Ekonomi hikayeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ekonomi hikayeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ekim 2018 Cumartesi

ÜNLÜ MUCİT EDISON'UN ANNESİNE OKULDAN GÖNDERİLEN MEKTUP



1847 yılında Ohio eyaletinin Milan şehrinde doğan Thomas Alva Edison, okula başladığında öğretmeni ona bir mektup verir ve ailesine götürmesini ister. 

Edison eve gider ve annesi Nancy Matthews Elliott'a "Bu kağıdı öğretmenim verdi ve sadece sana vermemi tembihledi” der.

Annesi ağlamaya başlar ve okur: "Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin."

Aradan uzun yıllar geçer. Edison’un annesi hayatını kaybeder. Eski eşyaları karıştırdığı sırada çekmecenin birinde o kağıdı bulur.

5 Ekim 2018 Cuma

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ, HATALI BİR HABERDEN DOĞMUŞTU...

Alfred Nobel ve Nobel Ödülü Madalyası
Düzeltmeye gerek kalmayan hatalı haberin hikayesi... 
Veya...
Nobel Barış Ödülü nasıl başladı?

Kimyager olan ve dinamitin mucidi Alfred Nobel'in...
Petrolcü 
Kardeşi Ludvig...
Vefat edince...
Avrupa'daki gazeteler bayram ediyor...

Nobel kardeşleri karıştırıp Dinamitçi Alfred
Öldü zannediyorlar...
"Ölüm taciri Alfred öldü" diye haber yapıyorlar...

2 Ekim 2018 Salı

ELMA SATILARAK ZENGİN OLUNUR MU?


Batılıların çok anlattığı bir hikaye:


Bir gazeteci, çok varlıklı bir adama nasıl bu kadar zengin olduğunu sormuş ve şu cevabı almış:

"Babam bana 1 elma verdi

Sattım, iki elma aldım
2 elmayı satıp 4, 4 elmayı satıp 8
8 elmayı satıp 16 elma aldım...
Derken...
Babam öldü, tüm malı mülkü bana kaldı. 
Zengin oldum"

(Bu yazı 02 Ekim 2015 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

1 Temmuz 2018 Pazar

EKONOMİ HİKAYELERİ: KUMA ÇİZİLEN ÇİZGİ...


Büyük bir Japon bilgesi, çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon halindedir… 
Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der:
- Beni öğrencin olarak kabul et.
Bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:
- Kısalt! 
Adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki:
- Git, bir sene sonra tekrar gel.
Bir yıl geçer. Bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki:
- Kısalt!
Adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır.

28 Haziran 2018 Perşembe

EKONOMİ HİKAYELERİ: AĞUSTOS BÖCEĞİNİN ŞARKISINI DUYMAK

Kızılderili şefleri trenle New York'a getirilmişti. Refakatçileri beyaz adamlarla şehri gezmeye başladılar. Sokaklardaki insan seli, arabalar ve çeşitli makinelerin yoğun gürültüleri onları şaşkına çevirdi.   

Bir ara Oglala Lakotalarının şefi ve şamanı Ala Geyik (Hehaka Sapa) bir ağustos böceğinin şarkısını duyduğunu söyledi. Diğer reisler de onayladı ama beyaz adamlar buna inanmadı. Şehirde ağustos böceği olamayacağını, olsa bile bu gürültüde duyulmayacağını söylediler. 

Ala Geyik ısrar etti ve arabayı durdurdu. İndi ve ilerideki parka gitti. Bir ağaçta ağustos böceğini gördü. Beyaz adamlar şaşırmıştı. "Olamaz, sende doğaüstü güçler var" dediler. 

21 Haziran 2018 Perşembe

EKONOMİ HİKAYELERİ: JP MORGAN CEO'SUNUN 'BAYAN GÜZEL'E EFSANE OLMUŞ CEVAP MEKTUBU



Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P. Morgan'ın CEO'su James Dimon'un, zengin koca avcısı bir kızın kendisine attığı bir e-mail'e verdiği cevap...
"Sayın Dimon,
Sizinle dürüst olacağım... Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri en az 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar maalesef orta sınıf sayılıyor.
Çok şey istemiyorum. Bu sizin sitenizde yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?

4 Mayıs 2018 Cuma

EKONOMİ HİKAYELERİ: HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER

Hükümdarın biri ülkesini iyi idare etmekten aciz kaldığı günlerde halkını toplayıp istişare eder:
"Dertlerinize bir türlü derman bulamıyoruz, acaba nerede yanlış yapıyoruz? Kimse bir yanlışımızı göstermiyor. Hızır gelse de, hatamızı söylese diye düşünüyorum bugünlerde."
Mecliste bulunanlardan fakir bir adam hemen söze karışır:
"Hükümdarım, ben size Hızır'ı getiririm, eğer beni içine düştüğüm geçim sıkıntısından kurtarırsan..." der. Buna çok sevinen hükümdar, fakir adama:
"Buyur" der, "Sana bir kese altın. Rahatını sağla, huzurunu temin et. Bu ailene ömür boyu yeter. Ancak Hızır'ı da getir. Şayet verdiğin sözde durmaz da bana Hızır'ı getirmezsen vereceğim cezanın da çok ağır olacağını unutma."

23 Nisan 2018 Pazartesi

EKONOMİ HİKAYELERİ: PADİŞAH BİLE NASİPLENDİREMEDİ 'NASİPSİZ' MEHMET EFENDİ'Yİ...



Rivayet edilir ki, İkinci Mahmud’un padişahlığı döneminde (1808-1839) İstanbul’da bir Mehmet Efendi yaşarmış. Mehmet Efendi Allah’ın talihsiz bir kuluymuş. Hangi işe girse başarısız oluyor, başına bir felaket geliyormuş. Artık herkes onu Nasipsiz Mehmet Efendi diye anmaya, bu adla çağırmaya başlamış.
Nasipsiz Mehmet Efendi’nin başına gelenler İkinci Mahmud’un kulağına kadar gitmiş. Padişah hem acımış, hem de merak etmiş bu talihsiz kulunu. Kendisine yardım etmeyi, destek olmayı düşünmüş. Emir verip, huzura getirtmiş Mehmet Efendiyi.
Nasipsiz Mehmet Efendi’yi apar topar huzura getirmişler. Padişah, Mehmet Efendi’ye, “Senin için her giriştiği işte başına bir felaket gelir, kısmeti kesilir diyorlar, doğru mu?” diye sormuş. Mehmet Efendi saygı ile ellerini ovalayıp önüne bakarak; “Doğrudur Padişahım” demiş saygıyla.

30 Mart 2018 Cuma

EKONOMİ HİKAYELERİ: HZ. MUSA, KAVMİNİ CEP TELEFONU MARİFETİYLE KIZILDENİZ'DEN GEÇİRMİŞ!

İsrail’de bir anne okuldan eve dönen çocuğunu sevinçle karşılar. Onu ihtiyaçlarını karşılayıp rahatlattıktan sonra karşısına alıp sevgiyle sorar:
“Yavrucuğum, bugün okulda neler öğrendin? Öğretmenin neler anlattı?”
Çocuk ne diyeceğini bilmeyen şaşkın bir tavırla anlatmaya başlar: 
“Vallahi anneciğim, öğretmenin anlattıklarını iyice anlamadım ama sana elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. Bundan binlerce yıl önce Mısır’da bir firavunla Musa adlı bir Yahudi yaşıyormuş. Firavun zalim biriymiş ve Musa ve kavmini istemiyormuş ülkesinde. Musa da kavmi ile birlikte Mısır’ı terk etmeye karar vermiş ve yola çıkmışlar. Bunu duyan firavun askerleriyle birlikte onları takip etmeye başlamış. Musa ve kavmi Kızıldeniz’e gelince ne yapacaklarını şaşırmışlar. Denizi geçemiyorlar ve arkalarında firavun kendilerini takip ediyor. 

2 Mart 2018 Cuma

EKONOMİ HİKAYELERİ: İNSAN ŞANSLIYSA, SIRTINDAKİ BİT BİLE İŞİNE YARAR


Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan gelinlik çağına gelmişti. Sultan Süleyman Mihrimah'ı; genç, zeki, hırslı, geleceği parlak bir devlet adamı olan Rüstem Paşa ile evlendirmek istiyordu. Rüstem Paşa bu sırada Diyarbakır Valisiydi.
Rüstem Paşa'nın saraya damat olacağı söylentisi duyulunca, onun hakkında bir sürü dedikodu çıkmıştı. Bu dedikodulardan en dişe dokunuru Rüstem Paşa'da cüzzam hastalığı bulunduğu iddiasıydı. Sultan Süleyman diğer dedikodulara kulak asmadıysa da bu dedikodu onu endişeye sevk etmişti.

EKONOMİ HİKAYELERİ: FİDEL'İN CHE'YE EFSANEVİ SORUSU VE ALDIĞI CEVAP...

Küba Devriminin gerçekleştirildiği 1959-1960 yıllarında, ABD’nin Küba ambargosuna ilişkin olarak Fidel Castro’nun, yoldaşı Che Guevera’ya şu soruyu sorduğu rivayet edilir: 
“ABD Küba ambargosunu ne zaman kaldıracak?” 
Che Guevera’nın bu soruya cevabı, bunun asla mümkün olmadığını ifade eden aşağıdaki sözleriydi:

16 Şubat 2018 Cuma

EKONOMİ HİKAYELERİ: ZENGİNLİK DE GÖRECELİDİR...


Amerikalı zengin iş adamı, bir iş seyahati sırasında küçük bir Meksika kasabasına uğrar. Limanda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yaklaşır ve sorar:

“Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?”

Balıkçı, tümünü bir-iki saate yakaladığını söyler.

Yabancı adam bu kez, niçin daha uzun sure kalıp daha fazla balık yakalamadığını sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadarının yettiğini söyler. Amerikalı iş adamı merakla balıkçıya kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır :

“Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra çocuklarımla oynarım, öğlen de karım Maria ile biraz siesta yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp şarap içeriz, eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yaşantım var senyor.“

13 Şubat 2018 Salı

EKONOMİ HİKAYELERİ: EKONOMİYİ CANLANDIRMADA 'CAN SUYU'NUN ÖNEMİ...



Mevsim yaz, aylardan Ağustos... 
Fransız Rivierası kıyısında küçük bir kasabadayız...
Yaz sezonu ancak yağmur yağıyor, yani kasaba bomboş...
Herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar...
Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıp, odaya bakmaya çıkıyor.


Otel sahibi parayı hemen alıp, kasaba olan borcunu ödüyor...
Kasap, 100 doları hemen kaparak, toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor...
Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren, son defa birlikte olduğu kadına götürüyor... 
Kadın parayı alıp, aynı otele giderek oraya olan borcunu ödüyor...


Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri alarak kasabayı terk ediyor.
Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor...

Ancak... 
Bütün kasaba borçlarını ödüyor ve ekonomide bu küçük miktarlı can suyu sayesinde yaprak kıpırdamaya başlıyor...

(Anonim)