SÖZLER... SÖZLER...

İSİMLER... İSİMLER...

SOSYAL GÜVENLİK SORU/CEVAP

BİST

BENİMLE İLGİĹİ

GAZİANTEP

HEM NALINA... HEM MIHINA...

NOSTALJİK FOTOĞRAFLAR

5 Ağustos 2025 Salı

ANADOLU FİNANS KURUMU GENEL MÜDÜRÜ ÜNAL ASLAN: FAİZSİZ SİSTEM HALKA ANLATILAMADI

Dördüncü İslami banka yerli sermayeyle kuruldu. Arap sermayeli kuruluşlarla rekabete girecek olan Anadolu Finans Kurumu, hizmeti müşterinin ayağına götürmeyi hedefliyor.

Cahit UYANIK 

Kar payı esasına göre çalışacak dördüncü İslami banka olan Anadolu Finans Kurumu fon toplamaya başladı. Kayserili bir grup iş adamının girişimi ve yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan Anadolu Finans Kurumu, şimdilik sadece Ankara'da faaliyet gösteriyor. Toplam sermayesi 30 milyar lira olarak belirlenen Anadolu Finans, önümüzdeki günler içinde İstanbul ve Kayseri'de yeni şubeler açarak Arap sermayeli rakipleriyle sıkı bir rekabete girişecek. Anadolu Finans Kurumu Genel Müdürü Ünal Aslan ile özel finans kurumlarının finans sistemi içindeki yeri üzerine konuştuk:

Panorama: Sizden önce faaliyete geçen üç özel finans kurumunun toplayabildikleri fon oldukça az. Böyle bir ortamda özel finans kurumlarına yeni mevduat gelebilir mi?

Aslan: Bu iş ilk başladığında yapılan araştırmalara göre özel finans kurumlarına kayacak mevduatın 6-7 trilyon lira civarında olacağı tahmin ediliyordu. Fakat bu potansiyelin ancak 1,5-2 trilyon lirası özel finans kurumlarına çekilebildi. Yani piyasaya çıkmamış ve ekonomiye kazandırılması gereken daha 5 trilyon lira civarında bir potansiyel olduğu tahmin ediliyor. Bizim amacımız piyasaya çıkmış olan mevduatın bir kısmının kurumumuza çekilmesi değil. Biz henüz ekonomiye kazandırılmamış olan bu kaynağı ortaya çıkartmak istiyoruz.

- Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?

Aslan: Biz daha önce kurulmuş finans kurumlarıyla aynı kararnameye tabiyiz. Ama çeşitli programlarımız ve projelerimiz var. Öncelikli olarak birebir görüşmek için müşterinin ayağına gideceğiz. Bizim bir diğer özelliğimiz de Anadolu'da kurulmuş olmamız... Genel Müdürlüğümüzün Anadolu'da olması nedeniyle hizmet ağırlığımızı biraz daha buraya vermek niyetindeyiz. Bu şekilde yapacağımız çalışmalarla henüz ekonominin kazanmamış olduğu mevduatı kazanacağız. Önümüzdeki yılda belli bir bütçemiz ve programımız olacak. Bu program gayet tabii ki ortaya çıkmamış kaynağın tamamının 1992 yılında tamamen toparlanması şeklinde olmayacak. Bunu giderek artan bir şekilde yıllara yayarak ekonomiye kazandırmaya çalışacağız.

- Yurt dışındaki Türk işçilerinin birikimlerinin değerlendirilmesi konusunda özel bir çalışmanız olacak mı?

Aslan: Bizim prensibimiz daha önce söylediğim gibi birebir görüşmedir. Yurt dışındaki Türk işçilerinin ayağına bizzat gitmek suretiyle yapabileceklerimizi onlara izah edeceğiz. Bu potansiyel kitleye ulaşmanın en iyi yolunun ayaklarına gitmek olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bu yaptığımız reklamlar vasıtasıyla pek büyük bir kaynağın yurt dışından buraya akacağını sanmıyorum.

- Anadolu Finans Kurumu, reklam kampanyası sırasında '3M' sloganını ortaya attı. '3M'nin anlamı nedir?

Aslan: '3M' Bizim reklam ajansı tarafından bulunmuş bir simgedir. Bunlar tamamen bizim çalışma alanlarımız içinde olan konuları anlatıyor. Alışveriş dediğimiz 'murabaha', 'müşareke' dediğimiz kar-zarar ortaklığı, 'mudaraba' dediğimiz ise tamamen yatırımların finanse edilmesini anlatıyor.

- Peki az önce 5 trilyon liralık daha bir potansiyelin varlığından söz ettiniz. Bu potansiyel şimdiye kadar neden ortaya çıkarılamadı sizce?

Aslan:  Tahminimce göre halkın yapısından ve bizzat gidip görüşmek ve konuşmak konusundaki davranış eksikliğinden dolayı diyebilirim. Gerek tasarrufçulara gerekse fon kullanmak isteyen şirketlere özel finans kurumlarının çalışma şekillerinin açık seçik izah edilmesi gerekir. Sanıyorum bu zamana kadar bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yapılmadı. Mevduat sahibine yararlanabileceği hizmetler yeterince anlatılamadı daha... Biz bunu gerçekleştirmeye çalışacağız. Biz daha farklı bir finans kurumuyuz ve çalışmamızla bunu göstereceğiz.

- Özel finans kurumlarının yükümlülüklerinin bankalara göre daha az olduğu ve bunun bir haksız rekabet unsuru yarattığı, verdikleri kar paylarının banka faizlerine çok yakın seyrettiği ileri sürülüyor. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?

Aslan: Bu tip şeyleri herkes kendi açısından yorumluyor. Tabii bankaların avantajlı olduğu kısımlar bulunduğu gibi özel finans kurumlarının da avantajlı olduğu yerler vardır. Kar paylarının faizlere yakın seyrettiği düşüncesiyse bence yanlış. Tasarrufçu açısından bakıldığında bizim verdiğimiz kar payları yüzde 58-60 düzeyindedir. Halbuki bankalar yüzde 75 civarında bir faiz vermektedir. Zaten faiz için mevduat getiren müşteri ile kar payı için mevduat getiren müşteri de ayrıdır.

- Fon kullandırılan yoğunlaşacağınız bir sektör var mı?

Aslan: Şirketlerle görüşmelere başlamış durumdayız. Bu konuda öncelikli bir kararımız yok. Ancak fon kullandıracağımız şirketler güçlü ve güvenilir olmalıdır.

- Özel finans kurumlarına ilişkin yeni düzenleme önerileriniz var mı?

Aslan: Özel finans kurumları ileriki günlerde mutlaka sektörleşecek. Yeni kurulmuş olmaları nedeniyle bir takım sorunları var. Nasıl ki bankalar arasında dayanışmayı sağlayan, güç birliği oluşturan, çeşitli problemlerini birlikte çözümleyen Bankalar Birliği var; ben de 'Özel Finans Kurumları Birliği'nin kurulmasını istiyorum. Ve bu amaçla öteki özel finans kurumları ile önümüzdeki yıl başından itibaren görüşmelere başlayacağım. Bu birliğin kurulması halinde özel finans kurumlarının problemlerinin çözümü kolaylaşacaktır. O zaman herhalde hedefe varmak çok daha rahat olacaktır diye düşünüyorum.

(Bu röportaj haftalık Ekonomik Panorama dergisinin 15-22 Aralık 1991 tarihli, Yıl: 4, Sayı: 51'de yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder