERASYONUYLA NE ALAKASI VAR?

Sedat-3 (Sedat Özen)

Cahit UYANIK 

İktisatçı Hayri Kozanoğlu diyor ki: 

"Merkez Bankası’ndaki hızlı trafiği  izlemek zaten zor !

İsimler de sanki kafa karıştırmak için seçilmiş !

Ömer Duman gitmiş Murat Duman gelmiş !

Murat Çetinkaya gitmiş Murat Uysal gelmiş !

Murat Çetinkaya gitmiş, bu meğerse aynı isimli başka bir Muratmış."

Gerçekten de dün gece yarısı Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya görevden alınınca... Uykulu ve dikkatsiz editörler, 20 ay önce görevden alınan adaşı ve aynı zamanda soyadaşı eski Başkan Murat Çetinkaya'nın fotosunu kullandılar. Oysa Murat Çetinkayalar farklıydı birbirinden...

Evet benzer şekilde; aynı isimli futbolcuların bulunduğu takımlar da böyleydi ben çocukken... O yıllarda futbolcuların sanki soy isimleri yokmuş gibi davranırdı toplumumuz. (Galatasaray'ın kaptanı Fatih'in soy isminin Terim olduğunu o teknik direktörlüğe soyununca öğrendik.)

24 Mart 2022 Perşembe

TEMETTÜ YATIRIMCILIĞI (EMEKLİLİĞİ) VEYA İLAÇLARIN YAN ETKİSİNDEN YARARLANIP HASTA TEDAVİ ETMEK

Cahit UYANIK

Biraz uzun olacak ama...

Size ilginç bir şey anlatacağım...

Son zamanlarda Twitter'da

Güzel bir akıma şahit oluyorum

Küçük tasarruf sahipleri

'Temettü Yatırımcılığı'na büyük ilgi gösteriyor.

(Kimi de buna Temettü Emekliliği diyor ama ben sevmiyorum bunu...)


Önce 'Temettü (Kar payı) Yatırımcılığı' nedir, onu anlatayım kısaca...

Borsada hisse senetlerine günlük al-sat (trade etmek) amacı dışında uzun vadeli yatırım yapmak,

Bunu yaparken de kazancını yatırımcısıyla paylaşan

Yani temettü veren güvenilir şirketleri tercih etmek

Bu hisseleri sabırla, küçük küçük parçalar halinde yıllarca satın alıp biriktirmek...

Kurumsal şirketlere (BİST-30, BİST-50) yatırım yaparak...

Hem o hissenin fiyat artışından hem de temettüsünden (Bedelsiz hisse senedi imkanından da) yararlanmak...

10 Mart 2022 Perşembe

DÖVİZ REZERVİ KAYBOLUR MU?

Cahit UYANIK

Döviz rezervi kaybolur mu?

Doğru, kaybolmaz; şekil değiştirir.

6.80'de tutmak için dövizi satıp TL alıp kasana koyarsın

Döviz satıp TL'ye çevirdiğin bu para  işine yaramaz

Ne dış borcunu TL ile ödeyebilirsin

Ne hammadde yarı mamul mal ithal edip, mamul mala çevirenin

işini TL görür

4 Mart 2022 Cuma

AKTİF SİYASETİ BIRAKTI, 11 YIL SONRA TARIM VE ORMAN BAKANI OLDU: PROF. DR. VAHİT KİRİŞCİ

Prof. Dr. Vahit KİRİŞCİ

Vahit Kirişci, 4 Aralık 1960'da, Kahramanmaraş'ta doğdu. Babasının adı Mustafa, annesinin adı Saniye'dir.

Ziraat Yüksek Mühendisi ve Öğretim Üyesi; Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdi. Yüksek lisansını Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde, doktorasını İngiltere Cranfield Üniversitesi'nde tamamladı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda teknik eleman olarak çalıştı. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak ders verdi. 1995'te doçent, 2001'de profesör oldu. 16'sı yabancı dilde olmak üzere, toplam 55 adet makale, kitap, komisyon raporu ve bildiri türünde yayın yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşunda yönetici olarak görev üstlendi.

22. Dönem (2002-2007) Adana Milletvekili. 22. Dönem'de Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi oldu ve Başkanvekilliği görevinde bulundu. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanlığı görevini yürüttü. 23. Dönem'de (2007-2011) aynı Komisyon'un Başkanlığına yeniden seçildi.

İngilizce bilen Kirişci, evli ve 3 çocuk babasıdır.
(Kaynak: TBMM internet sitesi)

2 Mart 2022 Çarşamba

OKUDUĞUM KİTAPLAR / YAŞAR KEMAL'İN AZİZ ANISINA VEYA İNCE MEMED'İN ÖZETİNİ ÇIKARMAK

Cahit UYANIK

Dün Yaşar Kemal'in ölüm yıl dönümüydü...

Allah rahmet eylesin, ışıklarda uyusun...

Onunla İnce Memed'in ilk cildi üzerinden...

Sanırım ortaokul-2 veya ortaokul-3'te tanışmıştım.


Adını yanlış anımsamıyorsam Halit öğretmendi, Türkçe öğretmeni...

İpek gibi yumuşacık bir sesi vardı öğretmenimin...

Sait Faik Abasıyanık'tı favori yazarı, çok iyi anımsarım...

Ona özenip Abasıyanık'ın 'Lüzumsuz Adam' adlı kitabını almıştım, harçlıklarımı biriktirince...

(Naylonla kaplanmış haliyle duruyor bu kitap bende hala)

Ödev olarak bir romanın özetini çıkarmayı vermişti Halit öğretmen.

O zaman ne bilgisayar, ne Google, ne de kitap özeti web siteleri var.

Helalinden okuyacaksın romanı..

Kitap özeti de çizgisiz dosya kağıdına dolmakalemle yazılacak; öyle yağma yok, kurşun kalem, tükenmez kalem kabul değildi...

Ödevin sonuna da kitap hakkındaki anlamlı düşünceler yazılacak. Yoksa puan kırılır...