13 Eylül 2023 Çarşamba

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ZEUGMA'NIN KEŞFİ, GAZİANTEP EKONOMİSİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİ?

Başkentten Yansımalar/

ANTEPLİ'NİN İŞİ ZEUGMA'YA KALMIŞ

Cahit UYANIK

Şimdilerde şehrin göbeğinde kalan Gaziantep Arkeoloji Müzesinde Zeugma'dan çıkarılan muhteşem mozaikler sergilenmeye başlanmış. Müzenin karşısındaki eski Antep Evleriyle dolu mahalle ise yavaş yavaş turistik lokantalara mekan olmaya başlamış. Lokantaların menüsü ise belli: Kebap ve lahmacun. Antep'e özgü beyaz taşla yapılmış eski evler, turizmde para olduğunu gören girişimcilerin cebinden birer-ikişer restore ediliyor. Hepsi betonarme ustasına dönüşmek üzere olan taş ustaları, yeniden rağbet görmekten mutlu.

Zeugma'nın getirdiği rüzgarla sayıları giderek artan turistler, ortasında küçük bir havuz bulunan ve 'hayat' denilen eski Antep Evlerinin bahçelerinde nar, incir ve dut ağaçlarının gölgesinde ayranlarını yudumlayarak koyun etinden yapılmış nefis kebapları midelerine indiriyorlar. Müzenin etrafında turizm acentaları pıtırak gibi çoğalmış. Orada burada, üzerinde çeşitli yabancı dillerde yazılar bulunan turist otobüsleri park etmiş. 

Anadolu'nun sanayi kaplanı Gaziantep, dalgalı kurun yarattığı küçüklü-büyüklü girdaplar arasında kaybolmamak için çırpınıyor. Herkesin dolara ve marka taptığı bugünlerde Antepli, "Sermaye, parayı nerede görürse oraya yatırım yapar" ilkesini haksız çıkartmamak için gözünü turizme çevirmiş. Zeugma, binlerce yıl sonra bölge insanına refah ve mutluluk yaratmak için kolları sıvamış.

Ama Zeugma'nın rüzgarı henüz sokakları doldurmamış. İnsan, kendi memleketine yaklaşık 3 yıl aradan sonra gittiğinde, gayet keskin gözlemler yapabiliyor. Hele bu, derin bir ekonomik krizin ortasında ise acı dönüşümler daha kolay izlenebiliyor. Kentin sokakları işsiz kalmış çok genç nüfusun istilası altında. Antep'teki fabrikalar ve küçük işletmelerde çalışırken, son krizle işsiz kalanlar işportacılığa başlamış. Her köşe başında yere açılmış bezler üzerinde çakmak, pil, kalem, jilet, anahtarlık, taneyle sigara satanların haddi hesabı yok.

Yeni koşullar, Gaziantep'te bazı ilginç iş konularını da gündeme getirmiş. Pide ekmeğin arasına kebabın satış fiyatı 1 milyon lirayı geçerken, patates-patlıcan kızartması, haşlanmış nohut gibi yiyeceklerin dürümü 250 veya 300 bin lira. Yani yemek zevklerine düşkünlükleri ile tanınan Gaziantepliler, en temel yaşam tarzlarından bile taviz vermişler.

Gaziantep'te de tüm iş dünyasının sorduğu soru, ekonomide Eylül veya Ekim ayında bir canlanma yaşanıp yaşanmayacağı... Ama sorulan sorular nedense döviz kuru fiyatları ile bağlantılı. Evini-barkını, arabasını, bağ evini, yazlığını satarak çek-senet ödeyen işadamları sonbaharı korku dolu gözlerle bekliyorlar. 

Memleket izlenimlerini uzatmak mümkün. Ama şunu söylemekte fayda var. Anadolu Kaplanlarının en gösterişlisi konumundaki Gaziantep, pısırık bir kediye dönüşmek üzere. Ne yazık ki, tüm Türkiye gibi...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 03 Eylül 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder