29 Mart 2019 Cuma

JAPONYA VE AVRUPA BİRLİĞİ (AB), TRUMP'A İNAT DEV BİR EKONOMİK ANLAŞMAYI UYGULAMAYA BAŞLADILAR

Cahit UYANIK

Geçen Şubat ayı başında dünya ekonomisinde gözler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin yanı sıra İngiliz Avam Kamarasındaki ‘meydan muharebelerine benzeyen’ Brexit Anlaşması onay tartışmalarına çevrilmişti. Her iki meselede de ufukta uzlaşma umudu pek görünmezken; sessiz sedasız önemli bir anlaşma yürürlüğe girdi: Avrupa Birliği (AB)-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması.

Anlaşmanın ayrıntılarına birazdan değineceğim ama hemen şunu söyleyelim ki; bu anlaşma dünyanın en büyük ekonomilerinden AB ve Japonya’nın kurallara dayanan, adil ticaret için atmış oldukları önemli bir adım niteliğinde değerlendiriliyor. Bu anlaşmanın korumacılık eğilimlerinin hız kazandığı ve serbest ticaretin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı ek vergiler ve korunma önlemleri ile tehdit edildiği bir dönemde gerçekleşmesi önemini bir kez daha artırıyor. Anlaşma, Türkiye açısından da (gerek Japonya gerekse AB ile ilişkilerde) ilginç ve önemli sonuçlara yol açabilir. Bir tesadüf müdür bilinmez; Türkiye de, Japonya ile serbest ticaret anlaşması imzalamak için adeta gün sayıyor.


Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret Uzmanı Bahar Güçlü tarafından konuyla ilgili hazırlanan ve AB konusundaki çalışmalarıyla tanınan İktisadi Kalkınma Vakfının (İKV) yayınladığı çalışmaya göre; Avrupa Birliği-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması görüşmeleri bundan 6 yıl önce 2013 yılında başladı. Ancak görüşmelere hız verilmesi ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve geldiği 2017 yılında oldu. Öyle ki, dünya ekonomisinin bu iki önemli lokomotifi 6 ay görüşüp, 2017 yılı sonunda tamamen anlaşmaya vardıklarını ilan ettiler. Gerekli onay süreçlerini de 2018 yılında tamamlayıp, anlaşmayı (Mart-2019 sonundaki Brexit’ten hemen önce) 2019 yılı başında hayata geçirme konusunda verdikleri söze de harfiyen uydular.

Trump ise 2017 ve 2018 yılında Trans Pasifik Anlaşmasından (TPP) tamamen çekilmiş, Barack Obama yönetiminin büyük emek verdiği ve AB ile imzalanma aşamasına gelen Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı  Anlaşmasını (TTIP) askıya almış, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşmasının (NAFTA) yeni koşullarda devam etmesi için Meksika ve Kanada’yı ‘yarı gönüllü-yarı zorla’ ikna etmişti. Yani AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması, Trump’ın çarçabuk hayata geçirdiği korumacı ve ticaret savaşı başlatmaya yönelik icraatlarının tam tersi yönde bir hareketi işaret ediyordu. Ancak AB ve Japonya da, ellerini en az Trump kadar çabuk tutmuştu.

Ekonomi Bakanlığı Uzmanı Güçlü’nün analizine göre; AB Ticaret Politikasında son yıllarda meydana gelen değişikliklerle birlikte, yeni nesil ticaret anlaşması imzaladığı Güney Kore ve Kanada’ya şimdi de Japonya katıldı. AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması yürürlüğe girdiğinde, dünya GSYH'sinin yaklaşık yüzde 28,5’ine sahip dünyanın en büyük 2'inci ve 4'üncü ekonomisi arasında, 635 milyon nüfuslu bir serbest ticaret alanı tesis edilmiş olacak. Japonya AB’nin Asya-Pasifik bölgesinde tesis etmeyi hedeflediği serbest ticaret anlaşmaları ağının da en önemli halkalarından birini oluşturuyor. Güney Kore’den sonra, Asya bölgesinde AB’nin yürürlüğe girmesi beklenen serbest ticaret anlaşmaları (STA) arasında Japonya’nın yanı sıra Singapur ve Vietnam ile akdedilen ticaret anlaşmaları da yer alıyor. Güçlü’nün çalışmasında anlaşmanın daha başka önemli boyutlarına da dikkat çekilerek şöyle deniliyor: 

“AB ve Japonya söz konusu anlaşmayı, her iki tarafın da bugüne kadar gerçekleştirdiği en kapsamlı anlaşmalar arasında sıralamaktadır. Nitekim yeni nesil ticaret anlaşmaları arasında yer alan AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması mal ticaretinin serbestleştirilmesinin çok ötesine geçerek, hizmetler ve kamu alımlarında pazara girişin artırılmasının yanı sıra ticarette teknik engeller, fikri mülkiyet hakları, gümrükler ve ticaretin kolaylaştırılması, sürdürülebilir kalkınma, anlaşmazlıkların halli (çözümü) gibi bir dizi alanda ayrıntılı düzenlemelere yer vermektedir. Bu bakımdan AB için bu Anlaşma, AB’nin küresel ticarette uzun süredir benimsemek istediği, AB’nin standartları ve değerleri doğrultusunda küresel ticaret kurallarını şekillendirme rolünü desteklemek açısından da önemlidir.”

Peki bu kritik anlaşma neleri içeriyor? 1 Şubat 2019 itibarıyla yürürlüğe giren anlaşma AB ve Japonya pazarlarını karşılıklı olarak açıyor. Anlaşmanın tamamıyla yürürlüğe girmesinin ardından Japonya, AB’den ithal ettiği ürünlere uyguladığı vergilerin yüzde 97’sini kaldıracak. Anlaşma ayrıca tarife dışı engellerin sonlandırılmasını da beraberinde getirecek. Böylece AB ile Japonya arasındaki ticaretin 36 milyar Euro (Yaklaşık 41 milyar dolar) artması bekleniyor. Avrupalı şirketlerin Japonya’ya her yıl ihracat yaparken ödedikleri yaklaşık 1 milyar Euro değerinde vergi de tarihe karışacak.  Anlaşmanın bazı ayrıntıları şöyle:

* AB’den ithal edilen ‘gouda’ ve ‘çedar’ gibi çok sayıda peynire Japonya tarafından uygulanan yüzde 29,8’lik ve şaraba uygulanan yüzde 15’lik ithalat vergisi sona erecek. Japonya’ya AB’nin et ihracatı önemli ölçüde artacak. Öyle ki işlenmiş domuz eti tamamıyla vergisiz ihraç edilecekken, işlenmemiş domuz eti de çok küçük oranda bir vergiyle satılacak. AB’nin 200’den fazla coğrafi işaretli tarım ürünü ile Japonya’nın benzer ürünleri taraflarca koruma altına alınacak.
* AB-Japonya Anlaşması ayrıca başta finansal hizmetler, e-ticaret, telekomünikasyon ve ulaştırma olmak üzere hizmet ticaretinde de tarifeleri ve tarife dışı engelleri ortadan kaldıracak.
* Kamu alımlarında Avrupalı şirketler artık Japonya’nın 54 büyük şehrinde ihalelere katılabilecek ve ulusal seviyede büyük önem teşkil eden demiryolu sektöründe kamu alımlarına erişimlerindeki engeller son bulacak.
* Belirli sektörlerdeki hassasiyetlere gereken duyarlılığın gösterileceği AB-Japonya anlaşması kapsamında özellikle AB’nin otomotiv sektörü için gümrük vergilerinin sıfırlanması yedi yıl sürecek bir geçiş döneminin ardından hayata geçirilecek.
* AB-Japonya Anlaşmasının ilk olma özelliği taşıyan bir diğer önemli noktası da dünyanın en geniş güvenli veri akışı alanını hayata geçirecek olması. Tarafların birbirlerinin veri güvenliği sistemini muadil olarak tanımasıyla birlikte artık kişisel veriler, AB Üye Devletleri ve Japonya arasında serbest ve güvenli bir şekilde dolaşabilecek.

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu (Zeytinoğlu, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden Kocaeli’nin Sanayi Odası başkanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de yürütüyor); AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması yürürlüğe girer girmez yaptığı açıklamada bu iki önemli ticari oyuncuyu bir araya getiren anlaşmanın Türkiye açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Başkan Zeytinoğlu, Türkiye’nin de Japonya ile STA müzakerelerinin devam ettiğini hatırlattı ve AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra, bu müzakerelerin ivedilikle tamamlanmasının stratejik bir öncelik olması gerektiğini belirtti. Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi:

“Bu anlaşma, Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiriyor. Türkiye, AB ile Gümrük Birliği içinde ve Gümrük Birliği, sanayi ürünlerini kapsıyor. Gümrük Birliğinin gereği olarak Türkiye, AB’nin ticaret anlaşmalarına da uyum sağlamak durumunda. Türkiye’nin AB’nin ticaret müzakereleri ile eş zamanlı olarak söz konusu üçüncü ülkeler ile ticaret anlaşmaları müzakerelerini gerçekleştirmesi, ticaret imkânlarının artırılması ve dış ticaret hedeflerine ulaşılması açısından önemli. Aksi takdirde AB ile STA imzalayan ülkeler, Gümrük Birliği sebebiyle Türkiye pazarına ürünlerini tarifesiz satabilirken, Türkiye bu ülkelerle ayrı bir anlaşma imzalamadığı sürece o ülke pazarlarına ürünlerini tarifesiz bir şekilde satamıyor. Japonya örneğinde Türkiye’nin STA müzakereleri halen devam ediyor. Son tur görüşmeler, Aralık ayında Ankara’da yapıldı. Bu sürecin hızlanması ve Japonya’ya ihracat ve ortak iş olanaklarını artıracak bir anlaşmanın ivedilikle imzalanması son derece önemli. Japonya’ya ihracatımız 2018’in ilk altı ayında 253 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ki bu son derece yetersiz. Bunun yanında, güçlü otomotiv sektörü ile Japonya’dan gelen otomotiv ürünlerine AB pazarında yedi yıllık geçiş sonrasında sıfır vergi uygulanacak olması, Türkiye’den yapılan ithalatın azalmasına sebep olabilir.” 

Zeytinoğlu’nun lafı hiç dolandırmadan dile getirdiği görüşler oldukça önemli. Nitekim  Zeytinoğlu, Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği’nin modernizasyonu sürecine de dikkat çekerek; (siyasi engeller sebebiyle müzakereler başlamasa da) önümüzdeki süreçte Gümrük Birliğini güncellemenin hem Türkiye hem de AB’nin yararına olacağını belirtiyor. AB ve Japonya arasındaki anlaşmanın ‘yeni nesil bir anlaşma’ olduğuna da dikkat çeken Zeytinoğlu, “Yani sanayi ürünleri ticaretinin yanında tarım, hizmetler, e-ticaret, kamu alımları ve veri güvenliği gibi kapsamlı konuları da içeriyor. Türkiye AB ile Gümrük Birliğinin modernizasyonuna hazırlanırken, bu tür model olarak alınabilecek anlaşmaları incelemek ve ticaretin yeni ufuklarını anlamak çok önemli. Gümrük Birliğinin modernize edilmesi ve güncellenmesi tıpkı Japonya ile AB arasındaki anlaşmada olduğu gibi; hizmetler, kamu alımları, veri güvenliği ve tarım gibi son derece teknik ve stratejik alanları kapsayacak. Türkiye’nin bu süreçten azami fayda sağlayabilmesi için Ticaret Bakanlığımız ve diğer ilgili bakanlıkların, iş dünyasını temsil eden kuruluşlar ile çok yakın çalışması şart” hatırlatmasında bulunuyor.

Başkan Zeytinoğlu, 1 Şubat itibarıyla AB şirketlerinin Japonya ile yaptıkları ticarette sıfırlanmış tarifelerden ve basitleştirilmiş gümrük işlemlerinden faydalanıyor olmasının, AB ticaret politikasının bugüne kadar atmış olduğu en önemli adımlardan biri olduğuna da dikkat çekiyor. Zeytinoğlu’na göre AB-Japonya anlaşması; çevre alanında Paris Anlaşması’nın (Trump, bu anlaşmadan 2017 yılında çekilmişti) hedeflerine uyumun taahhüt edildiği AB’nin ilk ticaret anlaşması olması bakımından da çok önemli.

Şimdi gözler 28-29 Haziran 2019’da Japonya’nın dönem başkanlığında Osaka kentinde düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesine çevrildi. Bu zirve sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Japonya Başbakanı Shinzo Abe arasında Türkiye-Japonya Serbest Ticaret Anlaşmasının imzalanması bekleniyor. Bu anlaşma imzalanırsa Türkiye; AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile iç pazarını tek taraflı bir şekilde, gümrüksüz olarak güçlü Japon şirketlerine açmaktan kurtulmuş olacak ve Japonya pazarına daha kolay giriş imkanı bulabilecek.  
(Bu yazı Diplomatik Gözlem Dergisinin Mart-2019 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder