16 Haziran 2018 Cumartesi

OKUDUĞUM KİTAPLAR / KARDEŞİMİN HİKÂYESİ / ZÜLFÜ LİVANELİ


Cahit UYANIK

Bundan yıllarca önce yayınlanan ve liste başı olan Zülfü Livaneli'nin 'Kardeşimin Hikâyesi' adlı kitabını Rusça'ya çevrileceğini öğrendikten sonra nihayet okuyabildim. Her şeyden önce şunu söyleyeyim ki, kitap Rus okuyucuların oldukça hoşuna gidecektir. Çünkü Rusya, Moskova ve Borisov kenti ile ilgili oldukça ayrıntılı ve övgü dolu betimlemeler kitapta bolca mevcut. 

Kitap, Türk romanlarında az rastlanan gerçek bir tarihi arka plana ve daha da az rastlanan şekilde ekonomiyle bağlantılı bazı olayların ev sahipliğinde gelişiyor.  Kitapta Sovyetler Birliği askerlerinin Doğu Almanya'dan çekildiği günlere gönderme var. Gerçekten o askerler çekilmeden önce, Sovyetler Birliğinin birçok kentinde yeni lojmanlar inşa edilmiş veya eski lojmanlarda büyük tadilatlar yapılmıştı. Türk müteahhit firmaları o yıllarda müthiş bir hızla inşa ettikleri, kalitesi yüksek lojmanlarla bütün dünyada haklı bir ün yapmışlardı. (Livaneli, Serenad adlı romanında da 1942 yılında yaşanan Struma Faciasını kendisine tarihsel arka plan olarak seçmişti)

Başta ENKA ve onun gibi firmaların açtığı yoldan giden birçok firma, sonradan Rusya'nın yeniden inşasında büyük pay sahibi oldular. Bu konudaki haberler 1990'lı yılların başında gazetelerde, dergilerde sayfa sayfa işlenmişti. Kitapta 1990'ların ilk yıllarındaki Sovyetler Birliği gerçeklere uygun bir şekilde anlatılıyor. Devletteki çözülme ve geçirilen fetret dönemi, kitabın konusu olan sıra dışı olayın yaşanmasına da sebep oluyor. Çünkü aynı yıllarda benim de bir-iki Rusya yolculuğum olmuştu ki, şu anda Dünya Futbol Kupası düzenleyen Rusya ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. 
Livaneli, kitabını Binbir Gece Masalları'na benzer şekilde kaleme almış. Kitabın baş kahramanı emekli (kendini emekli etmiş) ODTÜ mezunu inşaat mühendisi Mehmet Arslan, ikiz kardeşi Ahmet'in Rusya'da başından geçen aşk hikayesini bir gazeteci kıza geceler boyu anlatıyor. Mesleğinin daha başındaki genç gazeteci ise bu değişik karakter ve olaya kendini kaptırıyor... Romanın arka planında ise bir cinayet var ki, tecrübeli polisiye okuyucuları daha karakterler tanıtılırken katili tespit ediyor. Ama bu önemli değil; çünkü roman zaten cinayet için değil, Ahmet'in sıra dışı hikayesi için sürükleyici... Romanın sonu ise oldukça çarpıcı, çünkü bir mahkeme kararından oluşuyor...

Yeni romancıların internet, tv dizileri 
ve bilgisayar oyunlarıyla rekabeti

Oldukça hızlı ve kolay okunan bir roman ile karşı karşıyasınız. Romanların hızlı okutulması, son yıllarda iyice moda... Yeni kuşak romancılar diyebileceğimiz Fransızların Grange'ı, bizim Ahmet Ümit ve Zülfü Livaneli bu tanıma tıpatıp uyuyorlar. E, kolay değil; romancılar okuyucuyu internetin, tv dizilerinin ve cezbedici bilgisayar oyunlarının başından kaldırmaya soyunmak zorundalar... Zülfü Livaneli romanda Binbir Gece Masallarının yanı sıra, Dostoyevsky'nin 'Karamazof Kardeşleri'nden de biraz esinlenmiş. Zaten romanın bir yerinde de 'Karamazof Kardeşler'in kahramanlarından Smerdyakov'un ismi geçiyor. 

Bu kitap geçtiğimiz günlerde copy-paste yöntemiyle aynen kopyalanıp, minik değişiklikler yapılarak "başka bir kişinin adıyla farklı bir roman ismiyle" piyasaya sürülmesi vakasıyla da  gündeme gelmişti. Doğan Kitap, kopyacı kişi ve yayınevini mahkemeye vermişti. Kardeşimin Hikâyesi, film veya dizi film yapmaya da oldukça elverişli bir roman. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder