Cahit UYANIK
‘Libra’ Türkçede
‘Terazi’ anlamına geliyor. Terazi insanda hemen denge, istikrar ve adalet
duygusunu çağrıştırıyor. Küresel sosyal medya devi Facebook’un öncülüğünde gelecek
yıl Haziran ayında çıkarılması planlanan küresel nitelikli dijital para birimi
‘Libra’nın Twitter sayfasına girdiğinizde ise sizi “Libra Birliği, basit bir
yaratım yoluyla dünyadaki insanları güçlendirmek için çalışıyor” sloganı
karşılıyor.
Bu iki veri de
gösteriyor ki Libra, insanlara dengeli (stabil) ve basit bir para birimi olmayı
vaat ediyor. Bu iki sözcük, dünyadaki para birimlerinin oradan oraya
savrulduğu, döviz kuru değişimleri üzerinden ekonomik tetikçiliğe kadar varan
büyük operasyonların gerçekleştirilebildiği günümüz dünyası için çok cazip vaatleri
simgeliyor.
Nitekim Libra’nın Twitter hesabından 18 Haziran 2019 günü
attığı ilk mesaj da aynen şöyle: “Libra’nın misyonu, milyarlarca insana güç
sağlayan basit bir küresel para birimi ve finansal altyapı sağlamaktır”. Yani
Facebook ile Libra’yı yönetecek olan Libra Birliği, üstü kapalı olarak; mevcut
para sistemi ve onun üzerine inşa edilen bir çok şeye temel bir itiraz
yöneltiyor. Çünkü finans piyasalarındaki ani ve anlam verilemeyen gelişmeler, bu
piyasalarda zaman zaman karşılaşılan manipülasyonlar ve devletlerin hatalı
politikaları sebebiyle gerileyen kurlar (devalüe olan kurlar) üzerinden,
insanlar birkaç günde fakirleşiverebiliyorlar. Kazandıkları değerlerin para
birimi cinsinden yani Libra üzerinden korunabilecek olması, büyük insan kitlelerine
umut dolu bir vaat içeriyor.
Bu yazdıklarım size karmaşık mı geldi? Libra’nın günlük
hayatımızı nasıl etkileyebileceğinden dünya finans piyasaları ve merkez
bankacılığını değiştirme kapasitesine doğru sizi götüreyim. Diyelim ki bir Türk
vatandaşı olarak Hindistan’dasınız ve taksiye bindiniz. Yolculuğunuz bittiğinde,
siz de Hintli taksi şoförü de cep telefonunuzu çıkarıp Facebook’la bağlantılı
Libra uygulamalarınıza (dijital cüzdan) giriyorsunuz. Siz uygulamanın ilgili ‘Ödeme
Yap’ hanesine, Hintli şoföre kaç Libra borçlandıysanız o tutarı yazıyorsunuz.
Sonra telefonları birbirine yaklaştırıyorsunuz veya QR kodları
karşılaştırıyorsunuz. Ödeme tamam! Yolcu olarak siz Libra ödediğiniz, taksi
şoförü de hizmet sunan olarak Libra kabul ettiği için mutlu…
Peki halihazırda bu işlem nasıl yapılıyor? Türkiye’den
Hindistan’a giderken TL verip ABD Doları veya AB Eurosu satın alıyorsunuz.
Hindistan’a girdiğinizde Hindistan Rupisine çeviriyorsunuz. Taksiciye ödemeyi bu
parayla nakit olarak yapıyorsunuz. Oysa telefonunuzda Libra yüklüyse TL’den,
dolar veya Euro’ya; bu para birimlerinden de Hindistan Rupisine geçiş yaparken bankaya
veya döviz büfesine ödeyeceğiniz komisyonlardan kurtulabileceksiniz. Yanınızda
asgari düzeyde kağıt para taşımanız mümkün olacak. “Ödeme” deyip geçmeyin. Günümüzde
para demek, iyi işleyen, dünyanın her köşesinde kabul edilen bir ödeme sistemi
demek. Libra da sokaktaki ‘küresel insan’ için her şeyden önce, ödeme sorununa pratik,
ucuz ve küresel bir çözüm sunmayı vaat ediyor.
Ödeme sistemlerinin artık ne kadar önemli fonksiyon
üstlendiğini bir örnekle açıklamak isterim. Söz gelimi Çin’de geliştirilen 450
milyon üyeli Alipay ve WeChat Pay ödeme sistemleri hala Türkiye’de geçerli
değil. Bir Çinli turistseniz ve Türkiye’de yaptığınız bir alışverişi Alipay
ödeme sistemi üzerinden yapmak istiyorsanız, maalesef bu mümkün olamıyor. Çinli
turistin ya nakit, ya da Mastercard, Visa gibi kredi kartlarından birine sahip
olması gerekiyor. İşte Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng Li, geçtiğimiz günlerde
Türkiye’ye yılda 400 bin Çinlinin geldiğini belirterek “Ama şu konu
var: Türkiye en kısa zamanda mutlaka Çin’in ödeme platformları olan Alipay ve
WeChat Pay gibi platformları kabul etmeli. Avrupa'da hemen hemen bütün ülkeler
bu platformları kabul ettiler” diye demeç verdi. Çinliler gelecekte Alipay’den
vazgeçip Libra kullanırlar mı bilinmez. Ama Türkiye’nin hedefinin kısa vadede
yıllık 1 milyon Çinli turist çekmek olduğunu ve ödeme yapabilme arayışının giderek
büyüyeceğini hemen ifade edelim.
Libra, 18
Haziran’da dünya kamuoyuna lanse edildiğinde kripto yatırım aracı Bitcoin’e
benzetilerek “Facebook, kripto-para
işine giriyor” şeklinde hatalı değerlendirmeler yapıldı. İlk değerlendirmelerin
ardından görüldü ki Libra, Bitcoin’e değil mevcut klasik kağıt para sistemi ve
buna dayalı ödeme sistemlerine alternatif veya rakip olmaya hazırlanıyor. Bitcoin
halen gündelik ödemelerde kullanılamıyor ve kendine has ayrık bir piyasada,
türevi ve benzeri olan çeşitli isimlerle işlem görüyor. Çok ciddi
spekülasyonlara konu olabilen Bitcoin, zaman zaman Bitcoin şirketlerine yönelik
dijital soygunlar sebebiyle de güvenilirliğini gitgide yitiriyor.
Oysa Libra’nın
internet sitesine girdiğinizde sizi, 100 sayfalık “Libra Beyaz Kitabı”
karşılıyor. Libra’yı yaratanlar, sistemin ilk verilerini ancak 100 sayfada
özetleyebilmişler… Libra Beyaz Kitabının sahibi ve Libra’yı yönetecek olan 28
üyeli Libra Birliğindeki şirketler ile kuruluşların hepsi -bazı istisnai
olaylar dışında- güvenilir kuruluşlar olarak biliniyor. (Oysa Bitcoin’in
yaratıcısı olduğu ileri sürülen Satoshi Nakamoto’nun kim olduğu dahi bilinmiyor.
Bazıları Bitcoin’in, doları zayıflatmak üzere bazı yabancı istihbarat
örgütlerince tasarlanıp uygulandığını bile ileri sürüyorlar).
Öte yandan
Libra, klasik para ve finans sistemini hedef almadığını anlatmak istercesine,
dünyada bir banka hesabı olmayan 1,7 milyar insanın yaşadığını ve bu grubun da
Libra sayesinde modern bir ödeme sistemine kavuşacağını vurguluyor. Facebook,
akıllı telefon fiyatlarının 40 dolara kadar düştüğünü ve isteyenin kolayca
Libra hesabı açabileceğini kaydediyor. Yani Facebook “İnsanların banka hesabı
yok; çünkü etraflarında kendilerine bu hizmeti verebilecek bankalar yok. Oysa
bu insanlar bir akıllı telefon ve Facebook hesabıyla modern, ucuz, istikrarlı
ve değeri korunan bir para birimiyle ödeme yapabilirler” diyor. Facebook ve Libra Birliği böylece, nasıl ki
dijital çağın medyası ‘sosyal medya’ ise; dijital çağın değiş-tokuş, biriktirme
ve ödeme yapma aracının ‘sosyal medya parası’ yani Libra olması gerektiğini
insanlara adeta dikte ediyor.
Oldukça
çapraşık ve karmaşık bir metin olan Libra Beyaz Kitabı, klasik kağıt paraları
çıkaran merkez bankalarını da korkuttu ve kafalarını fena karıştırdı. Söz
gelimi Tayland Merkez Bankası (BOT) Başkanı Veerathai
Santiprabhob, Libra Beyaz Kitabını incelemek için bir ekip oluşturduklarını
söyledi. Dünyanın rezerv parası ABD Dolarının patronu FED Başkanı Jeremy Powell
ise Libra’nın lanse edilmesinden üç hafta sonra verdiği demeçte, Facebook’un dünya genelinde aralarında kendilerinin de olduğu
birçok denetleyici ve diğer kurum yetkilileriyle görüştüğünü belirterek,
“Finansal sektörde yenilikleri destekliyoruz. Ancak söz konusu yeniliklerin
güvenli bir ortamda tanıtılması gerek. Libra, birçok endişe ve risk düşüncesine
sebep oldu. Bu riskler arasında kara para aklamayla mücadelenin
zorlaşabileceği, kişisel gizlilik ihlalleri ve sistemin büyük kitlelerce
kullanılması durumunda finansal istikrarsızlık yaşanabileceği bulunuyor. Bu
nedenle Libra’nın etraflıca incelenmesi gerek. Uygulama konusunda acele
edilmemeli” dedi.
Belki bir iş
insanı olmasının etkisiyle ABD Başkanı Donald Trump da Libra konusunda
görüşlerini açıklayarak "Değeri oldukça değişken
olan ve yoktan var olan Bitcoin'in ya da diğer kripto paraların taraftarı
değilim. Libra
kısa bir süre hayatta kalabilecek veya güvenilir olmayacak. Eğer Facebook ve
diğer şirketler banka olmak istiyorlarsa diğer bankalar gibi bir bankacılık
lisansı talep etmeliler ve tüm düzenlemelere tabi olmalılar” diye konuştu. ABD Başkanı ayrıca doğası itibariyle takip edilmesi
imkansız olan kripto paraların yasa dışı faaliyetleri kolaylaştırabileceğini, Libra'nın
az itibarı ve güvenilirliği olduğunu ileri sürdü. Trump, "ABD'de tek bir
gerçek paramız var, o da hiç olmadığı kadar güçlü. Onun adı da Amerikan
Doları!" ifadesini kullandı. FED, Trump derken Libra öyle ciddiye alındı
ki; siz bu satırları okurken dünyanın en zengin ülkelerinin yani G-7’nin maliye
bakanlarının Libra ile ilgili raporu da açıklanmış olacak.
Evet çoğumuzun henüz
duymadığı, ancak tartışma ve gelişmelerin çok hızlı yaşandığı, birkaç yıl
içinde hayatımıza girme ihtimali hayli yüksek olan ‘Facebook Parası Libra’ ile
ilgili gelişmeler şimdilik ana hatları ile böyle… Gelişmeler bu hızla giderse,
belki 6-7 ay sonra yeni bir Libra yazısı ile karşınızda olmam gerekebilir…
(Bu yazı Diplomatik Gözlem Dergisinin Ağustos-2019 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder