İş ve İşçi Bulma Kurumu (İİBK), 'Türkiye İş Kurumu' Adıyla Yeniden Yapılanacak
ALMAN MODELİYLE İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM
Bu zamana değin görevi sadece işsizleri bir işe yerleştirmekle sınırlı olan İş ve İşçi Bulma Kurumu, yasasında yapılacak değişiklikle daha etkin hale getirilecek. Artık işsizlere beceri kazandırmaya ve onları meslek sahibi yapmaya ağırlık verilecek. Yetiştirilecek 500 'iş ve meslek danışmanı' işsizlerin mevcut vasıflarını kurslarla geliştirip bir işe yerleştirmek için onları yakından izleyecek. Ayrıca İİBK'nin örgütsel yapısı işsizlik sigortasına geçişin hazırlıkları kapsamında yenilenecek. İİBK'daki bu değişimlerde Alman modeline başvurulurken, yeni ismi de artık 'Türkiye İş Kurumu' olacak.
Cahit UYANIK
İşsizlik sorunu, yıllardır Türkiye'nin gündeminden hiç düşmedi. 15-20 kişi alınacak bir işe binlerce işsizin başvurduğunu anlatan veya uygun yer bulunamadığı için binlerce kişilik stadyumlarda yapılan işe giriş sınavlarıyla ilgili haberleri gazetelerde hep okuruz. İşsizliği önlemek son yıllarda tüm hükümetlerin programlarında dile getirmekten vazgeçemedikleri bir konu olur. Her parti oy isterken işsizlere iş bulma vaadini önemli bir silah olarak kullanır. Ancak bu vaatler hiçbir zaman yerine gelmez.
Yedi yıllık Anavatan Partisi (ANAP) iktidarı döneminde de işsizlik konusunda bazı girişimlerde bulunuldu. İlk yıllarda beceri kazandırma kursları gibi dar kapsamlı istihdam programları hayata geçirildi ama bunlar uzun soluklu olamadı. Yıldırım Akbulut Hükümeti de işsizliğe çare konusunda Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları ile Vehbi Dinçerler'e bağlı Devlet Bakanlığını görevlendirdi. Ancak işsizlikle mücadelede istenilen sonuca yine ulaşılamadı. Bu durum Ekonomik Panorama'nın sorularını cevaplandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut tarafından şöyle eleştiriliyor:
"Aslında sorunun çözümü yönünde her kuruluşun imkanları nispetinde çalışmalar yapması sevindiricidir. Ne var ki mali kaynakları yetersiz olan ülkemizde belirli bir merkezden koordine edilmeden yapılan bu çalışmalar, özellikle kaynak israfına sebep oluyor."
Aykut'un bu sözleri hemen, bir süre önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Lise Mezunlarına Meslek Edindirme Projesini (LİMME) akla getiriyor. 200 milyar liralık bütçeyle başlatılan ve lise mezunlarının 2 yıl boyunca eğitilmesini öngören bu projenin başarısı ise tartışmaya açık.
Alman modeli benimsendi:
İİBK artık 'Türkiye İş Kurumu' oluyor
Mücadelesi bir merkezden koordine edilmeyen ve bir türlü istenilen sonuca ulaşılamayan işsizlik sorununa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da çözüm arıyor. Bakanlık bu amaçla 1946 yılından bu yana faaliyet gösteren ancak emek piyasasında bir türlü etkinlik kuramayan İş ve İşçi Bulma Kurumunu (İİBK) gözden geçiriyor. Çoğu zaman 'Ev ve işyerlerine hizmetli bulmaktan başka bir işe yaramaz' veya 'Kamu kesimine işçi alımlarında kartvizit trafiğini ayarlar' biçimindeki eleştirilere maruz kalan İİBK, Almanya'daki uygulanan model örnek alınarak yapısal değişikliğe gidiyor.
Kuruluş yasasında yapılacak değişikliklerle kuruma verilen 'işi ve işçiyi bulma' görevi yeni bir anlayışla tanımlanıp yorumlanacak. Buna göre 'Türkiye İş Kurumu' adını alacak İİBK, 'pasif emek taleplerinin karşılaştığı bir yer' olmaktan çıkarılıp işgücü piyasasında etkin bir rol oynar hale getirilecek. Kurum sadece işe yerleştirme değil işgücü yetiştirme, işgücü piyasası ile ilgili bilgiler toplama ve bunlardan yola çıkılarak politikalar geliştirilmesine de yardımcı olacak.
İİBK Genel Müdürü Nuri Aslan'a göre işsizliği önlemede en önemli konu insan kaynaklarını değerlendirebilmekten geçiyor. Aslan, vasıfsız işsizlere kısa süreli eğitim programlarıyla biraz olsun beceri kazandırmanın, onların iş bulma şansını yükselteceğine inanıyor. Aslan "Gerçi bugün bazı başka kuruluşlar da beceri kazandırıcı eğitim programları uyguluyor. Ama biz burada işsizlere hem beceri kazandırıp bilgilerini artırmak hem de onlara iş bulmayı hedefliyoruz" diyor.
500 'iş ve meslek danışmanı' geliyor
Türkiye'de işgücü piyasasına her yıl 700 bin kişinin katılmasının işsizlik probleminin en önemli nedenini oluşturduğunu dikkat çeken Bakan İmren Aykut da işsizlerin çoğunun iş piyasasının gerektirdiği yetenek ve niteliklere sahip olmadığını anlatıyor. Aykut "Bunun nedeni örgün ve yaygın eğitimin ihtiyaca cevap verecek nitelikte olmamasıdır" şeklinde konuşuyor. Bakan Aykut'un bu düşünceleri İİBK'da yapılacak değişikliklere de ışık tutar nitelikte... Kurumun yeniden yapılanmasında en önemli halkayı 'plasman memurluğu' olarak adlandırılan sistemden 'iş ve meslek danışmanlığı' sistemine geçilmesi oluşturuyor. Başka bir deyişle işsizler, iş talep formu doldurup beklemek yerine Türkiye İş Kurumunda oluşturulacak iş ve meslek danışmanlığı birimleri tarafından izlemeye alınacak.
Bu yeni yapılanma için Türkiye çapında 500 kişiye eğitim verilerek 'iş ve meslek danışmanı' olarak görevlendirilecek. Bankalardaki 'müşteri temsilciliği' sistemine benzeyen bu uygulamada gruplara ayrılan danışmanlar aynı zamanda sektörleri de takibe alacak. Danışmanlar örneğin beyaz eşya, çimento, elektrik makineleri, seramik, torna-tesviye gibi alt sektörlerde çalışan firmalarla sürekli temas halinde olacak. Bu firmaların işçi talepleri danışmanlar tarafından karşılanacak. İİBK Genel Müdürü Aslan "Bunun sonucu firmalar artık gazetelere ilan vermek yerine bu danışmanlara başvuracak" şeklinde konuşuyor.
İşsizlere 'vasıf belirleme sınavı' yapılacak
Danışmanların görevleri sadece iş bulmakla kalmayacak; İşe girme talebinde bulunanların vasıflarını da belirleyecekler. Genel Müdür Aslan bu konuda "İşi bilenlerin işi ne kadar bildikleri de belirlenmeli" diye konuşuyor ve yeni sistemde 'vasıf belirleme sınavı'nın büyük önem taşıyacağını vurguluyor. Sisteme göre iş başvurusu yapanlar, talepleri sonrasında mevcut meslekleri ile çalışabilecekleri diğer mesleklerle ilgili bir vasıf belirleme sınavına alınacak. Örneğin 'Kalorifer yakabilirim' diyenlere bu işi ne kadar bildiklerini belirlemek için 30 soru sorulacak. Test tekniği ile yapılacak bu sınav sonuçları ile işsizin 'Yapmayi biliyorum' dediği işteki vasfı ölçülmüş olacak. Bu konudaki pilot uygulama zaten Ankara'da başlatıldı.
Sınavda geçer not alanlar yani 'işini bilen işsizler' gelen işçi taleplerinde oldukça avantajlı duruma geçecek. İşini az bildiği tespit edilenler ise kısa süreli bir eğitim programına alınacak. Bu tamamlayıcı kurs programlarını Türkiye İş Kurumu organize edecek. Küçük gruplar halinde açılacak kurslarda ilgili mesleğin uzmanları dersler verecek. Kurum bu durumda sadece işsize iş bulmakla kalmayıp iş bulabilir hale getirecek. Yani belli bir düzeyde mesleki bilgi ve beceriyi de kazandırmış olacak.
Körfez Krizi işsizlere yapılacak eğitim harcamalarını vurdu
İİBK tarafindan zaten 1988 yılında bu yana işsizlerin vasıflarını yükseltici çalışmalar yapılıyordu. Bu çalışmalar aynı zamanda İİBK'nın yeniden yapılanması programının çekirdeğini oluşturdu. Bu kapsamda işverenlerin yalnızca iş garantisi vererek katıldıkları, tüm harcamaların ise devletçe karşılandığı 'İşgücü Yetiştirme Kursları'nda yetişen 17 bin kişi vasıf kazandırılarak bir işe yerleştirilmiş. Ancak projenin ikinci bölümünü oluşturan meslek kazandırma eğitimi aşaması, mali imkansızlıklar sebebiyle şu anda geniş çapta uygulama şansına sahip değil. Ancak ilgili yasa değişikliği sonrasında yaratılan kaynaklarla bu aşamanın hayata geçirilmesi hedefleniyor. Kurumda aslında işsizlerin ve bunlara vasıf kazandırma çalışmalarınin bilgisayar destekli olarak izlenmesi düşünüluyordu. Ancak 'Bilgisayarlı İşsiz İzleme Projesi' için 1991 Yılı Bütçesinden istenen 10 milyar liralık ödenek Körfez Krizi neden gösterilerek büyük kesintiye uğradı.
İşsizlik sigortasına geçiş hazırlıkları
İİBK'da yapılacak bu değişiklikler aynı zamanda işsizlik sigortasına geçiş konusunda bir alt yapı hazırlığı niteliğini de taşıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aykut, bu konudaki görüşlerini açıklarken şunları söylüyor:
"İşsizlik sigortası halen işsiz olanlara hemen işsizlik yardımı verilmesini öngören bir sistem değil. İşsizlik sigortası için çözülmesi gereken en temel sorun, bu uygulamayı gerçekleştirecek İİBK'nin gerekli alt yapıya kavuşturulmasıdır. Bu nedenle Kurum'un bütçe ve insan kaynağı açısından desteklenmesi ertelenemez bir zorunluluktur. Ayrıca bazı yasal değişikliklerin de yapılması gerekiyor."
--------------------
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren AYKUT:
"Türkiye İş Kurumu İstihdamı Geliştirerek İşsizlikle Mücadele Edecek"
Ekonomik Panorama'nın sorularını cevaplandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, İİBK'da yapacakları değişiklikler konusunda şu bilgileri verdi:
"Yeterince şeffaf olmayan ve büyük sorunları bulunan işgücü piyasasının bu sorunlarını çözmek veya asgariye indirmek, işsizlik sigortası için gerekli örgütsel alt yapıyı oluşturmak, çalışma imkanlarını geliştirmek kesinlikle daha dinamik bir kurumu gerektiriyor. Reorganizasyondan beklenen de bu sorunların çözümüne katkıda bulunacak bir 'İş Kurumu' yaratmaktır. Böylece işe yerleştirmenin yaygın bilgisayar ağı ile yapılması, ekonominin gerektirdiği nitelikli işgücünün belirlenip yetiştirilmesi, işgücü piyasasının berraklaştırılması gerçekleşebilir.
Yeterli kaynak sağlanması halinde kurumun istihdam geliştiren, iş alanları yaratan ve kendi işini kurmak isteyenlere hizmet veren bir kurum haline gelmesi arzulanmaktadır. Bu çerçevede kurumun hukuki yapısında da değişiklik yapmayı planlıyoruz. Bu, yeniden yapılanmanın önemli unsurlarından biridir. Yapılacak değişiklikle kurumun görev ve yetkilerini daha belirgin hale getirmeyi, yeni birimler oluşturarak iş ve meslek danışmanlığı sistemi ile istihdam uzmanlığı mesleğini faaliyetlerin odak noktasına oturtmayı hedefliyoruz.
Özetle amacımız kurumu aktif emek piyasası politikasını uygulanabilecek, istihdamı geliştiren bir işsizlikle mücadele kurumu haline getirmektir. Bu nedenle kurumun adını sadece iş ve işçi bulma hizmetleri değil; yerine getireceği tüm fonksiyonları kapsar ve bu konudaki dinamik bakış açımızı yansıtır şekilde 'Türkiye İş Kurumu' olarak değiştirmeyi tasarlıyoruz."
-----------------
İİBK Genel Müdürü Nuri ASLAN:
"Temel Amacımız İşsizleri Eğitmek Olacak"
İİBK Genel Müdürü Nuri Aslan Türkiye'de işsizlik sorunu konusunda sorularımızı cevaplandırdı:
Ekonomik Panorama: İİBK'da yapılacak değişiklikler neyi amaçlıyor?
Nuri Aslan: Türkiye'de bugün iş programları yaratma kavramı bulunmuyor. Biz işgücü yetiştirme programlarını hep harcama niteliğinde göregelmişiz. Bununla bağlantılı olarak İİBK'nun adı artık yaptığı işe uygun halden çıkmıştır. Modern iş kurumlarının temel fonksiyonu pasif olarak kendine gelen talebi karşılaştırmak değil, talepler arasında dengesizlik varsa gidermektir. İşgücünü eğitmeninin maliyeti, sürekli olarak işsizlik sigortası ödemekten daha ucuzdur. Bu nedenle böyle bir iş kurumunun temel amacı işgücü eğitimi olmalıdır.
- Türkiye'de işsizlik sorunu sizce nelerden kaynaklanıyor?
Aslan: Sorunun büyük bölümü vasıfsızlıktan kaynaklanıyor. İstatistiklere baktığımız zaman vasıfsızların sayısı olduğundan da az görünür. Bunun bir nedeni var: Vasıf durumu vatandaşın beyanına göre belirleniyor. Bu durum yanlış beyanları ve yanlış istatistik sonuçları beraberinde getiriyor. Ama gayet iyi biliyoruz ki bize başvuranların yüzde 80'i orta okul ve altı eğitim düzeyindedir.
- Size işçi talebi en fazla özel sektörden mi kamu sektöründen mi geliyor?
Aslan: Kamunun işçileri kurum aracılığıyla alması bir zorunluluk. Biz bu konuda tekeliz. Ama özel kesim için aynı şey geçerli değil. Kurum uzun zaman sadece kamu sektöründe iş bulmak isteyen kişilerin kart aldığı bir statüde görüldü. Bu nedenle özel sektörün bize yönelişı sınırlı kaldı. Ama artık biz özel sektöre de hizmet vermeye yoğunlaşacağız. Bu tabii ki kurumun yapısının yenilenmesinin yanı sıra imaj değişikliğini sağlayabilmesi ile de yakından ilgilidir.
(Bu haber haftalık Ekonomik Panorama dergisinin 25 Kasım 1990 tarihli, Yıl: 3, Sayı: 41'de yayınlanmıştır.)
NOT: İİBK 1999 YILINDA İŞSİZLİK SİGORTASINI YÖNETMEYE BAŞLADI; PLANLANAN TÜRKİYE İŞ KURUMUNA (İŞKUR) DÖNÜŞÜM İSE ANCAK 13 YIL SONRA 2003 YILINDA AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK BEKLENTİSİYLE GERÇEKLEŞTİ.
Kamu istihdam kurumları, 19. yüzyıl sonlarında gelişmiş ülkelerde sanayi devrimiyle başlayan işsizliğin meydana getirdiği sosyo-ekonomik sorunlarla mücadele amacıyla kâr amacı gütmeyen kamu kuruluşları olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.
Çalışma ilişkilerine yönelik ilk çalışmalar ülkemizde Cumhuriyet öncesi yıllarda başlamış ve bu çalışmalar ışığında 1924 yılında Umumi İş Kanunu tasarısı hazırlanarak TBMM’ye sunulmuştur. Daha sonra bu tasarı meclis çalışma gruplarında incelendikten sonra İş Mecellesi olarak adlandırılmıştır.
Ülkemizde kamu istihdam hizmetlerine ilişkin ilk yasal düzenleme 1936 tarihli 3008 sayılı İş Kanunu'dur. Söz konusu Kanun ile ülkemizde ilk defa çalışma ilişkileri kapsamlı şekilde düzenlenmiş, iş ve işçi bulmaya aracılık etme hizmetinin bir kamu hizmeti olarak devlet tekelinde yürütülmesi hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda 3008 sayılı İş Kanunu doğrultusunda İş ve İşçi Bulma Kurumu (İİBK) 1946 yılında 4837 sayılı Kanun ile kurulmuştur. İlgili Kanunda Kurumun görevi "işçilere vasıflarına uygun işler bulmak ve işverenlere de işlerine uygun vasıfta işçi bulmak" yani iş ve işçi bulmaya aracılık olarak belirlenmiştir.
1960’lı yıllarda sanayileşmiş ülkelerin işgücü ihtiyacının karşılanması için yürütülen yurt dışı işe yerleştirme hizmetleri Kurumun iş yükünün önemli bir kısmını oluşturmuştur. İİBK, 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile işsizlik sigortası primlerinin toplanması dışında kalan her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasında yetkili kılınmış ve Kurumda önemli değişimlerin yaşandığı bir döneme girilmiştir.
Kamu istihdam kurumlarının klasik görevlerinden sıyrılarak işgücü piyasasına yön veren kurumlar haline gelmeleri ve Avrupa Birliğine uyum süreci Kurum için yeniden yapılanmayı zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda 5 Temmuz 2003 tarihinde 4904 sayılı Kanunla İİBK, İŞKUR'a dönüşmüştür. İstihdamı korumak ve işsizlikle mücadele etmek amacıyla 5763, 5838 ve 5921 sayılı Kanunlar ile düzenlemeler yapılmış ayrıca 665 sayılı KHK ile Çalışma Bölge Müdürlükleri kapatılarak görevleri Kuruma devredilmiştir. İŞKUR, 2015 yılında Dünya Kamu İstihdam Kurumları Birliği (WAPES) başkanlığına seçilerek ulusal düzeyde elde ettiği başarıları uluslararası alanda da devam ettirmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra 703 sayılı KHK ile 4904 sayılı Kanunun adı “Türkiye İş Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir. 15.07.2018 tarihinde yayımlanan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 615-629’uncu maddeleri ile de Kurum yapısı ile ilgili yeniden düzenlemeler yapılmıştır.
(Kaynak: İşkur web sitesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder