İstihdam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstihdam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2018 Perşembe

KULİS: 18 YIL ÖNCESİNDEN BİR 'TAŞERON İŞÇİ' ÖYKÜSÜ... ÖZELLEŞTİRME İDARESİNİN 'TEMİZLİKÇİ GİBİ' GÖSTERİLEN SEKRETERLERİ...


Cahit UYANIK

Zaman zaman bu sayfada Türkiye'deki garip özelleştirme öykülerini okuyorsunuz. Bunlara bakıp da benim özelleştirmeye karşı olduğum için böyle yaptığıma hükmetmeyin. Ben sadece "böyle" özelleştirme istemiyorum. Bu konuda kulağıma gelen son öyküyü birazdan size aktaracağım; işte o zaman "böyle" sözcüğünün ne anlama geldiğini öğrenmiş olacaksınız.
...........

Efendim, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Köşküne komşu sokaklardan birinde faaliyet gösteren Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) diye bir kurumumuz var. Malumunuz bu kurum son zamanlarda siyasi içerikli atamalar sebebiyle eleştiriler alıyor. Muhalefet partileri KİT'leri özelleştirmesi için kurulan ÖİB'i, KİT'leşmekle suçluyor. 

Her ne kadar özelleştirmeye ilişkin görevleri bittikten sonra kendi kendini lağvedeceği belirtilse de, ÖİB eninde sonunda bir kamu kuruluşu ve yürütülen hizmetler de kamu hizmeti. Anayasamız ve onunla bağlantılı  devletin personel kanunları kamu hizmetinin devlet memurlarınca yürütüleceğini belirtiyor. Oysa ÖİB, özellikle devletin "GİH" yani Genel İdare Hizmetleri sınıfından hizmetlerini özelleştirmiş...! Açık söyleyelim, doğrudan doğruya kamu hizmetleri özelleştirilmiş.

26 Aralık 2017 Salı

PATRONLAR DA ASGARİ ÜCRETTEN ŞİKAYETÇİ...!

TİSK, yan ödemeler nedeniyle sendikalı iş yerindeki işçinin işverene maliyetinin 1.156 TL daha fazla olduğunu belirterek 
yeni bir asgari ücret sistemine geçilmesini önerdi.

Cahit UYANIK 

Belki inanmayacaksınız ama patronlar da asgari ücretten şikayetçi...

İşveren sendikalarının çatı örgütü konumundaki Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), asgari ücretin yükünün sendikalı iş yerlerinde, sendikasız iş yerlerine göre  işçi başına 1.156 TL daha fazla olduğunu belirtiyor. TİSK, bu adaletsizliğin yaşanmaması için öneriler de getiriyor. 

22 Aralık 2017 Cuma

2003'TEN KALMA CEVAPLAR: TÜRKİYE'DE İŞSİZLİK YAPISAL BİR SORUNA DÖNÜŞÜYOR, ÇÖZÜMÜ GİDEREK ZORLAŞACAK



Cahit UYANIK-Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı 

TÜRK-İŞ Dergisi: Son dönemde ekonomik göstergelerde görülen olumlu değişimler ve ekonominin iyiye gittiği varsayımı üzerine düşünceleriniz nelerdir?

Cevap: Bir ekonomi politikasının gidişatı, genelde 2 göstergeye bakılarak değerlendirilebilir. Bunlar fiyat istikrarı ve istihdam düzeyindeki değişimdir. Bu iki gösterge, sokaktaki adamdan en üst düzeydeki şirket yöneticisine kadar herkesin kararlarını ve içinde yaşadığı ekonomik ortama ilişkin düşüncelerini şekillendirir. Çünkü insanlar ekonomiden, bir iş sahibi olmak ve kazandıkları gelirin istikrarlı olmasını beklerler. Bu çerçeveden bakıldığında, Türkiye ekonomisinin gidişatı "Sana bir iyi, bir de kötü haberim var" diye başlayan doktorlu fıkraları hatırlatmaktadır. Enflasyondaki düşüş trendi ve gelecekte enflasyonda ciddi bir artış yaşanmayacağına ilişkin beklentiler tablonun aydınlık tarafını oluşturmaktadır. Fiyat artışlarının dizginlenmiş olması, halkın fiyat etiketi takibinden kurtulup satın alacağı mal ve ürünleri kalitesine göre sınıflandırması sonucunu doğuracaktır. Yine benzer şekilde TL'nin güç kazanması, hepimizin şikayetçi olduğu dolarizasyona (tüm ekonomik değerlerin döviz cinsinden belirlenmesi) son verecektir. Türkiye'nin 2004'te yüzde 12, 2005'te ise muhtemelen yüzde 7 düzeyinde bir enflasyonu hedefliyor olması, emeğin fiyatı olan ücret konusunda da bazı yeni açılımları beraberinde getirecektir. Eskiden sırf enflasyon farkının telafi edilmesi üzerine gelişen ücret pazarlıkları, artık refah payı ve sosyal yardımlar üzerine yoğunlaşacaktır.

31 Ağustos 2017 Perşembe

TÜRKİYE’DE İSTİHDAM PİYASASININ GELECEĞİ BÜYÜK SORUNLARA GEBE



Cahit UYANIK


Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) geçtiğimiz günlerde ilginç bir istatistik yayınladı. İstatistiğe göre bir işi olmasına rağmen, çeşitli gerekçelerle çalıştığı işyerini değiştirmek isteyenlerin sayısı Türkiye’de adeta “patlama” yapmıştı. Geçen yıl Ocak ayında İŞKUR’a başvuran “memnuniyetsiz” çalışan sayısı 77 bin 907 kişi iken, bu rakam Ocak-2017’de yüzde 68 artarak 130 bin 494’e yükselmişti. İŞKUR “memnuniyetsizlerin” kimler olduğunu ise şöyle tanımladı: 1) Daha iyi şartlarda iş arayanlar, 2) Emekli olup da iş arayanlar, 3) Belirli bir işyeri tarif ederek iş arayanlar.

Bu istatistik;
- son bir yılda çift haneye yükselen enflasyon sebebiyle iyice pahalılaşan mal ve hizmetlerin geçinmeyi zorlaştırması,
- yüzde 4’ün altına düşen büyüme oranı sebebiyle artan işsizlik oranı ile
- iş yerlerinde (maliyetleri azaltmak için) iyi çalışma koşullarına daha az önem verilmesinin
nihai sonuçlarından biri.

15 Aralık 2015 Salı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM DENETİMİ, RİSKİ YÜKSEK SEKTÖRLERDEN BAŞLAYACAK

Cahit UYANIK

Hükümetin geçen hafta Meclise sevk ettiği SSK ve Bağ-Kur prim affına ilişkin yasa tasarısında, toplam istihdam içindeki oranı yüzde 52'yi geçen kayıt dışı istihdamla mücadele için 2 madde de bulunuyor. Buna göre SSK Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı, kayıt dışı istihdamla daha etkin ve verimli mücadele edebilmek amacıyla, denetlenecek olan sektörleri risk kriterlerine bakarak sınıflandırabilecek. Böylece riski yüksek sektörlere, denetimlerde öncelik verilebilecek. Ayrıca bir başka maddeyle, kamuda çalışan tüm denetim elemanlarına da incelemeleri sırasında ilgililerin kayıtlı ve tescilli olup olmadıklarına bakma yetkisi tanınacak. Böylece kayıt dışılığın azaltılmasında kurumlar arasında yardımlaşma ve eşgüdümün artırılması sağlanacak.

6 Mart 2015 Cuma

İŞSİZLİK ORANI BİLİNÇLİ ŞEKİLDE DÜŞÜK MÜ GÖSTERİLİYOR?





TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOBB ETÜ SPM), yüzde 10,2 olarak açıklanan Şubat ayı işsizlik rakamının bir önceki aya göre 0,1 puan düşmesinde,  Avrupa Birliğine tam uyum çalışmaları çerçevesinde TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırmasındaki yeni düzenlemelerin etkili olduğunu bildirdi. 

SPM, “Ocak dönemine göre işsizlik oranlarında gözlenen düşüşte; işsizlik kriterinde kullanılan iş arama süresinin, üç aydan dört haftaya düşürülmesi önemli rol oynamıştır. Bu nedenle, işgücüne katılımda da Ocak dönemine göre düşüş gerçekleştiği görülmektedir” görüşünü açıkladı. 

9 Şubat 2015 Pazartesi

EVLENEN KADIN, KAYIT DIŞI ÇALIŞMAYA RAZI OLUYOR




Türkiye’de kayıt dışı çalışmayı özendiren şartların neler olduğu konusundaki tespitlere bir yenisi daha eklendi. Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; evlenen kadın, kayıt dışı çalışmaya kolay razı oluyor. Bunun geri planındaki en önemli sebep ise “dolaylı kayıtlılık”. Yani evlendiğinde eşinden dolayı kamu sağlık hizmetlerinden yararlanabilen kadın, kayıt dışı çalışmaya daha kolay gönüllü oluyor. Kadınlar bekâr iken kayıt dışılık oranı, erkeklerle neredeyse aynı düzeyde. Ancak evli kadınlarda kayıt dışı çalışma oranı, ciddi miktarda yükseliyor.

23 Ocak 2015 Cuma

İŞSİZLER "VAKTİM YOK, İŞ ÖĞRETEN KURSA GİDEMEM" DEDİ !



Cahit UYANIK 


Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Beceri’10 kurslarına ön kayıt yaptıran ancak sonrasında sistemden çıkan 1086 kişi ile telefonda yapılan ankette, işsizlerin meslek kurslarına bakış açıları ile ilgili önemli bilgiler toplandı. Kursa devam edilen her gün için 15 TL harcırah alınan ve kurs sonunda istihdam garantisi bulunan UMEM Beceri’10 Projesine ön kayıt yaptırıp, daha sonra herhangi bir kursa kayıt olmayan her 10 kişiden birinin “vakti olmadığı” gerekçesini sunması ilginç bir bulgu olarak ortaya çıktı.

21 Ocak 2015 Çarşamba

İŞSİZLİK SİGORTASINA EL ATMAK, SSK'DA 30 YIL ÖNCE DÜŞÜLEN HATAYI TEKRARLAMAKTIR

Cahit UYANIK

Türkiye'de değişmeyen kötü siyasi geleneklerden birisi de hazır ve yıllardır biriktirilen kaynakları fütursuzca tüketmek. Türkiye bu siyasi pratiği 1970'li yıllardan sonra Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) üzerinden yaşadı. Kurulduktan sonra işçi ve işverenlerden kesilen primlerle SSK, büyük bir kaynak gücüne ulaşmıştı. 1970'li yıllardaki çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum;  SSK hastanelerine gıpta ile bakılırdı. Bir kentte eğer SSK'ya bağlı bir hastane varsa ve siz SSK'lı iseniz şanslı bir vatandaş sayılırdınız. O kentin en iyi doktorları SSK hastanesinde çalışır, en modern tedaviler orada uygulanırdı.  Ama maalesef 1980'li yılların sonu ve 1990'lı yıllar boyunca SSK hastaneleri yeni yatırımlar yapılmadığı için en kötü sağlık kurumları olarak ünlendiler.

16 Ocak 2015 Cuma

İŞSİZLERİN MESLEK ÖĞRENİRKEN TERCİH ETTİĞİ KURSLAR: TEKNOLOJİ YOĞUN MESLEKLER

İŞSİZLER, İŞ BEĞENMİYOR
İŞSİZLERE, İŞ BEĞENDİRMEK ZOR
İŞSİZLER, İŞ ÖĞRENMEYE GÖNÜLSÜZ
MESLEKSİZ İŞSİZLER, MESLEK EDİNMEK İSTEMİYOR (MU?)
BATIDA İŞSİZLER İŞ BEĞENMİYOR, DOĞUDA YETERİ KADAR İŞ YOK!
İŞSİZLER, TEKNOLOJİ YOĞUN MESLEK KURSLARINA İLGİ GÖSTERİYOR 

TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SPM) Direktörü Prof. Dr. Serdar SAYAN, meslek edinmek isteyen işsizlerin en çok hangi alanlardaki kursları tercih ettiğini açıkladı. Buna göre işsizler, kurs bitip işe girdiğinde daha yüksek kazanç beklentisi, bu işlerin gelecekte de önemini koruyacağı ve kendilerini geliştirebilecekleri düşüncesiyle ‘teknoloji yoğun’ sektörlere yönelik mesleki eğitimlere daha çok ilgi gösteriyor.
Buna göre işsizler, en çok sırasıyla;
-‘elektrik, elektronik, makine ve beyaz eşya’,
- ‘enerji üretimi ve işletme’ ile
- ‘otomotiv ve taşımacılık’
sektörlerindeki meslek edindirme kurslarıyla ilgileniyor.



15 Ocak 2015 Perşembe

TÜRKİYE’DE HER 10 ÜNİVERSİTE MEZUNUNDAN 3’Ü YAPTIĞI İŞE GÖRE ‘AŞIRI EĞİTİMLİ'


Bu araştırmanın sonuçları üniversite tercihini yapan gençlerin moralini bozabilir  

TÜRKİYE’DE HER 10 ÜNİVERSİTE MEZUNUNDAN
3’Ü YAPTIĞI İŞE GÖRE ‘AŞIRI EĞİTİMLİ’…

TÜRKİYE’DE HER 10 ÜNİVERSİTE MEZUNUNDAN
3’Ü ALDIĞI EĞİTİMDEN DAHA DÜŞÜK BİR İŞTE ÇALIŞIYOR

Türkiye’de yüz binlerce gencin yaşamları boyunca yürütecekleri mesleklerine ilişkin üniversite tercihlerini henüz yeni yaptığı bugünlerde, ilginç bir araştırmanın sonuçları açıklandı. Buna göre, Türkiye’de halen istihdam edilen her 10 üniversite mezunundan 3’ü, yaptığı işe göre ‘aşırı eğitim’ almış durumda. Lise veya daha az düzeyde eğitimli mezunların yürütebileceği işleri, üniversite mezunlarının yapması anlamına da gelen ‘aşırı eğitimlilik oranı’;  Türkiye’deki üniversite mezunları arasında yüzde 31.8 olarak belirlendi.