Ekonomi Triosunun Analizi
Cahit UYANIK
Ak Parti Hükümeti bu hafta güven oyu alarak icraatlarına resmen başlayacak. Yeni hükümetin gündemindeki iki önemli konu Avrupa Birliği (AB) ve ekonomi. Bizi ikincisi ilgilendirdiği için daha çok onun üzerinde durmakta fayda var. Ak Parti Hükümetinin trio modelli ekonomi yönetimi biraz kafa karıştırıyor.
Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan genç yaşının getirdiği dinamizmle gece gündüz çalışabilecek bir izlenim veriyor. Ancak Babacan, 7-8 yıldır ticaretle uğraşıyor. Parlak üniversite kariyerinin ardından ABD'de yürüttüğü çalışmalarını, Türkiye'deki ticaret hayatı için kesintiye uğratmış olması talihsizlik. Babacan'ın bazı üst düzey finans kuruluşlarında çalışarak uluslararası finans dünyasının pratikleri hakkında tecrübe edinmesi daha iyi olurdu. Babacan'ın ekonomi yönetimi konusundaki şansı ise bürokrat kadrosunun işinin tam ehli olması. 1993 yılında Tansu Çiller Başbakan olduktan sonra ekonomi bürokrasisini alt üst etmiş ve bu dağınıklık 2001 yılına kadar sürmüştü. Ekonomi bürokrasisi, son 2 yıldır tam bir takım görüntüsü veriyor. Babacan, bu takımı iyi kullanırsa başarılı olur.
Eski Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen ekonomi triosunun ikinci önemli elemanı. MHP kanadı ile neden ve nasıl ayrı düştüğü bir türlü netliğe kavuşamayan Tüzmen, çalışkan ve sempatik bir görünüm veriyor. Konusunu da çok iyi bildiği kesin. Ancak Tüzmen'in 3T, 4T ve şimdi de 5T formülleri üzerinde kafa yorması Türkiye'yi biraz zorlayabilir. Tüzmen'in Uzak Doğu'nun ekonomik gerçeklerine göre dizayn edilmiş bu formüllerin Türkiye'ye nasıl uyarlanabileceği konusunda ayrıntılı bir çalışma yaptırmasında fayda var. Böylelikle bu modelin fizibilitesi ortaya çıkarılmış olur. 5T'nn Türkiye ekonomisinin temel gerçekleri ve sanayi yapılanmasıyla ne kadar uyumlu olup olmadığı anlaşılabilir.
Trionun en kapalı kutusu ise Abdüllatif Şener. AKP'yi Erdoğan, Gül, Arınç ile birlikte kuran Şener, Maliye kökenli bir isim. Refahyol döneminde Maliye Bakanlığı görevini de üstlenen Şener, iyi bir performans gösterememişti. 1997 yılını sıfır açığa göre dizayn eden isim Şener'di. Şener, şeffaflık ve hesap verilebilirlik kavramını hiçe sayarak 1997 yılının ilk 4 ayındaki bütçe uygulama rakamlarını kamuoyundan saklamıştı. Medya mensupları bütçe açığı rakamını ne yazık ki, IMF Türkiye Masası Şefinden öğrenmişti. Şener, bütçe görüşmelerinde kendisine eleştiri yönelten milletvekillerine "Siz ayrı galakside, biz ayrı galakside yaşıyoruz" demişti. Şener, bu haliyle bizim yani gerçeklerin galaksisine yolculuk yapmış görünüyor. Hafif dik başlı ve gazetecilere posta koymaya bayılan Şener, bakalım kendi triosunun elemanlarıyla nasıl geçinecek? Anlayacağınız trio başının kendisini tamamen ispat etmesi gerekecek. Hadi hayırlısı...
(Bu yazı 25 Kasın 2002 tarihli Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder