 |
Mehmet Ali Ilıcak |
4 KİT, 6 HİKAYE...
KİT / PANDORA'NIN KUTULARI
Özelleştirmeyle görücülerin önüne çıkarılan veya çıkarılacak 4 KİT'ten ilgiyle okuyacağınız 6 hikaye... Hepsi birbirinden matrak ve karanlık... Metin yazarı ise Yüksek Denetleme Kurulu (YDK)...
Cahit UYANIK
Türkiye'de şu anda siyasi ve ekonomik tansiyon had safhada... Ekonomik cephede istikrar paketi, siyasi cephede Refah Partisinin sağladığı seçim başarısı tartışma konusu. İstikrar paketinin en önemli unsurlarından birisi ise özelleştirme... KİT'lerin özelleştirilmesinin yaratacağı olumlu ve olumsuz etkiler konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Böylesi bir ortamda Başbakanlık'a bağlı olarak çalışan Yüksek Denetleme Kurulunun (YDK) raporları büyük önem taşıyor. Tüm kamu şirketleri ile sosyal güvenlik kuruluşlarındaki işlemlerin yıl sonu itibarıyla fotoğraflarını çeken bu raporlar, aynı zamanda kamu kaynaklarının nasıl çarçur edilebildiği ve bunu yapanlardan hesap sorulmadığının da ibret belgeleri...
YDK raporları, TBMM'nin denetim yetkisi çerçevesinde Başbakanlık tarafından hazırlanıyor. Daha sonra Meclis KİT Komisyonunda görüşülüp karara bağlanıyor. Ancak bu raporların TBMM'ye gelişleri 2 yıllık bir gecikmeyle mümkün oluyor. Buna göre 1993 yılı hesapları ve raporlarının 1995'ten önce gündeme gelmesi biraz zor görünüyor. YDK raporlarının teftiş kurulu raporlarından farkı, belirlenen usulsüzlüklerin düzeltilmesinin sadece 'temenni' ediliyor olması... Sorumluları adalete sevk etmek, KİT Komisyonunun yetkisinde... Şu anki KİT Komisyonu Başkanı Hamdi Üçpınarlar, Sayıştay'ın Meclis adına kamu kurumlarında denetimde bulunduğunu anımsatarak, YDK'nın da Başbakanlık'a bağlı olmaktan çıkarılıp doğrudan Meclis Başkanlığına ve kendilerine bağlanmasının kamu şirketlerindeki denetimlerin 'caydırıcılık' etkisini artıracağına inanıyor.
Biz ise bu haberde özelleştirme kapsamına alınmış ve Kamu Ortaklığı İdaresi (KOİ) portföyünde bulunan PTT, Sümer Holding, TURBAN ve THY'de yaşanan bazı suistimalleri YDK raporlarından çıkardığımız örnek olaylarla göz önüne sermeye çalışacağız. Ve eminiz siz de 'Özelleştirme kapsamındakiler böyle ise kim bilir diğer KİT'ler ne haldedir?' diye düşüneceksiniz!
ÖRNEK OLAY-1: PTT, Yaşar Topçu'ya 'koltuk' aldı
Türkiye'de her iktidar değişikliğiyle birlikte bakan ve müsteşar odalarına yeni koltuk takımları satın alınması, perde ve halılarının değiştirilmesi adettendir. İlk icraatlar nedense buralardan başlar. DYP-SHP Hükümetinin ilk Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu da bu kuralı bozmadı. Hemen bakanlığın bazı odaları yeniden tefriş edildi. Halılar, masalar, perdeler en son moda olanlarla değiştirildi. Müsteşar bey durur mu? O da kendi lojmanında benzer faaliyetlere girişti. Bütün bu harcamalar bir kasadan çıkacaktı elbette... Ama kimin kasası? Faturanın altındaki rakam 1992 fiyatlarıyla tamı tamına 201 milyon 334 bin 325 lirayı gösteriyordu. Ancak faturayı Ulaştırma Bakanlığı Saymanlığı değil PTT Saymanlığı ödedi. Eh PTT ne de olsa Ulaştırma Bakanlığina bağlı bir KİT... Şimdi YDK, TBMM KİT Komisyonuna sunduğu raporda PTT'nin bu parayı Ulaştırma Bakanlığından tahsil etmesini 'temenni' ediyor.