Cahit UYANIK
Türkiye'de kamu borç stoku artık günlük yaşamımızı etkiler hale gelince,
konuyla ilgili teknik kavramlar da gündelik sohbetlere kadar girdi. Mesela,
gazetelerin küçük ilanlarının bile satır satır okunduğu emekli kahvehanelerinde
4 veya 5'inci bardak çaydan sonraki favori tartışma konusu faiz dışı fazlanın
düzeyi... Çünkü faiz dışı fazlanın bir bölümünden feragat edilip emekli
maaşlarının artırılma ihtimali herkesçe tartışılabiliyor. Ya da, sayıları resmi
ağızlar tarafından 2 milyon kişi civarında telaffuz edilen Hazine kağıdı
yatırımcıları, reel faizin nelere bağlı olduğunu, basit de olsa reel faizin
nasıl hesaplandığını, enflasyon datasının artık bakkal-süpermarket
alışverişinin ötesinde etkileri olduğunu çok iyi biliyor.
Böylesi bir ortamda Hazine Müsteşarlığı ilk kez, kamu borçlarının son
durumu, borçların nasıl yönetildiği, faiz dışı fazlanın nasıl hesaplandığı gibi
bir çok sorunun cevabını içinde barındıran 'Kamu Borç Yönetimi Raporu'nu
yayımladı. Hazine bu raporu, Nisan-2002'de çıkartılan Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 14'üncü maddesi hükmü gereği
çıkarttı. Bu rapor artık 3 ayda bir yenilenecek. Kamuoyu borçlardaki ve aynı
zamanda Hazine'nin alacaklarındaki iyiye veya kötüye doğru gidişi kendi gözleriyle
görme imkanı bulabilecek.