“Si vis pacem, cole justiciam”… Bu Latince cümle,
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) İsviçre-Cenevre’deki genel merkez
binasının temel taşının üstünde yazıyor ve “Barış İstiyorsanız, Adaleti Gerçekleştirin”
anlamına geliyor. ILO, Birinci Dünya Savaşının hemen ertesi yıl 1919’da kuruldu
ve içinde bulunduğumuz günlerde 100’üncü yaşına girdi. ILO, 2019 yılının ilk iş
gününde yaptığı açıklamada, işgücü piyasalarında geride kalan bir asırda
yaşananları birkaç cümle ile şöyle özetledi:
“Hafta sonu tatili, günde sekiz saat çalışma, asgari çalışma
yaşı, hamile veya yardıma muhtaç işçiler için hiç bir korumanın olmadığı bir
dünya düşünün. İşte ILO olmasaydı, böyle bir yerde yaşıyor olurduk. Birinci
Dünya Savaşı’ndan hemen sonra 1919 yılında kurulan ILO, sosyal adalet
mücadelesinde 100’üncü yılını kutluyor. ILO’nun görevinin altında yatan ve
Anayasası’nın Başlangıç’ında özetlenen ‘Evrensel ve kalıcı bir barış ancak
sosyal adalet temeline dayanır’ fikrinin ne derece radikal olduğunu unutmak çok
kolay. ILO kurulurken yapısı da aynı derecede devrimciydi; çalışma
standartlarını belirlemek için hükümet, işçi ve işverenleri bir araya
getiriyordu. Bunu daha sonra ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt ‘rüya’
olarak nitelemişti.”