FOKUS/
ÖZELLEŞTİRMELERDE ARTIK BLOK SATIŞTAN VAZGEÇİLMELİ
Cahit UYANIK
Türkiye, özelleştirme kavramını 1983 yılında yapılan genel seçimler öncesinde Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal'ın ağzından duymuştu. Özal, köprüleri ve barajları satmaktan bahsedince ortalık karışmıştı. Yaklaşık 21 yıl önce seçim meydanlarında başlayan "Satarım-sattırmam" kavgası hala sürüyor. Geçen hafta Ankara Sanayi Odasında iş adamlarının sorunlarını dinleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise özelleştirmede planlandığı gibi yol alamadıklarını belirterek duygularını
"Ağlarım anlatamam
Hissederim söyleyemem
Dili yok kalbimin
Ondan ne kadar bizarım"
mısralarıyla ifade etmişti.
Türkiye'de 21 yıldır yoğun uğraş verilmesine rağmen özelleştirme yapamamanın gerçek nedeni veya nedenleri nelerdir? Özelleştirmeyi toplum mu, yoksa siyasetçiler mi istemiyor? Bu soruya yıllarca özelleştirme uygulamalarının içinde bulunan Devlet Eski Bakanı Işın Çelebi kestirmeden bir cevap veriyor. Çelebi'ye göre Türkiye, bu tür devletçi mantığı terk etmek istemiyor ve Türkiye ekonomisi, Çin'den sonra en devletçi yapıya sahip bir görünüm arz ediyor. Çelebi işte bu nedenle herkesin özelleştirmeye gizli veya açık direnç gösterdiğini anlatırken, "Siyasetçi Türkiye'de yıllardır teknik ve ekonomik değil, siyasi mülahazalarla özelleştirme yapıyor. Aslında kesinlikle, devletin ağırlıklı olduğu yapıdan vazgeçmek istemiyor. Bunun nedeni de basit. Siyasetçi klientelist, yani siyasi yandaşlarını kollama zihniyetini bırakmak istemiyor. Çünkü varlık nedeninin ortadan kalkacağını düşünüyor" değerlendirmesinde bulunuyor.