30 Mart 2023 Perşembe

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇOK ÖNEM VERDİĞİ MR. ZELENKA'YI TANIR MISINIZ? VEYA SÖZ-LAF DİNLEMEME HASTALIĞIMIZ...

Cahit UYANIK

Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü iken yazdığı bir bilimsel makalenin girişi...

Bu makaleyi bulunca, maziye daldım yine...

Nasıl mı?


Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi...

İlk batış sinyallerini 70'li yıllara girerken verince...

Dünya Bankası'nın ünlü aktüerya uzmanı Mr. Zelenka Türkiye'ye davet edilmiş ve bir rapor yazdırılmıştı.

Zelenka 52 yıl önce yani 1971 yılında "Bu kafayla giderseniz sisteminiz 20 yıl içinde batar" diye bir rapor bırakıp gitmişti.

Elbette batmamak için yapılması gereken işlerin listesiyle beraber...


Ama laf-söz dinlememe hastalığımız yine depreşmiş...

Adam bunu söylememiş gibi...

Arabayı (Sosyal güvenlik sistemini) duvara çarptırmak için elinden geleni yapmıştı güzide (!?) siyasetçilerimiz.

Zelenka'nın bahsettiği o 20 yıl da...

Göz açıp kapatana kadar geçmiş...

Kılıçdaroğlu, batağa sürüklenen SSK'ya Genel Müdür olmuştu 90'lı yılların başında...

17 Mart 2023 Cuma

MEHMET ŞİMŞEK KENDİSİNİ, KENDİ KALEMİNDEN BÖYLE ANLATTI: ERDOĞAN BENİ SEÇMENE, 'PARANIN BABASI' OLARAK TAKDİM ETMİŞTİ

Mehmet Şimşek
(İlkokul yıllarında)

Hayat Mücadelesi Küçük Yaşta Başladı

Bir yaşamın yokluk, zorluk ve sıkıntılarla başlaması kimi zaman iyi bir şanstır. Bazen gelişmemiş bir bölgede, yoksulluk ve imkânsızlıklar içinde yaşamak bu olumsuzlukları gidermek, hayata karşı dirençli ve güçlü olmak için ciddi bir "mücadele" sebebi olabilir. Yaşamındaki bu zorlukları aşmada ve başarılı olmada çevresindeki bazı rol modellerin ve tesadüflerin etkisini bildiği için; yeni neslin fırsat eşitliği ve nitelikli eğitimini tesadüflere bağlı olmaktan kurtarmak gerektiğini düşündü.

Bu, kalabalık bir ailenin çocuğu olarak elektriği, suyu, okulu olmayan, her türlü imkansızlığın varlığını hissettirdiği Batman'ın Gercüş İlçesi Arıca Köyü'nde 1967 yılında doğan ve dünyanın en büyük yatırım bankalarından Merrill Lynch'in "üst düzey yönetimine", oradan da Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na kadar uzanan ve Foreign Policy tarafından Nisan 2013'te yayınlanan “Dünyanın en etkili 500 kişisi'' listesinde yer alan; aynı zamanda Emerging Markets dergisi tarafından da 'Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri Yılın Maliye Bakanı' seçilen Mehmet Şimşek'in başarı öyküsüdür.

Bu öykü; kendi deyimiyle "Ben bu ülkede fırsat eşitliğinin var olduğunun en büyük kanıtıyım; aslında olmayan fırsatlardan kendim için bambaşka bir dünya keşfetmeyi başardım" ifadesinde yerini bulan yağız Anadolu gençliğinin öyküsüdür.

BATMANLI FAKİR BİR AİLENİN 9. ÇOCUĞU OLARAK DOĞDU, BAŞBAKAN YARDIMCILIĞINA KADAR YÜKSELDİ: MEHMET ŞİMŞEK KİMDİR?

Mehmet Şimşek

Mehmet Şimşek, 1 Ocak 1967 tarihinde Batman'ın Gercüş ilçesinin  küçük bir köyü olan Arıca'da (Kefre) sekiz çocuklu ve geçimlik tarım yapan fakir bir ailenin en küçüğü yani dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının adı Hasan, annesinin adı Mehdiye'dir. Anne ve babası Türkçe bilmiyordu. Dört abisi, dört de ablası vardı. Küçük Mehmet daha 5 yaşındayken annesi vefat etti. Ablaları dönemin şartlarından dolayı eğitim alamadılar. 

Mehmet Şimşek ilkokulun ilk iki yılını köyünde okudu. Abisi Nazmi Batman merkezde öğretmendi. Kardeşi Mehmet'i yanına alarak ilkokul eğitiminin geri kalanını Batman'da tamamlamasını sağladı. Türkçe konuşmayı burada öğrendi. Ortaokulu İmam-Hatipte okudu. Lise eğitimini Gercüş'te bulunan Gercüş Lisesinde bitirdi. Lise eğitiminin ardından o dönemlerde üniversite eğitimini alabilmek için Ankara'ya gitti. 

1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden dönem ikincisi olarak mezun oldu. Aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştı ve bir süre akademik faaliyetlerini sürdürdü. Zaman zaman derslere girerek öğretmenlik de yaptı. EtiBank bursu ile lisans ve master yapmak amacıyla İngiltere'ye gitti. Yüksek lisansını University of Exeter'de tamamladı. İngiltere'de eğitim alırken babası vefat etti. Finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya hak kazandıktan sonra Türkiye'ye geri döndü.

Şimşek, Türkiye'ye geri döndüğünde üç ay süreliğine EtiBank'ta çalıştı. 1993 yılında mecburi hizmet için geldiği Türkiye'de verilen görevde çalışırken Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinin ekonomist aradığına ilişkin ilanı gördü ve açılan sınava girerek işe alındı. ABD Büyükelçiliğinde Türkiye ekonomisi üzerine birtakım analizler yapılan bir bölümde ''Kıdemli ekonomist'' sıfatıyla 4 yıl çalıştı.

8 Mart 2023 Çarşamba

OKUDUĞUM KİTAPLAR / ÇAKIRCALI EFE / YAŞAR KEMAL

- EFSANE EŞKİYA 'ÇAKIRCALI EFE'Yİ KİM ÖLDÜRDÜ? 

- YAŞAR KEMAL, 45 YIL SONRA BU SIRRI ÇÖZÜP YAYINLAMIŞ...

- 'ÇAKIRCALI' İLE 'CHE GUEVARA'NIN KADER BENZERLİĞİ...

Cahit UYANIK

Yaşar Kemal usta bir yazar olmadan önce de..

Usta olduğunu gösterdiği romanlarını

Birer birer yayınladıktan sonra da...

Çok iyi bir gazeteci ve röportajcıydı.


Yaşar Kemal, çok gençken, daha Osmaniye-Kadirli'de yaşarken...

Eşkiyalık meselesine ilgi duyar...

İzmir dağlarının ünlü eşkiyası Çakırcalı Mehmet Efe de..

Bilgi toplamaya başladığı isimler arasındadır.

Oysa 1872 yılında doğan Çakırcalı, Yaşar Kemal doğmadan 15 yıl önce 1911'de öldürülmüştü.

3 Mart 2023 Cuma

29 YILDIR SİYASETTE... AKADEMİSYENLİKTEN VAZGEÇİP POLİTİKAYA GİRDİ... MERAL AKŞENER KİMDİR?

Meral Akşener 25 Ekim 2017’de arkadaşlarıyla birlikte İYİ Parti'yi kurdu ve 26 Ekim 2017'de İYİ Parti Genel Başkanı olarak seçildi.

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel Seçimleri sürecinde, Türk siyasal tarihinin, milletin imzası ile doğrudan Cumhurbaşkanı adayı gösterilen ilk ve tek kadın oldu.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü bitiren Meral Akşener, doktorasını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı.

23 Şubat 2023 Perşembe

MUHASEBECİ FIKRALARI / MALİ MÜŞAVİRLE EVLEN, ÖMRÜN UZASIN

Genç bir hanım doktora gitmiş, muayeneden sonra doktor; “Hanımefendi, maalesef sadece 6 aylık ömrünüz kalmış’’ demiş.

Kadın üzüntüyle “Yapılacak hiçbir şey yok mu doktor bey?” diye sorunca, doktor “Hemen bir mali müşavirle evlenmenizi tavsiye ederim” demiş.

Kadın, ümitle “O zaman ömrüm uzar mı doktor bey?” diye sormuş.
Doktor da: “Uzamaz ama en azından size altı ay, altmış sene gibi gelebilir” demiş.

21 Şubat 2023 Salı

TARIMSAL MALİYETLERDE ARTIŞ HIZ KESTİ

TARIMSAL MALİYETLERDE ARTIŞ HIZ KESTİ

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı Tarımsal Girdi Fiyatları Endeksini (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin aylık yüzde 0.72, yıllık 103.4 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, son 4 yılın en düşük Aralık ayı enflasyonu oldu. Yıllıkta ise 103.14 olarak ilan edilen Aralık ayı rakamı, hala son 8 yılın en yüksek rakamı olmuştur. Geçtiğimiz Mart ayında yüzde 105.70 ile üç haneli olarak açıklanmaya başlanan yıllık tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu, o tarihten bu yana artarken Aralık ayı itibariyle yüzde 103.14 ile geçen aya göre düşüş göstermiştir” değerlendirmesinde bulundu. Çandır, tarımsal maliyetlerin yıllık düzeyde geçmişe göre hala rekor seviyede olduğunu söylerken, “Bu durumun en az önümüzdeki Mart ayına kadar devam edeceği beklenmelidir” dedi.        

16 Şubat 2023 Perşembe

17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİNDEN 1 HAFTA SONRA YAYIMLANAN KÖŞE YAZIM

Başkentten Yansımalar/

DEPREM SONRASI

Cahit UYANIK

Türkiye, 1 haftadır resmen şokta... Bu şok, deprem öncesinde bazı gazetelerin ve alacalı-bulacalı televiyon haberlerinin yarattığı suni şoklara hiç benzemiyor değil mi? Falancanın sevgilisi filancanın kocasıyla kaçmış. Şok haber! Feşmekanca televole yıldızının silikonu patlamış. Şok haber! Aklıevvelzedelerden Zübük Bey'in, Eliuzungillerden Abuzittin Bey hakkındaki açıklamaları. Şok haber! 

Depremde 12 bin kişi öldü. Ölü sayısının 30 bini bulması bekleniyor. Alın size işte gerçek şok haber! Bir adam çıkmış, 21 sene matbaacılıktan sonra, aklı esmiş müteahhitlik yapmaya başlamış. Kimse ona sen kimsin, necisin dememiş. Peynir ekmek gibi satılan müteahhitlik karneleri ne güne duruyor. Bastırmış parasını satın almış. Adam, emekli cenneti Yalova'yı parsel parsel satıyor. Binalara 'kalitesiz' demek bile hakaret. Deniz kumu yığını.

Medya ise uyuyor. En az 20 milyara mal olacak apartman daireleri nasıl oluyor da 8-9 bin liraya satılıyor diye sormuyor. Sadece matbaacı bozuntusu müteahhit müsveddesinin ilanlarını okuyup geçiyor. Bu ilanlar büyük televizyon kanalları ve yüksek tirajlı gazetelerde boy boy yayımlanıyor. Habercilik orada bağıra bağıra medyayı çağırıyor; ama televole muhabirleri daha muteber. İğneyi kendimize çuvaldızı başkalarına batıralım. Medyanın aklı başına deprem sonrası geldi. Deprem sonrası performansımız mükemmele yakın. Ama yazılı ve görsel medyanın da bu felaketten çıkaracağı dersler olmalı. 'After day' değil 'Before day' refleksimizi biraz gözden geçirmemiz kaçınılmaz.

DEPREM BAĞIŞLARI, VERGİDEN DEĞİL VERGİ MATRAHINDAN DÜŞÜLÜR

06 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş Depremi sonrası çok çeşitli yardım kampanyaları açılıyor. "Bu kampanyalara yapılan bağışların ödenecek vergiden düşüldüğü" şeklinde kamuoyunda yanlış bir algı oluşmuş durumda. 

Gelir İdaresi Başkanlığı bu yanlış algıyı düzeltmek için yazılı bir açıklama yayınlayarak, söz konusu bağışların vergiden değil vergi matrahından düşüldüğünü açıkladı:

"Sosyal medyada, yapılan bağış ve yardımların vergiden düşüldüğü yönünde paylaşımların devam ettiği görülmektedir. Kamuoyunun ve vergi mükelleflerinin doğru bilgilendirilmesi adına konunun yeniden açıklanması gerekli görülmüştür.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları belli şartlarla bağış ve yardımların elde edilen gelirden, kurum açısından kazançtan indirilmesi imkânı vermektedir. Kazançtan indirim ile vergiden indirim tamamen birbirinden farklı kavramlardır. Bağış ve yardımlar gerekli şartları taşıyorsa ilgili yılın vergi matrahının tespitinde gelirden, kurumlar için kazançtan indirilir. Bu indirim sonucu kalan tutar vergiye tabi olur. 

Konuyu basit bir örnekle anlatmak gerekirse; 100.000TL kazancı olan bir kurum 20.000TL AFAD’a bağış yaptığında kazancından 20.000TL’yi indirecektir. Kalan 80.000TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 16.000TL kurumlar vergisi ödeyecektir. Özetle, vazgeçilen vergi tutarı 4.000TL’dir."

2 Şubat 2023 Perşembe

HAZİNE'NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ MEMURUN MAL VARLIĞI İNCELEMELERİNDEN ÇARPICI SONUÇLAR ÇIKTI

MEMURUN SERVETİ MERCEK ALTINDA

Cahit UYANIK

Ankara - Hazine Müsteşarlığı Kontrolörler Kurulu Başkanlığının 2001 Faaliyet Raporu sonuçları, Türkiye'de haksız mal edinme tartışmalarına yeni bir boyut getirdi. Kontrolörlerin 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu  Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun çerçevesinde yaptıkları 32 soruşturmada 63,7 trilyon liralık mal varlığı veya servet incelemeye tabi tutuldu. Bu soruşturmalar sonucunda ise incelemeye tabi tutulan tutarın 3 katı kadar yani 195 trilyon liralık mal varlığı veya servet tespit edilerek dava açıldı.

Yine aynı kanun çerçevesinde incelenen 200,9 milyon dolarlık tutarın yüzde 12'lik kısmını oluşturan 24 milyon dolarlık bölüm de dava edildi. Kurul Faaliyet Raporuna göre, değişik sebeplerle Hazine'nin dava ettiği alacak tutarı toplam 718 trilyon ve 979 milyon dolar olarak tespit edildi.

31 Ocak 2023 Salı

ESNAFIN FİNANSMANI VE TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ

       Cahit UYANIK 

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Genel Başkanı

Türkiye’de ekonomi gazeteciliğinin tarihi oldukça eski. Osmanlı Dönemi’nde çıkan gazetelerede bile ekonomi haberlerine sık sık rastlamak mümkündü. Ancak bu konunun  bir uzmanlık alanı olarak dikkatle izlenmeye başlanması 1950’lerden sonra başladı. Gazetelerin istihbarat servislerinde, o zamanki deyimle “iktisat muhabiri” de bulunuyordu. Gazeteler, 1980’e kadar pek ekonomi sayfası yapmaz; yapanlar da gelen ilk ilanda, sayfanın yarısını kurban ederdi. 1980’lerden sonra işin rengi değişti. Ekonomi sayfalarının sayısının artmaya başlamasıyla, gazete ve diğer yayın organlarında birkaç gazetecinin toplandığı ekonomi servisleri kurulmaya başlandı. Buralarda birden fazla ekonomi gazetecisi çalışmaya başladı. Şu anda EMD’nin bünyesinde 600’ü aşkın gazeteci bulunuyor. Ekonomi yayıncılığı ile uğraşanların sayısı ise binlerle ifade ediliyor. 

İki taraf da hatalı 

Peki Türkiye’de ekonomi gazetecilerinin, sayıları 4 milyonu bulan esnaf ve sanatkar kitlesi ile ilişkileri nasıl? Bu konuda, kabahati daha çok kendimizde bularak, iki tarafın da hataları olduğunu söylemek mümkün. Hatırlıyorum da, daha 1980’lerin sonunda ekonomi servislerinde ağırlıklı esnaf ve sanatkar sorunlarına ilgi duyan muhabirler vardı. Bu muhabirlerle esnaf örgütlerinin sıcak ilişkileri mevcuttu ve sürekli olarak yeni bilgilerle besleniyorlardı, kamuoyunu aydınlatıyorlardı. Ancak 1990’lı yılların başından itibaren esnaf örgütleri içne kapandı. Aynı dönemde gazetelerin ekonomi servislerinde ise daha çok finans ve borsa haberciliğinin önemi arttı. Aslında bu dönemde reel sektör haberlerine genel bir ilgisizlik yaşandı. Tüm üreten kesimler, bu olumsuz gelişmeden nasibini aldı. Esnafın yanısıra çiftçiler ve kobi’lerde de benzer şikayetler yaşandı. Bütün bunların en önemli sebebi, elbette 30 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyon ortamı. Çünkü enflasyon, rakama dökülebilir maliyetlerin yanısıra toplumdaki ilişkileri de değiştirip bozma etkisine sahip. Bunun maliyetini ölçmek ise mümkün değil.

27 Ocak 2023 Cuma

YABANCI SERMAYE KANUNU DÜNYA BANKASININ YARDIMIYLA YENİLENDİ

YABANCI SERMAYENİN ÖNÜ AÇILDI

Cahit UYANIK

Yabancı Yatırımlar Danışmanlık Servisi (FIAS) ile ortaklaşa yürütülen araştırmalardan çıkan sonuçlar dikkate alınarak 'Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanun Tasarısı' taslağına son hali verildi.

Ankara - Yabancı Sermaye Kanunu, 48 yıl aradan sonra köklü şekilde değiştiriliyor. Dünya Bankası bünyesindeki Yabancı Yatırımlar Danışmanlık Servisi (FIAS) ile ortaklaşa yürütülen araştırmalardan çıkan sonuç dikkate alınarak hazırlanan 'Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanun Tasarısı' taslağına son hali verildi. Tasarı taslağı, uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmediği taktirde, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapılmasına 'tam serbesti' tanırken, yabancı yatırımcılarla yerli yatırımcıların eşit muameleye tabi olduklarını hükme bağlıyor. Tasarı taslağında, doğrudan yabancı yatırımların kamu yararı amacı gözetilmesi ve gerçek karşılıklarının peşin ödenmesi koşulları sağlanmadıkça kamulaştırılamayacağı veya devletleştirilemeyeceği de belirtiliyor.

Toplam 19 maddeden oluşan tasarı taslağında yasanın amacı "Doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi, yabancı yatırımcıların haklarının uluslararası standartlarda korunması ve tespit edilen politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılması" olarak belirlendi. Tasarıda yabancı yatırımcı, yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip gerçek kişilerle yurt dışında yerleşik Türk vatandaşları ve yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler ile uluslararası kuruluşlar olarak tanımlandı.

25 Ocak 2023 Çarşamba

IMF'NİN ÇIKARILMASINI İSTEDİĞİ 'KAMU MALİ YÖNETİMİ VE MALİ KONTROL KANUNUNU'NDA 15 İLKE VAR

YENİ BÜTÇE 15 İLKELİ

Cahit UYANIK

Seçimler nedeniyle zamanında çıkarılamayacak olan 2003 bütçesi, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 15 yeni bütçe ilkesi ışığında kanunlaşacak.

Ankara - Türkiye, 2003 yılı bütçesini kabul edilecek 15 yeni bütçe ilkesi ışığında belirleyecek. IMF'ye sunulan Ek Niyet Mektubuna giren Kamu Mali Yönetimi ve Mali Kontrol Kanun Tasarısının önümüzdeki yıl Mart ayına kadar kanunlaştırılacağı sözü verildi. Bu durumda seçimler nedeniyle çıkarılamayacak olan 2003 Bütçesi, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yasalaştırılacak Kamu Mali Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunundaki ilkelere göre Meclis'ten geçirilecek. Tasarı Meclis'ten geçtiği taktirde kabul edilen ilkeler arasında en çarpıcı olanı ise 'bütçe gelir ve giderlerinin denkliği' olacak. 

Bütçeye fayda-maliyet analizi

Tasarıda devletin hazırlaması gereken 7 çeşit bütçe sayıldı. Genel bütçe, katma bütçe, özel bütçe, sosyal güvenlik kurumu bütçesi, yerel idare bütçesi, döner sermaye bütçesi ve fon bütçeleri; bütçe gelir ve giderlerlerinin denkliği ilkesine göre hazırlanacak. Devlet, bütçeleri hazırlarken ve uygularken makro ekonomik istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı esas alacak. Bütçelerle kamu idarelerine verilen harcama yetkisi, mevzuatta düzenlenen görev ve hizmetlerin yerine getirilmesinde kullanılacak. Bütçeler öncelik sırasına göre kalkınma planı, yıllık program, stratejik plan ve politikaları ile fayda- maliyet değerlendirmeleri göz önünde tutularak, verimlilik ve tutumluluk ilkeleriyle hazırlanacak.

23 Ocak 2023 Pazartesi

ECEVİT, 2002 SEÇİMLERİ İÇİN IMF'YE HANGİ SÖZÜ VERMİŞTİ?

TÜRK SİYASETİNDE IMF ETKİSİ

Cahit UYANIK

Kim ne derse desin Türk siyasetinde dış piyasaların ve uluslararası finans kuruluşlarının etkisi giderek artıyor. IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen, geçen haftaya "Siyasi belirsizlik ne zaman biter?" diye sorarak başlamıştı. İki gün içinde koalisyon partileri seçim kararı verdiler. Seçim kararı alındı ama seçim sürecinde programın devamı hususunda bazı tereddütler doğmuştu. Bunun üzerine Kahkonen, Başbakan Bülent Ecevit'le görüştü. Ecevit, tıpkı bir seçim yedd-i emini gibi. Nasıl ki 1999 seçimlerine ülkeyi şaibesiz bir şekilde götürdüyse, 2002 seçimleri için de aynı garantiyi verdi. IMF'nin içi rahatladı. 

Bakalım seçim ekonomisiyle ilgili beklentiler, Üçüncü Ek Niyet Mektubuna nasıl yansıyacak? İlk gelen bilgiler kamu harcamalarında seçim nedeniyle öngörülen doğal artışın bir şekilde finanse edileceği yönünde. Büyük ihtimalle bu, yeni bir vergi konulması veya mevcut vergilerden bazılarının oranlarıyla oynanması şeklinde ortaya çıkacak. Çünkü IMF, Türkiye'nin ilan ettiği ekonomik hedeflerden pek sapmamasını istiyor. Hem devlet, hem de siyasi partiler ve adayların yapacağı harcamaların ekonomideki canlanma sürecini çabuklaştıracağı, ancak öngörülenden fazla bir büyümenin 2002 ve 2003 hedeflerini etkileyebileceğini dile getiriyor. Anlayacağınız IMF öyle mesajlar veriyor ki "Her şeyi 3 Kasım'a göre değil, 4 Kasım sabahına göre ayarlayın" demeye getiriyor. Yani siyasi partilerin hepsi, önümüzdeki günlerde hızlandıracakları seçim kampanyalarını IMF'nin öngörülerinin gölgesinde yönlendirecekler gibi görünüyor.   

MEDYA HİKAYELERİ / BİR EMEKLİ HABERİNİN HİKAYESİ

Cahit UYANIK

Bu haberdeki sözü edilen emekli rahmetli babam ve ondan dul aylığı alan annemdi. SGK yetkililerini "Niye kesiyo'nuz birader?" diye sorguya çeken de bendenizdi. 

Aldığım cevabı, "Daha geniş kitleler benzer mağduriyeti yaşıyordur" diye Erdoğan Süzer kardeşime bildirmiştim. O da sağolsun, olayı ulusal çapta yayın yapan Sözcü'de geniş şekilde incelemişti.

21 Ocak 2023 Cumartesi

OKUDUĞUM KİTAPLAR / GECE SÜTÜ / ŞEYDA APAYDIN

HABERİN MANŞET CÜMLESİNİ SONA YAZABİLMEK VEYA ŞEYDA APAYDIN'DAN 'GECE SÜTÜ'

Cahit UYANIK

"Güneşin solgun ışıkları yavaş yavaş yayılıyor şehre. Penceremden bakıyorum. Daha uyanamamış sokak. Eylül... Hüznün, yalnızlığın, bir elbise gibi giyildiği mevsimin kapısı... Yapraklar dökülüyor, ağaçlar, sokaklar keder yükleniyor. Camı açıp serin havayı içime çekiyorum. Gecenin buğusu uçuyor üzerimden. Akarsu gibi hücum eden serinlik, iyice uyandırıyor beni, evimi. Gitmeliyim artık. Biletim, çantalarım hazır. Çayımı demleyip çiçeklerimi  suluyorum. Dönüşüm geç olursa, Perihan ilgilenir."

Bu tadımlık tümceler Şeyda Apaydın'ın ilk kitabı 'Gece Sütü'nün giriş öyküsü 'Damla Sakızı'ndan... Gelip -istese de- dönemeyenlerin öyküsü bu. Büyükşehirlerde artık çoğumuz aşinayız buna...

Ne yaşadığımız şehirlere ait olabiliyoruz ne de yıllar yıllar önce doğup büyüdüğümüz topraklara... Arafta kalıyoruz çoğunlukla... Bu bölünmeyi çok keskin bir örnekle ancak pamuk gibi yumuşak, zaman zaman gülümseten bir üslupla anlatıyor 'Damla Sakızı'... Dolmuşlarda şoför mahalinin hemen sağındaki oturma yerine  'manita koltuğu' denildiğini unutmuştum söz gelimi... Anımsatınca bu öykü; epey gülümsetti beni...