11 Mart 2018 Pazar

ŞİMDİKİ BOJ BAŞKANI HARUHİKO KURODA'NIN 13 YIL ÖNCEKİ TÜRKİYE'YLE İLGİLİ 'ORTA DOĞU KEHANETİ' TUTTU

ADB BAŞKANI KURODA: TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ PARLAK AMA HÂLÂ BAZI ENGELLERİ VAR

Cahit UYANIK

MANİLA-Merkezi Filipinler'in başkenti Manila'da bulunan Asya Kalkınma Bankası (ADB) Başkanı Haruhiko Kuroda, Türkiye ekonomisinin geleceğini son derece parlak gördüklerini, ancak gelecekte hızlı büyümenin önünde bazı engeller olabileceğini bildirdi. Bu engelleri yüksek petrol fiyatları ve Orta Doğu bölgesinde yaşanabilecek bir olumsuzluk olarak sıralayan Kuroda, ancak banka analistlerinin yıl sonu için petrolün varilinin 40 dolara düşeceği tahmininde bulunduklarını da bildirdi. 

YTL'ye geçiş olumlu karşılandı

Mayıs ayı başında İstanbul'da yapılacak ADB Genel Kurulu öncesinde Manila'da bir grup Türk gazeteciyi kabul eden Kuroda, Türkiye'de son 20 yılın en düşük enflasyon oranının yaşandığını, büyüme trendinin önümüzdeki dönemde de süreceğini tahmin ettiklerini belirtti. Kuroda, petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi veya daha artması durumunda Türkiye'nin olumsuz etkileneceğini de kaydetti. Kuroda, ihtimali düşük görmekle birlikte Orta Doğu'da yaşanabilecek bir olayın ise ise turizm sektörü üzerinden Türkiye'yi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. 

Türkiye'nin yılbaşında YTL'ye geçişinin de herkes tarafından olumlu karşılandığını bildiren Kuroda, "Türkiye'ye 4-5 yıl önceki bir seyahatimde paranın üzerindeki bol sıfırlar beni çok şaşırtmıştı" diye konuştu. Kuroda, bir soru üzerine ise ADB'nin çeşitli ülke paraları cinsinden tahvillere yatırım yapabildiğini veya bu para birimleri üzerinden borçlanabildiğini belirterek "YTL üzerinden de tahvil çıkarmayı veya yatırım yapmayı düşünebiliriz. Ancak YTL'nin faizi hala yüksek. Ayrıca bizim kullandığımız para birimlerine de çevirmemiz gerekir" diye konuştu.

IMF hata yaptı ama düzeltti

Kuroda, IMF'nin son birkaç yıldır Türkiye ile yaptığı çalışmalarının başarı ile sürdüğünü ve bunun düşük enflasyon-yüksek büyüme ortamından da anlaşıldığını belirterek, IMF'nin 1997'de Uzak Asya ülkelerinde bazı hatalar yaptığını, ancak daha sonra bağımsız bir inceleme sonucunda hatalarını tespit ettiğini bildirdi. Bu tespitlerin doğru olduğunun Türkiye ve Brezilya ile süren başarılı programlardan anlaşıldığını belirten Kuroda, ancak Türkiye'nin IMF ile yapacağı yeni anlaşmaların ayrıntısı hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi. 

Türk firmalarına açık davet

Türkiye'nin 1991 yılında ortak olduğu ADB'nin kuruluş anlaşmasının sadece bölge ülkelerine kredi verilmesine imkan tanıdığını hatırlatan Kuroda, Türkiye ile herhangi bir kredi anlaşmasına girmelerinin mümkün olmadığını bildirdi. Kuroda ancak kredi alamamanın banka ile değişik başka ilişkiler kurulamayacağı anlamına gelmediğini anlatarak, Türk şirketlerinin ADB'nin yıllık 6 milyar dolara varan kredileriyle ilgili projelere girebileceğini bildirdi. Kuroda, özellikle Türk danışmanlık firmalarını da bu ihalelerde görmek istediklerini anlattı. 

Türkiye'yi ADB'nin önemli üyelerinden biri olarak tanımlayan Kuroda, "İlişkilerimiz önümüzdeki yıllarda da artarak sürmeli. Avrupa Birliği üyeliği ufukta görünen Türkiye ile ilişkilerimizin artmasını istiyoruz. Özellikle İstanbul, Asya ile Avrupa arasında önemli bir köprüdür" şeklinde konuştu.

Amacımız yoksulluğu yenmek

Türkiye'de 2-6 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan ADB'nin 38. Yıllık Toplantısı'nın önemini vurgulayan Kuroda, "Asya-Pasifik'te günde 1 doların altında yaşayan 690 milyon kişi var. Latin Amerika'nın toplam nüfusu ise 700 milyon kişi. O nedenle görevimiz daha büyük önem kazanıyor. Biz banka olarak aşmamız gereken engellerin bilincindeyiz. Bankayı yoksullukla mücadele konusunda önemli görevler bekliyor" diye konuştu. Kuroda, İstanbul Toplantısında da bu bölgedeki yoksulluğu yenmek için bölgesel ve bölgeler arası işbirliği ve dayanışma ile Avrupa ve Asya arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini de ele alacaklarını anlattı. 

İstanbul Zirvesi için 2 korku: Terör ve gösteri yürüyüşleri

Bankanın Mayıs ayı başında yapılacak yıllık toplantısında ADB yetkililerinin en hassas oldukları ve her fırsatta endişelerini dile getirdikleri konunun terör korkusu olduğu bildirildi. ADB yetkililerinin Türkiye'nin Manila Büyükelçiliği ile yaptığı toplantılarda sık sık bu konuyu dile getirdikleri, ancak Türkiye'nin geçen yılki NATO Zirvesi'ni hatırlatarak bankayı rahatlattığı öğrenildi. 

ADB Başkanı Kuroda'nın da güvenlik korkusunun büyütülmemesi gerektiğini ve bizzat kendisinin kefil olduğunu söylediği bildirildi. Öte yandan İstanbul'daki toplantı sırasında birkaç küreselleşme karşıtı grubun gösteriler yapmaya hazırlandığı da ifade edildi. Banka yetkilileri bu grupların her yıl yapılan toplantılarda gösteri düzenlediğini, İstanbul'da da bu olayların yaşanmasını beklediklerini ifade ettiler.

--------------

ASYA, EKONOMİK KRİZE KARŞI 
40 MİLYAR DOLARLIK FON OLUŞTURDU

Geçmişte Japonya Maliye Bakan Yardımcılığı görevini üstlenen ve döviz kurlarıyla ilgili yaptığı  açıklamalar sebebiyle uluslararası piyasalarda "Bay Yen" olarak anılan Kuroda, Kasım-2004'te ADB'nin 8'inci başkanı oldu. ADB'de geleneksel olarak başkan Japonya'dan atanıyor. Kuroda, Türk gazetecileri kabulünde dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin ayrıntılı açıklamalar da yaptı:

ASYA KRİZDEN KORKUYOR:   Asya'da herhangi bir ekonomik krizden az etkilenmek için 40 milyar dolarlık fon oluşturuldu. Bunun uygulama ayrıntıları İstanbul'daki toplantıda tartışılacak. Asya, sadece IMF'ye bağlı kalmayarak, kendisini koruyacak mali imkanları da oluşturmak istiyor. Bunun kararı 97 Krizi'nden sonraki Şanghay Bildirisinde açıklanmıştı. Ama o zaman Asya Kalkınma Fonu olarak ifade edilen yapılanmaya IMF karşı çıkmıştı. Geçtiğimiz aylarda "ASEAN artı 3" ülkeleri olarak ifade edilen Japonya, Güney Kore ve Çin'in en son toplantısında bu fon oluşturuldu. Ancak şu aşamada bir "Asya Para Fonu" gibi bir yapılanma düşünülmüyor.         
ÇİN: Çin ekonomisi belli bir yavaşlamaya girse de hızını sürdürecek. Büyüme yüzde 9'lardan yüzde 8,5'e inecek. Çin, büyümeyi sürdürmek için ithalatı da sürdürmek zorunda. Bu durum ithalat ortaklarını da olumlu etkileyecek. Düşen ithal talebi nedeniyle emtia piyasalarındaki fiyatlar biraz rahatlayacak. Çin'deki hızlı büyüme, dünya ekonomisindeki rekabet için bir fırsat. Çin, rekabette öne çıktıkça diğerleri de buna ayak uydurmak zorunda kalacaktır. Çin, hem bir fırsat hem de dikkat edilmesi gereken bir faktördür.
ABD DOLARI: Dünyada cari hesap dengesizlikleri var. ABD'de açık, Asya-Pasifik'te fazla var. Dolar değer kaybetmeye devam edecek gibi görünüyor. Çin'in büyümesi yavaşlarken ABD ekonomisinin hızlanması bekleniyor. Ama iki ülke arasında bir ekonomik savaş olmasını beklemiyorum. Ekonomi, kazanan ve kaybedenin olması gerekmeyen bir alan. 
(Bu haber, 18 Nisan 2005 tarihli Referans gazetesinde yayınlanmıştır.)         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder