30 Eylül 2019 Pazartesi

BREXIT-2019: KIYAMET VE KAOS SENARYOLARININ GÖLGESİNDE SON HAMLELER


Cahit UYANIK

18 Ağustos 2019 tarihinde ünlü İngiliz pazar gazetesi Sunday Times’ı açanlar, 10 hafta sonra yaşamaya başlayabilecekleri bir kaosu adeta kağıt üzerinde gözleriyle gördüler. 1821 yılında kurulan, 198 yaşındaki Sunday Times gazetesi; Boris Johnson Başbakan olduktan sonra, hükümetin hazırlattığı “Anlaşmasız Brexit” senaryosunu yayınlamıştı. Belki de Başbakan Johnson’un sarı ve dağınık saçlarına atıfla “Sarı Çekiç Operasyonu” adı verilen senaryoya göre, İngiltere 31 Ekim 2019 tarihinde Avrupa Birliğinden (AB) anlaşma olmadan ayrılırsa, bir dizi önemli krizle boğuşmaya başlayacaktı.

23 Haziran 2016 tarihindeki Brexit referandumunda ‘ayrılık’ yönündeki düşünceyi destekleyen Sunday Times’ın ‘emsali görülmemiş bir sızıntı’ nitelemesiyle yayınladığı İngiltere'yi bekleyen “kaos senaryosu”nda şu ayrıntılar bulunuyordu:
(Ne ilginçtir ki, Sunday Times’ın kız kardeşi olarak bilinen, aynı çatı altında yayınlanan 231 yaşındaki The Times gazetesi ise referandumda tam tersi yönde düşünceyi yani AB’de kalınmasını desteklemişti.)


* İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır oluşturulacak. Bu, bölgede protesto eylemlerini tetikleyecek ve İngiltere, özerk yönetimi olan bölgeye “doğrudan müdahale”ye mecbur kalacak.
* AB sınırlarında yaşanacak gümrük gecikmeleri ülkeye petrol girişini aksatacak. Bundan başta Londra olmak üzere ülkenin güneydoğusu olumsuz etkilenecek. Fransa üzerinden İngiltere'ye gelen kamyonların yüzde 85'i gümrüğe takılacak, iki günü aşan gümrük gecikmeleri yaşanacak. Limanlarda gümrük işlemlerinde önemli gecikmeler yaşanacak.
* AB havalimanlarında, İngiltere ile AB arasındaki tren seferlerinde, kara yolu geçişinde ve taraflar arasında feribot seferlerinden rötarlar yaşanacak.
* İngiltere'ye giren ilaçların 4'te 3'ünün AB üzerinden gelmesi nedeniyle ilaç tedarikinde uzun gecikmeler oluşacak. Bazı ilaçlar için stoklama yoluna gidilebilse bile, kısa ömürlü ilaçlarda sıkıntı yaşanmasının önüne geçilemeyecek. İlaç tedarikindeki aksamalar ülkedeki hayvancılığı da etkileyecek. Anlaşmasız Brexit, baş gösterebilecek salgın hastalıklarla mücadeleyi de zorlaştıracak.
* Taze gıda tedarikinde yaşanacak sıkıntılar fiyat artışlarını beraberinde getirecek, bu da toplumun yoksul kesimini olumsuz etkileyecek. Brexit tarihinin sonbahara gelmesi de ülkenin kendi üretim sezonunun sona ermiş olması nedeniyle taze gıda tedarikini olumsuz etkileyecek.
* Büyük şirketler anlaşmasız Brexit planlamasını yapmış olsa da küçük ve orta boy işletmelerin hazırlık düzeyi düşük olduğundan, bu senaryodan en fazla onlar olumsuz etkilenecek.
* İngiltere çapında yaşanabilecek protesto gösterileri, ülkenin polis gücünün önemli bir kısmının bu olaylara sevk edilmesine yol açacak."

Sunday Times, haberde, görsel olarak boş süpermarket rafları ve hizmet dışı bırakılmış bir benzin pompasını da kullanmıştı. Ortalama bir İngiliz vatandaşının pazar kahvaltısını boğazına dizecek ayrıntılardı bunlar… Hele ki AB’de kalınması yönünde oy kullandıysanız ve 3,5 yıldır uzayıp giden Brexit sürecinin ve sonrasının getiri-götürüsünü yakından izlediyseniz… İngiliz Parlamentosunun ‘Anlaşmasız Brexit’ olmayacağı yönündeki kararına rağmen, bu tezi savunan bir siyasetçinin İngiltere Başbakanı olarak görev yapmaya başladığını hayretle izlediyseniz…

Brexit süreci hep; referandum öncesi uzun yıllar (Buna ‘neverendum’ yılları da deniliyor),  referandum günleri ve referandum sonrası birkaç yılda koyu bir belirsizlik ortamında nasıl devam ettiyse, önümüzdeki haftalarda da benzeri bir şekilde yaşanacağa benziyor. Belki de İngiliz Hükümeti kurum binalarının toplandığı Whitehall’da hazırlanan “Sarı Çekiç Operasyonu” adlı belgenin aşırı negatifliği de bunun bir yansımasıdır.

Peki bundan sonraki 8-10 haftada Brexit sürecinde yaşanacağı belli olan ve karar verici dediğimiz kurumların takvimleri neler?  BBC Türkçe’nin haberine göre halen yaz tatilinde olan İngiliz Parlamentosu 3 Eylül'de yeniden toplanacak. 13 Eylül'den 8 Ekim'e kadar İngiltere'de partilerin yıllık olağan konferansları tamamlanacak. 17 Ekim'de Brexit öncesi son AB Zirvesi yapılacak ve yeni seçilen Avrupa Komisyonu 1 Kasım 2019’da göreve başlayacak. Yani 31 Ekim 2019’daki Brexit’in ‘Apocalypse’ yani ‘Büyük yıkıma ve şiddetli değişime yol açan bir olay’ olup olmadığı anlaşılacak. Boris Johnson, ‘ne olursa olsun’ İngiltere’yi AB’den 31 Ekim 2019 tarihinde çıkarma sözü vererek başbakan olmuştu. Johnson ancak, AB ile Brexit için yapılan anlaşmayı yenileyeceğini de ifade etmişti. Ama AB tarafı buna hiç de sıcak bakmıyor. İngiltere’ye 6 aylık ek süre verilen 11 Nisan 2019 tarihindeki AB Zirvesi sonrasında, yeni bir anlaşma olmayacağı güçlü şekilde vurgulanmış; Johnson Başbakan seçildikten sonra da bu tutum tekrarlanmıştı.

Fakat gelinen noktada AB, “Anlaşmasız Brexit” olmasını istemiyor ve böyle bir durumu “Herşeye hazırlıklıyız ama felaket yaşanır, özellikle İngiltere için” diye tanımlıyor. Bunu çok iyi bilen Boris Johnson’un basına sızdırdığı “Sarı Çekiç Operasyonu” belgesi de, bu felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu, damarlarında Türk kanı da dolaşan Johnson’un önümüzdeki haftalarda, AB’ye yönelik olarak Türkçedeki “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek” sözüyle tanımlanabilecek stratejiyi izleyeceğinin bir işareti olarak algılanıyor.

Diğer yandan İngiliz basınındaki haberlere göre, Johnson'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti içindeki muhalif milletvekilleri ile muhalefet partileri; “Anlaşmasız Brexiti engellemek için çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor. Buna göre, muhalif blok bir güvensizlik oylamasıyla Johnson hükümetini devirecek. Üzerinde anlaşılacak bir ismin kuracağı geçici hükümetle önce Brexit tarihi ertelenecek, ardından da ülke erken seçime götürülecek. Ancak Johnson'ın güvensizlik oylamasını kaybetmesi durumunda istifa etmeyi reddedebileceği yorumları da var. Johnson'ın istifa etmek yerine Brexit tarihinden sonraki tarih için erken seçim kararı alabileceği ve ülkeyi AB'den fiili durum oluşturarak ayırmayı planladığı iddiası da güçlü şekilde konuşuluyor. Yani 31 Ekim 2019’da Brexit’in gerçekleşemeyebileceği ve 2020 yılına kalabileceği de ileri sürülüyor.

Bu senaryolardan hangisinin gerçek olacağını ve “Anlaşmasız Brexit”in yaşanıp yaşanmayacağını önümüzdeki günler gösterecek. Brexit’in, nasıl ve hangi yolla gerçekleşirse gerçekleşsin, Sunday Times’ın haberinde belirttiği kısa vadeli etkilerin yanı sıra orta ve uzun vadede önemli ekonomik etkiler yaratacağı ise kesin. Dünyanın en güçlü ekonomilerini çatısı altında toplayan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) bu konuda bir çalışma yaptı. OECD’nin bu çalışmasına İktisadi Kalkınma Vakfının (İKV)  yayınladığı, Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naib Alakbarov’un “Brexit’in Politik Ekonomisi” adlı kitabında tüm ayrıntılarıyla yer verildi:

* Birleşik Krallık (BK) Brexit kararı ile artan belirsizlik dönemi yaşayacak ve bu da belirsiz kararlar alınmasına sebep olacak ve risk primini artırmaya devam edecek. Bu sebeple yatırım maliyetleri artacaktır.
* BK’dan yüksek sermaye çıkış tehlikesi vardır ve bu da cari işlemler açığının finansmanın yüzde 7’ye kadar kesintiye uğrama riskini doğurabilecektir.
* BK’nın Brexit kararıyla AB Ortak Pazarı’na girişi engellenecektir. Buna ilave olarak BK AB’nin ticaret anlaşması imzaladığı 52 AB üyesi olmayan pazarlara da girişini kaybedecektir. Böylelikle Brexit AB 27 ülkeleriyle BK arasındaki dış ticaret hacmini düşürecektir.
* Kanada-AB Ticaret Sözleşmesine benzer bir ticaret anlaşması, BK-AB27 ilişkisinin yeniden yapılandırılması için yararlı olabilir.
* BK, AB üyesi olmayan ülkelerle ticaret yaptığında birtakım tarife dışı engeller ile karşılaşacaktır. Bu engellerin üstesinden gelmek için BK, yüksek seviyede pazarlık yapma sürecine ihtiyaç duyacaktır.
* 2005-2014 yılları arasında BK’da ekonomik büyümenin yüzde 0,5’ine sebep olan göç, iki milyondan fazla yeni istihdam yarattı. BK’ya göç uzun vadede azalacak ve bu ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilecektir.
* Brexit ayrıca, birçok ülke para biriminin değer kazanmasıyla BK açısından finansal şok etkisi oluşturacaktır.
* Tüm bu etkiler sonucunda Brexit, 2020’ye kadar BK’nın ekonomik büyümesinin yüzde 3’ten fazla gerilemesine neden olabilir. Bu da BK’da hanehalkı başına 2.200 İngiliz sterlini azalma anlamına gelmektedir. Diğer taraftan AB 27’deki reel gelir azalışı yüzde 1 civarında olacağı tahmin edilmektedir.
* Özellikle AB ülkelerinden doğrudan yatırım akışının azalması, inovasyon ve yatırım dinamiğini azaltabilir.
* Göçün azalması nedeniyle potansiyel büyümenin azalması ve daha düşük doğrudan yatırım girişi bağlamında yönetim kalitesinin azalması yaşanabilir.
* Brexit kararının oluşturacağı etkiler daha fazla serbestleşmeyle giderilebilir. Bununla birlikte, çoğu pazarlarda düzenleme yoğunlukları halihazırda zaten nispeten düşüktür ve bu nedenle burada sadece küçük pozitif gelir etkilerine neden olunabilir.
* BK’nın GSYH’sının yüzde 0,3-0,4’ü AB’den ayrıldıktan sonra Brüksel’e katkı olarak AB’ye ödenmeyeceğinden, BK açısından mali konsolidasyon etkileri ortaya çıkacaktır. Bununla birlikte, Brexit ile reel gelirin azalması sebebiyle BK’nın mali pozisyonunda iyileşme olasılığı düşüktür.
* Orta vadeli senaryoya göre 2030’da, AB üyeliğinden kaynaklanan reel gelir düşüşü yüzde 5’ten fazla olabilir. Bu da hane halkı gelirinde (cari fiyatlarla) 3.200 Sterlin tutarında gerileme anlamına gelmektedir. Biraz daha karamsar senaryoda ise, hane başına gelirde 5.000 sterlin düşüş öngörülmektedir;
* Brexit nedeniyle 2030 yılında orta vadede özel sektörün net servetinin yüzde 4 azalacağı öngörülmektedir.

Evet tüm dünyanın sonbahar aylarında hemen her gün konuşacağı, gerçekleşsin veya gerçekleşmesin çok önemli etkiler yaratacak olan “Birleşik Krallık-Avrupa Birliği Boşanması” adlı destanın Brexit-2019 Episodu’nun ismi aynen böyle konulabilir: “Kıyamet ve Kaos Senaryolarının Gölgesinde Son Hamleler”.
(Bu yazı Diplomatik Gözlem Dergisinin Eylül-2019 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder