RÜŞDÜ SARACOĞLU'NUN İSTIFASI İLE BÜROKRASİDEKİ ATAMA VE GÖREVDEN ALINMALARIN ÖYKÜSÜ
BÜROKRASİDE HAREKET
Ekonomi bürokrasisi haftayı Rüşdü Saracoğlu'nun istifasıyla kapadı. Ankara'da atamalar, görevden almalar birbirini izliyor. Birçok kuruluş 'vekaleten' yönetiliyor.
Cahit UYANIK / İlter SAĞIRSOY
Geride bıraktığımız Cuma günü 'herkesin beklediği bir istifa' sonunda gerçekleşti. 2 Ağustos itibarıyla Merkez Bankası (MB) Başkanı artık Rüşdü Saracoğlu değildi. Geçtiğimiz Cuma günü mesai saatinin bitimine yakın Reuters ekranına son bir kez göz atan bankacılar irkildi. Reuters, Saracoğlu'nun istifasını haber veriyordu. Haber hızla yayıldı ve doğrusu kimse de şaşırmadı. Hakkında istifa edeceği yolunda bu kadar çok haber çıkan bir MB Başkanı daha olmamıştı. Saracoğlu'nun istifasını 17.30 gibi özenli bir saatte gerçekleştirmesi de dikkat çekiyordu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Osman Ünsal, istifanın ekonomiyi en asgari düzeyde etkileyecek bir saatte verildiğini belirterek, bir anlamda Başkan'ın iyi niyetinin altını çiziyordu. İstifanın diğer ilginç bir yanı tarihi idi. Saracoğlu başkanlık görevine de 1987'de yani 6 yıl önce 30 Temmuz günü başlamıştı.
Bir istifa öyküsü
Saracoğlu'nun istifası aslında kamuoyunun gündemine ilk kez 1991 yılının Kasım ayında geldi. O dönemde Tansu Çiller Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanıydı. Saracoğlu MB Başkanı olarak Bakan'ın kendisini devre dışı bırakmak istemesinden yakınıyordu. Saracoğlu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e gidip görevden affını istedi ancak kabul edilmedi. Çiller'in Başbakan olmasıyla 'Saracoğlu ne zaman istifa edecek?' sorusu da bir kez daha gündeme geldi. Başbakan ile Başkan arasındaki uçurumu bilmeyen yoktu çünkü ekonomiye yaklaşımları aynı değildi.
Saracoğlu'nun istifasında bardağı taşıran son damla Başbakanlık Teftiş Kurulunun açtığı iki soruşturma oldu. Bu soruşturmalarda banka çalışanlarının kurduğu vakfa, usulsüz kesintiler ve aktarmalar yapıldığı ileri sürülüyordu. Bu soruşturmaları Saracoğlu'nun 'gururuna yediremediği' iddia ediliyor. Saracoğlu istifasını önce Başbakan Çiller'e elden sunmak istedi. Ancak Çiller'in İstanbul'dan dönmediğini öğrenen Saracoğlu, istifasını Başbakanlık Müsteşarı Yücel Edin'e resmi kurye ile gönderdi.
Bu hafta ne olacak?
Merkez Bankası Banka Meclisi Pazartesi günü en yaşlı üyenin başkanlığında toplanacak ve 4 başkan yardımcısından birinin başkanlık görevini vekaleten yürütmesini isteyecek. Halen MB Başkan Yardımcıları Bediz Demiray, Hasan Ersel, Kadir Günay ve Ercan Kumcu... Bu başkan yardımcıları içinde şansı en yüksek görünen isim Kadir Günay. 15 gün önce yıllık izne ayrılan ve Pazartesi günü işbaşı yapacak olan Günay'ı, Başkan Vekili olması halinde zor günler bekliyor. Saracoğlu'nun yerine en güçlü başkan adayı ise 1987'de görev üstlenen eski MB Başkan Vekillerinden Zekeriya Yıldırım... Geçtiğimiz hafta dergimizdeki Top Secret sayfalarında da yazdığımız gibi Yıldırım'ın henüz böyle bir göreve nasıl baktığına dair bir bilgi yok. Öte yandan Çiller sürpriz bir isim de ortaya atabilir.
Saracoğlu ne yapacak?
Saracoğlu'nun bundan sonra yapabilecekleri hakkında söylenti ise oldukça fazla. Özel sektörde ýöneticilik yapacağı kesin gibi ama hangi grupta, bu bilinmiyor. Doğuş Grubunun patronu Ayhan Şahenk'in Saracoğlu'na teklif götürenlerden olduğu söyleniyor. Ancak Saracoğlu'nun gelecekte politikaya girebileceği de güçlü bir ihtimal... Saracoğlu'nun Cem Boyner başta olmak üzere genç iş adamlarından oluşan bir ekiple politikaya atılabileceği kulislerde konuşuluyor.
Hazine 'kaynıyor'...
Ankara bürokrasisinde bugünlerde söylenti çok... Her yeni atama veya görevden almanın kendince bir öyküsü var. Söz gelimi Demirel'in başbakanlığı döneminde Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğüne atanan Hasan Mollaoğulları, aynı zamanda genel seçimlerde Gümüşhane'den aday olmuş ama seçilememişti. Çiller'in Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde zaman zaman kulislerde Teşvik Uygulama ile ilgili şikayetler duyuluyordu. Çiller'in Başbakan olmasıyla Mollaoğulları'nın gideceği kesinleşti.
Çiller'in Hazine'nin başına tam yetki ile getirdiği Osman Ünsal, Mollaoğulları'nın yerine Kemal Gülseren'i getirmek istedi. Oysa Mollaoğulları, Gülseren hakkında 'Görevine 3 ay boyunca gelmediği' için bir soruşturma başlatmıştı. Ancak bu soruşturma Mollaoğulları'nın bağlı olduğu dönemin Hazine Müsteşar Yardımcısı Vekili Osman Ünsal tarafından engellenmişti. Ayrıca Mollaoğulları'na göre Gülseren'in görev süresi ancak 'şube müdürlüğü' yapmaya yetiyordu. Gülseren'in Genel Müdürlüğe vekaleten de olsa atanması, bu sebeple o kadar kolay değildi. Bu engeli aşmak için Gülseren önce genel müdür yardımcılığına getirilerek burada birkaç gün bekledikten sonra geçtiğimiz Salı günü akşam saatlerinde Genel Müdürlüğe 'vekaleten' atandığı kendisine bildiriliyordu...
Demiralp vakası
Selçuk Demiralp, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Bankacılık ve Kambiyo Genel Müdürlüğü görevini ANAP hükümetleri döneminden bu yana sürdürüyor. Başarılı bir performans gösteren Demiralp'e son birkaç iktidar değişiminde müsteşar yardımcılığı görevi teklif edilmiş fakat kendisi istememişti. Ancak Çiller'in Başbakan olacağının kesinleşmesinin ardından kulislerde Demiralp'in artık müsteşar yardımcılığı görevine hazır olduğunu belirttiği konuşuluyor.
Söylentiler aynı zamanda Kemal Kabataş'ın Hazine Müsteşarlığına atanacağını da dillendiriyordu. Ancak Kabataş'ın Maliye Bakanlığına 'müsteşar' olarak gitmesi bütün hesapları değiştirdi. Demiralp'in heveslendiği müsteşar yardımcılığı makamı, Hazine Müsteşarı yapılan Osman Ünsal tarafından 'başkalarına' teklif edildi. Hal böyle olunca şimdilerde Hazine kulislerinde Demiralp'in 'Özel sektöre giderim' resti çektiği, Osman Ünsal'ın ise Demiralp'e Türk Eximbank'ın Genel Müdürlüğünü teklif ettiği konuşuluyor.
Görevden alınma kararnamesi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in önünde bekleyen DPT Müsteşarı İlhan Kesici'nin ise 'Demirel'in kendisi için erken bulduğu' politik arena yerine, bir müddet Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı ile yetineceği ileri sürülüyor.
Kabataş'ın ekibi...
Önce Hazine'ye niyetlenen ancak sonra Maliye Müsteşarlığını üstlenen Kemal Kabataş ise 'baba ocağı'na dönmüş oldu. Maliye müfettişi kökenli olan Kabataş şu günlerde oldukça yoğun. Çiller'in istediği vergi ve diğer mali reformların yanı sıra gümrük bölümünün bakanlıktan ayrılması Kabataş'ı hayli uğraştırıyor. Maliye'deki üst düzey bürokratların bir çoğu Kabataş'ın Mülkiye'den sınıf arkadaşı. Bu sebeple Kabataş'ın şimdilik Maliye'de önemli bir değişiklik yapmayacağı konuşuluyor. Kabataş'ın ekip değişikliklerine reform paketi hazırlığındaki performanslara göre karar vereceği ileri sürülüyor.
(Bu kulis haberi haftalık Ekonomik Trend dergisinin 01-07 Ağustos 1993 tarihli, Yıl: 1, Sayı: 17'de yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder