
TCMB Başkanı Fatih Karahan bugünkü Enflasyon Raporu sunumunda "Sıkı para politikamız, talebi dengeleyecek ve tasarrufları teşvik edecektir. Sonucunda negatif düzeylere düşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır" dedi.
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan ise geçen yıl 11 Temmuz tarihindeki bir sunumunda "Çıktı açığı, yılın 2. çeyreğinde halen pozitif alanda seyretmekle birlikte bir düşüş sergiledi. Yılın ikinci yarısında açığın negatif bölgeye geçeceğini öngörüyoruz" demişti.
Bunu anlayabilmek için TCMB'nin yıllar önce yayınladığı '100 Soruda Merkez Bankacılığı' kitapçığindaki ilgili bölümü aynen yayınlıyorum:
"Çıktı açığı nedir? Merkez bankaları çıktı açığını neden takip eder?
Bir ekonomide tüm üretim faktörlerinin normal kapasite ile katılması halinde ulaşılacak üretim seviyesi, o ekonomideki potansitel çıktı düzeyini verir. Çıktı açığı, bir ekonomide gerçekleşen çıktı ile o ülkenin potansiyel çıktısı arasındaki farktır. Gerçekleşen çıktı, potansiyel çıktıdan fazla ise pozitif çıktı açığı, gerçekleşen çıktı potansiyel çıktıdan küçükse negatif çıktı açığı vardır.
Çıktı açığı ile enflasyon arasında bir ilişki vardır. Bir ekonominin uzun süre pozitif çıktı açığı vermesine ise ekonominin ısınması denir. Ekonomi potansiyel üretim seviyesindeyken, talebin artmaya devam etmesi halinde, ekonomi kapasitesinin üzerinde üretim yapmaya zorlandığı için girdi maliyetleri artar ve fiyatlar genel seviyesi yükselir. Pozitif çıktı açığı bu yüzden merkez bankaları açısından enflasyonist baskıya yol açması nedeniyle önemli bir göstergedir."