EN KRİTİK 62 GÜN...
Gümrük Birliği/
AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Gümrük Birliği için 62 kritik günün startını 30 Ekim 1995'te veriyor.
Cahit UYANIK
Gümrük Birliğine 62 gün kala Ortaklık Konseyi 30 Ekim 1995-Pazartesi günü Brüksel'de toplanacak. Bu toplantı, yıllardır yapılagelenlerden çok farklı. Çünkü bu toplantı 1963 Ankara Anlaşmasından bu yana süren statünün adeta son durağı yani Gümrük Birliğine geçişte geriye kalan son iki adımdan ilki...
O gün 450 milyon nüfuslu 15 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin Dışişleri Bakanları kabarık dosyalarla masaya gelecek. Ancak bu 15 önemli adamın karşısına oturacak Türk Dışişleri Bakanının kim olacağı 'resmen' belli değil. Ankara'da Brüksel valizini toplayan iki kişi var: İlki mevcut bakan Coşkun Kırca. İkincisi de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'Seni Dışişleri Bakanı yapacağım' dediği kulislerde konuşulan Hikmet Çetin. Sürpriz isim olarak da geçen haftalarda Brüksel'de başarılı turlar atan Baykal'ın kendi ismi geçiyor.
Bürokratlar rahat...
Ankara'dan Brüksel'e giden bürokratlar ise rahat. Gümrük Birliği için öngörülen teknik hazırlıkların yüzde 85'i tamamlandı. Çünkü geçen hafta boyunca yapılan düşük dereceli bürokratların katıldığı Ortaklık Konseyi Komitesinde yüzde 85 oranı resmi olarak teyit edildi. Bunlar gösteriyor ki, teknik konu ve hazırlıkların siyasi düzeyde tartışılarak gözden geçirildiği Ortaklık Konseyinden olumsuz bir sonuç çıkmayacak. Zaten bu organın 'korkulan' 6 aylık Gümrük Birliği erteleme kararı alması da mümkün değil.
Peki 'Yüzde 85 teknik hazırlık tamam da eksik kalan yüzde 15 neler?' diye sorarsanız... İşte liste:
● Gümrük Kanunu ile ilgili cezai ve parasal hükümleri içeren yasa tasarısı ki TBMM'ye sunuldu.
● Rekabet Kurulunun oluşturulması için adayların belirlenmesi ki adaylar Başbakanlık'a sunuldu.
● Sınai mülkiyet alanında çıkarılan KHK'nın yaptırım gücüne kavuşması için hazırlanan yasa tasarısı üzerindeki çalışmalar ki bu da bitmek üzere.
● 3257 Sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yasa tasarısı ki TBMM'ye sunuldu.
● Dış ticarette dahili ve harici işleme rejimlerinin düzenlenmesi ki bu konuda mevzuat hazırlıkları sürüyor.
AB'nin bunlar içinde özellikle Rekabet Kurulunun hayatiyet kazanması üzerinde çok durması bekleniyor. Çünkü Gümrük Birliğine gidildiğinde rekabetin tam olarak korunması her iki taraf açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye bu mevzuat hazırlıklarının yanı sıra Ortaklık Konseyi ve Avrupa Parlamentosunun (AP) kararından sonra bazı gümrük ve fon indirimleri de yapacak. Bunlar içinde Toplu Konut Fonunun (TKF) sıfirlanması önemli görülüyor. Türkiye bu konuda iki kez indirime gitmiş ve bu fon kesintisini yüzde 60'a düşürmüştü. Türkiye, Ortaklık Konseyi ve Avrupa Parlamentosu (AP) kararlarının menfi çıkması halinde bu indirimleri erteleyebilecek.
Gündem yüklü...
Peki Ortaklık Konseyinin gündeminde neler var? Burada herşeyden önce Gümrük Birliği sonrasında ticareti yönlendirecek bir 'Gümrük Komitesi' kurulması tartışılacak. Bu komite Ortak Ticaret Politikasının (OTP) yürütülmesinden sorumlu olacak ve birbirinden bağımsız kararlar için uzlaşma noktası sağlayacak. Bunun dışında AB ile Türkiye arasında çıkan gümrük sorunlarıyla uğraşacak. Gümrük Birliği ile beraber kabul edilen Ortak Gümrük Tarifesinde (OGT) Türkiye'nin ekonomik gereklilikleri nedeniyle yapılacak tadilatlara karar verecek. Bu çerçevede OGT vergilerinde indirimler yapabilecek.
Ortaklık Konseyinin gündemindeki diğer konu ise 'köprü mevzuat' hazırlanması... Bu deyim Gümrük Birliği öncesinde AB ve Türkiye'nin mevzuatlarıni düzenlemek için geliştirildi. Köprü mevzuat tüm dikkat ve özene rağmen gözden kaçan yasal boşlukları doldurmayı amaçlayacak.
Türkiye özellikle Gümrük Birliğinin gündelik işleyişini belirleyecek 'Gümrük İdaresi' konusunda ciddi hazırlıklar içinde... Bu amaçla Dünya Bankasından 62 milyon dolarlık bir kredi temin edildi. Amaç Gümrük Teşkilatını reorganize etmek ve otomasyona geçirmek. Türkiye AB'nin en yeni sınır kapısı olacağı için OGT'yi kesinlikle uygulayacak. 1996'ya ilişkin OGT hadleri konusundaki bilgiler ise Ankara'ya intikal etmek üzere...
Türkiye'nin resti
Türkiye 30 Ekim'i izleyen 40-45 gün içinde ise Gümrük Birliğine geçişte son adım olan AP'nin kararına endekslenecek gibi görünüyor. AP'nin Türkiye hakkındaki kararını 10-14 Aralık 2005 tarihleri arasında vereceği tahmin ediliyor. Ancak Ankara ve Brüksel'deki AB Komisyonu yönetimleri muhtemel bir ret kararının 'başlarına açacağı işleri' şimdiden hesapladı. Türkiye AB'ye "Bırakın reddi erteleme kararını bile Gümrük Birliğinden vazgeçildiği şeklinde yorumlarım" restini çekti. Türkiye resmi ağızlardan 1973'te imzalanan Katma Protokol gereği Gümrük Birliği yükümlülüğü yerine getirilmezse uluslararası hukuk kurallarını işletebileceğini bile hissettirdi. Bunun anlamı Tahkim Divanı veya Lahey Adalet Divanı'na başvurmak...
AB ise bu resti 'kısmi' olarak gördü. AP'deki hava olumsuza doğru gidiyorsa oylamayı ileri bir tarihe erteletecek. Terörle Mücadele Yasasının 8. Maddesinin yumuşatılması yolunda atılan adımların AP'de olumlu hava yaratacağı herkesçe kabul ediliyor. Ancak 4 DEP'linin 2005 yılına kadar hapiste kalacak olması AP'deki havayı biraz bulandıracak gibi...
AP toplam 626 üyeden oluşuyor. Başkanlığını Pauiline Green'in yaptığı Sosyalist Grup 221 sandalye ile AP içindeki en etkili odak. Bu grubu Yeşiller ve Radikaller izliyor. Türkiye'nin bu 3 grup üzerinde olumlu etkiler bırakacak adımlar atması kaçınılmaz. Çünku Baykal'ın temasları ile yumuşamaya yüz tutan hava her an bozulabilir.
----------
Ali Tigrel (Başbakanlık AB Danışmanı - Büyükelçi)
"Hava Olumsuzsa Oylama Ertelenir"
İntermedya Ekonomi: Ortaklık Konseyi öncesinde son düşünceleriniz neler?
Tigrel: Türkiye bence Gümrük Birliğine hazır. Mevzuat konusundaki tüm hazırlıklarımızı üç aşağı beş yukarı tamamladık. Ortaklık Konseyinde olumsuz bir gelişmenin olacağını sanmıyorum. Zaten bu toplantıda siyasi meselelerin gündeme gelmesi söz konusu değil.
- Gümrük Birliğinin ertelenmesi söz konusu mu?
Tigrel: Bu konu siyasidir. Ancak şunu söyleyeyim: Batılı dostlarımız bize bazı dostça uyarılarda bulunuyor. Her uyarıya alınganlıkla yaklaşmamız hatalı olur. Özellikle bu 8. Madde konusunda hayli hassas olduklarını ve her fırsatta gündeme getirdiklerini biliyorum. Unutmayalım ki onlar da en az bizim kadar Gümrük Birliğine hevesli.
- AP için de aynı şeyi söyleyebilir misiniz?
Tigrel: Avrupa ülkelerinin genelinde Gümrük Birliği için istekli bir ortam gözleniyor. Bunun AP'ye yansıması lazım. Batılılar dahil hiç kimse 'Gümrük Birliğine gitmezsek iyi olur' demiyor ve kimse bu durum gerçekleşmezse ortaya çıkacak etkileri şimdiden kestiremiyor. Bu etkilerin olumlu olacağını da kimse garanti edemez.
- Herşeye rağmen AP'den olumsuz bir sonuç çıkarsa ne olur?
Tigrel: Ben buna ihtimal vermek istemiyorum. Herşeyin olumlu bir havada gitmesini istiyorum. Ama oylama öncesinde özellikle Aralık ayında AP içinde Türkiye için olumsuz bir hava esmeye devam ederse, oylamanın erteleneceğini tahmin ediyorum. Çünkü AB Komisyonu AP'den böyle bir kararın çıkmasını istemez. Onun için oylamayı ertelemek yolunu seçer.
- Bu Gümrük Birliği için fiili bir erteleme demek olacak o zaman?
Tigrel: Tekrarlıyorum umarız işler kötü gitmez. Biz teknik olarak Gümrük Birliğine hazırız. Oylama ertelense de Gümrük Birliği başlayabilir. Ancak onlar bize taahhüt ettikleri mali yardımları yapamaz. Çünkü bu yardımın gerektirdiği AP kararı çıkmamış olur. Bekleyip göreceğiz.
(Bu haber haftalık İntermedya Ekonomi dergisinin 29 Ekim - 04 Kasım 1995 tarihli, Yıl:2, Sayı:39'da yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder