10 Temmuz 2017 Pazartesi

MB: YAPISAL REFORMLAR, EKONOMİK BÜYÜMEYİ YILDA 1,5 PUAN ARTIRABİLİR


TCMB, Türkiye ekonomisini yakından izleyen G-20’nin; yapısal reformların ülke üretim kapasitesini (potansiyel GSYİH’sini) 5 yıl içinde yüzde 7,5 civarında artıracağını hesapladığını belirtti. 

Cahit UYANIK

Türkiye’de 2014 ilkbaharından bu yana 4 seçim yapıldı. Yerel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, iki kez milletvekili seçimi ile bir referandum gerçekleştirildi. Üstüne üstlük; ülkede kanlı bir darbe teşebbüsü yaşandı. Yani 3 yıldır kesintisiz seçim ve istikrarsızlık ortamındayız. Bu ortam ekonomide büyüme oranının yüzde 3’lere gerilemesi ve yüzde 13’lük işsizliği beraberinde getirdi. Hemen herkesin ağzındaki ortak şarkı şu: 2014-2017 arasındaki süreci, bir geçiş dönemi olarak düşünelim; sıranın artık ekonomiye geldiğini görüp, işimize bakalım.

Elbette Türkiye’nin “işimize bakalım” denilen önümüzdeki döneminin niteliği, mevcut üretim düzeyini korumak değil; ekonomiyi yeniden bir ‘zıplama dönemi’nin içine sokmak olmalı. Çünkü Türkiye, şu anda orta gelir tuzağına düşmüş bir ülke ve kişi başına geliri 10 bin dolar ve etrafında dönüp duruyor. Oysa genç ve dinamik nüfusa sahip, iddialı bir ülke olan Türkiye’nin hedefi bu rakamın iki katı kadar… Bunu başarabilmek, yani ekonomiye bir ‘zıplama dönemi’yle nefes aldırabilmek için yapısal reformlara acilen başlanması gerekiyor. Ancak yapısal reform denilince herkesin tanımı farklılaşıyor. Yapısal reformları, ülkedeki üretim düzeyini kalıcı ve istikrarlı olarak artıracak, kazanımları da koruyacak her türlü yenilik olarak tanımlayabiliriz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) ‘Yapısal Reformlar ve Büyüme Üzerindeki Etkileri’ başlıklı çalışmasında “Kısa vadeli çözümler yerine kalıcı çözüm ve iyileştirmeler sağlamak amacıyla, ekonomik yapıyı oluşturan yasal çerçevede, piyasaların işleyişinde veya ekonomik kurumların yapısında değişiklik öngören her türlü politika yapısal reform kapsamında değerlendirilebilir” analizinde bulunuluyor. TCMB, Türkiye ekonomisini yakından izleyen G-20’nin; yapısal reformların ülke üretim kapasitesini (potansiyel GSYİH’sini) 5 yıl içinde yüzde 7,5 civarında artıracağını hesapladığını belirtiyor. Örneğin; Türkiye’nin potansiyel GSYİH büyüme hızı bu reformların yapılmadığı durumda yıllık yüzde 4 ise; reformlar, potansiyel ekonomik büyüme hızını yüzde 5,5’e çıkarıyor. 

Peki TCMB, hangi alanda yapısal reformlar yapılması gerektiğini düşünüyor? TCMB; Ürün Piyasaları Reformu, İşgücü Piyasası Reformları,  Kamu Maliyesi ve Vergi Reformu, Beşeri Sermaye ve Eğitim alanları ile birkaç mikro alanda reform yapılmasını öneriyor. TCMB üretim düzeyini kaliteli bir şekilde artırmanın; işsizliğin azaltılması kadar, düşük enflasyonun sağlanmasına da katkı sağlayacağına inanıyor. Evet, Türkiye artık nefesini tuttu ve ekonomide yapısal reformları beklemeye başladı. Daha fazla, daha kaliteli aş ve iş için…
(Ortadoğu Business Dergisinin Temmuz-2017 tarihli 43. sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder