27 Mart 2015 Cuma

KEMAL DERVİŞ'İN PORTRESİ: GENÇLİĞİNDE TAM BİR ECEVİT FANATİĞİYDİ

Cahit UYANIK

Bugün Türkiye'ye gelerek hükümetle pazarlık masasına oturacak olan Dünya Bankası (DB) Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'in hangi pozisyona atanacağı tartışma konusu oldu. ANAP Lideri Mesut Yılmaz'a atfen, Derviş'in Merkez Bankası (MB) Başkanlığını kabul ettiği yönündeki haberler netlik kazanmadı. Derviş'in ya ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı görevini ya da yetkileri artırılmış ve siyasi otoriteden tamamen özerk hale getirilmiş Merkez Bankası Başkanlığını kabul edebileceği ileri sürüldü.

IMF'nin ön şartı: Tam özerk MB

İkinci seçeneğin gerçekleşmesi halinde Derviş'in Amerikan FED Başkanı Alan Greenspan'e benzer yetkilerle donatılması bekleniyor. Hükümetin MB Yasasında değişiklik yaparak, kurumun siyasi otoriteye karşı tüm yükümlülüklerini ortadan kaldırıp, sadece faiz oranları ile oynayarak ekonomiyi kontrol edecek bir yapıya dönüştürmesi gerekecek. MB'nin tam özerkliği yönündeki bu değişiklik, IMF tarafından yeni ekonomik programın ön koşullarından birisi olarak görülüyor. MB Yasasında değişiklik yapılması, aynı zamanda AB'ye karşı Katılım Ortaklığı Belgesinde ve Ulusal Programdaki yükümlülüklerin de gereği. MB tam özerkliği aynı zamanda, Maastricht Ekonomik Kriterlerinden birisi. Derviş'in Türkiye'ye hangi pozisyona getirileceği, şartları olup olmayacağı ve kendi ekibini kendisinin kurup kurmayacağı gibi konular bugünkü görüşmede netlik kazanacak. 

Babası ilaç fabrikatörüydü

Türkiye'ye geleceği konusundaki haberlerin yoğunlaşmasının ardından Derviş'in geçmişi ile ilgili ilginç ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Derviş, geçmişte Türkiye'de önemli yatırımlar yapmış Birleşik Alman İlaç Fabrikalarının Türk ortağının oğlu. Annesi de Avrupa kökenli olan Derviş, öğrenim hayatını Fransa, İsviçre, İngiltere ve ABD'de tamamladı. İngilizce, Fransızca ve Almanca'yı eksiksiz konuşan Derviş, gençliğinde tam bir "Ecevit fanatiği" idi. Evine Ecevit'in resmini asacak kadar gönülden bağlı olan Derviş'in, 1972'den itibaren solda büyük bir değişim rüzgarı estiren Ecevit'ten çok etkilendiği belirtiliyor. 

Bir yıl da ODTÜ'de öğretim üyeliği yapan Derviş, daha sonra yaşamını tamamen yurt dışında geçirdi. Derviş'in son zamanlarda yakın çevresine "DB'de geleceğim yere kadar geldim. Bundan sonra ilerlemem mümkün değil. Çünkü buradan daha üst makamlar ABD ve AB arasında paylaştırılıyor. Türkiye'ye de dönebilirim" şeklinde konuştuğu belirtiliyor. 

DB'deki 26 başkan yardımcısından biri

DB'de halen, aralarında Kemal Derviş'in de yer aldığı 26 başkan yardımcısı görev yapıyor. 1 Eylül 2000 tarihi itibarıyle DB Başkanı James D. Wolfensohn'a doğrudan bağlı 8 genel müdür (General Director) ve Birinci Başkan Yardımcısı makamı bulunuyor. DB üst yönetiminde yer alan diğer başkan yardımcıları, bu 8 genel müdür ve birinci başkan yardımcısının altında görev yapıyor. DB'de 2000 Mayıs tarihinden bu yana, yoksulluğun azaltılması programları ile ekonomi idaresi için global iletişimden sorumlu Başkan Yardımcısı olan Derviş, Genel Müdür Sven Sandström ile Başkan Yardımcısı Nicholas Stern'e bağlı olarak bu görevi sürdürüyor. 

1 yorum:

  1. Doğru tarafta onursal yerini almak isteyen birinin illâ Sn.ERDOĞAN'a biât etmesi gerekmemektedir. Şu Marx-bilimsel gerçekliğin tam idrâki içinde İSMET İNÖNÜ'e biât etmesi de yeterlidir: Neo-Tanzimatçılık yolunu 1946 yılında İnönü açmıştır. Yola bilahare Menderes ve Ecevit'in döktükleri molozlar da KEMAL DERViŞ buldozeri ile kaldırılmıştır. Sn.Derviş Pembeköşk Sitesi'nde ikamet ederdi. Sn.ERDOĞAN'ın yürümekte olduğu nurlu-füruğlu yol İNÖNÜ yoludur.

    YanıtlaSil