6 Şubat 2016 Cumartesi

TÜRKİYE'NİN FALINA BAKTILAR: YABANCILAR YATIRIM İÇİN AB'Yİ BEKLİYOR


Cahit UYANIK

Türkiye'de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin üst düzey yöneticileri, çok uluslu şirketlere yönelik danışmanlık hizmeti veren şirket ve dernek yöneticileri ile Avrupa ve Kuzey Amerika'da faaliyet gösteren yatırım bankalarının üst düzey yöneticileri arasında yapılan görüşme sonuçlarına dayanarak hazırlanan bir SWOT analizinde, Türkiye'nin yabancı sermaye konusundaki geleceği tahmin edilmeye çalışıldı. Türkiye'nin güçlü tarafları, zayıf tarafları, fırsatları ve risklerinin araştırıldığı SWOT analizinde, AB'ye yakınlık faktörü Türkiye'nın yabancı sermaye cezbetmekte en güçlü olduğu alanlar içinde sayıldı. Türkiye'nin AB'ye kabul edilmesi, geleceğe yönelik 'en yüksek fırsat faktörü' olarak belirtilirken, AB'ye girememek ise en temel riskler arasında gösterildi. 

AB'ye yakınlık önemli

H. B. Loewendahl tarafından yapılan "Türkiye'nin Yabancı Sermayeyi Çekmekteki Başarısı" başlıklı SWOT analizine İstanbul Sanayi Odası'nın hazırlattığı "Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Türkiye" başlıklı araştırmada geniş yer verildi. Analizde ilk olarak "Bir yatırım sahası olarak Türkiye'nin güçlü olduğu başlıca 5 nokta hangileridir?" sorusu yöneltildi. Katılımcılar bu 5 noktayı pazar büyüklüğü, coğrafi konumu, kalifiye ve eğitimli iş gücü, düşük maliyetler ile yerel iş yaşamındaki kalite olarak sıraladılar. Bunun yanı sıra AB'ye yakınlık ve AB'ye üyelik beklentisi iki ayrı kategori halinde 6 ve 10'uncu sırada yer aldılar. 

En büyük fırsat AB'ye kabul olur

SWOT analizinde "Türkiye'de yapılan yatırımları arttırabilecek 5 temel fırsat nelerdir?" diye sorulduğunda ise AB'ye kabul yüzde 50 olarak ilk sırada yer aldı. Bu seçeneği ise yatırım olanaklarının daha iyi tanıtımı, politik/idari istikrarın sağlanması, ekonomik istikrarın sağlanması ve bölgesel istikrarın sağlanması takip etti. 

Politik yapı en büyük zaaf

Analizde "Bir yatırım sahası olarak Türkiye'nin başlıca 5 zaafı nedir?" sorusu de yöneltildi. Analiz sonucu, yüzde 61 ile Türkiye'nin en büyük zaafının politik istikrarsızlık olduğunu ortaya koydu. Bunu yüzde 56 ile makro ekonomik istikrarsızlık takip ederken, tanıtım ve imajdaki eksiklikler, yasalar ve bürokrasi ile insan hakları diğer zaafları oluşturdu.
Son aşamada ise "Bir yatırım sahası olarak bakıldığında Türkiye'nin pozisyonu için tehlike teşkil eden 5 temel unsur hangileridir?" sorusu yöneltildi. Verilen cevaplarda genellikle sıralanan riskler fırsatların tersi yönünde dillendirilirken, iki önemli fark 'AB'ye girememek' ile 'Orta ve Doğu Akdeniz'den gelecek olan rekabet' faktörü olarak ortaya çıktı.

Portekiz 2 yılda 2'ye katladı

Araştırmaya göre AB'ye tam üye olarak kabul edilen ülkeler yabancı sermaye yatırımları açısından önemli adımlar atabiliyorlar. Buna göre İrlanda'da gerçekleşen uluslararası doğrudan yatırımlar üyeliği takip eden 5 yılda, Portekiz'de ise 2 yıl içinde ikiyle çarpıldı. Avusturya'nın ise 1995'te tam üyeliğe kabulünden sonra çektiği yabancı sermayenin yüzde 77'si AB üyesi ülkelerden kaynaklandı. 
(Bu haber, Finansal Forum Gazetesinin 3 Haziran 2002 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)
TÜRKİYE’DEKİ KARIŞIK SİYASİ VE JEOPOLİTİK ORTAM, YABANCI SERMAYENİN GÖZÜNÜ KORKUTMAYA BAŞLADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder